Kim ne derse desin… Çok zor bir maç oldu. Yani, hem rakibin sıkıntıları; hem de bizim stres ve sıkıntılı olmamız, maçın zor geçeceğini daha ilk baştan itibaren gösteriyordu. Diyeceğim, zor bir rakibe karşı zor bir maç oldu.
Neyse ki; korktuğumuz başımıza gelmedi. Bunun en büyük avantajı; kendi saha ve seyircimiz önünde şu son dört maçı kazanmamızdı. Bu avantajımızı bu maçta da devam ettirip, durumu lehime çevirerek yenilmezliğimizi devam ettirmiş olduk.
Zaten elde ettiğimiz 16 puanın biri beraberlik beş maçı kazanmamız oldu. Bu çok önemli de; deplasmanlarda da puan, ya da puanlar almaya alışmalıyız.
Her nedense Ç. Rizespor, kendi sahasünda daha bir disiplinli, dayanışma, yardımlaşma, birlik beraberlik ve iyi futbol ortaya koyuyor ve de kazanıyor.
Maça gelecek olursak: Yeni Malatyaspor belli ki en az berabere kalıp, bir puan almayı hedefliyordu. Çünkü çok iyi biliyordu ki Ç. Rizespor kendi sahasında kaybetmiyordu. Dolayısıyla, oyuna 5-4-1 sistemiyle başladı. Malatyaspor defans ağırlığına önem vermesi; Ç. Rizespor'un gol atmasını zorlaştırdı. Taa ki; 80.dakika da oyuna yeni giren genç Deniz Hümmet' in o nefis golü gelinceye kadar…
Sonuç olarak; ilk yarının bitimine iki maç kaldı. İki gün sonra Sivas'a gidiyoruz. Buradan alınacak en az bir puan ve hafta sonu kendi sahamızda konuk edeceğimiz Gaziantep maçından da üç puan alabilirsek; ilk yarıyı 20 puanla kapatmış oluruz. Bu; belki hedeflenen ve yeterli olmayan bir durum görünse de; ikinci yarı yeni ve kaliteli transferlerle ligi öyle ümit ediyorum ki; iyi bir yerde tamamlamış oluruz.
Ama her şeye rağmen; Hamza Hamzaoğlu hocamızın gelişiyle, takıma büyük bir güven ve huzur geldi. İnşallah devamı gelir.