Ulutaş, “Şehirlerde yapılması gereken testleri ve ölçüm faaliyetlerini özel şirketler maliyet kalemi olarak gördüğü için zamanında gerçekleştirmiyor” dedi.
İzmir'in Konak ilçesinde önceki gün bastıran sağanak yağışta 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ile 44 yaşındaki İnanç Öktemay’ın sokakta yürürken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirmesiyle ilgili soruşturmada bilirkişi ön raporu ortaya çıktı. Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi ön raporunda bir besleme devresine ait kablonun yağmur tahliye mazgalı altına sıkıştığı ve yalıtımının zedelendiği, ölümlere bu bölümdeki faz toprak arızasının neden olduğu belirtildi. Raporda hem dağıtım şirketi Gdz Elektrik’in hem de İZSU'nun ihmallerinin faciaya yol açtığı ifade edildi.
İzmir’de yaşanan bu olay sık sık tekrarlanan elektrik kaçağı sorunlarını yeniden gündeme getirdi. Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“Ciddi bir deneyim ve teknik uzmanlık kaybı var”
Elektrik dağıtım sektöründe yap-işlet-devret modeliyle bazı bölgelerin özelleştirildiğini söyleyen Ulutaş, “Özel sektör kendi kısa vadeli karını öncelediği için gerekli yatırımları ve bakımları yapmıyor” dedi. Elektrik işletmeciliğinin teknik bir iş olduğunu dile getiren Ulutaş, “Şu an artık elektrik dağıtım şirketlerinde mühendisler ve diğer teknik elemanlar asgari ücret civarında düşük ücretlerle çalışırken, deneyimsiz meslektaşlarımız bu alanda çalışmaya başladı. Dolayısıyla burada ciddi bir deneyim ve teknik uzmanlık kaybı var. Bunları denetlemekle yükümlü olan Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nde (TEDAŞ) yine özelleştirme, kurumların içinin boşaltılması, teknik uzmanların buralarda istihdamının olmaması gibi nedenlerle bu denetimler gerçekleştirilmiyor. Dolayısıyla özelleştirmelerle beraber bu alan ne yazık ki kendi kaderine terk edilmiş durumda. Gerekli denetimler, yatırımlar ve ölçüm faaliyetleri gerçekleşmiyor”
“İzmir’deki olayda ihmal olduğu çok açık”
Bakımsızlık ve bir izolasyon hatası yüzünden en son İzmir'de iki kişinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Ulutaş, “Bu testlerle, ölçümlerle rahatlıkla çıkabilecek, gidebilecek bir sorundu. İzmir'deki olayda bir ihmal var. Yer altı kablolarının standartta göre belli derinlikte kazılıp döşenmesi gerekiyor. Burada bunların yapılmadığı anlaşılıyor. Diğer taraftan da burada hem savcılık ön raporunda hem de İzmir şubemizin sahaya gidip yapmış olduğu çalışmalar sonundaki raporunda kabloların izolasyonlarının bozulduğu ve izolasyon hatası yaşandığı ortaya çıktı. Bu da aslında testlerle çok rahatlıkla belirlenip önlenebilecek bir sorun. Dolayısıyla burada bir ihmal olduğu çok açık” ifadelerini kullandı.
“Kentlerin elektrik şebekesinin bakımdan geçmesi gerekiyor”
“Bu tarz sorunlarla tekrar karşılaşmamak için yapılması gereken öncelikli şey buranın özelleştirilebilecek bir alan olmadığının anlaşılması gerekiyor” ifadelerini kullanan Ulutaş, şunları söyledi: “Eskiyen şebekeye gerekli yatırımların ve bakımların yapılması lazım. Buradaki mühendislerin teknik yeterliliklerinin, teknik elemanların maaşlarının, eğitimlerinin sağlanması lazım. İzmir'de bunu yaşadık ama her kentimizde aynı risk ve sorun var. Buralarda bir an evvel gerekli bakımların, ölçümlerin yapılması lazım. Bu çok ciddi bir sorun. Zaman zaman parklarda, bahçelerde elektrik direklerine dokunduğu için hayatını kaybeden çocuklar gibi sorunlar yaşadık geçmiş dönemlerde. Dolayısıyla kentlerin elektrik şebekesinin çok kapsamlı bir yatırım ve bakım programından geçmesi gerekiyor. Bunu yapabilecek tek özne de devlettir, kamudur. O yüzden işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilmiş olan bu elektrik dağıtım şebekesinin bir an evvel kamuya geçmesi lazım. Ve kamu eliyle bütün bu yatırımların, bakımların test ve ölçüm faaliyetlerinin yapılması lazım. Şu an kent şebekemiz standarda uygun olmayan aşırı yüklenmiş eski gerekli yatırımları ve bakımları yapmamış ve kendi kaderine terk edilmiş halde. Burada bir an evvel tersine çevirmek için yapılabilecek tek şey kamu eliyle ciddi bir ölçüm ve denetleme faaliyetinin yürütülmesi. Onun dışında kısa vadede çabuk çözüm ne yazık ki yok.”
Haber-Foto: Sümeyye Aksu