Ben Rize'yi katıksız seviyorum. Ona sunduklarımı zaman zaman anlamasa da. Rizeliyi çok seviyorum. "Ya ben anlatamadım ya sen anlamayısun" deyip, geçiyorum. Üstüne bir de demli çay içiyorum. Rize'nin neyini seviyorum biliyor musunuz? Yağmur yağarken elinde şemsiye olan insanların saçak altında yürümelerini seviyorum. Başın ağrıdığında ağır baş iyidir diyen adamı seviyorum.
Adam samimi bir kere arkadan film çevirmiyor.
Bu şehrin yıldızları var.
Onlara dokundum.
Futbol topundan ıslık sesi çıkaran adam Şenol Birol'u, telefon kulübesi gibi dar alanda çalım atabilen Hakan Tecimer'i, futbolun veziri Hasan Vezir'i, altın saçlı altın yürekli Hüsnü Kürkçü'yü tanıdım, sevdim.
Rize'nin her santim metresine aşığım ben seviyorum.
Herkes gibi değil ama herkes gibi değil.
İyi tarafını sevdiğim gibi kötü tarafını da seviyorum.
Yaylalarını, denizini sevdiğim gibi insanını da seviyorum.
Güneşini, yazını sevdiğim gibi yağmurunu da seviyorum.
Ne Çayeli ne Ardeşen ne de Pazar'a kadar
Rize'yi Rizeli'yi seveceğim mezara kadar
RİZE'DE BULUŞALIM
Yeryüzü cenneti diye nam salmış
Yağmurun başkentinde el ele tutuşalım
Görür görmez dersin oh dünya varmış
Hiç durma gel dostum Rize'de buluşalım
Bir sevdadır Rize her dem dillerde
Çayı Anzer Balı derman her derde
Huzur arıyorsan gittiğin yerde
Hiç durma gel dostum Rize'de buluşalım
Anılarla dolu çay bahçeleri
Gelin gibi süslü onun her yeri
Silinmez gönlünden asla izleri
Hiç durma gel dostum Rize'de buluşalım
Havası doyumsuz suları berrak
Anlatılmaz bir tat orda yaşamak
Çık Kale'ye doyumsuz manzaraya bak
Hiç durma gel dostum Rize'de buluşalım
Sahili, denizi, çarşısı, parkı
Yeşil Rize'nin yok cennetten farkı
Öyle bir hasretim özlemim var ki
Hiç durma gel dostum Rize'de buluşalım
Burda mutludur her zaman insan
Köylerde içilir yayıktan ayran
Gelip gezip gören oluyor hayran
Hiç durma gel dostum Rize'de buluşalım
Yağmurla geçse de on iki ayı
Bütün yorgunluğu giderir çayı
Bırak bir tarafa derdi tasayı
Hiç durma gel dostum Rize'de buluşalım