İNSAN GÜCÜ İLE 1885 YILINDA AÇILAN TÜNEL

İNSAN GÜCÜ İLE 1885 YILINDA AÇILAN TÜNEL

Doğu Ka­ra­de­niz Böl­ge­si son yıl­lar­da Tü­nel­ler böl­ge­si oldu. De­va­sa Ovit, Can­kur­ta­ran, Zi­ga­na Tü­nel­le­ri ko­nu­şu­lur­ken böl­ge­de­ki en eski tünel han­gi­si diye araş­tır­dım.

    Doğu Ka­ra­de­niz Böl­ge­si son yıl­lar­da Tü­nel­ler böl­ge­si oldu. De­va­sa Ovit, Can­kur­ta­ran, Zi­ga­na Tü­nel­le­ri ko­nu­şu­lur­ken böl­ge­de­ki en eski tünel han­gi­si diye araş­tır­dım.1885 yı­lın­da elle açı­lan ve bugün halen kul­la­nı­lan Halil Rıfat Paşa Tü­ne­li­nin örnek ola­cak geç­mi­şi var.
    Halil Rıfat Paşa Tü­ne­li, Sul­tan 2. Ab­dül­ha­mid Han za­ma­nın­da, işçi ve köy­lü­le­rin çe­kiç­ler­le ça­lış­ma­sı so­nu­cu açıl­mış. Dö­ne­min Sivas Va­li­si Halil Rıfat Paşa Tü­ne­li is­mi­ni aldı. "Gi­de­me­di­ği­niz yer sizin de­ğil­dir" slo­ga­nıy­la iş­çi­le­re ver­di­ği ta­li­mat üze­ri­ne zor­luk­lar­la açı­lan tünel gü­nü­müz­de de sü­rü­cü ve yol­cu­la­rın il­gi­si­ni çe­ki­yor.1885 yı­lın­da­ki Sivas Va­li­si Halil Rıfat Paşa geçit ver­me­yen sarp ka­ya­lık yerde yap­tı­ğı in­ce­le­me­de iş­çi­le­re 'eğer her bi­ri­miz bir yum­ruk bü­yük­lü­ğün­de taş ko­pa­rır­sa­nız bu­ra­yı aşa­rız ve unut­ma­yın ki gi­de­me­di­ği­niz yer sizin de­ğil­dir ‘ta­li­mat­la­rı ve­re­rek tünel açıl­ma­ya baş­la­nı­yor. 137 yıl önce açı­lan 35 metre uzun­lu­ğun­da­ki tünel gü­nü­müz­de halen kul­la­nı­lı­yor. Yol açıl­dı­ğın­da günün ko­şul­la­rı­na göre ol­duk­ça ge­niş­ti.
    Yan yana iki katır hatta atlı ara­ba­lar ge­çi­yor­du. Haber Sivas'a ulaş­tı­ğın­da Vali Halit Rıfat Paşa se­vin­cin­den uça­cak gi­biy­di. Ya­nın­da bu­lu­nan ya­ve­ri­ni ku­cak­la­dı ve hay­kır­dı "Artık Gi­re­sun bizim di­ye­bi­li­riz. Çünkü gi­de­bi­li­yo­ruz" dedi.
Tünel ne­re­de
    1827-1901 yıl­la­rı ara­sın­da ya­şa­yan Halil Rıfat Paşa Sivas Va­li­li­ği (1882-1885) yap­tı­ğı dö­nem­de De­re­li il­çe­si Kan­lı­han Mev­ki­in­de yap­tır­dı­ğı tü­nel­dir. Halil Rıfat Paşa yas tu­tu­lan gün­le­rin bi­rin­de Şe­bin­ka­ra­hi­sar Mu­ta­sar­rı­fı Reşit Paşa'yı hu­zu­ru­na ça­ğır­dı. "Gi­re­sun bizim ka­za­mız muh­kem bir yol vu­ru­la." Bu emir üze­ri­ne bin­ler­ce insan yola dö­kül­dü. Önce bir heyet bir keşif yaptı.
    En uygun gü­zer­gâh ola­rak Şe­bin­ka­ra­hi­sar-Asar­cık-Eğ­ri­bel-Tam­de­re-Kür­tün-Ku­lak­ka­ya-Taş­han-Ka­ya­di­bi-Gi­re­sun is­ti­ka­me­ti uygun gö­rül­dü. Bu gü­zer­gâh üze­rin­de Fran­sız­lar­dan kalma eski bir yol vardı. Bu yol iz­le­nip top­rak­lar eşil­me­ye ka­ya­lar de­lin­me­yi baş­lan­dı. Asar­cık ge­çil­di, Eğ­ri­bel ge­çil­di, Tam­de­re ge­çil­di ve Kan­lı­han'a ge­lin­di.
    Bu yö­re­de yol bir türlü yü­rü­mü­yor­du. Çe­lik­ten daha kuv­vet­li ka­ya­la­rı delip geç­mek im­kân­sız­dı. Gün geç­tik­çe ame­le­le­rin mo­ra­li bo­zu­lu­yor­du. So­nun­da iş­çi­ler ara­la­rın­da bir heyet seçip Vali Halit Rıfat Paşa'ya gön­der­di­ler. Amaç yol ya­pı­mın­dan Paşa'yı vaz­ge­çir­mek­ti.
    Heyet üye­le­ri Sivas'a git­ti­ler. Va­li­nin hu­zu­ru­na kabul edil­di­ler. Yolun du­ru­mu ve ça­lış­ma­la­rı Vali Halit Rıfat Paşa'ya ak­ta­rıl­dı. "Paşam zor bir böl­ge­ye gel­dik. Bu böl­ge­de ka­ya­la­rı del­mek müm­kün değil. Taş değil çift su ve­ril­miş çelik. Eğer dev­le­ti­miz­de mü­sa­it gö­rür­se bu ça­lış­ma­lar­dan vaz­ge­çe­lim. Yolu Kan­lı­han da son­lan­dı­ra­lım." Paşa bu is­te­ğe çok kızar.
    Elini gümüş sır­ma­lı ke­se­si­ne gö­tür­dü ve bir altın lira çı­kart­tı "Ame­le­le­ri­niz ta­ma­mı bu kadar da mı taş ko­pa­ra­mı­yor." He­yet­te­ki­ler şa­şır­dı­lar ve şöyle cevap ver­di­ler "Ko­pu­yor ko­pa­rı­yor­lar Paşam" dedi. Pa­şa­nın ce­va­bı ise kısa idi. "Öy­ley­se me­se­le yok devam edi­lecek." Kan­lı­han ge­çil­di.
       

Ha­ber-Fo­to: İsmet KÖ­SOĞ­LU