Tarih: 08.12.2021 10:29

Aramızdan Ayrışının 1. Yılı Anısına RİZE MALPET'TEN, DENİZCİLİĞİN ZİRVESİNE MÜCADELE DOLU BİR YAŞAM: TURGUT KIRAN

Facebook Twitter Linked-in

Rize sev­da­lı­sı, hem­şe­ri düş­kü­nü Tur­gut Kıran, her fır­sat­ta mem­le­ke­ti­ni zi­ya­ret eden, her kesim in­san­la soh­bet eden bir ya­pı­sı vardı. Tur­gut Kıran; on iki ya­şın­da İstan­bul Ka­ra­köy Per­şem­be Pa­za­rı'nda bir torna atöl­ye­sin­de çırak ola­rak baş­la­dı­ğı ça­lış­ma ha­ya­tın­da mü­ca­de­le­siy­le Tür­ki­ye'nin önde gelen ar­ma­tör­le­ri ara­sın­da yer aldı.
TORNA ATÖL­YESİNDE ÇI­RAK­LIK YAPTI
22 Ocak 1935 ta­ri­hin­de Rize'nin De­re­pa­za­rı il­çe­si Ya­nık­taş Ma­hal­le­si'nde doğdu. Aile­si ile bir­lik­te altı ya­şı­na kadar İstan­bul'un Fatih il­çe­si­ne bağlı Fener sem­tin­de ya­şa­dı. 1941 yı­lın­da ba­ba­sı Tahir Kıran vefat etti. Tür­ki­ye, o yıl­lar­da 2. Dünya Sa­va­şı'na ka­tıl­ma­sa da sa­va­şın et­ki­le­ri­ni de­rin­den ya­şa­mış­tı. Bu ne­den­le an­ne­si Zehra Hanım İstan­bul'dan Rize'ye dö­nül­me­si­ne karar verdi. De­niz­yol­la­rı İşlet­me­si'nde kap­tan olan da­yı­sı, an­ne­si ve kız kar­deş­le­ri­nin Rize'ye dön­me­le­ri­ni sağ­la­dı. İlko­ku­lu Rize'de bi­tir­di. On iki ya­şın­da ça­lış­mak için tek­rar İstan­bul'a döndü. Çocuk de­necek yaşta, Ka­ra­köy Per­şem­be Pa­za­rı'nda bir torna atöl­ye­sin­de çırak ola­rak işe baş­la­dı. O'nu ge­lecek yıl­la­ra ba­şa­rıy­la ta­şı­ya­cak olan; orada ça­lış­ma­sı ve edi­ne­ce­ği tec­rü­be­ler oldu. Savaş son­ra­sı Tür­ki­ye'sinde, im­kan­lar ol­duk­ça kı­sıt­lıy­dı. Bu ne­den­le Tur­gut Kıran, hem torna atöl­ye­sin­de ça­lış­tı, hem Top­ha­ne Akşam Sanat Okulu'nun tor­na-tes­vi­ye bö­lü­mün­den mezun oldu. 1956-1958 yıl­la­rı ara­sın­da va­ta­ni gö­re­vi­ni, Kırk­la­re­li Lü­le­bur­gaz'da, Topçu sı­nı­fın­da ta­mam­la­dı.
DENİZCİLİK SEK­TÖ­RÜ­NE KATKI SAĞ­LA­DI
As­ker­lik dö­nü­şü, azmi sa­ye­sin­de, mes­le­ğin­de çı­rak­lık­tan us­ta­lı­ğa terfi etti. Gi­ri­şim­ci ruhu, o genç ya­şın­da; Per­şem­be Pa­za­rı'nda kendi torna atöl­ye­si­ni 1959 yı­lın­da ku­ra­rak ti­ca­ri ha­ya­ta atıl­ma­sı­nı sağ­la­dı. 1965 yı­lın­da Günay Hanım'la ev­len­di. Di­sip­lin­li ça­lış­ma­sı ile ye­ni­lik­çi­lik tut­ku­su mes­le­ğin­de çok ba­şa­rı­lı ol­ma­sı­nı sağ­la­dı. 1973 yı­lın­da Deniz Nak­li­ya­tı TAŞ'nin, ihale ile sa­tı­şa çı­kart­tı­ğı Ka­ri­sim­li, 1.500 Dtw. Fri­go­ri­fik ge­mi­si­ni satın ala­rak, yep­ye­ni bir sek­tö­re geçiş yaptı. Tek­nik bil­gi­si ve edin­di­ği tec­rü­be­ler sa­ye­sin­de, 1959-2008 yıl­la­rı ara­sın­da, kendi şir­ke­ti­nin yanı sıra; Türk De­niz­ci­lik sek­tö­rü­nün ge­liş­me­si­ne ve ya­pı­lan­ma­sı­na yoğun emek ve­re­rek, önem­li kat­kı­lar­da bu­lun­du. Rize Vakfı ku­ru­cu­la­rın­dan­dır.
KIRAN HOL­DING ONUR­SAL BAŞ­KA­NI
Tür­ki­ye'nin önde gelen ar­ma­tör­le­ri ara­sın­da ye­ri­ni alan Tur­gut Kıran'ın Baş­kan­lı­ğın­da­ki Kıran Hol­ding, sa­hi­bi ol­du­ğu ge­mi­le­riy­le dünya su­la­rın­da hala Türk bay­ra­ğı­nı gu­rur­la dal­ga­lan­dı­rı­yor. Bugün 450.000 Dwt. 19 ge­mi­lik fi­lo­su ve hiz­met sağ­la­dı­ğı sek­tör­ler­de­ki yak­la­şık bin ça­lı­şa­nı ile büyük bir aile­nin li­de­ri ko­nu­mun­da olan Tur­gut Kıran'ın beş oğlu hol­ding yö­ne­ti­min­de gö­rev­le­ri­ni ba­şa­rıy­la sür­dü­rü­yor. Kıran Hol­ding'in onur­sal baş­ka­nı olan Tur­gut Kıran, dokuz torun de­de­si­dir. Kıran Hol­ding, Türk genç­le­ri­nin ulus­la­ra­ra­sı stan­dart­lar­da eği­tim al­ma­sı için her yıl, lise ve üni­ver­si­te dü­ze­yin­de­ki elli öğ­ren­ci­ye burs sağ­la­mak­ta­dır. Hol­ding sos­yal so­rum­lu­luk pro­je­le­ri kap­sa­mın­da; bu­gü­ne kadar mo­dern ko­şul­la­ra uygun ola­rak res­to­re et­tir­di­ği köy okul­la­rıy­la; bil­gi­nin ve eği­ti­min, ko­şul­suz şart­sız, her daim ta­kip­çi­si ol­du­ğu­nu her fır­sat­ta vur­gu­la­mak­ta­dır. Bu an­la­yış­tan ha­re­ket­le; Rize Üni­ver­si­te­si'ne ba­ğış­lan­mak üzere yap­tır­dı­ğı Tur­gut Kıran De­niz­ci­lik Yük­sek Okulu Türk eği­tim ta­ri­hi­ne ve Rize'ye ar­ma­ğa­nı­dır.
KIRAN'IN ÖY­KÜ­SÜ
Tur­gut Kıran 1959 yı­lın­da bir ba­kım-ona­rım atöl­ye­siy­le işe baş­la­dı. Uzun yıllar sonra, sa­tı­lı­ğa çı­kar­tı­lan eski bir yük ge­mi­si, şir­ke­tin de­niz­ci­li­ğe baş­la­ma­sın­da öncü rolü üst­len­di. 'Kar' isim­li, 1.500 Dtw ka­pa­si­te­li fri­gof­rik gemi, Kıran de­niz­ci­lik fi­lo­su­nun te­me­li­ni teş­kil etti. Ona­rı­la­rak 2.200 Dwt ka­pa­si­te­ye çı­kar­tı­lan gemi 'M/V Tahir Kıran' adıy­la tes­cil edil­di. Bu gemi, ti­ca­ri de­niz­ci­lik ve gemi iş­let­me­ci­li­ği ko­nu­la­rın­da yep­ye­ni bir şir­ke­tin ku­rul­ma­sın­da ilk adım oldu. Tüm ace­mi­lik­ler bu ge­mi­de us­ta­lı­ğa dö­nüş­tü, umut­lar ye­şer­di, bü­yü­dü. Bu gemi düş­le­rin ger­çek ol­ma­sı­na, küçük bir ku­ru­lu­şun ger­çek bir de­niz­ci­lik şir­ke­ti ha­li­ne dö­nüş­me­si­ne neden oldu. Kıran, de­niz­ci­lik hiz­met­le­rin­de 50. yıla gi­rer­ken, geç­mi­şe ba­kıl­dı­ğın­da, o kü­çü­cük ge­miy­le baş­la­yan tut­ku­nun hiç azal­ma­dan, hatta daha da ar­ta­rak sür­dü­ğü gö­rün­mek­te­dir.
TUR­GUT KIRAN KIRAN'I N AN­LA­TI­MIY­LA DELİ NE YAPAR?

So­ya­dı ka­nu­nu çık­ma­dan önce bize De­li­hü­se­yi­no­ğul­la­rı der­ler­di. So­ya­dı ka­nu­nun çık­ma­sıy­la aile­nin bir kısmı Tu­fa­noğ­lu, bir kısmı Şen, bir kısmı da İlk­ba­har so­ya­dı­nı aldı. Rah­met­li babam da dü­şün­müş ta­şın­mış so­nun­da demiş ki "biz De­li­hü­se­yi­noğ­lu'yuz. Deli ne yapar? Vurur kırar." Böy­le­ce vurup kır­mak­tan gelen Kıran so­ya­dı­nı aldık.
BABAM MİLLİ MÜ­CA­DE­LE­DE SEVKİYAT YAPTI
Kıran Aile­si ola­rak milli mü­ca­de­le yıl­la­rın­da Rize'den İstan­bul'a, Per­şem­be Pa­za­rı'na yer­leş­tik. Bizim iki tane mar­ka­mız, kah­ve­ha­ne­miz, lo­kan­ta­mız ve bir de lo­kan­ta­nın üs­tün­de Rize'den gelen hem­şe­ri­le­ri­mi­zin kal­dı­ğı bir han vardı. Babam mi­sa­fir­le­ri­mi­zi bu­ra­da ya­tı­rır­dı, yar­dım­se­ver bir in­san­dı, pa­ra­da pulda gözü yoktu. Her­kes çok saygı du­yar­dı ona. Var­ka­la­rı­mız­la Ka­ra­su'ya cep­ha­ne sev­ki­ya­tı ya­pı­lır­dı. Milli Mü­ca­de­le yıl­la­rın­da vatan için elin­den ge­le­ni yap­mış bir aile­yiz. Var­ka­la­rı­mız­la büyük teh­li­ke­ler al­tın­da sü­rek­li silah sev­ki­ya­tı ya­pı­lır­dı. O dö­nem­de İstan­bul işgal al­tın­day­dı, çok sıkı kont­rol­ler vardı.
İYİ İŞ EĞİTİMLİ İNSAN­DAN ÇIKAR
İstan­bul'da küçük de­necek yaşta ba­ba­mı kay­bet­tim ve ken­di­mi ça­lış­ma ha­ya­tı­nın or­ta­sın­da bul­dum. De­niz­ci­lik baba mes­le­ği ol­du­ğu için bizde bu yolda iler­le­dik. Küçük yaş­lar­da tor­na­cı­lık­la baş­la­dım ça­lış­ma ha­ya­tı­na sonra gemi ta­mir­ci­li­ği yap­tım. Ve I950'li yıl­lar­da de­mi­ri çe­li­ği ta­nı­ya­lım, mes­lek­te iyi bir nok­ta­ya ge­le­lim diye akşam sanat oku­lu­na devam eder­dim. Mes­lek­te eği­tim çok önem­li­dir. İyi iş eği­tim­li ki­şi­den çıkar. İstan­bul Per­şem­be Pa­za­rı'ndaki bu küçük ta­mir­ci dük­ka­nı Kıran aile­si için yük­se­li­şin baş­lan­gıç nok­ta­sı sa­yı­lır.
1959 yı­lın­da sa­tı­lı­ğa çı­kar­tı­lan eski bir yük ge­mi­si satın aldık. Bu gemi ile düş­ler­den ger­çe­ğe ha­re­ket baş­la­dı. Böy­le­ce Kıran De­niz­ci­lik ola­rak deniz ta­şı­ma­cı­lı­ğın­da ilk önem­li adımı atmış olduk. 1973 yı­lın­da bir gemi ile baş­la­dı­ğı­mız deniz ta­şı­ma­cı­lı­ğın­da iş hac­mi­ni pi­ya­sa şart­la­rı­na uygun ola­rak ge­niş­le­te­rek gü­nü­mü­ze kadar gel­dik.
Allah cc rah­met ey­le­sin.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —