NEVZAT KÖSOĞLU 8 YIL OLDU

NEVZAT KÖSOĞLU 8 YIL OLDU

Dün gibi ha­tır­lı­yo­rum, Ko­ca­te­pe Ca­mi­in­de Cuma na­ma­zın­dan sonra kı­lı­nan ce­na­ze na­ma­zın­da imam "er kişi ni­ye­ti­ne" diye tek­bir al­mış­tı.
Evet, mu­sal­la­da bir er kişi, ha­ya­tı­nı bir ül­kü­ye ada­mış, yi­ğit­lik­le te­fek­kü­rü, akıl ile imanı şah­sın­da mez­cet­miş bir er kişi ya­tı­yor­du. 10 Ekim 2013 Cuma günü Ko­ca­te­pe Ca­mi­in­de Cuma Na­ma­zı son­ra­sı Ce­na­ze Na­ma­zı kı­lı­nıp son­ra­sın­da Göl­ba­şı Me­zar­lı­ğın­da top­ra­ğa ver­miş­tik.
Nev­zat Kö­soğ­lu ağa­be­yim, 12 Eylül'ün gö­rev­len­di­ril­miş ta­li­mat­lı mah­ke­me­le­ri önün­de­ki yiğit du­ru­şu ve otu­ru­şuy­la gö­zü­müz­den hiç git­me­miş ve bir kez daha bü­yü­müş­tü.
Nev­zat Kö­soğ­lu'nu iyi ta­nı­yan Kül­tür Ba­kan­lı­ğı eski Müs­te­şar Yar­dım­cı­sı Ala­ad­din Kork­maz 23 Ekim 2013 ta­rih­li, biz­zat be­nim­de şahit ol­du­ğum ce­na­ze sü­re­cin­de Ko­ca­te­pe'de ya­şa­nan­la­rı ya­zı­sın­da çok güzel yaz­mış­tı. Rah­met­li Kork­maz'ın güzel ya­zı­sı­na ilave etmek had­dim değil aynen say­fa­ma aldım.
‘'Son va­zi­fe­mi­zi ye­ri­ne ge­tir­mek üzere Ko­ca­te­pe'ye ulaş­mak kolay ol­ma­dı. Araç­la­rı­mı­zı çok uzak­lar­da park etmek zo­run­da kal­dık. Cami'ye çıkan bütün yol­lar ke­sil­miş­ti. Yol gi­ri­şin­de elle üst ara­ma­sı yap­tı­lar, ca­mi­ye çıkan mer­di­ven gi­ri­şin­de tek­rar elle aran­dık. Ca­mi­nin av­lu­sun­da ise ara­la­rı­na on metre boş­luk bı­ra­kıl­mak üzere, ce­na­ze kı­lı­na­cak alan demir ba­ri­yer­ler­le üçe bö­lün­müş ol­du­ğu için mu­sal­la­ya yak­la­şa­ma­dık, aile ef­ra­dı­na ta­zi­ye bil­di­re­me­dik.
Tah­min olu­na­ca­ğı gibi, bütün bu hay­ret ve­ri­ci ted­bir­ler, ‘Muk­te­dir'in de ce­na­ze­ye ka­tı­la­cak ol­ma­sın­dan­dı.
O mu Nev­zat Kö­soğ­lu'nun ce­ma­atin­den kor­ku­yor­du, ko­ru­mak zo­run­da bu­lu­nan resmi zevat mı bi­lin­mez, lakin Nev­zat Ağa­bey'in ‘mu­sal­la'sı, ce­ma­atin­den demir par­mak­lık­lar­la ay­rıl­mış ilk ce­na­ze ola­rak ta­ri­he geçti.
Hal­bu­ki o Ko­ca­te­pe'de Ayvaz Ağa­bey'in ce­na­ze­si­ni kal­dı­rır­ken de hem mev­cut hem de bir ön­ce­ki Cum­hur­baş­kan­la­rı vardı. Ama cami av­lu­su­na tek bir polis bile gir­me­miş­ti.
Ce­ma­ati çok taciz et­ti­ler.
Ce­ma­at o ba­ri­kat­la­rı kal­dırt­tı­ğı gibi, po­li­si de namaz ala­nın­dan çı­kart­tı. Kı­ya­met mi koptu?
Hayır, kimse ge­ril­miş öf­ke­si­ne rağ­men o ‘ko­ru­ma' mü­ba­la­ğa­sın­da­ki­le­rin, belki de bek­le­yip is­te­dik­le­ri, bir taş­kın­lık yap­ma­dı.
Çünkü orası ce­na­ze idi ve ce­ma­at ‘adabı' bi­len­ler, yani Nev­zat Kö­soğ­lu dost­la­rı idi.''
O gün bende ora­day­dım.
Ya­zı­lan­la­ra aynen şa­hit­lik ede­rim.
Öm­rü­nü Mil­le­ti­nin daha mü­ref­feh ve pa­yi­dar ol­ma­sı için vak­fe­den Nev­zat ağa­be­yi­min ve­fa­tı­nın 8. yı­lın­da bu ya­zı­mı yaz­ma­ya ça­lış­tım.
Allah'tan rah­met­ler di­li­yo­rum. Me­ka­nı cen­net olsun.