“TÜRK-EĞİTİM SEN 30 YILLIK ÇINARDIR”

    Türk Eği­tim Sen­di­ka­sı­nın 30 yıl­lık bir çınar ol­du­ğu­nu söy­le­yen RİZE Şube Baş­ka­nı Murat Kö­se­oğ­lu’’ Türk Eği­tim Sen ola­rak Türk düş­man­la­rıy­la plan yapıp sonra Türk'ün za­fe­ri­ni gö­rün­ce aya­ğı­na ka­pa­nı­lan Baş­buğ ATA­TÜRK' ün ema­net­çi­le­ri­yiz’’ dedi.
    Rize Şube Baş­ka­nı Murat Kö­se­oğ­lu Türk Eği­tim Sen­di­ka­sı­nın 30 yıl­lık şe­ref­li ma­zi­si ol­du­ğu­nu ha­tır­la­ta­rak yap­tı­ğı açık­la­ma­sın­da şun­la­rı söy­le­di’’ Türk Eği­tim Sen’in 30 yıl­lık bir ÇINAR ol­du­ğu­nu, 2005’ten bu yana en büyük ça­ba­yı har­ca­mış bir sen­di­ka­yı hiç bir şey yap­mı­yor­su­nuz diye suç­la­mak biz­den önce Allah'ın gü­cü­ne gider. Bu ülke ve kamu ça­lı­şan­la­rı ne zaman dara düşse en önde mü­ca­de­le etmek için atı­lan in­san­la­rı bu gün hiç bir şey yap­ma­mak­la suç­la­mak ya­zık­tır, gü­nah­tır. Şu anda bun­la­rı ya­zar­ken bile he­pi­miz için çaba sarf eden genel mer­kez yö­ne­ti­ci­le­ri­mi­zi ve Genel Baş­ka­nı­mız Talip Gey­lan ile EBS ile aynı ke­fe­ye koy­mak kul hak­kı­dır, ve­bal­dir. Düne dair ko­nu­şu­la­cak­sa biz ko­nu­şu­ruz ve her­kes susar. Kimi utan­cın­dan, kimi kor­ku­sun­dan, kimi de hak­lı­lı­ğı­mı­za olan say­gı­sın­dan susar. Bir ge­ce­de on bin­ler­ce yö­ne­ti­ci­si gö­rev­den alın­mış bir sen­di­ka­yı, açı­lım ve di­ya­log iş­le­ri­nin moda ol­du­ğu dö­nem­de ca­nı­nı or­ta­ya ko­ya­rak ül­ke­si­ni ve ül­kü­sü­nü ez­dir­me­mek için ezi­len sen­di­ka yö­ne­ti­ci­le­ri­ni ve son 5 yıl­dır uy­gu­la­nan yö­ne­ti­ci ya­zı­lı sı­nav­la­rı­nın se­be­bi olan Türk Eği­tim-Sen'i suç­la­mak ayıp­tır. He­pi­miz de bi­li­yo­ruz ki sorun bu gün sı­nav­dır, yarın başka bir ko­nu­dur ama mut­la­ka bir ba­ha­ne bu­lu­na­cak­tı. Kendi bu­ra­da aklı başka yerde olan­lar, ek­me­ğiy­le sı­nan­dı­ğı da aman bizi kur­ta­rın di­yen­ler, el­bet­te bir sebep bulup yine bize sal­dı­ra­cak­tı. Bizim üzül­dük­le­ri­miz bun­lar de­ğil­dir. Bizi üzen; yıl­lar­ca genel baş­kan­lık yapıp, şube baş­kan­lı­ğı ya da yö­ne­tim ku­ru­lu üye­li­ği yapıp, de­le­ge­lik ve tem­sil­ci­lik yapıp da bu eti­ket­le­ri kay­be­din­ce yı­lan­la­şan­la­rın ve ye­min­li Dev­let düş­man­la­rı­nın oluş­tur­du­ğu at­mos­fe­rin et­ki­siy­le giden ger­çek üye­le­ri­miz­dir. Bir kez daha ha­tır­la­ta­lım; biz te­sa­dü­fen ku­rul­muş ya da men­fa­at için ku­rul­muş bir sen­di­ka de­ği­liz. Biz dün Ana­do­lu ve Ru­me­li Mü­da­fai Hukuk Ce­mi­ye­ti neyse oyuz.
Şahsi hırs­la­rı için Türk düş­man­la­rıy­la plan yapıp sonra Türk'ün za­fe­ri­ni gö­rün­ce aya­ğı­na ka­pa­nı­lan Baş­buğ ATA­TÜRK'ün ema­net­çi­le­ri­yiz. Yufka yü­rek­li­ler­le çetin yol­lar aşıl­maz diyen Türk­çü­le­rin yol ar­ka­daş­la­rı­yız. Dün nef­si­ne bu gün öf­ke­si­ne uy­ma­yan­la­rız. El­bet­te her dönem bi­ri­le­ri bizi an­la­ma­ya­cak el­bet­te her dönem fe­da­kâr­ca ül­ke­miz ve me­mu­ru­muz için çır­pı­na­ca­ğız. Ama her­kes bil­sin ki Türk Eği­tim-Sen son­su­za kadar adı­nın ba­şın­da yazan isim için ya­şa­ya­cak ve in­şal­lah O'nun için de can ve­re­cek­tir. Allah Türk'ü ko­ru­sun. Türk düş­man­la­rı­na fır­sat ver­me­sin’ ’dedi.
       

Ha­ber-Fo­to: İsmet KÖ­SOĞ­LU