İkizdere Çevre Derneği (İÇEV)Basın Sözcüsü Asuman Fazlıoğlu yaptığı açıklamada Taş Ocağı hakkında mühendislerin sahaya gitmeden projeye imza attıkları hakkında önemli bir iddiası var.
İÇEV Basın Sözcüsü Asuman Fazlıoğlu hazırlanan rapor hakkında bir açıklama yaptı. Fazlıoğlu’nun açıklaması şöyle’’ İkizdere ilçesi Cevizlik ve Gürdere köyleri yakınlarında işletilmek istenen taş-bazalt ocaklarının proje tanıtım dosyasını (PTD) inceleyen Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey, PTD raporlarının eklerinde yaptığı incelemede raporda imzası bulunan birçok uzmanın yöreyi görmeden rapora imza attığını ortaya çıkardı. Atabey, İkizdere’de işletilmek istenen taş ocaklarının orman alanlarını yok ederek yer altı su dengesini bozacağı ve su kaynaklarını kurutacağı uyarısında bulundu.
MİLYONLARCA KİLO PATLAYICI KULLANILACAK!
Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey, İkizdere’deki taş ocaklarının proje tanıtım dosyalarını inceledi. Proje tanıtım dosyaları raporuna göre Cevizlik köyü yakınlarında işletilmek istenen taş ocağında yılda 15 milyon 724 bin 800 ton üretim yapılacak. Bunun için yılda 74 bin 880 delik açılarak HES iletim hattına 200-250 metre arasında 2 milyon 171 bin 520 kilogram AN-FO (amonyum nitrat-fuel oil) ve 149 bin 760 kilogram dinamit patlatılacak. HES iletim hattına 250 metreden sonra ise yılda 2 milyon 850 bin 900 kilogram AN-FO ve 134 bin 160 kilogram dinamit kullanılması planlanıyor.
ORMAN YOK OLACAK, SULAR KURUYACAK!
Proje için alternatif bir alan araştırması yapılmadığının raporda açıkça belirten Atabey “İşletme sonunda 13.45 hektar ocak alanında ve ocağa açılacak yol güzergahında orman örtüsü yok edilecek, morfoloji bozulacak, erozyona yol açacak, patlatmalarla heyelanlar oluşacak, su kaynaklarının yönü değişecek ya da kuruyacak, ocaktan kaynaklı toz bitkilere zararı olacaktır” değerlendirmelerinde bulundu.
RAPORDAKİ BİLGİLER DERLEME
Raporu oluşturan bölümlerde verilen bilgilerin derleme olduğuna vurgu yapan Atabey, “Saha incelemesi, rezerv hesaplamalarına yönelik sondaj gibi çalışmalara dayandırılmadan bazalt malzemenin rezervi ve ocak termin planının neye göre yapıldığı bilinmemektedir. Ayrıca raporda maden, orman, hidrojeoloji, ziraat mühendisi görüşü bulunmamakta”.
453 sayfalık PTD’nin 293 sayfasının eklerden oluştuğunu, 160 sayfalık ana gövdede verilen bilgilerin anlaşılmaz olduğunu ve çok sayıda grafik, kroki, şekil, çizelge, diyagram kullanıldığını aktaran Atabey, PTD’de saha gözlemleri ve verilerine dayanan araştırma sonuçlarından ziyade, farklı disiplinlere ait derleme bilgilerin bir araya getirildiği bir formatın tamamlanmasına yönelik bir rapor olduğunu dile getirdi. PTD raporunun jeoloji bölümünde verilen bilgilerin, tamamen yöreyle ilgili jeoloji raporlarından alıntı olduğunu kaydeden Atabey, taş ocağı ruhsat sahası ilgili jeolojik inceleme ve sonuçlarıyla ilgili bilgiler yerine gereksiz bir şekilde kayaların yapısının anlatıldığını, proje sahasının ayrıntılı jeolojik ve maden jeolojisi haritalamasının yapılmamış olduğunu tespit ettiğini belirtti.
OCAĞIN YERİNİ GÖRMEDEN RAPORA İMZA ATMIŞLAR
Proje Tanıtım Dosyasındaki ekli yazıdan anlaşıldığı kadarıyla bazalt ocağının yerini görmesi için çevre mühendisi olan tek bir elamanın görevlendirildiğini aktaran Atabey, “Görevlendirme yazısında bu durum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ‘’ÇED Yeterlik Belgesi Tebliği’’ne dayandırılıyor. Yani bu tebliğe göre Yeterlik Belgesi alan bürolar en az bir elemanını sahayı gönderirken, ÇED ya da PTD dosyasında imzası bulunan diğer elemanların sahayı görmeden ve incelemeden derleme şeklinde bu raporları hazırlayabilecekleri anlamına geliyor. Yani burada sorumluluk, bürolara bu yetkiyi veren bakanlıktadır.
Buradan Proje Tanıtım Dosyasını hazırlayanlar arasında adları bulunan diğer çevre, jeoloji, maden ve orman mühendisi teknik elemanlarının sahayı görmedikleri sonucunu çıkarıyoruz. Eğer öyleyse, saha gözlemleri, inceleme ve araştırma sonuçlarına dayanması gereken çevreyi ilgilendiren böyle bir raporun, saha görülmeden hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Raporu oluşturan bölümlerde verilen bilgilerin derleme olduğu, hatta bazalt cevheri özellikleri başlığı altında verilen bazalt resimlerinin sahaya ait olmayıp, internetten alınmış olduğu, hatta rezerv hesabı tablosu için maden.org.tr kaynakça gösterildiği görülmektedir. Saha incelemesi, rezerv hesaplamalarına yönelik sondaj gibi çalışmalara dayandırılmadan bazalt malzemenin rezervi ve ocak termin planının neye göre yapıldığı bilinmemektedir. Ayrıca raporda hidrojeoloji, ziraat mühendisi ile biyolog görüşü bulunmamakta. İl Tarım ve Orman izni belgesi görülmemekte” dedi.
Atabey, rapordaki ifadelerden sahanın faaliyet sahibince seçildiği, yani raporu hazırlayanlarca gerek sahada ve gerekse alternatif sahalar için araştırma yapılmadığının anlaşıldığını belirtti.
Haber-Foto: İSMET KÖSOĞLU