Rizeli Kuvayi Milliye Kahramanları afişimizin 4.baskısı yapıldı. Ancak henüz elimize ulaşmadan 5.basıma koyacağımız bir isim daha çıktı karşımıza. Aslında onu İpsiz Recep Emice'nin çetesinden, Zonguldak çevresinde verdikleri mücadelelerden çok iyi biliyoruz da, Rizeli olduğu pek bilmiyoruz.
İzmir'de yaşayan torunlarından yazar Orhan Beşikçi bana belgelerini gönderdi. Anne tarafından dedesi olur. Ona Kılıçreis soyadını Atatürk verdi, Madalyası var. Aslen Rize Yağlıtaş (Kamenit) mahallesindendir.
Kılıçreis Dursun Kaptan'ın aile soyadının Köseoğlu olduğunu da yeni öğrendim. Mataracı Mehmet Efendinin Fadime adlı kızkardeşinin oğlu olduğunu da. Fadime Hanım Atatürk'e sofralar donatan çok maharetleri olan bir hanımdı, kızkardeşi Cevriye, komşuları Vicdan… O sofralar bizim buralarda halen anlatılır. Amcalarım gitmişler Atatürk'ün elini öpmeye ve hatta, orada acıkmış davranmasınlar diye evde karınlarını doyurup öyle gitmişler.
Demek ki Rizeli Kuvvacıların Afişine 5.baskıda Yağlıtaş (Kamenit) Mahallesinden Reis Dursun Kaptan Kılıçreis (Köseoğlu) adını ekleyeceğiz.
Bu bilgilere kızımız Sedef Tiryaki ile oğlumuz Levent Tüysüz'ü nişan ederken güzel bir tesadüfle ulaştım. Levent, anne tarafından armatör kuvvacılarla dolu Taviloğlu torunudur, Sedef de aynı şekilde, İpsiz Recep'in sağ kolu Zekeria Tiryaki'nin torunudur.
İki aile arasında yapılan bu nişanda bir güzellik daha yaşadık; Kuvayi Milliye'nin Rizeli iki ayrı Dursun Kaptan'ının torunları da aramızdaydı.
Tiryaki Dursun Kaptan'ın torunu Süleyman Tiryaki ile Kılıçreis Dursun Kaptan'ın torunu Canan Tüysüz aramızdalardı.
Böyle güzellikler her zaman nasip olmaz diyeceğim ama bu öyle çok da tesadüf değil, burası Rize, burası gazi dedelerimizin birbirine kız alıp vererek sağlam akrabalıklar kurdukları yerdir.
Örneğin bizim sahilden arka köylerden birine kızkardeşini gelin verir Zekeriya dede, cephede birlikte omuz omuza savaştığı silah arkadaşıdır o uzak köydeki delikanlı.
"Ben köye değil adama kızkardeşimi veriyorum" demiş.
Kendi kızını Fener'deki silah arkadaşının oğluna vermiş, onun kızını kendi oğluna almış, vb. Afiş çalışmam sırasında böyle evliliklerle çok karşılaştım.
Şimdi yüz yıl sonra, bu gelenek Sedef ile Levent'in nişanında devam ediyor, bunu görmek beni çok heyecanlandırdı.
Nişan hediyesi bir atma türkü hazırlamıştım, tam da bu konuyu işlemiştim, yerini buldu.
Nişan hediyemi türkü olarak söyledikten sonra kağıdını damadın cebine koydum, torunlarına okumak nasip olsun.