İbrahim Sırmalı


Cumartesi Halkı (Yahudiler)

  Emekli Müftü - muftu.ibrahim@gmail.com


Hamt; Allaha aittir. Allaha hamt ediyoruz. Ondan yardım talep ediyoruz. Ondan af olmamızı istiyoruz. Nefislerimizin kötülüklerinden ve davranışlarımızın çirkinliklerinden Allaha sığınıyoruz. Allah kime hidayet iyilik verdi ise kimse onu yolundan sapıtamaz. Kim yolunu sapıtırsa kimse onu doğru yola alamaz.

       Allahtan başka ilah olmadığına tek olduğuna ortağı olmadığına şahidim. Gerçekten Hz. Muhammet’in Allah’ın kulu ve Resulü olduğuna şahidim.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ حَقَّ تُقَاتِهٖ وَلَا تَمُوتُنَّ اِلَّا وَاَنْتُمْ مُسْلِمُونَ

Al-i İmran Suresi 3.102 Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün. 

Allah Teala şöyle buyurdu:

يَا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذٖى خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثٖيرًا وَنِسَاءً وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذٖى تَسَاءَلُونَ بِهٖ وَالْاَرْحَامَ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقٖيبًا

Nisa Suresi 4.1 Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.

Allah Teala şöyle buyurdu:

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَدٖيدًا .يُصْلِحْ لَكُمْ اَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظٖيمًا

Ahzap Suresi 33.70-71 Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resûlüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır. 

Bundan sonra.

Peygamberimiz Efendimiz buyurmuştur:

أَمَّا بَعْدُ: فَإِنَّ أَصْدَقَ الْحَدِيثِ كِتَابُ اللَّهِ تَعَالَى، وَخَيْرَ الْهَدْيِ هَدْيُ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَشَرَّ الْأُمُورِ مُحْدَثَاتُهَا، وَكُلَّ مُحْدَثَةٍ بِدْعَةٌ، وَكُلَّ بِدْعَةٍ ضَلَالَةٌ، وَكُلَّ ضَلَالَةٍ فِي النَّارِ.

‘’Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabıdır. Yolların en hayırlısı Muhammed sallallahu aleyhi ve sel-lem’ in yoludur. İşlerin en kötüsü, sonradan ortaya çıkarılmış olan bid’atlardır. Her bid’at dalâlettir, sapıklıktır. Her sapıklık cehennemdedir.” 

 En büyük başarılardan biri vahye uymaktır. İhanetin en kötü biçimlerinden biri, vahyi yorum veya ruhsat verme yoluyla etkisiz hale getirmek için vahyi devre dışı bırakmaktır. İşte bu, Yahudilerin ilahi emirlere uyma şekliydi. Cumartesi gününün ve cumartesi günü halkının zikri hatırlanması Kur’an’da tekrarlanmaktadır. Onlar, Yüce Allah'ın kanununu hilekarlık yaptıkları aldattıkları için azap görmüş bir kavimdir. 

Onlar bunu Allah’ın emir ve yasaklarını çiğnemek için yaptılar. Bunlar Kur'an'da sadece iman edenleri, Yüce Allah'ın kanunu konusunda aldanmamaları için uyarmak amacıyla tekrar tekrar zikredilmiştir.

Kur’an’da Sebt (cumartesi) günü bozanlardan ilk olarak Yüce Allah’ın şu ayetinde bahsedilmektedir: Allah Teala şöyle buyurdu:

وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ الَّذٖينَ اعْتَدَوْا مِنْكُمْ فِى السَّبْتِ فَقُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِپٖينَ

Bakara Suresi 2.65 Şüphesiz siz, içinizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri bilirsiniz. Biz onlara, "Aşağılık maymunlar olun" demiştik. 

فَجَعَلْنَاهَا نَكَالًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقٖينَ

Bakara Suresi 2.66 Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık. 

Ayette onların(cumartesi yasağını çiğneyenlerin) maymuna dönüştürülerek cezalandırıldıkları belirtiliyor. Bundan Allah Tealaya sığınırım. 

Peygamber'in sünneti, onların maymuna dönüşümlerinden sonra nesillerinin olmadığını, bilakis vefat ettiklerini göstermektedir.

Bu İbn-i Mes’ut r.a. rivayet ederek Resulüllah s.a.s. şöyle buyurdu: 

 كَمَا رَوَى ابْنُ مَسْعُودٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «إِنَّ اللَّهَ لَمْ يَجْعَلْ ‌لِمَسْخٍ ‌نَسْلًا وَلَا عَقِبًا» رَوَاهُ مُسْلِمٌ.

‘’Gerçekten Hz. Allah Cumartesi yasağını çiğneyenleri maymuna çevirdikten sonra onların nesli zürriyeti çoluk çocukları olmadı.’’ İmam Müslim rivayet etti.

Cumartesi gününü bozanların hikayesi: İsrailoğulları, Hz. Musa'dan (a.s.) Yüce Allah'ı kendilerine açıkça göstermesini istemek de dahil olmak üzere birçok haram işlediler. Bunlardan biri de Hz. Musa (a.s.)'ın yanlarında olmayışı sebebiyle Allah'ı bırakıp buzağıya tapmaları ile haram işlediler. Sonra da Yüce Allah'a tövbe ettiklerini iddia ettiler. Bunun üzerine Yüce Allah, içlerinden bir köy halkını, cumartesi günü balık avlanmaktan men ederek imtihan etti ve bu yasak konusunda onlardan sağlam bir söz aldı.

وَقِصَّةُ أَصْحَابِ السَّبْتِ: أَنَّ بَنِي إِسْرَائِيلَ ارْتَكَبُوا مُحَرَّمَاتٍ عِدَّةً، مِنْهَا أَنَّهُمْ طَلَبُوا مِنْ مُوسَى عَلَيْهِ السَّلَامُ أَنْ يُرِيَهُمُ اللَّهُ تَعَالَى جَهْرَةً، وَمِنْهَا أَنَّهُمْ لَمَّا غَابَ عَنْهُمْ مُوسَى عَلَيْهِ السَّلَامُ عَبَدُوا الْعِجْلَ مِنْ دُونِ اللَّهِ تَعَالَى، ثُمَّ ادَّعَوْا أَنَّهُمْ تَابُوا إِلَى اللَّهِ تَعَالَى؛ فَامْتَحَنَ اللَّهُ تَعَالَى أَهْلَ قَرْيَةٍ مِنْهُمْ بِمَنْعِهِمْ مِنَ الصَّيْدِ يَوْمَ السَّبْتِ، وَأَخَذَ سُبْحَانَهُ عَلَيْهِمْ مِيثَاقًا غَلِيظًا فِي هَذَا الْمَنْعِ؛

       Allah Subhanehu Teala şöyle buyurdu:

وَرَفَعْنَا فَوْقَهُمُ الطُّورَ بِمٖيثَاقِهِمْ وَقُلْنَا لَهُمُ ادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا وَقُلْنَا لَهُمْ لَا تَعْدُوا فِى السَّبْتِ وَاَخَذْنَا مِنْهُمْ مٖيثَاقًا غَلٖيظًا

Nisa Suresi 4.154 Verdikleri sağlam söz(ü yerine getirmemeleri) sebebiyle "Tûr"u üzerlerine kaldırdık ve onlara, "Tevazu ile kapıdan girin" dedik. Yine onlara, "Cumartesi (yasakları) konusunda haddi aşmayın" dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık. 

Balıkların cumartesi günü çoğalmasıyla sıkıntıları imtihanları daha da arttı. Balıklar diğer günlerde azalıyordu gelmiyorlardı. Böylece cuma günü ağlarını ve tuzaklarını kurdular. Yüce Allah'a karşı tuzak kurdular. Cumartesi günü gelen balıkları ağlarına ve tuzakları ile tutmak ve Pazar günü geri almak hilesine giriştiler. Sanki cumartesi günü balık tutmuyorlardı. (Hile ile ağlarına ve tuzaklarına hapsettikleri balıkları pazar günü ağlarından ve tuzaklarından aldılar. Halbuki balıklar cumartesi günü ağlara ve tuzaklara yakalanıyorlardı.)

       Allah Teala şöyle buyurdu:

وَسْپَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتٖى كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ اِذْ يَعْدُونَ فِى السَّبْتِ اِذْ تَاْتٖيهِمْ حٖيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَاْتٖيهِمْ كَذٰلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ

Araf Suresi 7.163 (Ey Muhammed!) Onlara, deniz kıyısında bulunan kent halkının durumunu sor. Hani onlar Cumartesi (yasağı) konusunda haddi aşıyorlardı. Zira tatil yaptıkları cumartesi günü balıklar onlara akın akın geliyor, tatil yapmadıkları (diğer) günlerde ise gelmiyorlardı. İşte onları yoldan çıkmaları sebebiyle böyle imtihan ediyorduk. 

Bunun üzerine Yüce Allah, Peygamberi Hz. Muhammed'e (s.a.v.) Medine'deki Yahudilere bu kent halkını ve Yüce Allah'ı aldatmak için neler yaptıklarını sormasını emretti. Yahudiler bu hikayeyi olayı gizli tutuyorlardı çünkü bu olay onlar için bir utançtı.

Yüce Allah, Yahudileri cumartesi günü avlanmayı yasaklayarak imtihan etti ve orada balıkların çokluğu onların ahlaksızlıkları yüzündendir. Yahudiler eğer tövbelerinde samimi olsaydılar ve Yüce Allah'a itaat etseydiler, bu imtihanda da sebat edeceklerdi. (Balık tutmayacaklardı.)

Allah Subhanehu şöyle buyurdu:

﴿ كَذَلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ

Araf suresi 7.163 İşte onları yoldan çıkmaları sebebiyle böyle imtihan ediyorduk.

Kent halkı üç fırkaya ayrıldı.

1-Fırka: Onlardan çoğunluğu yasağı işlediler. Yüce Allah'ı aldattılar. Ve cumartesi günü avlanmanın haram oluşunu çiğnediler ihlal ettiler. 

2-Fırka: Cumartesi günü avlanma yasağına uydular ve bu yasağı ihlal edenlere yasağı ihlal etmemeleri için vaaz vermeye devam ettiler. Ve onlardan ümitlerini kesmediler; Yüce Allah'ın huzurunda özür dilemek; Belki bu haramları ihlal edenler, haramları ihlal etmeyi bırakırlar.

3-Fırka: Onlar, haramları ihlal etmediler, ancak ihlal edenlerden ümitlerini kestiler ve cezalarından emin oldular, bu yüzden onlara vaaz vermeyi bıraktılar.

Bu fırkada olanlar vaaz edenlere şöyle dediler. Allah Teala şöyle buyurdu:

وَاِذْ قَالَتْ اُمَّةٌ مِنْهُمْ لِمَ تَعِظُونَ قَوْمًا اللّٰهُ مُهْلِكُهُمْ اَوْ مُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدٖيدًا قَالُوا مَعْذِرَةً اِلٰى رَبِّكُمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ

Araf Suresi 7.164 Hani onlardan bir topluluk demişti ki: "Siz, Allah'ın helâk edeceği veya şiddetli bir azaba uğratacağı bir kavme ne diye (boş yere) öğüt veriyorsunuz?" Onlar da, "Rabbinize bir mazeret beyan etmek için, bir de belki Allah'a karşı gelmekten sakınırlar diye (öğüt veriyoruz)" demişlerdi. 

Yani ceza, haramları çiğneyenlere verildi, haramlardan kaçınanlara değil. Haramlardan kaçanlara verilmedi.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهٖ اَنْجَيْنَا الَّذٖينَ يَنْهَوْنَ عَنِ السُّوءِ وَاَخَذْنَا الَّذٖينَ ظَلَمُوا بِعَذَابٍ بَپٖيسٍ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ

Araf Suresi 7.165 Onlar kendilerine hatırlatılanı unutunca, biz de kötülükten alıkoymaya çalışanları kurtardık. Zulmedenleri yoldan çıkmaları sebebiyle, şiddetli bir azapla yakaladık. 

فَلَمَّا عَتَوْا عَنْ مَا نُهُوا عَنْهُ قُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئٖينَ

Araf Suresi 7.166 Yasaklandıkları şeylerden vazgeçmeye yanaşmayınca da onlara "aşağılık maymunlar olun" dedik. 

Ne kadar acı ve şiddetli bir ceza! Yüzyıllar boyunca insanlara bir ders olmuştur ki, maymuna dönüştürülecekler ve rezil olacaklar.

Ve tekrarlanan itaatsizlikleri sebebi ile, cumartesi günü itaatsizlikleri de dahil olmak üzere, Allah Teala, Yahudileri aşağılayan ve onlara eziyet eden insanlara güç verdi. Bu güç, Kıyamet Günü'ne kadar devam edecek, Yahudiler kendilerini bu yüzden asla güvende hissetmeyecekler. Eğer güç, bir süre hafiflese de tekrar şiddetlenecektir. Bu sebeple Yüce Allah, cumartesi günü kendisine verilen sözü bozanların kıssasını yorumladı.

       Bu konuda Allah Teala şöyle buyurdu:

وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكَ لَيَبْعَثَنَّ عَلَيْهِمْ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِ مَنْ يَسُومُهُمْ سُوءَ الْعَذَابِ اِنَّ رَبَّكَ لَسَرٖيعُ الْعِقَابِ وَاِنَّهُ لَغَفُورٌ رَحٖيمٌ

Araf Suresi 7.167 Hani Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onlara azabın en kötüsünü tattıracak kimseleri göndereceğini bildirmişti. Şüphesiz Rabbin, elbette cezayı çabuk verendir. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

       Cumartesi ehli (Yahudi ehli) ibret almak isteyenlere ibret oldu. Ve kendilerinden sonra gelen ümmetlere Vaaz’u nasihat oldu. Muhakkak ki onların azabı dişi maymuna dönüşmeleri ile oldu. Şiddeti ile iğrençliği ile buna benzeyen başka benzeri bir azap olmadı. 

Bundan dolayı cumartesi ehli ile Resulüllah s.a.s. zamanındaki Yahudiler başlarına gelen lanetten ve cezadan onları korkutmak için vaazu nasihat edildiler. Ayrıca bu Resulüllaha s.a.s. İslam Dini ile kendilerine gelene iman etmeleri içindi. Ki onlar gelecek olan dini çocuklarını tanıdıkları gibi biliyorlardı. Bunu gösterirler, gizlemezler, takip ederler, karşı çıkmazlar, çelişmezlerdi. 

Sonra Allah Teala onlara hitaben şöyle buyurdu:

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اُوتُوا الْكِتَابَ اٰمِنُوا بِمَا نَزَّلْنَا مُصَدِّقًا لِمَا مَعَكُمْ مِنْ قَبْلِ اَنْ نَطْمِسَ وُجُوهًا فَنَرُدَّهَا عَلٰى اَدْبَارِهَا اَوْ نَلْعَنَهُمْ كَمَا لَعَنَّا اَصْحَابَ السَّبْتِ وَكَانَ اَمْرُ اللّٰهِ مَفْعُولًا

Nisa Suresi 4.47 Ey kendilerine kitap verilenler! Birtakım yüzleri silip de tersine çevirmeden, yahut cumartesi halkını lânetlediğimiz gibi onları lânetlemeden, yanınızda bulunanı (Tevrat'ı) doğrulayıcı olarak indirdiğimiz bu kitaba (Kur'an'a) iman edin. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecektir.

İşte Yüce Allah, onların imansızlıkları ve haktan ziyade batılı tercih etmeleri sebebiyle onları tehdit etti. Bu Yahudilerin gerçekleri ters yüz ederek, insanları çarpıtarak, yüzlerini karartarak, sırt üstü çevirerek oldu. Onların ya yüzleri sırt üstü olacak, ya da cumartesi ehlinin uğradığı laneti gibi kendilerine de bir lanet gelecektir. Lanetin etkilerinden biri de maymuna dönüştürülmeleriydi. Biz, Yüce Allah'a, O'nun zulmünün sebeplerinden öfkesinden sığınırız.

       Yüce Allah, Yahudilerin, Allah dostuna İbrahim (s.a.v.) mahsus oldukları iddiasını yalanladı. Cumartesi gününün kendilerine İbrahim (a.s.) tarafından delil ile haram kılındığıdır. Fakat Hz. İbrahim'in (a.s.) şeriatında cumartesi günü kendilerine yasaklanmadığı gerçeğidir.  

       Allah Subhanehu şöyle buyurdu:

ثُمَّ اَوْحَيْنَا اِلَيْكَ اَنِ اتَّبِعْ مِلَّةَ اِبْرٰهٖيمَ حَنٖيفًا وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكٖينَ

Nahil Suresi 16.123 Sonra da sana, "Hakka yönelen İbrahim'in dinine uy. O, Allah'a ortak koşanlardan değildi" diye vahyettik.

اِنَّمَا جُعِلَ السَّبْتُ عَلَى الَّذٖينَ اخْتَلَفُوا فٖيهِ وَاِنَّ رَبَّكَ لَيَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ فٖيمَا كَانُوا فٖيهِ يَخْتَلِفُونَ

Nahil Suresi 16.124 Cumartesi gününe saygı, ancak onda görüş ayrılığına düşenlere farz kılındı. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Ayetin anlamı şudur: “cumartesi günü, cumartesi günü tutanlara, sadece İbrahim’in dininden olmadıkları için farz kılındı. Zira onlar arasında, İbrahim'in dininin Cumartesi gününün kutsallığını içermediği ve onun kanunlarından biri olmadığı hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ve bu, açıkça inkârla desteklenmektedir.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

مَا كَانَ اِبْرٰهٖيمُ يَهُودِيًّا وَلَا نَصْرَانِيًّا وَلٰكِنْ كَانَ حَنٖيفًا مُسْلِمًا وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكٖينَ

Al-i İmran Suresi 3.67 İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah'ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah'a ortak koşanlardan da değildi. 

Yüce Allah'tan bize fayda verecek şeyleri öğretmesini ve öğrettikleriyle amel edebilmemizi nasip etmesini dileriz.

Sözümü söylüyorum ve Allah'tan kendim ve sizin için af diliyorum...

İkinci Hutbe

       Hamt Rabbimizin razı olup seveceği mübarek çokça olan hamt Allaha c.c. aittir. 

       Allahtan başka ilah olmadığına tek olduğuna ortağı olmadığına şahidim. Gerçekten Hz. Muhammet’in Allah’ın kulu ve Resulü olduğuna şahidim. Allah c.c. Hz. Muhammet’e, hane halkına, arkadaşlarına, din gününe kadar onların yol göstermesi ile hidayete erenlere de salat ve selam eylesin.

Bundan sonra. Allah Teâlâ’dan sakının ve Ona itaat edin. Allah Teala şöyle buyurdu:

وَاتَّقُوا النَّارَ الَّتٖى اُعِدَّتْ لِلْكَافِرٖينَ

Al-i İmran Suresi 3.131 Kâfirler için hazırlanmış ateşten sakının. 

وَاَطٖيعُوا اللّٰهَ وَالرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ

Al-i İmran Suresi 3.132 Allah'a ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin.

Ey Müslümanlar: Cumartesi ashabı (Yahudiler) kıssası Bakara suresinde, Nisa suresinde, Araf suresinde ve Nahıl suresinde bunun ile Kur’an okuyanlar ibret alsınlar diye tekrar edildi. Zira özellikle bu hikâyenin caydırıcılığı ve dikkate alınması şart koşulmuştur. Ve belirtilmiştir.

       Allah Teala şöyle buyurur:

فَجَعَلْنَاهَا نَكَالًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقٖينَ

Bakara Suresi 2.66 Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.

İşte bu, cumartesi yasağını çiğneyenlere isabet eden çetin bir azap ve ona inananlara verilen bir öğüttür. Allah Teala'yı aldatmak suretiyle bir haramın helal kılınması veya bir farzın terk edilmesi suçunun büyüklüğünü belirtmek içindir. Köy halkının cuma günü ağlarını kurma eylemidir. Balıklar cumartesi günü oraya toplansın, Pazar günü kaldırılsın diye yapılır. Avlanmanın kendilerine yasak olduğu cumartesi gününde avlanmadıklarını iddia ediyorlar. Zannediyorlardı. Ve Allah Teala'yı aldatmak Yahudilerin işlerinden biridir. Zira onlar kitap ve ilim ehli olduklarından, haram olan bir şeye düştüklerinde cahillik iddiasında bulunamazlar. 

Demek ki, Cenab-ı Hakk'ı aldatmak, onların farzları ortadan kaldırma ve yasakları çiğneme vasıtasıydı. Peygamber Efendimiz (sav)'in risâletine kadar asırlar boyunca Allah Teâlâ ile oyunlarını hilelerini tuzaklarını sürdürdüler. Yüce Allah'a karşı yaptıkları hilelerden dolayı Allah Yahudileri lanetledi.

Resulüllah s.a.s. şöyle buyurdu:

 فَقَالَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَعَنَ اللَّهُ الْيَهُودَ، ‌حُرِّمَتْ ‌عَلَيْهِمُ ‌الشُّحُومُ فَجَمَلُوهَا فَبَاعُوهَا» رَوَاهُ الشَّيْخَانِ،

       ‘’Allah c.c Yahudi’ye lanet etti. “Onlara iç yağ haram kılınmıştı, onu güzelleştirip satıyorlardı.” Bu hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmiştir. 

Onların hilesi, iç yağını eritip yağlı hale getirmek, domuz yağı yapmamak, sonra da satılmasını helal kılmaktır. Bu sebeple, Allah Teâlâ'nın şer'î hükümlerini geçersiz kılmak için, onları taklit ederek O'nu aldatmak haramdır.

       İbn-i Bata el-Ukberi kendi senedi ile rivayet ettiği gibidir.

 كَمَا رَوَى ابْنُ بَطَّةَ الْعُكْبَرِيُّ بِسَنَدِهِ 

Eba Hureyreden rivayet edildi. Şöyle dedi. Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu:

 

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: ‌‌«لَا تَرْتَكِبُوا مَا ارْتَكَبَتِ الْيَهُودُ فَتَسْتَحِلُّوا مَحَارِمَ اللَّهِ ‌بِأَدْنَى ‌الْحِيَلِ»،

“Siz Yahudilerin yaptıklarını yapmayın; Allah’ın haramlarını en ufak bir şekilde helal kılmayın.”

       Eyyub el-Sihtiyani kurnazlık ehli (Yahudiler) hakkında şöyle dedi: ‘’Çocukları kandırır gibi Yüce Allah'ı kandırıyorlar. Eğer konuya doğru şekilde yaklaşsalardı, benim için daha kolay olurdu.’’

Yahudiler, Allah Teâlâ'yı şeriatında aldatmayı mubah görmüşlerse, o halde ahit ve antlaşmalarında insanları aldatmayı da mubah görmeleri daha uygundur. İşte bu yüzden yaptıkları ahde antlaşmaya uymadılar.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

اَوَكُلَّمَا عَاهَدُوا عَهْدًا نَبَذَهُ فَرٖيقٌ مِنْهُمْ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ

Bakara Suresi 2.100 Onlar ne zaman bir antlaşma yaptılarsa, içlerinden birtakımı o antlaşmayı bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez. 

Allah Teala şöyle buyurdu:

اَلَّذٖينَ عَاهَدْتَ مِنْهُمْ ثُمَّ يَنْقُضُونَ عَهْدَهُمْ فٖى كُلِّ مَرَّةٍ وَهُمْ لَا يَتَّقُونَ

Enfal Suresi 8.56 Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan kimselerdir. Onlar Allahtan korkmazlar. (Not: Allahtan korkmayan insandan da utanmaz.)

Peygamberinize salat ve selam edin...

 

       Okunuş Tarihi:14.11.2023

Tercüme Tarih: 03.Şubat.2025

       Tercüme Eden: İbrahim SIRMALI 

(Emekli Müftü, İcazetli) 

alukah.net/sharia/dan alıntıdır. 

 

 

Zehra Fatma
7.02.2025 01:03:11
Allah razı olsun emiğimize sağlık hocam bizleri böyle güzel aydınlattığınız için rabim yazılarınızın devamını nasip eylesin daha güzel hayalinizdeki projelerinize imzalar atmanızı temenni ederim