Rize iyi Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen protestoya katılan çay müstahsilleri kadınlar geçen yıl 2 bin 700 TL'ye aldığımız gübreyi bu yıl 7500 -8000 TL arasında olduğu inşallah bu gübre fiyatları bu şekilde kalmaz 4000 civarında şayet inersebelki vulabiliriz diyerek duygularını dile getirdiler.
Ayşegül Özyanık yaptığı açıklama şu şekilde konuştu,
“Evet İYİ Parti olarak biz hazırız çözeriz diyoruz”
“Kıymetli vatandaşlarım, hepinizin malumu olduğu üzere ülkemiz ciddi bir ekonomik kriz içerisindedir. Ekonomimiz iyi yönetilmiyor, her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz. Başta temel gıda ürünleri olmak üzere maalesef neredeyse her gün birçok ürüne “fiyat düzenlemesi” adıyla çeşitli zamlar uygulanmaktadır. Bu durum siz değerli vatandaşlarımızın alım gücünü, günden güne düşürmektedir. Geçinemez hale getirmektedir.”
“Bu ekonomik kriz sebebiyle esnafımızın, emeklimizin, gençlerimizin ve çay müstahsilimizin sorunları katlanarak büyümektedir. Bizler bu sorunları elbette biliyoruz, evet iyi parti olarak biz hazırız çözeriz diyoruz. Ancak sandığı beklemek, vatandaşlarımızın sorunlarını ertelemek de asla istemiyoruz. Bu nedenle sizin sesinizi gür bir sesle muktedirlere iletmek istiyoruz. Gelin hep birlikte yüksek sesle sorunlarımızı dile getirelim. Seçimden seçime sizi hatırlayanları, Ankara’ya gittiklerinde Rize’yi ve sizi unutanları, sizlere kulak tıkayanları uyandıralım. Bugün belki sadece fahiş gübre fiyatları nedeniyle çayımıza vuramadığımız gübreyi konuşacağız. En azından en temel gelir kaynağımız olan çayımıza hep birlikte sahip çıkmış olacağız.” “Kıymetli vatandaşlarım, geçen yıl 2750-TL olan gübre fiyatları, geçtiğimiz günlerde ilk önce 10.000-TL olarak açıklandı sonra %30 indirim yapıldı denilerek tarım kredi kooperatiflerinde sadece kooperatif üyelerine 7500-TL’ye, diğer satış yapılan yerlerde ise 8300-8500-TL üzerinden gübre satışı yapılmaya başlandı. Gübre fiyatlarında %30 indirim yapıldı, biz gerekeni yaptık açıklamasını yapmak üreticimizi aldatmaktan başka bir şey değildir.”
“Vatandaşımızın elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemekte zorluk çektiği bu günlerde üreticimiz bu fiyatlara nasıl gübre alıp, üretime devam edecektir. Bölge ekonomisinin büyük bir kısmını oluşturan hemen hemen her hanenin aynı zamanda çay üreticisi olduğu ve bölge insanının birçoğunu ilgilendiren bu durum maalesef daha önce mevcut olan kota, taban fiyatın altında çay alımı konularında olduğu gibi yine görmezden gelinmektedir.” “%300 zam oranının açıklanmasıyla beraber üreticimiz gübre fiyatlarının altında ezilmektedir. Bu zamlardan sonra birçok üreticimiz bu sene gübre almayı düşünmemektedir. Özellikle havaların ısınmasıyla birlikte gübre vurmanın başlayacağı bu zamanlarda üreticimiz mayıs ayında gübre vermeyerek mayıs ayından sonra “yarın ola hayrola- Allah kerim” hesabıyla önünü görememekte ve ne yapacağını bilmez bir durumdadır.”
“Değerli vatandaşlarım, 1 ton gübre vurduğumuz çay bahçemizden yıllık ortalama 7 ton yaş çay hasat edebiliyoruz. Gübre vurulmadığı aynı alanda ortalama %30 oranında verimde azalma olacaktır ve bu da yaklaşık 5 ton yaş çay hasat edebileceğimiz anlamına gelmektedir. Eğer gübre alırsak da geçen yıl yaş çay taban fiyatı üzerinden gübre attığımız için 2 tonluk yaş çay kaybı geçen seneki yaş çay fiyatına göre 7740-TL olacaktır. O da Çaykur’umuzun verdiği rakam üzerinden hesaplarsak. Esasen Gübreyi vadeli olarak 8300 tl ye alan bir üreticinin hiçbir karı olmadığı gibi zarar etmekte gübre satışı yapanlara çalışmış olacaktır. Gübre vurduğu gün çalıştırdığı işçi maliyeti veya kendi emeği de cabası. Özetle gübre vurduğumuzda %30 olan verimlilikte azalma zaten gübre parası olarak cebimizden çıkacaktır.”
“Enflasyon da yine üreticiye yansıtılacaktır.”
“Yani olan yine üreticiye olacaktır. Müstahsilimiz, üretici olmakla üretimi bırakmak arasında karar verme aşamasına gelmiştir. Bölgede gübre fiyatlarının bu denli artması fahiş bir artıştır. Bu fiyatlarda gübre satımı sonucunda bu durum rekoltenin düşmesine sebep olacak ve ülke üretimine de zarar verecektir. Üretimin azalmasıyla ekonomide enflasyon baskısı daha da artacaktır. Enflasyon da yine üreticiye yansıtılacaktır. Her durumda müstahsillerimiz ve vatandaşlarımız kaybedecektir.” “Özellikle dünyada tarımın öneminin arttığı bir dönemde ülkemizim kuru çay tüketiminde önemli bir Pazar olduğunu düşünürsek bu durum içerde rekoltenin azalmasıyla bizleri kuru çayda dışarıya bağımlı hale getirecek ve çay ithalatının önü açılacaktır. Rize için en önemli hedefimiz Çayımızı Çaykur’umuzu dünya markası haline getirmekse üreticimize böyle mi destek olacağız? Bizim vizyonumuz çayımızı dünya markası haline getirmektir. Peki, Rize’nin 2023 vizyonu çay müstahsillini tek başına çaysız gübresiz bırakmak mıdır? Buradan şehrimizin sıkıntılarını dile getirmeleri için Ankara’ya gönderilen Rizenin vekillerine seslenmek istiyorum. Sadece çözüm arayışındayız diyerek “çay kanunu” için yapamadığınız çalışmalar gibi gübrede de çalışmalarımız devam ediyor demekle vatandaşı oyalamayın. Çay Kanunu elzemdir, üreticimiz için acil bir ihtiyaçtır. En kısa sürede çıkartılması gerekmektedir. Ancak 20 yıldır çay kanunu çıkaracağız deyip vatandaşı oyalayanlar, daha vatandaşımızın en zor zamanında gübre sorununa bir çözüm bulmamaktadır. Yani müstahsilimiz en zor zamanda yalnız bırakılmıştır.”
“İtibardan tasarruf olmaz’ diyenler üreticimize layık gördüğünüz itibar bu mu olacak!” “Şimdi yapılması gerekenler şunlardır, gübre fiyatlarının en azından 4000 TL seviyelerine çekilmesi, en azından bu zarar üreticiye yansıtılmamalıdır. Üreticimizi tatmin etmeyen, yeterli teşvik ve destekleme için plan yapmayan Tarım Bakanlığından yaş çaya da enflasyon karşısında vatandaşlarımızı ezdirmeyecek bir yaş çay fiyatı açıklamasını bekliyoruz. Ayrıca 6 yıldır değişmeyen 13 kuruş olan destekleme ücretinin de aynı oranlarda artırılması gerekmektedir. Ancak bu şekilde çay üreticimiz hak ettiğini alabilecek üretime devam edecektir. Aksi bir durumda bölgemizin lokomotifi olan çayımız hak ettiği değeri görmeyecek, çayımız dalında kalacak ve çay bahçelerimiz ağaç olacaktır. Bin bir türlü emekle yağmurda çamurda çalışan müstahsillerimizin alın terine hep birlikte sahip çıkalım. Çünkü tarım politikalarımız ülkemizin milli güvenlik politikasıdır.”
“Kıymetli vatandaşlarımız, Bizim için Siyasetin tek amacı milletimizin sorunlarına çözüm bulmaktır. Milletimizin refah içinde, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmelerini sağlamaktır. Gübre konusu elbette ki tek sorun değil, birçok toplum kesimini ilgilendiren sorunlar olduğu gibi bireysel sorunlarınız da var biliyoruz. Siz anlatın, biz dile getirelim. Sorunlarınızın ve çözümlerinin takipçisi olalım. İktidar sahiplerinin en önemli görevi sizin sorunlarına çözüm bulsunlar. Hep birlikte alkışlayalım. Bunca çabaya rağmen çözemezlerse, enseyi karartmaya gerek yok. Biz hazırız, biz çözeriz diyoruz” dedi.
Haber Merkezi