Tarih: 07.10.2021 09:14

DOĞUŞTAN DİPLOMAT İYİ BİR MÜZAKERECİ TÜRK SİYASET TARİHİNİN UNUTULMAZ İSMİ RİZE PAZARLI PROF. DR TAHSİN BEKİR BALTA

Facebook Twitter Linked-in

1902 yı­lın­da Rize'nin Pazar il­çe­sin­de doğ­muş­tur. Orta öğ­re­ni­mi­ni Trab­zon Li­se­si'nde ta­mam­la­yan Prof. Balta, 1927 yı­lın­da İstan­bul Hukuk Fa­kül­te­si'ni "Pe­ki­yi" de­re­ce ile bi­tir­miş­tir. Daha sonra dok­to­ra öğ­re­ni­mi için Al­man­ya'ya gi­de­rek, 1937 yı­lın­da Ber­lin Hukuk Fa­kül­te­si'nden Hukuk Dok­to­ru un­va­nı al­mış­tır. Yurda dön­dük­ten sonra üni­ver­si­te öğ­re­tim üye­li­ği­ne Si­ya­sal Bil­gi­ler Okulu'nda Esa­si­ye Hu­ku­ku öğ­ret­me­ni ola­rak baş­la­mış­tır. Si­ya­sal Bil­gi­ler Fa­kül­te­si'nde ve An­ka­ra Hukuk Fa­kül­te­si'nde Esa­si­ye Hu­ku­ku, Amme Hu­ku­ku ve İdare Hu­ku­ku ders­le­ri oku­tan Prof. Balta ölü­mü­ne kadar her iki fa­kül­te­de­ki idare hu­ku­ku kür­sü­le­ri­nin yö­ne­ti­ci­li­ği­ni de yap­mış­tır. Balta aynı za­man­da Si­ya­sal Bil­gi­ler Fa­kül­te­si İdari İlim­ler Ens­ti­tü­sü'nün de mü­dü­rü bu­lu­nu­yor­du. 1943-1950 yıl­la­rı ara­sın­da Rize mil­let­ve­ki­li ola­rak par­la­men­to­da bu­lu­nan Balta, 1946-1947 ara­sın­da Ça­lış­ma Ba­kan­lı­ğı, 1947-1948 ara­sın­da da Eko­no­mi Ba­kan­lı­ğı gö­rev­le­ri­ni ba­şa­rıy­la ye­ri­ne ge­tir­miş­tir. 1929-1950 yıl­la­rı ara­sın­da Av­ru­pa Kon­se­yi İsti­şa­re Mec­li­si'nde Tür­ki­ye'yi tem­sil et­miş­tir. 1963 yı­lın­da Av­ru­pa İnsan Hak­la­rı Ko­mis­yo­nu üye­li­ği­ne se­çi­len Prof. Balta mer­ke­zi Brük­sel'de bu­lu­nan, Mil­let­le­ra­ra­sı İdari İlim­ler Ens­ti­tü­sü'nün yü­rüt­me ku­ru­lu ve son ola­rak da ikin­ci baş­kan­lı­ğı gö­rev­le­rin­de bu­lu­nu­yor­du. 26 Tem­muz 1970 ta­ri­hin­de vefat etti. Prof. Balta Al­man­ca, Fran­sız­ca, İngi­liz­ce ve İtal­yan­ca dil­le­ri­ni bi­li­yor­du.
Ar­dın­dan ne de­miş­ler­di Si­ya­set­te dü­rüst­lük ve ahlak özel va­sıf­la­rıy­dı
CHP Genel Baş­ka­nı İsmet İnönü: Büyük ilim ada­mı­mız Prof. Tah­sin Bekir Balta'yı, Lond­ra'da aman­sız bir kalp dur­ma­sıy­la kay­bet­tik. He­pi­miz bir­bi­ri­mi­ze yü­rek­ten baş­sağ­lı­ğı di­le­sek ye­rin­de­dir. Sayın Pro­fe­sör, büyük ye­ri­nin boş­lu­ğun­dan top­lu­mu­mu­zun ne kadar sar­sı­la­ca­ğı­nı tah­min ede­mez­di. Bi­lim­de, po­li­ti­ka­da, açık ve ber­rak görme, ken­di­si­ne gü­ve­nir sağ­lam bir bilgi hükmü, bilim ve si­ya­set­te dü­rüst­lük ve ahlak özel va­sıf­la­rıy­dı. Tah­sin Bekir Balta'yı daima ha­tır­la­ya­ca­ğız.
Ulus Ga­ze­te­si 27 Tem­muz 1970
Derin bir dünya gö­rü­şü ve insan sev­gi­si vardı
CHP Genel Sek­re­te­ri Bü­lent Ece­vit: Pro­fe­sör Balta'nın si­ya­sal ki­şi­li­ği ve dev­rim­ci­li­ği, sağ­lam bir bilgi te­me­li­ne ol­du­ğu kadar, ileri bir sos­yal an­la­yı­şa, geniş bir dünya gö­rü­şü­ne ve engin bir insan sev­gi­si­ne de da­ya­nır­dı. Pro­fe­sör Balta'nın gö­rüş­le­ri, parti mec­li­sin­de, daima kuşku ve kay­gı­la­rı silen bir ışık olmuş, tar­tış­ma­la­rı kesin bir ağır­lık ta­şı­mış­tır.
Ulus Ga­ze­te­si 26 Tem­muz 1970 Hiç fal­so­su ol­ma­dı
Doç. Dr. Muk­bil Öz­yö­rük: Tah­sin Balta, be­lirt­mek­ten çok araş­tır­ma ve bul­ma­nın pe­şin­dey­di. Evin­de­ki zen­gin ki­tap­lı­ğı­nın yanı sıra, fa­kül­te kü­tüp­ha­ne­le­rin­de el at­tı­ğı yüz­ler­ce ve yüz­ler­ce mo­nog­ra­fi­yi ilk sa­tı­rın­dan son sa­tı­rı­na nasıl didik didik et­ti­ği bil­di­ği­miz ger­çek­ler­den­dir. Biri ölüm günü mat­ba­adan çıkan, öte­ki­ne de aynı gün ancak bir iki bah­sin ek­len­me­si kal­mış olan iki yeni ki­ta­bı, hu­kuk­çu­la­rın de­ğer­li reh­ber­le­rin­den ola­cak­tır. Prof. Balta, 1943'te si­ya­se­te atıl­mış, daha doğ­ru­su, o dev­rin usu­lü­ne göre, ak­ra­nı bazı mes­lek­taş­la­rı gibi par­la­men­to­ya dev­şi­ril­miş­ti. Uzun süre, de­ği­şik ba­kan­lık­lar­da bu­lun­du; hiç­bi­rin­de falso ver­me­di, pot kır­ma­dı. Bir po­li­ti­ka­cı değil, bir dev­let ada­mıy­dı. 1950 yı­lın­da üni­ver­si­te­ye köklü bil­gin­li­ği­ne dev­let adam­lı­ğı­nı da ek­le­miş ola­rak, okut­tu­ğu Kamu Hu­ku­ku ders­le­ri­nin naza­ri­ya­tı­na, vakur ve ba­şa­rı­lı bir dev­let adam­lı­ğı­nın tec­rü­be ve ol­gun­luk­la­rı­nı da ek­le­ye­rek döndü.
Cum­hu­ri­yet Ga­ze­te­si 23 Tem­muz 1970 Sağ­lam bir dev­let adamı idi
Dr. Cemal Kiper: Tah­sin Bekir Balta sağ­lam bir ve­kil­di. Sağ­lam bir dev­let adamı idi. O za­man­dan bu za­ma­na po­li­ti­ka­nın aktif sa­ha­sın­dan ay­rıl­dık­tan sonra gerek benim iki de­fa­ki umum mü­dür­lü­ğüm za­ma­nın­da ve diğer umum müdür ar­ka­daş­la­rı­mın dev­re­le­rin­de, yakın za­man­la­ra kadar, sı­kış­tık­ça, onun ilmi ha­zi­ne­sin­den fay­da­la­nır ve bir­çok hu­ku­ki me­se­le­le­ri ona sorar ve ondan kıy­met­li ra­por­lar alır­dık. Hukuk bil­gi­si, lisan ka­bi­li­ye­ti, ida­re­ci­li­ği, te­va­zuu hiç bir zaman unu­tul­ma­ya­cak ve inkar edi­le­me­yecek de­re­ce­de büyük ve de­rin­di.
Ulus Ga­ze­te­si 30 Tem­muz 1970 Ken­di­si do­ğuş­tan bir dip­lo­mat ve çok iyi bir mü­za­ke­re­ciy­di
Prof. Dr. Cemal Mıh­çı­oğ­lu: Tah­sin Ho­ca­mız genç mes­lek­taş­la­rı­nın ye­tiş­me­si için ola­nak­lar ha­zır­la­mak­tan zevk alır, on­la­rı ya­ban­cı üni­ver­si­te­ler­de in­ce­le­me­ler­de bu­lun­ma­ya teş­vik eder­di. Tah­sin Hoca bi­lim­sel alan­da ulus­la­ra­ra­sı te­mas­la­ra büyük önem verir, biz­le­ri bu ni­te­lik­te­ki kong­re ve kon­fe­rans­la­ra ka­tıl­ma­ya teş­vik eder­di. Can ve du­yar­lı­ğı vardı. Hiç­bir zaman müf­rit bir par­ti­zan du­ru­mu­na düş­me­miş ve nes­nel­lik­ten ay­rıl­ma­mış­tır. Aynı çatı al­tın­da ge­çir­di­ği­miz ve önem­li bir kısmı şid­det­li si­ya­sal çal­kan­tı­la­ra sahne olan yirmi yıla yakın süre için­de bu yar­gı­ya gölge dü­şü­re­bi­lecek en ufak bir sö­zü­ne ve ha­re­ke­ti­ne tanık ol­ma­dım. Bu ni­te­li­ğin do­la­yı, ta­ma­men kar­şı­sın­da bu­lun­du­ğu si­ya­sî par­ti­le­rin men­sup­la­rın­dan da saygı gör­müş­tür. Tah­sin Bekir Balta, Türk par­la­men­to ha­ya­tı­na bi­lim­sel tutum ve yak­la­şı­mı ge­ti­ren se­vi­ye­li bir po­li­ti­ka ve dev­let ada­mıy­dı. Gerek mil­let­ve­ki­li, gerek ik­ti­sat ve Ça­lış­ma Ba­ka­nı ola­rak bu has­let­le­ri­ni par­lak bir şe­kil­de ispat et­miş­ti. Sos­yal ko­nu­la­ra karşı olan il­gi­si­ni çe­şit­li ve­si­le­ler­le dile ge­ti­ren ho­ca­mız, ilk Ça­lış­ma Ba­kan­la­rın­dan biri ola­rak bugün öv­güy­le anı­lan hiz­met­ler­de bu­lun­muş­tur. Ken­di­si do­ğuş­tan bir dip­lo­mat ve çok iyi bir mü­za­ke­re­ciy­di.
Cum­hu­ri­yet Ga­ze­te­si 1 Ağus­tos 1970 Churc­hill, Her­ri­ot, Sc­hu­mann, Tah­sin Bekir Balta'yı pek be­ğe­nir­ler­di
Kasım Gülek: Kar­deş­ten ya­kın­dı Tah­sin Bekir Balta bana. Kırk yıl­lık ar­ka­da­şım­dı. İlk ta­nış­tı­ğı­mız vakit 1930 yı­lıy­dı ve iki­miz­de Ber­lin'de ta­le­bey­dik. O dev­rin en büyük Hukuk bil­gin­le­rin­den Pro­fe­sör Mar­tin Wolff, se­mi­ner­de Balta'dan bah­se­der­ken "Dünya ça­pın­da bir zeka ve bilgi ha­zi­ne­si" der, ta­le­be­le­ri­ne misal gös­te­rir­di. Dünya ça­pın­da bir ilim adamı ol­muş­tu. An­ka­ra Üni­ver­si­te­si Hukuk ve Si­ya­sal Bil­gi­ler Fa­kül­te­le­rin­de­ki öğ­re­tim fa­ali­ye­ti dı­şın­da Ox­ford'ta, Ber­lin'de, Paris'te ta­nı­nır­dı, ora­lar­da kon­fe­rans­lar ver­miş­ti. Dünya der­gi­le­rin­de ya­zı­la­rı çık­mış­tı. Tah­sin Bekir Balta'nın po­li­ti­ka­ya gir­me­si­ne ben ve­si­le oldum. CHP Genel Sek­re­te­ri Mem­duh Şev­ket Esen­dal'ın yar­dım­cı­sı idim. 1943 se­çim­le­rin­de Balta'nın mec­li­se gir­me­siy­le eski yakın dost­lu­ğu­mu­za bir de po­li­ti­ka ar­ka­daş­lı­ğı ek­len­di. Balta, Peker ve Saka ka­bi­ne­le­rin­de İkti­sat ve Ça­lış­ma Ba­kan­lık­la­rı'nda bu­lun­du. Üni­ver­si­te­de baş­la­yan ar­ka­daş­lı­ğı­mı­zı, aynı ka­bi­ne için­de iki­miz­de bakan ola­rak devam et­tir­dik. Churc­hill, Her­ri­ot, Sc­hu­mann, Tah­sin Bekir Balta'yı pek be­ğe­nir­ler­di. Ve­fa­sı son­suz­du. Genel sek­re­ter­lik­ten ay­rıl­dı­ğım gece in­saf­sız hü­cum­la­ra karşı beni sa­vu­nan bu in­sa­nın ve­fa­sı­nı unu­ta­mam. Metin in­san­dı. Çok sev­di­ği ba­ba­sı­nın ölüm ha­be­ri gel­di­ği vakit ya­nın­day­dım. Baba kaybı ile içi yan­dı­ğı o anda me­ta­ne­ti­ni boz­ma­dı. Sa­de­ce gö­zün­den iki damla yaş geldi.
Dünya eşsiz bir insan kay­bet­ti.
Ulus Ga­ze­te­si 1 Ağus­tos 1970 Ye­şil- mavi kı­yı­la­rın in­san­la­rı onu hep gu­rur­la ha­tır­la­ya­cak­lar­dır
Müm­taz Soy­sal: Pro­fe­sör Balta, en güç ko­şul­lar or­ta­sın­da, doğru ya da yan­lış bir gö­rüş­le, ana­ya­sa­yı ya­pa­cak Ku­ru­cu Mec­li­sin mut­la­ka genel se­çim­den çık­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni sa­vu­nan ve bunun için çok şe­ref­le rol oy­na­ya­bi­le­ce­ği ku­ru­cu­luk ça­lış­ma­sı­nın dı­şın­da kal­ma­yı bilen adam­dı. Balta, çok kuv­vet­li Ka­ra­de­niz şi­ve­si­ni hiç de­ğiş­tir­me­miş­ti ve bil­di­ği bütün dil­le­ri de aynı şi­vey­le ko­nu­şur­du. Sü­rek­li bir ge­liş­me ve kendi ken­di­ni ye­ni­le­me tem­po­su­nun ya­nın­da, bu de­ğiş­mez özel­lik, bazen bir temel bağ­lı­lı­ğın, bir dik başlı sağ­lam­lı­ğın kıs­kanç­lık­la sak­la­nan be­lir­ti­si gibi ge­lir­di din­le­yen­le­re. Bilim ve po­li­ti­ka çev­re­le­rin­de­ki yan­kı­sı kolay kolay si­lin­me­yecek olan bu sesi, ye­şil- mavi kı­yı­la­rın in­san­la­rı da her­hal­de hep gu­rur­la ha­tır­la­ya­cak­lar­dır.
Mil­li­yet Ga­ze­te­si 10 Ağus­tos 1970 Spo­run her tür­lü­sü­ne düş­kün­dü
Prof. Dr. Ner­min Aba­dan: Tah­sin Hoca'nın yü­zü­nü ha­tır­la­ma­ğa ça­lış­tı­ğım zaman, ilk ta­nı­dı­ğım gün­den bu yana Ka­ra­de­niz hal­kı­na özgü, kuv­vet­li hat­lar ve sert çiz­gi­ler ta­şı­yan ki­şi­lik sa­hi­bi yüzü ve rüz­gar­da uçu­şan, çeh­re­si­ne de­ği­şik bir anlam ka­zan­dı­ran bem­be­yaz, gür saç­la­rı gö­zü­mün önüne gel­mek­te­dir. Bu saç­lar ken­di­ne her­ke­sin kolay kolay unu­ta­ma­ya­ca­ğı çok sem­pa­tik bir gö­rü­nüş ka­zan­dı­rı­yor­du. Doğup bü­yü­dü­ğü Rize'nin Pazar ka­sa­ba­sı­nın diğer de­li­kan­lı­la­rı gibi do­ğa­yı ba­şa­rı­lı bi­çim­de de­ne­tim al­tı­na al­ma­yı henüz küçük çocuk ola­rak yüz­mek­le öğ­ren­miş­ti. Spo­run her tür­lü­sü­ne iç­ten­lik­le düş­kün­dü.
Henüz çevre kir­li­li­ği so­ru­nu or­ta­ya çık­maz­dan çok ön­ce­le­ri yazın ra­hat­ça yü­ze­bi­le­ce­ği temiz bir alan bu­la­bil­mek amacı ile ka­yı­ğı­nı alıp, Mar­ma­ra de­ni­zi­nin engin ufuk­la­rı­na doğru açı­lır­dı. Di­renç­li bir spor­cuy­du.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —