1943 yılında kurulan ve bugün İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı (İLKSAN) olarak bilinen ve kurulduğu dönemde Ülkemizin ekonomik şartlar göz önünde bulundurulduğunda öğretmenler arasında önemli bir yardımlaşma ve tasarruf sandığı olması gereken İLKSAN; sıkıntılı ve bir o kadarda da basiretsiz yönetimler yüzenden hiçbir zaman elde ettiği kar veya başarısıyla gündem olan bir kurum değil, aksine devamlı zarar eden bir kurum olarak gündemde kalmıştır.
78 yıldır var olan İLKSAN'nın, İşletme mantığından uzak, profesyonel olmayan vizyonsuz yönetimler yüzünden geçmişte elde ettiği taşınmaz mal varlığı arsaları, otelleri, mağazaları, dinlenme yerleri bir bir satılır durumuna getirildi. Hatta geçmişte İLKSAN'da yaşanan bir skandal üzerine gazetelere manşet olmuş, peşkeş çekilen bir arsa için zamanın Başbakanı "Verdimse ben verdim" sözü dillere destan oldu. Maalesef İLKSAN, usulsüzlük, yolsuzluk, başarısızlık, arpalık gibi rencide edici vakalarla hafızalarda şekillenmiştir.
Kurulduğundan beri İLKSAN'a üyeliğin mecburi olması üye öğretmenler tarafından hep eleştirildi. Bu yüzden üyeler eğitim sendikalarından yardım istemiş, üyeliği avantaj olmaktan çok yük olmaya devam eden İLKSAN'a zorunlu üyeliğin kaldırılması, gerekirse nemalarda olduğu gibi devletin müdahalesi sorunun çözülmesini talep etmek zorunda kalmışlardır.
Oysa İLKSAN dışında Ülkemiz de aynı amaçla kurulan 2 adet daha yardım kuruluşunu incelediğimizde çok farklı bir başarı hikayeleri ile karşılaşmaktayız.
1952 yılında kurulan Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN)'nın çok yakın zamanda açıkladığı hedefinde "…üye polislerin sandıktan 350 bin lira emekli ikramiyesi alacağını ve bunu minimum 500 bin liraya çıkarmaya çalıştıklarını" ifadesi yer almaktadır. POLSAN'ın internet sitesine girdiğimizde ise, iştirakler ve bağlı ortaklıklarla oluşturulan şirketlerin yer aldığını görüyoruz.
1961 yılında kurulan ve bugün Milli Savunma Bakanlığı mensuplarının koordinesinde faaliyet gösteren OYAK yardım sandığının ise resmi internet sitesinde "Türkiye'nin en büyük tamamlayıcı mesleki emeklilik fonu" gibi güven veren bir ifade ile karşılaşıyoruz. Sitede ki "grup şirketleri" butonunu tıkladığımızda ise; onlarca şirket sahibi veya ortağı olduğunu görüyoruz.
İLKSAN'ın internet sitesinde ise, "İLKSAN ticaret yapmak, kar elde etmek ve bu karı üyelerine dağıtmak amacı ile kurulan bir şirket değildir." ifadesi ile karşılaşıyoruz. Bu ifadeye kim güvenir ve üye olur acaba. İfade şöyle… "Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki karşılıksız sosyal yardım yapan kurum ve kuruluşlarda kar/zarar hesabı değil, gelir fazlası/gider fazlası hesabı yapılmalıdır."
İLKSAN'ın güncel mali tablosu incelendiğinde ise faiz önemli yer tutuyor. İLKSAN'ın internet sayfasında bir tane bile ne şirketi, ne de bağlı ortaklıkları var. Yani bizim okullarımızda yardımlaşmak amacı ile altın günü yapmamız gibi İLKSAN da kendini böyle görüyor. Şu an emlak değeri olmayan arsaları, yarım kalmış inşaatları, kime hizmet ettiği belli olmayan otelleri var. İki otelden biri de yangından mal kaçırır gibi 5 Nisan'da satılığa çıkarıldığı ilan edilmiş. Yatırım yapıp üreten değil, istihdam yapıp büyüten değil, satıp savuşturan bir hal var. Benzer amaçlarla kurulmuş başka sandıklar yatırım yapıp, kar açıklarken İLKSAN sıkıştığı yerde satışa çıkıyor.
Biz Türkiye sevdalılarıyız diyorlar. İnsanları ötekileştirerek diğer eğitim çalışanlarını ülkesini sevmeyen gurubuna ayırıyorlar. Logomuzu kullanmayın diye üyelere tehdit mesajı atıyorlar. Son günlerde sürekli mesaj atarak kimsenin kullanamayacağı şirketlerin reklamını yaparak hizmet yaptıklarını sanıyorlar.
İLKSAN'ı tüm üyelerin hak sahibi olduğu bir kurum olarak göremeyen ideolojik saplantısı nedeniyle kendi sendikasının çiftliği sananlar, işi tamamen sendikal rekabete/çatışmaya dökmek istiyorlar. İLKSAN'ın üyeleri sendikalar değildir, eğitim çalışanlarıdır. Bu nedenle seçimlerde yönetime talip olacak olanlar ister sendika üyesi olsun isterse hiçbir sendikaya üye olmasın inisiyatif alacak olan eğitimcilerdir. Burada biz üyelere düşen, geçmişin başarısızlığını dikkate alarak Sandığa yeni bir vizyon kazandıracak eğitimcilere destek vermektir.
Bugünkü haliyle İLKSAN, kötü yönetimi ve mevcut borçlarıyla devletin ve üyelerinin sırtında bir yüktür. Çünkü Sandığın bugünkü mal varlığı, üyelerinin emeklilik ikramiyelerini bile karşılayacak durumda değildir.
Bu durumu şuan ki yönetimde teyit ediyor. Neden yatırıma yönelmiyorsunuz diye sorulduğunda, yatırıma para ayırırsak emekli paralarını ödeyemeyiz savunmasına geçiyorlar. Bu aşamadan sonra bize düşen, İLKSAN'ı borçlarıyla omuzlarda bir ‘yük' olmaktan kurtarıp hepimiz için bir kazanç haline dönüştürmektir. Bu seçim, İLKSAN için kapatma değil, yaşatma seçimidir.
İLKSAN üyelerinin İLKSAN'a dair hiçbir bilgileri yok.
OYAK, aidat olarak ayda 350 TL kesiyor ve emekli olan üyesine 750 bin TL veriyor, aidatın 20 katı. POLSAN ortalama üyesinden 350 lira kesiyor ve 350 bin civarında emekli ikramiyesi veriyor, aidatın 10 katı, siz 40 yıl çalışana aidatının 5 katını vererek bizim paramızla, yatırım değil yardım yaptığınızı söylüyorsunuz.
Yatırım yapmanıza engel olan kanun mudur, yoksa beceriksizliğiniz midir diye soruyoruz. Kardan değil de emanet paradan yardım ve faizle kredi vermek, sonra da bunu, seçim öncesi çarşaf çarşaf yayınlamak nasıl bir yönetim başarısıdır. Yapılan evlilik yardımı 750 lira, çocuk yardımı 350 lira bu paralardan fazlasını biz okullarımızda kendi aramızdaki hediyeleşme ile veriyoruz. Siz bizim paramızla çerez parası bile etmeyecek parayı iş yapmış olarak anlatıyorsunuz. Ayrıca birçok üye İLKSAN'ı tanımıyor, bilmiyor bu çerez parasının verildiğinden haberi olmadığından para alamıyor.
İstiyoruz ki seçime giderken, İLKSAN'la ilgili tartışmalar ve gerçekler, sendikalar arasındaki tartışmaların gölgesinde kalmasın, İLKSAN ve gerçekleri gün yüzüne çıksın ve 285 bin üyenin parası (aylık 27 milyon) şeffaf ve doğru yönetilsin. Üretime yöneltilerek milli gelire katkıda bulunsun. Üyesi de yapılacak kardan daha fazla emekli ikramiyesi alsın.
İlksan Üyeleri;
 İlksan Üyelerine arsa satarken neden zarara uğrattınız?
 İlksan Üyelerine araba kampanyası yaptı, üyelerin dışında ki kişilere neden peşkeş çektiniz?
 İlksan üyelerine bankalardan daha yüksek faizle kredi vererek neden kazıkladınız?
 İlksan üyelerine doğum ve evlilik yardımları diye çerez parası vererek neden kandırdınız?
 Üyeler kaç lira aidat ödüyorlar, içerde kaç liraları birikmiş?
 Biriken aidat miktarından memnunlar mı?
 Sandığın bir gelecek ön görüsü var mı?
 Bundan sonra hangi taşınmazı satacaksınız?
 Seçimleri yönetim kurulu kararı ile neden 2 yıl ertelediniz?
 Türkiye de hiçbir kurum, şirket veya dernekte olmayan seçim süresi, İLKSAN Temsilciler Kurulu Seçimlerini 6 yıla çıkaran değişikliği (2017 yılı) yapmaktaki amacınız neydi?
 Seçim öncesi sandığın ana statüsünde değişiklikler yaparak neden denetimden kaçıyorsunuz? Bilmiyorlar.
Son olarak İLKSAN'ın emekli ikramiyesini sizlere anlatacak bir iki örnek verelim; 2020 de İLKSAN üyesi olan ve devlete 44 yıl 8 ay hizmet eden bir eğitimci emekli oldu. Bu üye 536 ay İLKSAN'a aidat ödedi. Son ay kesilen aidatı 95 küsur lira. Bu eğitimcimizin İLKSAN'a son kesilen aidatını faizsiz bir şekilde hesaplasak ne olur. 536×95 = 50,920 TL eder. Peki bu arkadaşa İLKSAN ne kadar ödedi, 40 bin lira, üyesini düşünen değil kendi koltuklarını düşünen yönetim. Oysa POLSAN da siteye girdiğinizde kaç lira yatırdığınız ve şuan paranızın kaç lira kar ederek değer kazandığı karşınıza çıkıyor. Aidat öderken paranızın en az 2 kat arttığını görüyorsunuz.
Başka bir örnek; İLKSAN sitesinde aidatlar başlığı altında yazan toplam aidat rakamına bakan 33 yıl aidat ödeyen üyenin, son ödediği aidat miktarının 95,5 TL olduğu, İLKSAN'da birikmiş aidatlarının toplamının da 8.865 TL olduğu bilgisine ulaşıyor. Oysa bu üye okulunda altın gününe girmiş olsaydı, bundan daha fazla kazanacağı açıktır. Bunun için;
Bizler, İLKSAN'nın mesajla hatırlanan, bu gidişle iflasa sürüklenen, üyesinin parasını bankaya yatırarak, her ay 5 büyük bankanın kredi faiz ortalamasını esas alarak kendi üyesine faizli kredi olarak veren ve bunu da övünerek anlatan bir banka (düzeltiyorum sandık) olarak değil, iyi günde ve kötü üyesinin yanında olan bir dayanışma ve tasarruf sandığı olarak görmek istiyoruz.
Değerli İLKSAN üyeleri;
3 Nisan 2021 Cumartesi günü ülkemiz genelinde yapılacak İLKSAN "ilçe temsilcileri" seçimleri ile İLKSAN'nın 9. Dönem yönetimi yeniden belirleme süreci başlayacaktır. Yaklaşık 25 yıldır İLKSAN'ı yönetemeyip bu duruma getirenlere artık yeter demenin zamanı geldiğinin göstermek için bütün İLKSAN üyelerini 3 Nisan günü sandık başına giderek oy vermeye, sorun değil çözüm için "İLKSAN'da Değişim Zamanı" diyerek sandığımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz.