RİZESPOR TARİHİNDEN ALTIN SAYFALAR MİLENYUMA VE MİLLİ LİGE MERHABA 1999-2000

RİZESPOR TARİHİNDEN ALTIN SAYFALAR MİLENYUMA VE MİLLİ LİGE MERHABA 1999-2000

15 Ocak 1999 ta­ri­hin­de, gö­re­ve gelen Çay­kur Ri­zes­por'un yeni yö­ne­ti­mi, tümü viz­yon sa­hi­bi, kendi alan­la­rın­da isim yap­mış seç­kin ki­şi­le­rin oluş­tur­du­ğu bir yö­ne­ti­ci or­du­suy­du adeta.
Yö­ne­tim Ku­ru­lu, 1999 ba­şın­da şam­pi­yon­luk pa­ro­la­sıy­la iş­ba­şı ya­par­ken, görev pay­la­şım­la­rı da şöyle olu­yor­du; Baş­kan: Meh­met Cen­giz, Baş­kan Yar­dım­cı­la­rı: Ekrem Cen­giz, Şaban Ali Ra­zı­oğ­lu, İrfan Ka­ra­kaş, İdari As­baş­kan: Şafak Basa, Mali İşler­den So­rum­lu As­baş­kan: Mu­ham­met San, Tek­nik İşler­den So­rum­lu As­baş­kan: Hü­se­yin Ka­ra­ah­me­toğ­lu, Genel Sek­re­ter: Mahir Bi­be­roğ­lu, Genel Kap­tan: Nu­ret­tin Cen­giz, Mali Sek­re­ter: Musa Kazım Engin, Mu­ha­sip-Vez­ne­dar: Ahmet Er­do­ğan, Basın Söz­cü­sü: Ahmet Mete, Sağ­lık İşleri So­rum­lu­su: Ali Ka­şık­çı, Dış İliş­ki­ler So­rum­lu­su: Mus­ta­fa Sar­mu­sak, Fe­de­ras­yon Tem­sil­ci­si: Osman Ça­tak­lı, Te­sis­ler So­rum­lu­su: Ahmet Ha­cı­öme­roğ­lu, Alt­ya­pı So­rum­lu­su: Hasan Kü­lün­koğ­lu, Ama­tör Fa­ali­yet­ler So­rum­lu­su: Kenan Yel­ken­ci, Rek­lam ve Halk­la İliş­ki­ler: Resul Çolak, İstan­bul Tem­sil­ci­si: Ali Kemal Kopuz, An­ka­ra Tem­sil­ci­si: Bü­lent Erkan Ha­be­ral, Fut­bol Şube So­rum­lu­su: Yıl­maz Ze­hi­roğ­lu, Ta­raf­tar Or­ga­ni­zas­yon So­rum­lu­su: Kemal Zırh, Mar­ma­ra Bölge So­rum­lu­su: Şeref Ke­çe­li.
YOLA CEM PAMİROĞLU İLE ÇI­KI­LI­YOR­DU
Ön­ce­ki sezon Ağ­rıs­por'un tek­nik pat­ro­nu ola­rak ba­şa­rı­lı bir per­for­mans or­ta­ya koyan Cem Pa­mi­roğ­lu, şimdi Çay­kur Ri­zes­por'un ba­şın­day­dı. Pa­mi­roğ­lu 1970'lerde Fe­ner­bah­çe ve Milli Takım'ın sa­vun­ma­sın­da görev yapan, Türk Fut­bo­lu'na ma­lol­muş bir isim­di. Dö­ne­mi­nin yıl­dız­la­rın­dan ba­zı­la­rı özel te­le­viz­yon­lar ve ga­ze­te­ler­de fut­bol eleş­tir­men­li­ği­ne so­yu­nur­ken, ba­zı­la­rı da ant­re­nör­lük kurs­la­rı­na ka­tı­lıp tek­nik adam ola­rak Türk Fut­bo­lu'na hiz­met­le­ri­ne sü­rek­li­lik ka­zan­dı­rı­yor­du. Cem Pa­mi­roğ­lu, ikin­ci şıkkı se­çen­ler ara­sın­day­dı ve işini cid­di­ye alı­yor, fut­bo­lun tek­nik ve tak­tis­yen­li­ği­ni en iyi­siy­le yap­ma­ya ça­lı­şı­yor­du. Şam­pi­yon­luk­tan, bir başka de­yiş­le ekibi Bi­rin­ci Lige yük­selt­mek­ten başka her türlü so­nu­cun ba­şa­rı­sız­lık sa­yı­la­ca­ğı bir or­tam­da gö­re­vi kabul et­me­si de, genç ho­ca­nın id­di­alı ki­şi­li­ği­ni or­ta­ya ko­yu­yor­du. Şam­pi­yon­luk için ve­re­ce­ği zorlu me­sa­isin­de Pa­mi­roğ­lu'nun tek­nik asis­tan­lık­la­rı­nı, Meh­met Ha­cı­oğ­lu ile Osman Sa­rı­meh­met ya­pa­cak­tı. Pa­mi­roğ­lu ile, Çay­kur Ri­zes­por'da tek­nik di­rek­tör ara­yı­şı sona er­miş­ti. Geçen sezon dip­ten al­dı­ğı Ağ­rıs­por'u 2. ligde tut­ma­yı ba­şa­ran genç ant­re­nör, bu sezon Rize'yi şam­pi­yon yap­mak için ter dö­ke­cek­ti. As­baş­kan İrfan Ka­ra­kaş, Pa­mi­roğ­lu'nun isa­bet­li bir seçim ol­du­ğu­na iliş­kin inan­cı­nı be­lir­tip, "Geçen sezon ya­şa­nan ha­ta­la­ra dü­şül­me­ye­rek, yeni se­zon­da Bi­rin­ci Lig he­de­fi­ne ulaş­mak is­ti­yo­ruz. Pa­mi­roğ­lu, gerek iç trans­fer­de, gerek dış trans­fer­de tek yet­ki­li isim ola­cak­tır" di­yor­du. İşte böy­le­si kar­şı­lık­lı bir güven tab­lo­su için­de, ku­lüp­te Cem Pa­mi­roğ­lu dö­ne­mi baş­lar­ken, rapor ve is­tem­le­ri doğ­rul­tu­sun­da trans­fer ha­re­ka­tı­na gi­ri­şi­li­yor­du.
BOMBA TRANS­FER­LER YA­PA­CA­ĞIZ
Ge­ri­de kalan sezon Bi­rin­ci Lige ramak kal­mış­ken, Göz­te­pe ile oy­na­nan Play-Off ötesi fi­nal­de, gol vu­ru­şu far­kıy­la he­def­ten düşen Çay­kur Ri­zes­por'da, bu defa iş öy­le­si­ne sıkı tu­tu­lu­yor­du ki, adeta şans payı bile bı­ra­kıl­mı­yor­du. Zaten fut­bol ka­li­te­le­ri­ni ka­nıt­la­mış, üstün va­sıf­lı bir kad­ro­ya sa­hip­ken, yine mali kül­fe­ti çok ağır yeni trans­fer­ler­le eki­bin gü­cü­ne güç ka­tı­lı­yor­du. Ye­şil-Ma­vi­li­ler, öy­le­si­ne güçlü ve belki de ge­re­ğin­den fazla bir kadro ge­niş­li­ği­ne ula­şı­yor­du ki, yedek ku­lü­be­si ve arta ka­lan­lar­dan bile bir takım ku­rul­sa, kuşku yok ligi ta­şır­dı… Trans­fer se­zo­nu yak­la­şır­ken 2. Baş­kan Ekrem Cen­giz, ta­raf­tar­la­rın yü­re­ği­ne su ser­pen bir açık­la­ma­da bu­lu­nu­yor ve ku­lüp­te ke­sin­lik­le maddi sı­kın­tı­nın ya­şan­ma­dı­ğı­nın al­tı­nı çi­ze­rek, "Bomba gibi trans­fer­ler ya­pa­ca­ğız. Güçlü ve ka­li­te­li bir Ri­zes­por için, yö­ne­tim ola­rak eli­miz­den ge­le­ni ya­pa­ca­ğız. Geç­ti­ği­miz sezon ta­raf­tar­la­rı­mı­zı çok üzdük. Yeni se­zon­da ba­şa­rı­la­rı­mız­la ken­di­mi­zi af­fet­ti­re­ce­ğiz" me­sa­jı­nı ve­ri­yor­du. 1998/99 se­zo­nun­da Çay­kur Ri­zes­por'da forma giyen Erkan Fe­ner­bah­çe'ye dön­müş, Emre Altay'a, Cen­giz­han Yim­paş Yoz­gat'a, Mahir An­ka­ra­gü­cü'ne, Engin İzmirs­por'a ve­ril­miş, Cafer, ka­le­ci Murat, Mus­ta­fa ve Osman da ken­di­le­ri­ne başka ku­lüp­ler bul­muş­lar­dı. İç trans­fer­de Ümit, Zeki ve Recep'le bir yıl­lık söz­leş­me im­za­la­yan Ye­şil-Ma­vi­li­ler'de yö­ne­tim, bu sezon için ya­rar­lan­ma­yı dü­şün­dü­ğü fut­bol­cu­la­rı­nı da bün­ye­de tut­ma­yı ba­şa­rı­yor­du. Çay­kur Rize'de ar­ka­ya ba­kıl­mı­yor, ge­rek­li mal­ze­me elde tu­tu­lup, gi­den­ler değil, ge­len­ler dil­ler­den düş­mü­yor­du.
2000 MODEL RİZES­POR'DA YENİLER
Kim­ler trans­fer edil­me­miş­ti ki; Ça­nak­ka­le Dar­da­nel'den Ser­kan, Trab­zons­por'dan İbra­him, İzmirs­por'dan Er­tun­ga, Mar­ma­riss­por'dan Orçun, Ay­dıns­por'dan Le­vent, Bat­man Pet­rols­por'dan Koray, Bur­sas­por'dan Gan­çev, Art­vin Ho­pas­por'dan Oktay, Kar­tals­por'dan Erhan, 2000 model Çay­kur Ri­zes­por puzz­le'ını oluş­tu­ra­cak yeni mevki par­ça­la­rıy­dı. Her bir trans­fer için ayrı ayrı emek ve­ril­miş, bir­ço­ğun­da baş­kan Ekrem Cen­giz biz­zat gidip ko­nu­şa­rak işi ko­tar­mış­tı. Ör­ne­ğin, Er­tun­ga'nın trans­fe­ri için Rize'ye trans­fer çı­kar­ma­sı ya­pıl­mış, tek­nik di­rek­tör Cem Pa­mi­roğ­lu'nun da ka­tıl­dı­ğı gö­rüş­me­ler­de, Baş­kan Cen­giz, İzmirs­por Baş­ka­nı Cemal Dön­mez ve tek­nik me­na­cer Le­vent Eriş'le sıkı pa­zar­lık­lar içine gir­miş, ka­le­ci Fevzi ta­ka­sı da gün­de­me gir­miş, bir dolu ko­nuş­ma­nın ar­dın­dan hem ku­lü­bü, hem de Er­tun­ga razı edi­lip amaca ula­şıl­mış­tı. Tüm bu yo­ru­cu me­sa­ile­rin ar­dın­dan, yeni trans­fer­ler­le ekip de yavaş yavaş şe­kil­len­miş­ti.
OTUZ BEŞİNDE BİR DELİKANLI
Ge­ri­de kalan sezon, en kri­tik maç­lar­da sıkça baş gös­te­ren ra­hat­sız­lık­la­rı­na şifa olsun diye de, Ka­ra­büks­por'un 34'lük gol si­la­hı Er­do­ğan, "Bon­ser­vi­si­ni al da gel" de­ni­lip, Rize'ye davet edi­le­rek, imza at­tı­rıl­mış­tı. 35'ine mer­di­ven da­ya­mış bir fut­bol­cu. Şam­pi­yon­luk cen­gi­ne çı­ka­cak ta­kım­da gol glad­ya­tö­rü ro­lü­ne so­yu­na­bi­lir miydi? Bu işe dudak bü­ken­ler çık­tıy­sa da, ida­re­ci­ler ileri geri ko­nu­şan­la­ra ku­lak­la­rı­nı tı­ka­mış ve Er­do­ğan'ı Ye­şil-Ma­vi­li renk­le­re bağ­la­mış­tı. Kad­ro­nun bir­bir­le­riy­le uyumu kadar, kent­le de ke­net­len­me­si için çe­şit­li dü­zen­le­me­ler ya­pı­lı­yor­du. Bir minik or­ga­ni­zas­yon­da, trans­fe­rin son gün­le­rin­de alı­nan Emre, Yusuf ve Özgür, Ata­türk Çocuk Yu­va­sı'nı zi­ya­ret ede­rek kim­se­siz ço­cuk­la­ra moral ve­ri­yor­du. 0-6 yaş grubu ço­cuk­la­rın ba­rın­dı­rıl­dı­ğı yu­va­yı zi­ya­ret sı­ra­sın­da duy­gu­lu anlar ya­şan­mış­tı. Minik ço­cuk­la­rın, fut­bol­cu­la­rın zi­ya­ret­le­riy­le gün­le­ri renk­le­nir­ken, Emre, Yusuf ve Özgür, "Bun­lar bizim ço­cuk­la­rı­mız" di­ye­rek minik yav­ru­la­rı ba­ğır­la­rı­na ba­sar­ken, bu yeni kente ait ol­duk­la­rı­nı daha iyi an­lı­yor­lar­dı.
YÖNETİM GE­RE­KENİ YAPTI
Se­zo­na Kı­zıl­ca­ha­mam Kampı'nda ha­zır­la­nan Rize, bu sü­reç­te yap­tı­ğı ha­zır­lık maç­la­rın­da ger­çek­ten üstün per­for­mans gös­ter­miş, bir an­lam­da ra­kip­le­ri­ne göz­da­ğı ver­miş­ti. Fut­bol­cu­la­rı­nın hırsı, ar­zu­su, uyumu, özet­le gi­di­şat­tan Pa­mi­roğ­lu da çok mem­nun­du. Kam­pın son­la­rı­na doğru genç ant­re­nö­rün yü­zü­nü gül­dü­ren bir başka ge­liş­me de ka­le­ci Gan­çev'in trans­fe­ri idi. Gan­çev gibi bir ka­le­ci­ye ka­vu­şun­ca çok ra­hat­la­dı­ğı­nı be­lir­ten Pa­mi­roğ­lu ay­rı­ca, "Bat­man Pet­rols­por'dan Koray'ı da trans­fer ettik. Bu oyun­cu da is­te­di­ğim trans­fer­ler­den­di. Yö­ne­tim üze­ri­ne dü­şe­ni yaptı. Artık ge­ri­si bize kaldı. Şimdi tek­nik bir gö­rev­li ola­rak hel­va­yı yap­mak bana ka­lı­yor. Bunun ilk pro­va­sı­nı da ha­zır­lık maç­la­rı ve Sivas'taki Cum­hu­ri­yet Tur­nu­va­sı'nda ya­pa­ca­ğız" di­yor­du.
ŞEMSİYE BİRANDA TERSİNE DÖ­NÜ­YOR
İkinci Lig 4. Grup­ta, zirve id­di­asıy­la baş­lan­gıç yapan Ri­zes­por, ne yazık ki 15 Ağus­tos 1999 günü baş­kent­te­ki se­zo­nun ilk ma­çın­da An­ka­ra Şe­kers­por'a 3-1 boyun eği­yor ve çok zor bir ya­rış­ta ol­du­ğu­nun ilk sert ih­ta­rı­nı alı­yor­du. An­ka­ra, adeta erken uyarı is­tas­yo­nu ol­muş­tu. Bu maç­tan ge­rek­li ders­le­ri çı­ka­ran Pa­mi­roğ­lu ve öğ­ren­ci­le­ri, hemen bir sil­ki­niş­le ro­ta­sı­nı bu­la­bi­li­yor­du. Bun­dan sonra yap­tı­ğı maç­lar­da sı­ra­sıy­la Gi­re­suns­por (4-0), Yim­paş Yoz­gats­por (4-1), Ka­ra­büks­por (0-1)An­ka­ra ASAŞ (3-2), Or­dus­por (2-0) ve Art­vin Ho­pas­por (2-0) önün­de ba­şa­rı­lı bir gra­fik su­nu­yor ve 7. hafta so­nun­da li­der­li­ğe otu­ru­yor­du. Pa­mi­roğ­lu yö­ne­ti­min­de­ki Ri­zes­por, ligin de­va­mın­da da bu ba­şa­rı­lı çiz­gi­si­ni sür­dü­rü­yor ve ilk ikiye girip, ka­de­me gru­bun­dan yük­sel­me gru­bu­na sıç­ra­yan 10 ta­kım­dan biri ol­ma­yı ba­şa­rı­yor­du. Yük­sel­me Grubu'nda Di­yar­ba­kır, Kom­bas­san Kon­yas­por, Ça­nak­ka­le Dar­da­nel, Konya En­düst­ri, Yim­paş Yoz­gat, Siirt Jetpa, İzmir, Sa­rı­yer ve Kay­se­ri gibi tek­nik kad­ro­la­rı son de­re­ce do­na­nım­lı ekip­le­re karşı yeni bir mü­ca­de­le­ye gi­ri­şen Çay­kur Ri­zes­por, yeni re­ka­bet sah­ne­sin­de iyi bir baş­lan­gıç yap­ma­sı­na kar­şın, peş­pe­şe iki ye­nil­gi alıp bir anda mo­ral­le­ri boz­muş­tu. 10 ta­kım­lı Yük­sel­me Ligi'nin boyu çık kı­say­dı. Alı­nan bir-iki tat­sız so­nu­cun puan cet­ve­li­ne yan­sı­ma­sı sert olu­yor­du. Etki de tepki de ağır olun­ca, ilk 6 hafta so­nun­da 10 pu­an­lı lider Di­yar­ba­kırs­por'un yal­nız­ca 2 puan ge­ri­sin­de 8 pu­an­la 6. sı­ra­ya ge­ri­le­yin­ce, o ana kadar al­kış­la­nan Çay­kur Ri­zes­por'da iki ye­nil­gi­nin rüz­ga­rı umul­ma­dık de­re­ce­de sert his­se­di­li­yor ve şem­si­ye bir anda ter­si­ne dö­nü­yor­du.
PAMİROĞLU GİDİYOR, KARA GELİYOR
Yük­sel­me Grubu'nda mü­ca­de­le iyice kı­zı­şır­ken, Jet­pas­por ye­nil­gi­si ile ya­rış­ta zir­veden kopma nok­ta­sı­na ge­lin­di­ğin­de Cem Pa­mi­roğ­lu, onur­lu bir dav­ra­nış ser­gi­le­ye­rek is­ti­fa­sı­nı su­nu­yor­du. Kabul gören is­ti­fa­nın ar­dın­dan yö­ne­tim aci­len yeni hoca ara­yı­şı­na yö­ne­li­yor ve Av­ru­pa Fut­bol Şam­pi­yo­na­sı'na ta­ri­hin­de ilk kez EURO 96 ile ka­tı­lan A Milli Takım'da Fatih Terim'in yar­dım­cı­lı­ğı­nı yü­rü­ten, daha sonra da Be­şik­taş'ın tek­nik di­rek­tör­lü­ğü­nü yapan Rasim Kara üze­rin­de du­rul­du. Kara ya­pı­lan tek­lif ve gö­rüş­me­nin ar­dın­dan 2. baş­kan Ekrem Cen­giz ile bir­lik­te Rize'ye ge­li­yor­du. Sezon ba­şın­dan beri Ye­şil-Ma­vi­li ta­kı­mın tek­nik dü­me­ni­ni elin­de bu­lun­du­ran Pa­mi­roğ­lu, gö­re­vi bı­rak­tı­ğı­nı dü­zen­le­di­ği bir basın top­lan­tı­sı ile açık­lı­yor­du. Genç tek­nik di­rek­tör, gö­re­vi bı­ra­kır­ken içi­nin son de­re­ce rahat ol­du­ğu­nu be­lir­tip, "Üst üste alı­nan iki ye­nil­gi son­ra­sın­da üze­rim­de büyük bir baskı oluş­tu. Bu şart­lar­da ta­kı­ma fay­da­lı ola­ma­ya­ca­ğı­mı an­la­dım. Oysa, puan cet­ve­lin­de­ki du­ru­mu­mu­za ba­kar­sa­nız li­der­le ara­mız­da sa­de­ce 2 puan fark var" di­yor­du. Play-Off gru­bun­da ilk 6 haf­ta­nın ar­dın­dan artık yeni tek­nik pat­ron, Milli Takım ve Be­şik­taş ka­ri­yer­li, zor­luk de­re­ce­si yük­sek maç­la­ra alış­kın Rasim Kara olu­yor­du.
EKST­RA PLAY-OFF SAH­NESİ YİNE AN­TAL­YA
Yük­sel­me Grubu'nda ilk iki dı­şın­da ka­lın­ca Çay­kur Rize için, Bi­rin­ci Lige sıç­ra­ya­bil­me adına son bir şans daha ka­lı­yor­du: Terfi Ligi. Geçen sezon da, Ektra Play-Off'da final oy­na­yan Ri­zes­por, bu defa şans fak­tör­le­ri­ne de ta­kı­lıp kal­ma­mak is­ti­yor­du. Yük­sel­me Grubu'nun ikin­ci ya­rı­sın­da iyi bir form ya­ka­la­yan Ye­şil-Ma­vi­li ekip, bu ha­va­sı­nı sür­dü­rür­se ipi gö­ğüs­le­ye­bi­lir­di. 1999-2000 se­zo­nun­da Meh­met Cen­giz idari bo­yut­ta mad­di-ma­ne­vi hiç­bir fe­da­kar­lık­tan ka­çın­mı­yor­du. Ve Ri­zes­por'un 11 yıl­lık özlem ni­ha­yet sona eri­yor
RASİM KARA FARKI
Rasim Kara gibi, ka­li­te­si tar­tı­şıl­ma­ya­cak bir tek­nik ada­mın yö­ne­ti­min­de­ki ekip, Di­yar­ba­kır, Kom­bas­san Kon­yas­por, Ga­zi­an­tep Be­le­di­ye, Aydın, An­ka­ra, Kar­de­mir Ka­ra­bük ve Ağrı'nın da yer ala­ca­ğı eleme maç sis­te­min­de­ki ya­rı­şın fa­vo­ri­le­ri ara­sın­da gös­te­ri­li­yor­du. 1999-2000 se­zo­nun­da Bi­rin­ci Lig'e yük­se­lecek üçün­cü ta­kı­mı be­lir­le­yecek terfi kar­şı­laş­ma­la­rı An­tal­ya'da sah­ne­le­ni­yor­du. TRT 1 te­le­viz­yo­nun­dan da nak­len ek­ran­la­ra ta­şı­nan, tek maç ele­mi­nas­yon sis­tem­li mü­ca­de­le­ler­de ha­ta­nın te­la­fi­si yoktu, kay­be­den havlu atı­yor­du. Terfi mü­ca­de­le­le­ri­ne baş­lar­ken, özel­lik­le Ümit Ozan ve Cen­giz formu hırsı ile Rasim Kara'nın joker kıy­me­tin­de­ki kartı olur­ken, ra­kip­le­ri için de korku kay­na­ğı olu­yor­du.
11 YIL­LIK ÖZLEM SONA ERİYOR
Geçen sezon Göz­te­pe'ye terfi fi­na­lin­de tek golle ye­ni­lip Bi­rin­ci Lig bi­le­ti­ni elin­den dü­şü­ren Ri­zes­por, bu kez Di­yar­ba­kır kar­şı­sın­da men­zi­le var­mak için son sa­va­şı­mı­na çı­kı­yor­du. Geçen defa de­mi­ni tut­tu­ra­ma­mış, Çay di­ya­rı Rize'de yüz­bin­ler­ce kişi yı­kıl­mış­tı. An­tal­ya Ata­türk Stadı'nda Bü­lent Uzun, Münir Tak­pak ve Birol Budan hakem üç­lü­sü­nün yö­net­ti­ği dev maçta, Rasim Kara "Kı­lı­ças­lan - Emre, Recep, Kür­şat - Kazım, Koray, Yusuf, Dev­ran, Cen­giz - Cum­hur ve Ümit" on­bi­ri­ni sür­müş­tü sa­ha­ya. Çay­kur Rize ve Di­yar­ba­kır ta­raf­tar­la­rı, maç­tan sa­at­ler­ce önce tri­bün­le­ri dol­dur­muş, ta­kım­la­rı­nı yü­rek­len­di­ren te­za­hü­rat­lar­la ha­va­yı iyice ısıt­mış­tı. TRT'den canlı ola­rak ek­ran­lar­da yan­sı­tı­lan maçı tüm Tür­ki­ye'nin ya­nı­sı­ra özel­lik­le Rize, Di­yar­ba­kır ve ül­ke­nin dört bir ya­nın­da­ki Ri­ze­li ile Di­yar­ba­kır­lı­lar ne­fes­le­ri­ni tutup iz­li­yor­du. Maça iki takım da tem­kin­li baş­lı­yor­du. Sa­vun­ma gü­ven­li­ği­ni ön plan­da tutan Rize de, Di­yar­ba­kır da po­zis­yon bul­mak­ta zor­la­nı­yor­du. Ri­zes­por 90 da­ki­ka bo­yun­ca Yusuf, Cen­giz ve Er­do­ğan'la bul­du­ğu po­zis­yon­la­rı de­ğer­len­di­re­mi­yor, Di­yar­ba­kır'sa Hasan, Ar­ma­ğan ve Ha­ki­kat'le Kı­lı­ças­lan'ın ko­ru­du­ğu Rize ka­le­si­ni zor­lu­yor ve gol vu­ru­şu­nu ya­pa­mı­yor­du. Maç bo­yun­ca ra­ki­bi­ne na­za­ran daha üstün bir per­for­mans gös­te­ren, özel­lik­le ikin­ci ya­rı­nın 62. da­ki­ka­sın­da 34'lük Er­do­ğan'ın gir­me­siy­le oyu­nun ha­ki­mi­ye­ti­ni eline ge­çi­ren Rize'nin ara­dı­ğı golü bu­la­bil­me­si için 90 da­ki­ka yet­mi­yor­du. Bu­nal­tı­cı sıcak, adeta sa­ha­da­ki fut­bol­cu­la­rı ba­yıl­ma nok­ta­sı­na ge­tir­miş ama ne­ti­ce de alın­ma­mış­tı.
ZAFER ÇIĞ­LIK­LA­RI
Uzat­ma da­ki­ka­la­rın­da da Ri­zes­por'un daha et­ki­li ve gole yö­ne­lik oyunu iz­le­ni­yor­du. Kar­şı­laş­ma­nın 104. da­ki­ka­sın­da Cen­giz sol­dan or­ta­lı­yor, Ümit sol aya­ğı­nın içiy­le topu ağ­lar­la bu­luş­tu­ru­yor­du: 1-0. Sa­ha­da­ki fut­bol­cu­la­rın, sinir sis­tem­le­ri­ne söz ge­çir­mek­te zor­lan­dı­ğı çok ge­ri­lim­li mü­ca­de­le­de, bu gol­den sonra oyun iyice sert­le­şi­yor ve Di­yar­ba­kırs­por'dan Aykut kır­mı­zı kart­la oyun dışı ka­lı­yor­du. Uzat­ma­nın ikin­ci ya­rı­sın­da, zaman da­ral­dık­ça Di­yar­ba­kırs­por gol için yük­le­ni­yor ve sa­vun­ma­sın­da açık­lar ve­ri­yor­du. 118. da­ki­ka­da, Di­yar­ba­kır'ın kul­lan­dı­ğı köşe vu­ru­şun­da tüm Ye­şil-Kır­mı­zı­lı­lar ileri çık­mış­ken, sa­vun­ma­da­ki ar­ka­daş­la­rın­dan dönen topu Cen­giz, yak­la­şık 65 metre sür­dük­ten sonra ka­le­ci Erdal'ı da ge­çe­rek Di­yar­ba­kır ağ­la­rı­na bı­ra­kı­yor ve skora per­çin atı­yor­du: 2-0. Bü­lent Uzun'un bitiş dü­dü­ğü­nü çal­ma­sıy­la bir­lik­te, Çay­kur Ri­zes­por'un tek­nik di­rek­tö­rü Rasim Kara ve öğ­ren­ci­le­ri adeta ken­din­den geç­miş, bir­bir­le­ri­ne sa­rı­lı­yor, zafer çığ­lık­la­rı atı­yor­du. Dile kolay, tam 11 yıl ara­dan sonra Rize, tek­rar Bi­rin­ci Lige yük­sel­me­nin mut­lu­lu­ğu­nu ya­şı­yor­du. Ri­zes­por'u Play-Off'ta 6. sı­ra­da dev­ra­lıp, seri ga­li­bi­yet­ler­le Milli Lige ta­şı­yan tek­nik di­rek­tör Rasim Kara, maç­tan sonra diğer fut­bol­cu­la­rıy­la bir­lik­te tri­bün­ler­den sa­ha­ya akan Ye­şil-Ma­vi­li ta­raf­tar­lar­ca omuz­la­ra alı­nı­yor­du.
RİZE , SA­HA­YA KADAR UYU­MA­DI
Rize'nin Di­yar­ba­kır ma­çı­nı ev­le­rin­den, kah­ve­le­ri dol­du­rup iz­le­yen bin­ler­ce Ri­ze­li, maçın bitiş dü­dü­ğüy­le bir­lik­te Ye­şil-Ma­vi­li bay­rak­lar­la insan seli ha­lin­de so­kak­la­ra, cad­de­le­re akı­yor ve Bi­rin­ci Lige yük­sel­me­nin mut­lu­lu­ğu ile şehir bir anda bay­ram ye­ri­ne dö­nü­yor­du. Ta­raf­tar­lar gece sa­bah­la­ra kadar za­fe­ri kut­lar­ken, uzun kon­voy­lar­la zafer tur­la­rı atı­lı­yor­du. Rize'deki zafer kut­la­ma­la­rın­da, ara­ba­la­rın klak­si­yon­la­rı­na, davul, zurna ve ke­men­çe ses­le­ri de ka­tı­lı­yor.
Rize'de bir başka, bam­baş­ka gece ya­şa­nı­yor­du.. Di­yar­ba­kır ise, adeta geçen se­zo­nun Rize'sini ya­şa­mış­tı o gün ve ge­ce­si. Büyük düş kı­rık­lı­ğı, olay­lar, Di­yar­ba­kırs­por'un acı­sı­na tuz ek­miş­ti adeta. Yim­paş Yoz­gats­por ve Siir Jetpa'dan sonra Bi­rin­ci Lig'in üçün­cü ta­kı­mı Çay­kur Rize ol­muş­tu, keşke dör­dün­cü takım da lige alın­mış olsa, bağrı yanık Di­yar­ba­kır­lı fut­bol dost­la­rı­nın da yüzü gü­le­bil­sey­di. Ancak so­nuç­ta fut­bol oyu­nuy­du bu, üzül­mek vardı el­bet­te, ama üzün­tü­yü zapt-ı rapt al­tı­na almak, tut­sak ede­bil­mek de doğ­ru­su çok zor işti o gün­ler­de… Maç­tan sonra ko­nu­şan Di­yar­ba­kır'ın ho­ca­sı Coş­kun De­mir­ba­kan, şans­sız­lık­tan ya­kı­na­rak, ya­ka­la­dık­la­rı fır­sat­la­rı de­ğer­len­di­re­me­yin­ce so­nu­ca kat­lan­mak zo­run­da kal­dık­la­rı­nı be­lir­tir­ken, Ri­zes­por'un tek­nik pat­ro­nu Rasim Kara büyük za­fe­re, "Ke­net­len­dik. Şa­ibe­siz bir şe­kil­de şam­pi­yon olduk" yo­ru­mu­nu ge­ti­ri­yor­du.