Son yıllarda ortaya çıkan küreselleşme ve kültürlerarası ilişkiler ile yabancı dile duyulan ihtiyaç artmıştır. Bu noktada Türkiye’de uygulanan zorunlu eğitimde, yabancı dil öğretiminde kullanılan yöntemler ciddi bir önem taşımaktadır.
Yayımlanan raporda Türkiye’nin 2005 yılından itibaren günümüze değin uyguladığı çeşitli politikalar ele alınarak, çözüm önerileri sunulmuştur. Türkiye’de yabancı dil öğretim yöntemleri, etkili ve verimli iletişim becerilerinin gerisinde kalmaktadır. Bu da öğrencilerin dil öğrenme süreçlerini daha zor bir hale getirmektedir.
Türkiye’de uygulanan yabancı dil müfredatı, öğretmenlerin mesleki yeterlikleri, ölçme-değerlendirme yöntemlerindeki sınırlamalar, dijital araçların yeterliği ve kullanımı ve öğrencilerin süreç içerisindeki motivasyonu, dil ediniminde beklenen başarı ve hedefleri sınırlamaktadır.
Yayımlanan bu rapor “Zorunlu Eğitimde Yabancı Dil Öğretimi” çalıştayında bir araya gelen alanında uzman eğitimciler ve akademisyenlerin sahadan edindikleri bilgi ve gözlem aracılığıyla sunulan görüşleri ele alarak, ortaya çıkan sorunlara karşı sürdürülebilir çözümler geliştirilmesine rehberlik etmeyi amaçlamaktadır.
İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) sunduğu bu raporda, yabancı dil öğretiminin mevcut durumunu veriye ve gözleme dayalı biçimde ortaya koymaya çalışır. Alan uygulamaları ile eğitim politikaları arasındaki kopukluğun giderilmesine yardımcı olmayı amaçlar. Eyleme geçirilebilir, ölçülebilir ve uyarlanabilir öneriler sunar.
Yapılan bu çalışma zorunlu eğitimde uygulanan politikaların ve dil öğretiminde kullanılan yöntemlerin güncellenmesi gerektiğine dikkat çekmektedir. Belirli yaş gruplarına göre yeni hedeflerin belirlenmesi, sosyal bağlamların daha çok güçlendirilmesi, modüler içerik tasarımı ile isteğe bağlı yoğunlaştırılmış yabancı dil programları gibi benzer öneriler sunarak, yabancı dil öğretiminin daha etkili, verimli ve sürdürülebilir hale gelmesine katkı amaçlamayı hedeflemektedir.
Haber-Foto: Era Media