Tarih: 07.01.2022 10:16

LEFTER: RİZELİLERİ RİZE'Yİ HİÇ UNUTMADIM TÜRK FUTBOLUNUN EFSANE İSMİ LEFTER'İN RİZE HATIRALARI BİZ TÜRKİYE'DE DENİNCE ÖNCE ATATÜRK'Ü SONRA LEFTER'İ BİLİRİZ

Facebook Twitter Linked-in

Lef­ter'in Türk fut­bo­lu­na dam­ga­sı­nı vur­muş, fut­bo­lu­mu­zun unu­tul­maz­la­rı ara­sın­da ye­ri­ni al­mış­tır. Onun­la öm­rü­nün son yıl­la­rı­nı ge­çir­di­ği Bü­yü­ka­da'da bu­luş­muş, Rize ha­tı­ra­la­rı üze­ri­ne ko­nuş­muş­tuk. Lef­ter, bir Rize Ku­lü­bü olan Fener Genç­lik for­ma­sı­nı giy­miş­ti.
Her şey elime geçen eski bir fo­toğ­ra­fın izini sür­mek­le baş­la­mış­tı. Ri­zes­por ta­ri­hi ile il­gi­li araş­tır­ma­la­rım sı­ra­sın­da elime geçen bir fo­toğ­raf­ta ef­sa­ne fut­bol­cu Lef­ter vardı. Hamit Ka­zan­cı'nın bana ver­di­ği fo­toğ­raf Rize'de çe­kil­miş­ti ve Türk fut­bo­lu­nun ef­sa­ne ismi Lefte Fener Genç­lik for­ma­sıy­la gö­zü­kü­yor­du.
BİR FO­TOĞ­RA­FIN İZİNİ SÜR­MEK
Lef­ter niçin Rize'ye gel­miş, ne amaç­la Rize Fener Genç­lik for­ma­sı­nı giy­miş­ti. Yıl­lar­dır ce­vap­la­rı­nı ara­dı­ğım bu ve ben­ze­ri bir­çok so­ru­nu ce­va­bı­nı Bü­yü­ka­da'da bu­la­bi­le­ce­ği­mi an­la­dım, çünkü ce­vap­la­rın sa­hi­bi Lef­ter, adada ya­şı­yor­du.
DEV LEF­TER KAR­ŞIM­DAY­DI
Bü­yü­ka­da'ya var­dı­ğım­da bir kah­ve­ha­ne­nin bah­çe­sin­de otu­ran yaşlı bir am­ca­ya Lef­ter'i nasıl bu­la­bi­le­ce­ği­mi sor­dum. Yaşlı amca, cevap ver­me­den önce onu ne amaç­la ara­dı­ğı­mı sordu ve ek­le­di: "Torun bo­şu­na uğ­raş­ma, o asla ga­ze­te­ci­ler­le ko­nuş­maz ama şan­sı­nı de­ne­mek is­ter­sen bi­raz­dan bu kah­ve­de olur" dedi. Biraz adayı do­laş­tık­tan sonra kah­ve­ye yö­nel­dim. Bek­le­me­ye baş­la­dım. Çok geç­me­di Türk fut­bo­lu­nun unu­tul­maz is­mi­ni kar­şım­da bul­dum. Ya­nı­na yak­laş­tım, ha­li­ni ha­tı­rı­nı sor­duk­tan sonra ama­cı­mı an­lat­tım. Elim­de bu­lu­nan ken­di­si­nin de için­de yer al­dı­ğı 30 Ha­zi­ran 1959 ta­rih­li iki fo­toğ­raf onu çok et­ki­le­di. Söz Rize'den açı­lır açıl­maz "Şenol Birol ne ya­pı­yor? dedi. Bu kısa ta­nış­ma­dan sonra baş­la­dık söy­le­şi­ye…
LEF­TER TA­RAF­TA­RIN AYA­ĞI­NA GİTTİ
*Elim­de­ki fo­toğ­raf­lar­da Rize'yi zi­ya­ret et­ti­ği­niz gö­rü­nü­yor. Ne amaç­la Rize'de bu­lun­du­nuz?
Yıl 1959. Fe­ner­bah­çe şam­pi­yon olmuş, ben de en ve­rim­li se­zo­nu­mu ya­şa­mış­tım. Ter­cü­man Ga­ze­te­si ta­ra­fın­dan "Yılın Fut­bol­cu­su" se­çil­dim. Ana­do­lu'nun bir­çok ilin­den in­san­lar beni iz­le­mek için İstan­bul'a ge­li­yor­du. Yazar Ne­ca­ti Ka­ra­ka­ya bir prog­ram ha­zır­la­yıp "Biz in­san­la­ra gi­de­lim" dedi. Fikir ho­şu­ma gitti. Zon­gul­dak, Sam­sun der­ken Trab­zon'a var­dık. Prog­ram­da Rize yok. Trab­zon'dan Er­zu­rum'a ge­çe­ce­ğiz. Ri­ze­li­ler kar­şı­mı­za çıktı. Hem de ne çıkış, ne sevgi seli. An­la­tı­la­maz. "Rize'ye gelip kal­ma­dan, bir maç yap­ma­dan hiç­bir yere gi­de­mez­sin" de­di­ler. "Er­zu­rum'da prog­ram var. Ye­ti­şe­ce­ğiz" desek de fayda et­me­di. "İster­se­niz git­me­ye kal­kın, pe­şi­niz­den gelir, zorla ge­tir­ti­riz. Git­me­ye falan kal­kış­ma­yın, ara­ba­nın las­tik­le­ri­ni ke­se­riz, ha". Son­ra­dan öğ­ren­dim ki, Ri­ze­li­ler, beni mu­hak­kak sey­ret­me­yi akıl­la­rı­na koy­muş­lar bir kere. Fe­ner­bah­çe Reisi ve Rize Me­bu­su Osman Kav­ra­koğ­lu'na va­rın­ca­ya kadar telg­raf çek­miş­ler, Va­li­ye mü­ra­ca­at et­miş­ler. Beni Rize'ye git­me­mi, bir maç yap­ma­mı üzere te­mi­ne ça­lış­mış­lar. Bin­ler­ce hay­ra­nı ara­sın­da mah­pus kal­mış­tım. Ha­ya­tı­mın en zevk­li an­la­rı­nı ya­şı­yor­dum. Bana karsı gös­te­ri­len bu sev­gi­yi hiç unut­ma­dım. Daha Rize şehir mer­ke­zi­ne 20 km var­ken bak­tık Rize'den gelen on­lar­ca taksi, mo­to­sik­let­le yüz­ler­ce Ri­ze­li bize eşlik edi­yor.
RİZE'DE BİR MAH­KÛ­MUN HA­YA­TI­NI KUR­TAR­DI
*Rize'de nasıl bir ilgi ile kar­şı­lan­dı­nız?
An­la­tıl­maz bir sevgi seli… İnsan­lar işini gü­cü­nü bı­rak­mış bizi şeh­rin gi­ri­şin­de kar­şı­la­ma­ya gel­miş. Hatta bir anım var, an­lat­ma­dan ge­çe­me­ye­ce­ğim. Çok büyük bir sevgi seli ile şehri tur­lu­yo­ruz. Deniz ke­na­rın­da ha­pis­ha­ne vardı. Ora­dan ge­çer­ken dur­duk. İçe­ri­de­ki­ler se­lam­la­dık. Gö­rev­li­ler bize odak­lan­dı. Bunu fır­sat bilen bir mah­kûm kaç­ma­ya baş­la­dı. Ya­ka­la­yın, vurun ses­le­ri… Ben "Yok yok o beni se­vi­yor, beni gör­mek için öyle yaptı" dedim. Olay ya­tış­tı. Park Otel'e yer­leş­tik. Otel, Be­le­di­ye Parkı'nın kar­şı­sın­da yer alı­yor­du. Şehre ote­lin bal­ko­nun­dan bak­tım. Ne­şe­li in­san­lar. Her adım­da il­gi­len­di­ler, sevgi gös­ter­di­ler bana..
SİZ BİZİ OYUNA GETİRDİNİZ
*Ge­le­lim fo­toğ­raf­la­rın hi­ka­ye­si­ne…
Ben Rize'de bu­lun­du­ğum sı­ra­da İran Üni­ver­si­te­li­ler Kar­ma­sı Rize'ye gel­miş, Rize Kar­ma­sı ile maç ya­pa­cak. Beni de ta­kı­ma dahil et­ti­ler. Böy­le­ce Ri­ze­li spor­cu­lar­la iç içe ola­cak­tım. Rize Kar­ma­sı sa­ha­ya Rize Fener Genç­lik ta­kı­mı­nın for­ma­sı ile çıktı. Maçı 2-0 biz ka­zan­dık. İran­lı­lar "Biz Tür­ki­ye'de önce Ata­türk'ü, sonra Lef­ter'i bi­li­riz, siz bizi oyuna ge­tir­di­niz" de­di­ler. Tabii bu bir özel maçtı.
-O maç­tan ha­tı­rı­nız­da kalan isim­ler…
Ri­ze­li bir beden eği­ti­mi ho­ca­sı vardı. Türk spo­ru­na büyük kat­kı­la­rı olmuş Recep Kulak, o maçta vardı. Ha­tır­la­dı­ğım Vural Kaz­maz, Hamit Ka­zan­cı, İrfan Akas­lan ve maçın ha­ke­mi İrfan Bil­gin.
ŞENOL BİROL ŞİMDİ RİZE'DE NE YAPAR?
*Ri­ze­li fut­bol­cu­lar­la bir­lik­te oy­na­dı­nız…
Bak yine hü­zün­len­dir­din beni. Ak­lı­ma Şenol Birol geldi. O bir fut­bol yıl­dı­zıy­dı. Bir­lik­te fut­bol oya­na­dık. Çok ha­tı­ra­la­rı­mız var. Ne yapar, na­sıl­dır? (Göz­le­ri nem­len­di)
*Sağ­lı­ğı çok iyi efen­dim. Rize'de çok mü­te­va­zı bir yaşam sür­dü­rü­yor. (Şim­di­ler­de hasta olan Şenol Ağa­be­yi­mi­ze sağ­lık di­li­yo­ruz). Öyle fut­bol­cu­lar zor ye­ti­şir. Onun bir vuruş stili vardı, hala ak­lım­da. Güzel gün­le­ri­miz oldu. Ri­ze­li­ler elini at­tı­ğı her işte mut­la­ka ba­şa­rı­lı olur.
RİZELİLERİ RİZE'Yİ HİÇ UNUT­MA­DIM
*Rize'ye Ri­ze­li'ye bir me­sa­jı­nız var mı?
29 Ha­zi­ran 1959 ta­ri­hin­de Rize'ye git­ti­ği­miz­de orada Ri­ze­li­ler'le bir araya gelip prog­ra­ma devam ede­cek­tik. Kal­mak ak­lı­mı­zın ucun­dan geç­mez­ken öyle bir sevgi seli oluş­tu ki iki gün kal­dık. Bu iki gün için­de Ri­ze­li­ler, "Senin paran bu­ra­da geç­mez" di­ye­rek eli­mi­zi ce­bi­mi­ze at­tır­ma­dı­lar.
Çok sıcak in­san­lar. On­la­rı hiç unut­ma­dım. Ri­ze­li ol­ma­say­dın bu rö­por­ta­jı zor ya­par­dın. Lef­ter, bütün hey­be­tiy­le ak­lım­da ve dü­şün­ce­le­rim­de bü­yü­yor­du. Ben bir Ri­ze­li ola­rak; bir za­man­la­rın ef­sa­ne ismi Lef­ter'le Bü­yü­ka­da'da, bir bahar günü, de­ni­ze bakan bir kah­ve­de yap­tı­ğım bu söy­le­şi­den büyük mut­lu­luk ve gurur duy­dum. Vapur is­ke­le­den ay­rı­lır­ken ada gö­züm­de ufal­ma­ya baş­la­dı. Oysa Lef­ter, bütün hey­be­tiy­le ak­lım­da ve dü­şün­ce­le­rim­de bü­yü­yor­du…




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —