Ga­ca­ra Yusuf; sa­ni­ye­de iki üç bıçak dar­be­si sa­vu­ra­bi­li­yor­du.1950'li ve 1960'lı yıl­lar­da bile İstan­bul'da Ka­ra­köy, Top­ha­ne, Ka­sım­pa­şa, Fener, Balat ve Ay­van­sa­ray semt­le­rin­de Kan­boz­lu, Po­tom­ya­lı ve Ri­ze­li genç­ler hem ça­lış­mış­lar hem de ka­ba­da­yı­lık yap­mış­lar­dı.Bu atak genç­le­rin, bir başka de­yiş­le ka­ba­da­yı­la­rın en ün­lü­le­rin­den bi­ri­si de "Ga­ca­ra Yusuf"tu.Asıl adı Yusuf Ha­za­vit­li­gil idi. Ha­za­vit­li­gil aile­si, Trab­zon'un Of il­çe­sin­den Po­tom­ya'ya gelip yer­leş­miş­ti. Ga­ca­ra la­ka­bı de­de­sin­den in­ti­kal etmiş. Çok yü­rek­li ve atak ama aynı za­man­da ufak tefek, çe­lim­siz bir adam­dı. Boyu 1,55-1,60 metre gibi bir şeydi. Ama iş bıçak kul­lan­ma­ya ge­lin­ce, eli ma­ki­ne gi­biy­di Ga­ca­ra Yusuf'un. Sa­ni­ye­de iki üç bıçak dar­be­si sa­vu­ra­bi­li­yor­du. Ga­ca­ra Yusuf de­yin­ce her­kes tir tir tit­ri­yor­du. *Doğan ya­yın­cı­lık eti­ke­tiy­le çıkan Ali Topuz An­la­tı­yor 1 (De­ği­şi­mi Ya­şa­mak) ki­ta­bın­dan alın­tı­dır.