Tarih: 07.01.2022 10:15

YILBAŞI MAKALESİ

Facebook Twitter Linked-in

Nihat Sami Ba­nar­lı'nın 1952-1957 yıl­la­rın­da­ki ya­zı­la­rın­dan:
"1953'e gi­ri­yo­ruz… Büyük şe­hir­le­ri­miz­de bunun far­kın­da ol­ma­yan yok­tur. Hele İstan­bul'un en sar­sıl­ma­mış Türk ma­hal­le­le­rin­de, Müs­lü­man dük­kan­la­rın­da bile ağaç­la­rın­dan ko­pa­rıl­mış masum çam dal­la­rı, sahte bir ha­ya­ti­yet gös­te­ri­yor. Hı­ris­ti­yan ana­ne­si­nin ıs­rar­la ya­şat­tı­ğı bükük belli ‘Noel Baba' da şimdi bizim vit­rin­le­ri­miz­de­dir. Siyah çen­ber sa­kal­lı yurt içi in­san­la­rın­dan umacı gör­müş gibi çe­ki­nen genç­le­ri­miz, bu ak­sa­kal­lı ih­ti­yar kar­şı­sın­da ne dü­şü­nü­yor­lar bil­mi­yo­rum…" Hür­ri­yet 31.12.1952
"… Ev­vel­ce, İstan­bul'un yal­nız Be­yoğ­lu'sunda, ne­şe­li, iç­ki­li, dans­lı, ha­re­ket­li, hatta silah pat­la­yış­la­rıy­la ses­len­di­ril­miş şen­lik­ler ha­lin­de ya­şa­nı­lan mi­la­dî yıl­ba­şı, şimdi bütün Tür­ki­ye'nin malı ol­muş­tur. Dans­lı, iç­ki­li, renk­li, ışık­lı, sıcak sa­lon­lar­da sa­bah­la­ra kadar yıl­ba­şı ge­ce­le­ri­ni kut­lu­yo­ruz…" Hür­ri­yet 1.1.1955
"… Yıl­ba­şı eğ­len­ce­le­ri, yıl­lar geç­tik­çe bizim dün­ya­mı­za da bir bay­ram ve bir do­nan­ma man­za­ra­sı ve­ri­yor. Tür­ki­ye'de ha­tı­rı sa­yı­lır bir yıl­ba­şı ti­ca­re­ti te­es­süs edi­yor. Önce Hı­ris­ti­yan dün­ya­sın­da dinî bir bay­ram eda­sıy­la baş­la­yan yıl­ba­şı, şimdi hemen bütün dün­ya­da bir neşe ve eğ­len­ce ve­si­le­si­dir. O kadar ki Mu­ham­med üm­me­ti­nin ço­cuk­la­rı bile Haz­ret-i Mu­ham­med'den asır­lar­ca eski, Milat tö­ren­le­ri­ne iş­ti­ra­ki şimdi bir ye­ni­lik sa­yı­yor­lar. Yıl­ba­şı eğ­len­ce­le­ri, bizim va­ta­nı­mız­da da Noel Ba­ba­sı, Noel çam­la­rı, Noel he­di­ye­le­ri, Noel hin­di­le­ri ve büyük Noel mas­raf­la­rıy­la adeta bir Noel Yor­tu­su 'nu an­dır­ma­ya baş­la­dı…. " Hür­ri­yet 31.12.1955
"… Ben, şah­sen yıl­ba­şı ge­ce­sin­den sonra gör­dü­ğüm nice insan çeh­re­sin­de, yılda bir gelen bu ge­ce­nin bütün ma­ce­ra­sı­nı da ya­zı­lı gör­dü­ğü­mü sa­nı­rım. Bu yor­gun, bu üzgün, bu mah­mur yüz­ler, bir sene ev­vel­ki, ger­çek­ten bir sene ev­vel­ki hal­le­rin­den ne kadar baş­ka­dır­lar. Kimi ruhen, kimi cis­men bit­kin­dir. Yıl­ba­şı er­te­si çeh­re­le­ri­nin pek çoğu böyle pe­ri­şan­dır. Yal­nız söz bir­li­ği etmiş gibi dil­le­rin­den şöyle bir na­ka­rat ek­sil­mez: Ama çok eğ­len­dik!…" Hür­ri­yet 5.1.1957
Li­se­ler­de oku­tu­lan ede­bi­yat ders ki­ta­bıy­la nice gen­cin ye­tiş­me­sin­de hakkı olan mer­hum ya­za­rı, ge­ri­ci sa­ya­bi­lir­ler. Hal­bu­ki o, zan­net­tik­le­ri kadar din­dar veya mu­ha­fa­za­kar de­ğil­dir. Bugün ha­yat­ta ol­say­dı bu de­dik­le­ri­ni yine aynı ga­ze­te­de ya­za­bi­lir miydi? Her­hal­de hayır. Kay­nak: Tür­ki­ye Ga­ze­te­si Rahim Er)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —