RİZELİ ÜNLÜ AVUKAT BIÇAKÇI 1970 'LI YEŞİLÇAM YILLARINI KİTAPLAŞTIRDI

RİZELİ ÜNLÜ AVUKAT BIÇAKÇI 1970

Tür­ki­ye'nin ta­nın­mış ünlü Avu­kat­la­rın­dan, Eği­tim­ci Yazar Cemil Can BI­ÇAK­ÇI'nın ağır­lık­lı ola­rak 1970'lı yıl­la­rı içe­ren, "Gönül Pen­ce­rem­den Ye­şil­çam So­ka­ğı Türk Si­ne­ma­sı" isim­li ki­ta­bı, bugün ha­yat­ta olan Türk Si­ne­ma­sı­nın ta­nın­mış en ünlü isim­le­ri, si­ne­ma ve sa­nat­se­ver­ler ta­ra­fın­dan büyük be­ğe­ni top­la­dı.

Türk Si­ne­ma­sı­nın 1970'lı yıl­la­rı­nı kap­sa­yan, Siyah Beyaz ya­yı­ne­vi ta­ra­fın­dan ba­sı­mı ger­çek­leş­ti­ri­len, 310 say­fa­lı ki­ta­bın son say­fa­la­rın­da o yıl­la­ra ait on­lar­ca siyah beyaz fo­toğ­raf­la­rın yer al­dı­ğı, Avu­kat, Eği­tim­ci Yazar Cemil Can BI­ÇAK­ÇI'nın; "Gönül Pen­ce­rem­den YEŞİLÇAM" isim­li ese­riy­le ilgi ki­ta­bı­nın ön­sö­zün­de şu açık­la­ma­la­ra yer verdi.
Avu­kat Cemil Can BI­ÇAK­ÇI; "Türk Si­ne­ma­sı de­ni­lin­ce ilk akla gelen isim Ye­şil­çam'dır. Uzun yıl­la­ra da­ya­lı geç­mi­şin­de yüz­ler­ce insan gelip geç­miş­tir ora­dan.
Ben daha çok belli bir sü­re­ci dik­ka­te ala­rak an­lat­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum ki­ta­bım­da. İstan­bul'un Be­yoğ­lu il­çe­si­nin, İstik­lal Cad­de­si'nden ay­rı­lan çok sa­yı­da, irili ufak­lı film şir­ket­le­ri­nin ya­zı­ha­ne­le­ri­nin bu­lun­du­ğu so­kak­la­rın ta­ma­mı Türk Si­ne­ma­cı­lık di­li­ne Ye­şil­çam ola­rak gir­miş­tir. Büyük ola­nak­sız­lık için­de bence ha­ri­ka işler çı­ka­ran Ye­şil­çam'a ilk adım at­tı­ğım "Kez­ban Paris'te' fil­mi­nin çekim sü­re­cin­de edin­di­ğim güzel dost­luk­la­rı yıl­lar boyu hep yü­re­ğim­de ta­şı­dım. Ya­şa­yan­la­rı ve ya­şa­tan­la­rı sevgi ve saygı ile se­lam­lı­yo­rum bu­ra­dan… Bugün artık Ye­şil­çam'da ne ye­şil­lik ne de çam kal­mış­tır. Ama bugün elde çok az bu­lu­nan ka­yıt­la­ra ve kay­nak­la­ra ba­kıl­dı­ğın­da, in­sa­nı­mı­za, top­lu­mu­mu­za, sos­yal, kül­tü­rel ve sa­nat­sal an­lam­da ne kadar önem­li de­ğer­ler kat­tı­ğı­nı dü­şün­dü­ğü­müz­de bile son­suz öv­gü­ye değer. Ör­ne­ğin Hülya Koç­yi­ğit, İzzet Günay, Cü­neyt Arkın ya da ya­pım­cı Tür­ker İna­noğ­lu anı­la­rı­nı yazsa böyle bir ki­ta­ba belki bin­ler­ce sayfa yet­mez. Ne güzel, ne unu­tul­maz, ne ha­ri­ka gün­ler­di. An­la­tır­ken bazen is­te­me­sem de ken­di­mi de kat­mak zo­run­da kal­dım. Yani as­lın­da so­nuç­ta gönül pen­ce­rem­den bak­ma­ya ça­lış­tım si­ne­ma­ya, Ye­şil­çam'a hepsi bu… Bugün hem hukuk hem de eği­tim dün­ya­sın­da, aynen otuz­lu yaş­lar­da ol­du­ğu gibi ha­ya­ta devam edi­yo­rum. Ab­dur­rah­man Palay, Hayri Esen, Sa­adet­tin Erbil, Sa­ci­de kin ve Toron Ka­ra­ca­oğ­lu us­ta­la­rı­mız ne­re­de­ler şimdi? Sev­gi­li kar­de­şim, dos­tum Cü­neyt Türel ve di­ğer­le­ri… TRT İstan­bul Rad­yo­su'nda 70'li yıl­lar­da, ül­ke­de in­san­la­rın nefes al­ma­dan din­le­di­ği " Ar­ka­sı Yarın" ya da "Radyo Ti­yat­ro­su' ça­lış­ma­la­rı­nı radyo mik­ro­fon­la­rı­na ta­şı­yan sev­gi­li kar­de­şim Efek­tör Kork­maz Çakar'la da artık Sa­rı­yer'de zaman zaman bir araya ge­le­rek anı­la­rı yad edi­yo­ruz. Beni ilk rad­yo­ya gö­tü­ren ve ilk kez sah­ne­ye çı­ka­ran. 'Fatma Bacı' fil­min­de bir­lik­te oy­na­dı­ğı­mız Yıl­dız Ken­ter Hocam da Müş­fik Ken­ter Ağa­be­yim de artık ya­şa­mı­yor. Kıy­met­li yö­net­men­le­ri­miz Ömer Lütfi AKAD, Ertem Eğil­mez, Atıf Yıl­maz, Metin Erk­san, Halit Refiğ, Orhan Aksoy ve diğer dost­la­rı­mız çok­tan Ye­şil­çam'a veda et­ti­ler ve ma­ne­vi dün­ya­la­rı­na çe­kil­di­ler.
Kim­se­nin üzül­me­si­ni is­te­mem, is­te­me­den şayet sür­çü­li­san et­miş­sem şim­di­den pe­şi­nen af­fo­la. Sev­gi­li ev­lat­la­rım Cem ile Can da bana ta­kı­lı­yor sü­rek­li, 'Baba ne zaman bi­tecek ki­ta­bın?' diye. So­nun­da Ünal Ceval Bey'i ara­ma­ya karar ver­dim.
Bu ki­ta­bın olu­şu­mun­da bana hep des­tek olan ve ya­yım­lan­ma­sı­nı teş­vik eden sev­gi­li eşim Avu­kat Vil­dan'a, oku­du­ğun­da "Bu ya­zı­yı kitap ha­li­ne ge­tir­me­li­yiz mut­la­ka ağa­bey,' diyen ve aynı za­man­da diz­gi-bas­kı yü­kü­nü ta­şı­yan, Siyah Beyaz Ya­yı­ne­vi­nin de­ğer­li yet­ki­li­si sn. Ünal Ceval Bey'e ve de­ğer­li Edi­tör sn. Alkım Uysal Ha­nı­me­fen­di'ye te­şek­kü­rü borç bi­li­rim." şek­lin­de ifade etti.


Ha­ber-Fo­to: Bay­ram Ali KA­VAL­CI