ALMANYA BİZİ KISKANIYOR MU?

ALMANYA BİZİ KISKANIYOR MU?

Ben Av­ru­pa'ya hiç git­me­dim.
Bil­dik­le­rim eş dost­la­rın söy­le­dik­le­ri, ga­ze­te ve ki­tap­lar­da ya­zı­lan­lar ile bizi yö­ne­ten­le­rin söy­le­dik­le­rin­den iba­ret.
Geçen hafta Bursa'dan ta­nı­dık Ga­ze­te­ci iki ar­ka­da­şım İbra­him Er­do­ğan ve Yük­sel Bay­sal davet üze­ri­ne zi­ya­ret amaç­lı Al­man­ya'ya gitti. Bir davet bize de gelse gi­de­bil­sek ama öyle şans­lı de­ği­liz. Bu­gü­ne ka­dar­da böyle bir davet al­ma­dım.
İkiz­de­re­li Ga­ze­te­ci dos­tum Yük­sel Bay­sal kısa Al­man­ya se­ya­ha­ti son­ra­sı kö­şe­sin­de yaz­dı­ğı ya­zı­da son ay­lar­da bize an­la­tı­lan ‘' biten Al­man­ya'yı'' yazdı.
Bursa'da ya­şa­yan Ga­ze­te­ci hem­şe­rim Yük­sel Bay­sal'ın ya­zı­sın­dan al­dı­ğım cüm­le­ler aynen şöyle''
‘'Git­tim, gör­düm, yaz­dım. Ne gör­dün diye so­ran­la­ra söy­lü­yo­rum. Çağ­daş uy­gar­lık gör­düm.
Di­sip­lin ile öz­gür­lü­ğün, de­mok­ra­si ile dü­ze­nin, ku­ral­lar ile (keyfi değil) ke­yif­li ya­şa­ma­nın müm­kün ol­du­ğu­nu an­la­dım.
110 yıl önce Meh­met Akif'in "İşleri var di­ni­miz gibi, din­le­ri var işi­miz gibi" sö­zü­nün doğ­ru­lu­ğu­nu test ettim. Ziya Paşa'nın 150 yıl önce "Di­yar-ı küfrü gez­dim bel­de­ler ka­şa­ne­ler gör­düm/Do­laş­tım mülk-i İslam'ı bütün vi­ra­ne­ler gör­düm" şek­lin­de di­ze­le­re dök­tü­ğü si­te­min-sis­te­min sür­dü­ğü­ne tanık oldum.
Ben İngil­te­re'den söz edin­ce bir ar­ka­da­şım "Al­man­ya Av­ru­pa'dır" de­miş­ti bir ko­nuş­ma­mız­da; doğ­ruy­muş, an­la­dım.
Nürn­berg'in ha­ri­cin­de Ulm ile Bi­efeld'i de gez­dik; pek çok köy­den ka­sa­ba­dan geç­tik. Sanki cet­vel­le çi­zil­miş gi­biy­di tar­la­lar, so­kak­lar, cad­de­ler, evler.
Bir tek yük­sek katlı bina yoktu; göze çar­pan çir­kin yapı hiç yoktu; en yük­sek ya­pı­lar ki­li­se­le­rin çan­la­rıy­dı.
Araç ihraç edip va­tan­daş ithal edi­yor­lar! Yak­la­şık 100 yıl­dır ‘Si­ya­sal İslam­cı­lar' aynı na­ka­ra­tı tek­rar­lı­yor­lar.
Av­ru­pa can çe­ki­şi­yor kuy­ruk­lu yalan
"Al­man­ya bit­miş, Av­ru­pa can çe­ki­şi­yor. Yalan, kuy­ruk­lu yalan!
Al­man­lar öy­le­si­ne bir sis­tem kur­muş­lar ki, dünya çökse Al­man­lar ayak­ta ölür! Al­man­lar dün­ya­ya üret­tik­le­ri­ni ihraç edip, cari fazla ve­rir­ken, dı­şar­dan va­tan­daş ithal edi­yor­lar.
Bizim gibi ge­le­ni içeri sok­mu­yor­lar, se­çe­rek alı­yor­lar.
Bu da on­la­rı daha zen­gin kı­lı­yor.
Cum­hur­baş­ka­nı Er­do­ğan bir­kaç kez "Ame­ri­ka'nın, İngil­te­re'nin ha­li­ni gö­rü­yor­su­nuz değil mi?
Ben­zin yok ben­zin. Aynı şe­kil­de Al­man­ya'da kuy­ruk­lar, Fran­sa'da kuy­ruk­lar, yi­ye­cek­le­ri­ni bu­la­mı­yor­lar" de­miş­ti.
Bin­ler­ce ki­lo­met­re yap­tık, Al­man­ya'da ne ben­zin kuy­ru­ğu gör­dük ne yi­yecek kıt­lı­ğı­na rast­la­dık.
Mar­ket raf­la­rı tıka basa do­luy­du.
Bir de ‘Al­man­ya bizi kıs­ka­nı­yor' sözü var ki, ko­nuş­tu­ğu­muz ik­ti­dar yan­lı­la­rı bile "Çok saçma" de­ğer­len­dir­me­sin­de bu­lun­du­lar.
Öy­le­si­ne an­lam­sız bir söz ki, bizim So­ma­li'yi kıs­kan­ma­mız ne kadar akla uy­gun­sa, Al­man­ya'nın Tür­ki­ye'yi kıs­kan­ma­sı da o kadar akla uygun!
Sonuç ola­rak di­ye­bi­li­rim ki, esas ola­rak bizim Al­man­ya'yı kıs­kan­ma­mız lazım.
Ancak biz o ül­ke­yi kıs­kan­ma­dık, gıpta ettik.''
Ga­ze­te­ci ar­ka­da­şım Yük­sel Bay­sal'ın Al­man­ya iz­le­nim­le­ri bun­lar. Av­ru­pa'yı si­ya­set­çi değil Ga­ze­te­ci gö­züy­le gö­re­rek ay­dın­la­tı­cı ha­ber­ler ulaş­tır­dı.
Dos­doğ­ru yazan Ga­ze­te­ci­nin gö­re­rek yaz­dık­la­rı­nı oku­ma­sak si­ya­set­çi­nin ih­ti­ras uğ­ru­na ak­tar­dık­la­rı­na ina­na­cak­tık.