Milletçe, Türkiye Cumhuriyetinin en büyük felaketi yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin en acıklı yıkıcı afetini 26 Aralık 1939 yılında Erzincan ilimizde yaşadığımız 7.8 büyüklüğündeki depremde 33 bin vatandaşımızı kaybetmiştik. Ülkemizin yaşadığı ikinci en büyük deprem ise, 17 Ağustos 1999 Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğünde, Adapazarı, Düzce, Yalova, Kocaeli, Sakarya illerimiz genelinde yaşadık ve bu zelzelede 19. Bin vatandaşımız kaybettik. 1999 depreminden sonra ülke olarak çeşitli şehirlerinde deprem ve sel felaketleri yaşadık. Fakat bu denli büyük insan kayıplarımız olmadı.
Gölcük merkezli depremin üzerinden geçen 24 yılın ardından, Türkiye Cumhuriyetimizin 10 ilimizi kapsayan en büyük, en sarsıcı ve en acıklı depremini yaşıyoruz. Bütün dünya ülkemizi ve dünyayı hüzne boğan bu depremin asrın en büyük depremi olarak tanımlamıştır. Ülkemizin coğrafi büyüklük ve nüfus büyüklüğü olarak 14 milyon nüfusa sahip bu tarihi şehirlerimizde, AFAD tarafından yapılan açıklamada, 6 Şubat 2023 tarihinde, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli gece saat 4.17’de 7.7 büyüklüğünde meydana gelen yıkıcı depremin ardından depremzedeleri kurtarmaya başlayan devletimiz ve milletimiz, bu seferde birinci depremin üzerinden henüz 9 saat geçmişken, bu seferde Kahramanmaraş Elbistan merkezli gündüz saat 13.242de meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki depremle binlerce hasarlı binalarda yerle bir oldu.
Tabii ki, ülkemiz 15 gündür bir köşe yazıma sığdıramayacağım milletçe büyük acılar yaşamaya devam ediyoruz. Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Osmaniye, Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Kilis il ve bu illerimizin bir kısım ilçelerinde meydana gelen depremde şu ana kadar, 40 binin üzerinde vatandaşımız kaybetmiş olduk. İnşallah bunlarının hepsi şehitlik mertebesine kavuşmuştur. Asrın felaketinde bölgede halen ceset arama ve enkaz kaldırma çalışmaları, devletimizin tüm resmi kurum ve kuruluşları, AFAD; Kızılay ve diğer onlarca kurtarma kuruluşu, yüzlerce yabancı ülkeden gelen kurtarma ve yardım sever yüzlerce kuruluşlar, ülkemizdeki gönüllü STK’lar, özel kuruluşlar, Vakıfalar, hayrı kurumları, gönüllü kuruluşların depremin ilk gününden itibaren ülke ve millet olarak, “TÜRKİYE TEK YÜREK” sloganıyla, kurtarama, yardım etme, maddi yardımlarla tek yürek, tek kalp, tek cihet olarak yardım etmeye devam ediyor.
Rize Valiliğimiz, Rize Belediyemiz, ilimiz genelindeki diğer kurum ve kuruluşlarla birlikte, Hatay ili Kırıkhan ilçesine ‘Rize Çadır Kent’ kurulması için karar alındı. Çadır Kent için gerekli tüm malzemeler Rize Valiliği öncülüğünde Rize Belediyesi, Kaymakamlıklar, belde ve ilçe belediyelerince temini sağlanarak Hatay’a gönderildi.
Deprem illerinden 500 bine yakın vatandaşımız başka şehirlere göç etmiştir. Rize ilimizde de depremin yaşandığı şehirlerden ilimize 3 bine yakın aile gelerek, Rize Valiliğimiz Göç İdaresi tarafından İl merkezimiz ağırlıkta olmak üzere, Rize’mizin çeşitli ilçelerinde de dairelere yerleştirilmiş ve tüm ihtiyaçları karşılanmıştır. Rize Valimiz sn. Kemal Çeber, ABD’de Federal Acil Durum Yönetim Kurumu (FEMA) hakkında incelemeler yapmış ve araştırma raporları hazırlamıştır. Yine, Süleyman Demirel Üniversitesi’nde hazırladığı ”Mali Yönüyle Afet Yönetimi” konulu yüksek lisans teziyle, afet yönetim sistemleriyle, ülkemizde uygulanan afet yönetim sistemini mukayese ederek, bu çerçevede kentleşme sorunlarına ve afetlerin mali açıdan yönetimi konularındaki çözüm önerileriyle tanınmaktadır. Uzmanlık kariyerinin önemli bölümü AFAD olan Vali Çeber’ın TBMM’de hazırlanan Afet ve Acil Durum Yasası komisyon çalışmalarına katılarak yasa taslağının hazırlık süreçlerinde aktif görev aldığı da bilinmektedir. Gerek Rize Valimiz Çeber, gerekse Rize Belediye Başkanımız Rahmi Metin, AFAD ekipleri, deprem bölgesi illere, Rize’mizden mevcut her türlü ihtiyaç olan araç ve gereceler, çadır, battaniye, elektrikli soba, yiyecek, giyecek vs. gibi önemli ihtiyaçları, Rize Kızılay kan bağışlarıyla ve Rize Belediyesinin başlatmış olduğu seri çadır üretimiyle, devlet ve millet olarak başlatmış oldukları seferberlik hiç ara vermeden devam ediyor. Depremin meydana gelmesiyle birlikte, hemen Rize Valiliği koordinesinde deprem sonrası İl AFAD Müdürlüğünden 25 kişilik arama kurtarma ekibi ve 5 tam donanımlı kurtarma aracı, Çayeli Bakır Maden Arama Kurtarma ekibi, 3 UMKE aracı ve 12 kişilik ekip, Rize Kurtarma Ekibi (RİKE), 1 Jandarma Arama Kurtarma Timi, 1 Jandarma arama kurtarma köpeği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden hasar tespiti için 3 ekip ve 3 araç, 15 tırlık yardım malzemesi Adıyaman ili ve çevre illere doğru yola çıkartılmıştı.
ÇAYKUR Genel Müdürlüğüne ait ikram tırı ve ÇAYKUR’un Bölge Müdürlüğü bulunduğu bu bölgelerdeki 10 ile ve birçok ilçelerde depremin ilk gününden bu yana kurmuş oldukları sıcak çay ikram stantlarından yardımlara devam ediyor.
Rize Valiliği Kurtarama ekibi RİKE, Rize İtfaiyesi kurtarma ekibi, Vercenik Kurtarma ve şuanda isimlerini buraya sığdıramayacağım onarlarca kurtarama ekibimiz, spor kulüplerimiz, Rize’den deprem bölgesine giden birçok STK Başkanları, yardımsever insanlarımız enkazın altından birçok insanı, aileyi kurtardı ve enkaz çıkarma çalışmalarını ve yardımlarını sürdürüyorlar. Hepsinden Allah razı ve memnun olsun.
Rize Vali Yardımcıları, Çaykur Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, RTEÜ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, Rize İl Genel Meclis Başkanı İbrahim Türüt, Rize Belediye Başkan Yardımcıları, Rize ilçe Belediye Başkanları, Rize Müftüsü Naci Çakmakçı ve beraberinde müftülük görevlileri, burada isimlerini sığdıramayacağım STK Başkanları, İş İnsanları, gönüllüler daha onarlarca hayır sever yardımlarıyla ve bölgeye götürdükleri yardım ve çalışmaları aralıksız devam etmektedir. Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin ve birçok ilçe Belediye Başkanının deprem bölgesinde çalışmaları devam etmektedir. Benimde, yıllardır İyidere ilçemizde cenaze hizmetlerini defnetmek noktasında tanınan ve 5 dönemdir Yapraklar Mahallesi Muhtarlığı görevini yürütmekte olan kardeşim Ali Erdinç Kavalcı, beraberinde İyidere Belediyesi Personeli İrfan Kambur’la birlikte, İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete’nin tahsis etmiş olduğu belediye cenaze aracıyla, Adıyaman ilinde bir hafta boyunca büyük bir üzüntü içerisinde deprem enkazından çıkartılan yüzlerce cenazeyi İslam’ı defin usullerine titizlik içerisinde yerine getirdiler. Yetkililerin göstermiş oldukları mezarlıklara defnettiler. Bizlerde ilimizde depremin acılarını günlerce hep birlikte gözyaşlarıyla büyük bir üzüntüyle takip ederek, depreme gücümüz nispetinde ailece maddi bağışlarımızı yaparak ve bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz. Meslektaşım İsmet Kösoğlu’nun da Malatya dan gelen iki depremzede ailenin birisini kendi yakın aile ferdinin dairesine, diğer aileyi de, Rize Valiliği Rize Göç İdaresi yerleştirmiş oldu.
Milletçe bu büyük acıyı kolay, kolay atlatmamız ve unutmamız mümkün gözükmemektedir. En büyük sevincimiz depremin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen molozların altından insanlarımızın canlı kurtarılma mucizeleriyle sevinç gözyaşları döküyoruz. Şükür duaları ediyoruz.
Çok şükür devletimiz güçlü, dünyanın dört bir yanından gelen kurtarma ve enkaz kaldırma destekleri ve maddi yardımlara ülke ve millet olarak ömür boyu minnettarız.
Nerde olursak olalım, millet olarak kalbimiz 24 saat deprem illerimizdeki insanlarımızda olacak. Ülkemizi derinden sarsan ve bizleri milletçe büyük üzüntüye boğan deprem felaketinde hayatını kaybeden kıymetli insanlarımıza Allah rahmet eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Geride kalan kederli ailelerine Allah’tan büyük sabrı cemiller diliyorum. Allah bir daha ülkemize böyle felaketler yaşatmasın.
Devlet olarak da bir deprem ülkesi olan ülkemizin tüm yöneticileri, ilgilileri depreme karşı yapılması ve alınması gereken kanun, kural ve yasaların tavizsiz titizlikle uygulanması, tespit edilen suçluların cezalarını çekmesidir. Tüm Türkiye’mizin başı sağ olsun.
