ATATÜRK'ÜN VEFATI

ATATÜRK

1881'de Se­la­nik'te doğan Ata­türk, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin ku­ru­cu­su ve ilk Cum­hur­baş­ka­nı­dır. I. Cihan Harbi'nin ar­dın­dan ordu mü­fet­ti­şi va­zi­fe­siy­le Sam­sun'a çıkıp, Millî Mü­ca­de­le'nin ba­şı­na geçti. 1923'den 1938'e kadar bir dizi in­kı­la­bı ger­çek­leş­tir­di. İstan­bul Dol­ma­bah­çe Sa­ra­yı'nda, 10 Kasım 1938'de vefat eden Ata­türk, An­ka­ra'da Et­noğ­raf­ya Mü­ze­si'ne def­ne­dil­di. 1953 yı­lın­da da Anıt­ka­bir'e nak­le­dil­di.
Ha­ya­tı­nın büyük bir ço­ğun­lu­ğu­nu cep­he­ler­de sa­va­şa­rak ve yeni bir ülke ve yeni bir rejim kur­mak­la ge­çi­ren M. Kemal Ata­türk'ün, 1937 yı­lı­nın son­la­rı­na doğru sağ­lı­ğın­da bo­zul­ma­lar ol­ma­ya baş­la­mış­tı. Hal­siz­lik, vü­cu­du­nun çe­şit­li yer­le­rin­de ka­şın­tı­lar ve burun ka­na­ma­la­rı baş gös­te­ri­yor­du. 1938 yı­lın­da Ya­lo­va'ya yap­tı­ğı bir gezi es­na­sın­da du­ru­mu ol­duk­ça cid­di­leş­ti ve te­da­vi­ye baş­lan­dı. Te­da­vi olum­lu sonuç verdi fakat Mus­ta­fa Kemal, se­ya­hat prog­ra­mı­na ara ver­me­den devam et­ti­ği için has­ta­lık tek­rar­dan nük­set­ti. Has­ta­lı­ğa hala bir teş­his kon­ma­mış­tı ve yor­gun­luk­tan olmuş ola­bi­le­ce­ği dü­şü­nü­lü­yor­du. Ekim ayı­nın or­ta­la­rın­da has­ta­lı­ğı­nın cid­di­ye­ti daha da art­ma­ya baş­la­dı. Çok is­te­me­si­ne rağ­men 29 Ekim 1938'deki Cum­hu­ri­yet'in 15. yılı için ya­pı­lan kut­la­ma­la­ra ka­tı­la­ma­dı. Ken­di­si ka­tı­la­ma­sa da Türk or­du­su­na yol­la­dı­ğı "Za­fer­le­ri ve ma­zi­si in­san­lık ta­ri­hiy­le baş­la­yan, her zaman za­fer­ler­le be­ra­ber me­de­ni­yet nur­la­rı­nı ta­şı­yan kah­ra­man Türk or­du­su! Türk va­ta­nı­nın ve Türk­lük ca­mi­ası­nın şan ve şe­re­fi­ni, da­hi­li ve ha­ri­ci her türlü teh­li­ke­le­re karşı ko­ru­mak­tan iba­ret olan va­zi­fe­ni, her an ifaya hazır ve amade ol­du­ğu­na benim ve büyük ulu­su­mu­zun tam bir inan ve iti­ma­dı­mız var­dır." me­sa­jı dö­ne­min baş­ba­ka­nı Celal Bayar ta­ra­fın­dan okun­du.
1 Kasım 1938'deki mec­li­sin açı­lış tö­re­ni­ne de ka­tı­la­ma­dı. Ha­zır­la­dı­ğı metni yine baş­ba­kan Celal Bayar okudu. 8 Kasım 1938'de ise has­ta­lı­ğı daha da şid­det­len­di. Ata­türk'ün sağ­lı­ğıy­la il­gi­li ha­ber­ler çık­ma­ya baş­la­dı. Halk büyük bir üzün­tü için­de Ata­türk'ten ge­lecek ha­ber­le­ri bek­li­yor­du. Fakat Ata­türk'ün kur­ta­rıl­ma­sı için ya­pı­lan se­fer­ber­lik­ler sonuç ver­me­di. 10 Kasım 1938 Per­şem­be sa­ba­hı saat 09.05'te Türk ulu­su­nun ön­de­ri M. Kemal Ata­türk ha­ya­ta göz­le­ri­ni yumdu.
Ölü­müy­le Türk hal­kı­nı derin bir yasa boğan Ata­türk'ün ta­bu­tu 16 Kasım 1938'de Dol­ma­bah­çe Sa­ra­yı'ndaki tören sa­lo­nu­na ko­nul­du.
Silah ar­ka­daş­la­rı­nın ba­şın­da nöbet tut­tu­ğu tabut üç gün bo­yun­ca hal­kın zi­ya­re­ti­ne açık tu­tul­du.
19 Kasım'da ce­na­ze na­ma­zı kı­lın­dık­tan sonra ce­na­ze­nin An­ka­ra'ya nakli 20 Kasım'da ger­çek­leş­ti­ril­di.
Ce­na­ze­yi An­ka­ra ga­rın­da Ata­türk'ün ve­fa­tıy­la se­çi­len Cum­hur­baş­ka­nı İsmet İnönü, Ge­nel­kur­may Baş­ka­nı Fevzi Çak­mak başta olmak üzere bütün dev­let er­ka­nı kar­şı­la­dı.
Ar­dın­dan Ata­türk'ün ce­na­ze­si Tür­ki­ye Büyük Mil­let Mec­li­si'nin önün­de ha­zır­la­nan ka­ta­fal­ka ko­nul­du. Hal­kın zi­ya­re­ti­ne açıl­dı ve ce­na­ze­nin ba­şın­da nö­bet­ler tu­tul­du.
21 Kasım'da Ata­türk'ün naaşı, ya­pı­lan tö­ren­le ge­çi­ci ola­rak Et­nog­raf­ya Mü­ze­si'ne kal­dı­rıl­dı.
Ondan son­ra­ki yıl­lar­da Ata­türk'ün şa­nı­na layık bir kabir ya­pıl­ma­sı için ha­re­ke­te ge­çil­di ve Anıt­ka­bir'in in­şa­sı­na baş­lan­dı.
10 Kasım 1938'den tam beş yıl sonra Anıt­ka­bir'in in­şa­sı ta­mam­lan­dı.
10 Kasım 1953'te Ata­türk'ün ce­na­ze­si Anıt­ka­bir'e ge­ti­ri­le­rek tö­ren­le top­ra­ğa ve­ril­di.
Kay­nak: ma­ka­le­ler.com