Günlerdir kamuoyunda yer alan önemli bir ilçe oldu İkizdere. Ne kadar önemliymişiz ki devletin tepesindekiler Ankara'dan kopup geliyor.
Gelenler arasında Mecliste görev yapan AK Parti-MHP hariç her partiden vekiller oldu. Taşocağında doğru veya yanlış nöbet tutanlarda var.
Gürdere-Cevizlik köylerinin birleştiği İşkencedere Vadisinde 13.5 Hektarlık Ruhsat alanında yapılması planlanan Taş Ocağı yöre insanını ikiye bölmüş. Haklı olarak isteyende var istemeyende.
Bir süre önce AK Parti Rize Milletvekilleri Hayati Yazıcı ve O. Aşkın Bak beraberlerinde Ulaştırma Bakanlığı Altyapı ve Yatırımlar Genel Müdürü ile çok geç kalmış bir halkı bilgilendirme toplantısı yaptılar.
Bu toplantıda İkizdere taşının çok ağır, sağlam ve denize iyi batan taş olduğunu biz bilmezken bizzat Milletvekili Hayati Yazıcı'dan öğrenmiş olduk.
Yukarda yazdım bu taş ocağı çok önemli ve değerli ki gelen gidenin sayısını bilmiyorum.
Gazeteci olarak ortada haberlik konu varsa biz oradayız.
Bende öyle yapıyordum.
30 Nisanda yapılan İkizdere Kültür Merkezi salonunda yapılan AK Parti ağırlıklı eski Bakanların katıldığı toplantıdan daha toplantı başlamadan Polis tarafından çıkarılmıştım, sonra programı yine takip ettim o ayrı bir vaka idi.
Bu zihniyet kimi kimden koruyor veya kaçırıyor veya yayınlanmasını istemiyor.
Dün, atanmış Ulaştırma Altyapı Bakanı hassasiyet kazanan TAŞOCAĞI konusunda çok geniş bir katılımcı ile bir git bak diye Ankara'dan gönderildi.
Kaymakamlıkta kendi ekibiyle görüşmeler yaptı. Daha sonra Gürdere köyünden iki bayan olmak üzere toplam beş kişi ve İDEF Avukatını isimleri güvenlik amaçlı sıkı bir şekilde kontrol edilerek Kaymakamlık makamında özel görüşme yaptılar.
Program Kültür Merkezi salonunda halkın katılımıyla devam edecekti. Geçen toplantıda olduğu gibi bu kez de hazırlanan listeye göre çoğunluğu köylü olmayan AK Patililerin yazıldığı listede adı olanlar salona alındı. Oysa konu İşkencedere Vadisinde Ulaştırma Bakanlığının Cengiz'e yaptırmak istediği Taş ocağı idi fakat o Taşocağını istemeyen köylülerin büyük bir çoğunluğu yazılı listede yoktu.
Listede köylüler gibi BASIN da yoktu.
Salona girdiğimde Bakanlık görevlisi olduğunu söyleyen şahıs programın BASINA KAPALI olduğunu ve içeri almayacağını söylemesi 'neyi saklıyorsunuz sorusunu kendime sordurdu.
Sahi atanmış Bakan, İkizdere'ye halkı bilgilendirmek için mi geldiniz halktan bazı şeyleri saklamak için mi geldiniz.
Ey atanmış Bakan, Salona Gazetecilerin girişine niye izin verilmedi. Kimden neyi saklıyorsunuz. İzin vermeyen Polis değil Ulaştırma Bakanlığının görevlisiydi hatırlatayım.
Halkın doğru bilgilendirmesinden niye korkuyorsunuz.
Halka açık bir toplantıda, Gazetecinin Haber alma hakkını engelleyen bu zihniyeti şiddetle KINIYORUM.