26 Haziranda İstanbul'da, Türkiye’nin Dünya Enerji Konferansına, ev sahipliği yapacağını, yapılan sunumlarımızı açıklayacağını belirttiler.
“ENERJİ ve HİDROJEN” Konulu Konferansı Prof. Dr. İbrahim DİNÇER, Prof. Dr. Adnan MİDİLLİ, sundu. Saat;10.00’da başlayan, Çayeli Vakfı’ndaki söyleşi, saat;15.00 e kadar sürdü. İnsanlarımızın, Bilim ve Teknolojiye ne kadar açık olduğunu, sorulan sorularla ortaya koydu. Türkiye’deki Enerji, Masaya yatırıldı. Türkiye’nin uyuyan bir dev olduğunu vurgulandı. Ülkemiz 2053’de, Enerji’de Dünyanın ilk üç ülkesi arasına gireceğini, bunun için çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.
Prof. Dr. İbrahim DİNÇER, Bizim “Enerji ve Hidrojen” adında bir derneğimizin olduğu, kurucusu başkanlığını yaptığımı; Türkiye’nin 81 ilinin incelenerek enerji çalışmalarını yaptıklarını, google’la girdiğiniz zaman, çalışmalarımızı görüp takıp ede bilir, istediğiniz soruların cevabını bula bilirsiniz dedi.
Rize’mizde, Çayın dışında alternatif ürün olarak dünya ile mukayese edebileceğimiz, KAHVE ekimini de yapabileceğimizi, TÜRK Kahvesinin, Dünya da bir marka olduğunu, bunu da değerlendirebileceğimizi öğrenmiş olduk. KİVİ ekiminde nasıl başarı elde etmiş isek Türkiye’nin Kahve için ödediği, Milyon Dolarların, kasamıza kalacağını artık biliyoruz.
Dikkat çeken sorulardan biri
Soru: Türkiye’de, Üniversiteye hazırlanan bir öğrencinin Enerjisi ile, Kanada’da Üniversiteye hazırlanan öğrencinin, Mukayesesini yapabilir misiniz?
Cevap, Prof. Dr. İbrahim DİNÇER; Kanada’da Üniversiteye giren bir öğrencinin enerjisi %3-4 tur. Üniversiteden Mezun olduğu zaman, bu %9-10 a çıkıyor. Tam öğrenerek mezun oluyor. Mezun olanlar, Kanada’yı yönetiyor dedi.
Türkiye’de Üniversiteye giren öğrencinin enerjisi, Kanada’daki öğrencinin iki katıdır. %6-7’dır.
Türkiye’deki öğrencinin Üniversiteden mezun olduğu zaman, Enerjisi ancak bir iki puan artıyor.
Buda gösteriyor ki, Türkiye’deki Eğitimin kalitesinin çok düşük olduğunu, öğrencilerin gerekli bilgi donanımına sahip olmadığıdır. Bu da her alana yansımış oluyor. Tabi ki istisnalar kaideyi bozmaz dedi.
ÇAYDEF Genel Bşk. Yılmaz HÜSREV yaptığı açıklamada; Ben soru sormayacağım, şunu önemle belirtmek isterim ki;
Ailenin evladını bilinçli bir şekil de yetiştirememesi, Sevgi Saygı ortamı içerisin de, Dayanışma ruhunu birleştirerek, üretime geçmesidir. Boş durmayacağız, çalışacağız.
Kanada’daki bir öğrenci, Üniversiteyi bitirdi mi, sorumluluk alarak, Üretime geçiyor.
Türkiye deki bir öğrencinin, Üniversiteyi bitirdiği zaman, Üretime geçmiyor, çalışmıyor.
Bu durumun giderilmesi için, başta aileler olmak üzere, devlet önderlik yaparak, bu kaosun ortadan kalkmasıdır dedi.
Yilmaz HÜSREV’in yaptığı konuşma büyük alkışı aldı.
Üretimsiz, Tüketim olamayacağını, olursa, Ekonominin dibe vurmuş olduğunu görüyoruz.
Zamanın hayli ilerlemesi, kimsenin masasından kalkmaması, insanlarımızın, ne kadar enerji dolu olduğunu görmüş olduk dedi.
Bu güzel Vakıf Söyleşisinin sonunda;
Prof. Dr. İbrahim DİNCER ve Prof. Dr. Adnan MİDİLLİ’ye
Çayeli Vakfı Başkanı Ali Zeki SARUHAN, teşekkür plaketlerini sundu, fotoğraf çekimi yapıldı.
Başkan SARUHAN;
Enerji ve Hidrojen konulu söyleşimize, zamanınızı ayırarak bizleri onur’e etmeniz, güzel fikir ve düşüncelerinizle, sunuma katkı sağlamanız, enerji dolu olmanız bizleri ziyadesi ile memnun etmiştir.
Önceki hafta, yine burada Rizeli gençlerle yaptığımız kahvaltılı söyleşimiz de de;
Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. Genel Md. Prof. Dr. Temel KOTİL’de gençlerimizle deneyimlerini paylaştı.
Bu katılımlardan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Bir dahaki söyleşide buluşmak üzere sağlıkla, sevgi ile kalın dedi.
Haber-Foto: Süleyman SAKLI