DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Karal,
'AK Parti'de kalsaydım münafık olurdum'
Karal, AK Parti'nin kuruluş ilkelerinden ayrıldığı için partiden istifa ettiğini söyleyerek "Kalsaydım münafık olurdum" ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Karal, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in program konuğu oldu.
DEVA Partisi olarak hazır bir kitleye yönelik siyaset yapmadıklarını ve 84 milyonu kucaklayan bir dil oluşturmaya çalıştıklarına vurgu yapan Karal, Türkiye'nin sosyal olarak çok parçalandığını ve bu dönemde bir toplumsal mutabakatın oluşturulmasının çok zor olduğunu ifade etti.
Milletimizden özür dilemeyi bir erdemlilik olarak görüyoruz
Kendisinin de AK Parti çatısı altındayken desteklediği ve destek istediği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Modeli olan Yüzde 50+1'in bütün partilerin sorunu olduğunu söyleyen Karal, "Yüzde 50+1 sistemini biz getirdik. Ne kadar iyi bir iş yaptık diyemiyoruz.
Bunun öz eleştirisini kendimize yapıyoruz.
O taslağı getirirken, o referandum çalışmalarında bizzat araziyi gezerken söylediklerimizin kesinlikle karşılık bulamadığını gördük. Çünkü bize öyle anlatmamışlardı.
Bize anlattıkları şekilde anlattık fakat uygulamaya geçince durum çok farklıya dönüştü.
Bunu bir yüksünme olarak görmüyoruz ve bu konuda da milletimizden özür dilemeyi bir erdemlilik olarak görüyoruz.
Maalesef bu sisteme destek verenler olarak yanlış yaptığımızı gördük ve biz bunu açık yüreklilikle milletimizle paylaşıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde sınıfa kaldık
Referandum çalışmalarında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni vatandaşlara anlatırken artık bu ülkede koalisyonlar olmayacağını belirterek vatandaştan oy istediklerini ancak şuan tam koalisyonların içine düştüklerini söyleyen Karal, "Beğenmediğimiz parlamenter sistemde seçimden sonra koalisyonlar gündeme gelirdi, şimdi seçimden önce ittifaklar gündeme geliyor. Koalisyon ortaklarının hükümetin tüm icraatlarına ortak olma, sorumluluktan pay alma durumları var. Ama bu ittifak siteminde ise yetkiyi kullanmada bir sınırsızlık var ama sorumluluk almada belli adreslerin sorumluluğu söz konusu. Bugün ki iktidarı oluşturan ittifakların durumuna baktığımız zaman bakıyorsunuz ki sorumluluk AK Parti üzerinde ama yetkiyi kullanmada, siyasete müdahale etmede ya ada hükümetin politikalarını belirlemede MHP'nin de dahili söz konusu. Hatta Vatan Partisi ve Büyük Birlik Partisinin de dahili söz konusu. Dolayısıyla bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde sınıfa kaldık' diye konuştu.
AK Parti için kurşun yedim
Ak Parti'den ayrılık sürecine ilişkin ise Karal 'Kuruluş ilkelerden ayrıldığını için ayrıldım. Partiler bir din değildir, hizmet aracıdır. AK Parti'nin kuruluş amacından farklı bir yöne evrildiğini gördük. Biz fikren ve ruhen koptuk. Eğer kalsaydım münafık olurdum. Biz saksıda yetişen siyasetçi değiliz. 28 Şubat sürecinde 5 yıl yargılandım. Parti için kurşun yedim. AK Parti'nin birkaç gazisinden biri benim. 2008 seçimlerinde AK Parti'ye en çok eleştiriyi yapanlar ya partinin önemli bir yerinde, ya Külliye'de ya da bakanlık yapıyor.' ifadelerini kullandı.
Dinin kimsenin tekelinde olmadığının ve iktidar cephesinin siyasi konularda İslami terimler kullamasını eleştiren Karal 'İslam söylemden daha çok eylemi ön plana çıkaran bir dindir. Eyleme geçirmediğiniz sürece bir önemi yok. Dinin istismar edilmesi bizim için kabul edilemez. İktidar söylemleriyle dinimizi örseliyor. Kimsenin dinimize zarar verme hakkı yoktur.' dedi.
Haber Merkezi