Yazar ve kariyer Koçu Yelda Yolay’a göre hayatta herkesin bir yaşam kariyer planı ve yaşam kariyeri koçu olmalı.
Yazar ve kariyer Koçu Yelda Yolay’a göre hayatta herkesin bir yaşam kariyer planı ve yaşam kariyeri koçu olmalı. Hangi meslekten ya da yaştan olursa olsun, durumundan memnun olmayan herkes bulunduğu noktadan daha ileri bir noktaya gidebilir. Bunun için de kendisine yol arkadaşlığı yapacak bir “Kariyer Koçu” gerekir.
Yurt dışında insanların çoğunun hayatının bir döneminde yardım aldığı yaşam kariyeri koçları ülkemizde de giderek artıyor. Peki nedir yaşam kariyeri koçu? Tam olarak insana ne yarar sağlar? Bu alanda hizmet veren isimlerden olan yazar ve kariyer koçu Yelda Yolay, yaşam koçluğu ve kariyer koçluğu konusunda bilgi verdi.
Herkes Hayatını Daha İyi Bir Noktaya Taşıyabilir
Yelda Yolay, yaşam kariyeri koçunun kişinin hayatıyla ilgili tespitler yapıp karar veren değil, onun kendi potansiyel ve isteklerinin farkında olmasını sağlayan, hayallerini eyleme geçirirken kendisine yol arkadaşlığı yapan bir profesyonel olduğunu söyledi. Yaşam kariyeri koçlarının genellikle psikoloji ya da sosyoloji alanında eğitim almış kişiler olduğunu kaydeden Yolay, “isteyen herkes kendi kariyeriyle ilgili bulunduğu noktadan daha ileri bir noktaya gidebilir. Hedeflerini ve hayallerini hayata geçirmek için adım atabilir” dedi.
Kariyer denince akla işyerinin geldiğini, ancak aile hayatında bir takım hedeflere ulaşmanın veya çocukluk hayallerini gerçekleştirmenin de bir kariyer olduğunu anlatan Yelda Yolay, bu anlamda insanı olduğu yerden bir sonraki noktaya taşıyabilmek için de yaşam koçuna ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Yolay özellikle hayatında bir şeyler yolunda gitmeyen şeyleri düzeltmek için değişiklik isteyenleri ve kendi hayatıyla ilgili kararlar vermekte ve yaşantısına sınırlar koymakta zorlananların, güven problemi yaşayanların yaşam kariyeri koçuna ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.
Yelda Yolay şu bilgileri verdi:
Yaşam Kariyeri Koçu tam olarak ne yapıyor?
“Yaşam kariyeri koçlarının çalışma yöntemleri farklı olabilir. Fakat tüm yaşam kariyeri koçlarının ortak amacı kişiyi bulunduğu yerden daha iyi bir noktaya taşımaktır. Ben daha çok hayatın kariyer alanına odaklı olduğumu söyleyebilirim. Ama girişimcilik faaliyetlerini de, kişinin özel yaşamdaki olumlu gelişmeleri de, hayallerin gerçekleşmesini de kariyer olarak görüyorum. Ben çalışmaya başlamadan önce kişiyle ilgili bir fizibilite çalışması yapıyorum. İhtiyaç analizi yapıp bir reçete çıkartıyorum. Kişinin ihtiyacına yönelik bir program hazırladıktan sonra da eylem adımları oluşturuyoruz. Birlikte adım adım eylem planını hayata geçiriyoruz. Koçluk bu süreci takip etmeyi gerektiriyor.
Burada kişi adına bir karar vermemiz söz konusu değil. Ne yapacağını söylemek bizim haddimiz değil. Öğretmenlik, eğitmenlik değil yol arkadaşlığı yapıyoruz. Herkesin dünyayı anlama sistemi farklı. Önce kişi anlayıp duygudaşlığı sağlıyoruz. Sonra birlikte yol alıyoruz. Ben çalışmalarımda sosyoloji ve felsefedeki öğretilerden yararlanıyorum. Bunları kişinin hayatına yansıtmaya çalışıyorum. Bir kişiye koçluk yaptığımız zaman dolaylı olarak ailesine de katkı sağlıyoruz. Yaşam koçluğu yaşam boyu sürmüyor sadece 3-4 aylık bir dönemi kapsıyor.
Herkesin kendi hayatında düzeltebileceği bir şeyle, ulaşabileceği hedefler olduğuna inanıyorum. Bazen de hayatımızda bozulmuş düzeltilmesi gereken bir şeyler oluyor. Bunların düzeltilmesi iyileştirilmesi için de dışarıdan bir gözleme ihtiyacımız var. Herkes kendince kariyer yapabilir. Yaptığı işin en iyisini yapmak için çaba gösterebilir. Sosyal sorumlulukla ülkemize ve dünyaya yararlı şeyler yapabiliriz.
Yaşam Kariyeri Koçu Hayatını Değiştirdi
Yaşam kariyeri koçluğu hizmeti aldıktan sonra hayatı değişen işadamı Selim Özcan kendi deneyimlerini anlattı. Selim Özcan şunları söyledi:
“40 yaşındayım. Tarım ve inşaatla uğraşıyorum. Anahtar teslim müteahhitlik yapıyorum. 7 yıl önce Yelda hocamla çalışmalar yaptık. Benim kapalı olan gözümü açtı. İnşaatçılık bizim çekirdekten olan bir meslek, baba mesleği. Yaşam kariyeri koçluğu hizmeti aldıktan sonra farklı alanlarda atılım yaptım. Çocukken çiftçiliği çok seviyordum. Ayağıma çizmeyi giyip hayvanların peşinden koşmayı, tarlada çalışmayı, domates yetiştirmeyi çok seviyordum. Bu hayallerimi gerçekleştirmek üzere beni harekete geçirdi. Önce Tarım Market, sonra sera kurdum. 2 yıl domates yetiştirdim. Şimdi serada kiraz yetiştirip ihraç ediyorum. Türkiye’de bunu yapan insan yok denecek kadar az. Bu benim için çok büyük bir başarı. Hiç bilmediğim bir alanda çok iyi bir noktaya geldim. İnşaat sektöründe de faaliyetimi sürdürüyorum.
Diğer yandan eğitim hayatımda da güzel şeyler oldu. Ben ilkokul mezunuydum. Ortaokulda maddiyattan dolayı okulu bırakmıştım. Babamın durumu çok iyi değildi. Orta 1’den orta 2’ye geçtiğimde anneme gidip ‘okumayacağım’ dedim. Annem okumamı isteyince önce çalışıp sonra okuyacağıma söz verdim.
Koçluk hizmeti aldıktan sonra bu sözümü hatırlayarak dışarıdan ortaokulu ve liseyi bitirdim. Lise diplomasını anneme götürdüm. Sözümü tuttuğum için çok mutlu oldum. Şimdi hedefim üniversite sınavını kazanıp Ziraat mühendisi olmak.
Bu unvanı almak ve bu alanda daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorum. Bir işadamı kimliğim var ama kariyer anlamında bunu da başarmak ve kendimi geliştirmek istiyorum”.
Haber-Foto: Şahin POLAT