Muazzez TOĞRUL


HAYATIN ANLAMI

togrulmuazzez@gmail.com


Her canlı doğar, büyür ve ölür. Evreni diğer canlılarla birlikte paylaşıyoruz. Kuşlar, kediler, köpekler, aslanlar, kaplanlar, zürafalar, filler, karıncalar… Laleler, sümbüller, gelincikler, papatyalar, çam, meşe, ladin…

                Bizim diğer canlılardan farkımız olmalı. Çünkü diğer canlılar ölünce geriye hiçbir şey bırakamaz. Dünyada varoluşumuzun nedeni sadece neslimizi devam ettirmek olamaz, olmamalı. Aklımız bizi diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğimizdir. O halde bizi diğer canlılardan ayıran işler yapmalıyız.

                Ne yapacağız? Sorusunu kendimize soralım.

Doktor musun? En iyi doktor sen ol mesela. Yeni bir ilaç bul, bir tedavi yöntemi keşfet. En azından bir dene, bulmaya azmet.

                Öğretmen misin? Bir gencin hayatına dokun, ışık ol, yol göster, yeteneğini ortaya çıkar. Hiçbir şey yapamıyorsan örnek ol. En iyi dil hal dilidir.

                Gazeteci misin? Doğru haber yap. Doğru haber yapamıyorsan yalan haber yapma.

                İşsiz misin? Kendini geliştir. İş öğren. Gönüllü işler yap. El emeği ürünler yap, satmayı dene. Ne bileyim yap bir şeyler.

                Hayatı anlamlı kılmak bizim elimizde. Bizden sonraya kalacak olan ev, araba, dükkan, arsa… elbette olsun, olmasın demiyorum ama geçenlerde kaybettiğimiz ses sanatçısı Yavuz Top “Yeme Yeme” türküsünde ne diyordu:

Hepsini bitirecekler

“Az bırakmış”, diyecekler.

Demem o ki kalıcı eserler bırakmalı. Yavuz Top öldü ama türkü sözleri yaşamaya devam ediyor. Herkes kitap yazamaz, türkü söyleyemez, şiir yazamaz ama hayat bunları okuyup dinleyerek anlamlı hale getirilebilir. 

Bir zamanlar dünyaya hakim olmuş güçler şimdi yoklar. Sezen Aksu’nun şarkı sözlerini hepimiz biliriz:

“Dünya ne sana ne de bana kalmaz. 

Sultan Süleyman’a kalmadı” 

Peki geçmişten günümüze neler kalmış? Yüzyıllar önce yazılmış Cervantes’in “Don Kişot” romanı kalmış. Ömer Hayyam’ın rubaileri kalmış. Yunus Emre’nin şiirleri kalmış…

Edison’un icat ettiği ampulü hala kullanıyoruz. Tekerleği ve yazıyı icat eden uygarlık Sümerlerdir. Şahıslar ve uygarlıklar artık yok ama buluşları var ve var olmaya devam edecek.

Gündelik yaşamın sıkıcılığından kurtulmanın yolu, hayatı anlamlandırmaktan geçiyor.

Çalışmalı, üretmeli, düşünmeli, okumalı, paylaşmalı, araştırmalı… Zamanın, yaşamın kıymetini bilmeli boşuna yaşamamalıdır. Mutlu yaşamanın sırrı budur.