İsmet KÖSOĞLU


DEDEKTİF ŞAKİR-22

e-mail: ismetkosoglu53@gmail.com


 Orhan’ın Postu
Olay ya­şan­mış­tır, İkiz­de­re Komes’de geç­miş.
Yıl­lar önce böl­ge­de çok artan ya­ba­ni hay­van Ça­kal­lar için adeta av kam­pan­ya­sı baş­la­tıl­mış­tı, Çakal öl­dü­rüp De­ri­si­ni ge­ti­re­ne bir ücret öde­nir­di. Bu sü­reç­te bizim bir ar­ka­daş köyde evine yakın çöp­lük­te Çakal nö­be­tin­dey­di.
Çöp­lü­ğe yak­la­şan bir hay­va­na çakal ni­ye­tiy­le kur­şu­nu bas­mış ve hay­van to­pal­la­ya­rak uzak­laş­mış er­te­si günü ölüsü bu­lun­muş.
Kah­ve­de ko­nu­şan köy­lü­nün biri ‘’-yahu bu akşam benim kö­pe­ği­mi bi­ri­si vurdu, üzül­düm’’ der­ken, tü­fe­ği ateş­le­yen ar­ka­da­şı üzü­le­rek ‘’ağa­bey kö­pe­ğe ben çakal diye ateş ettim ve vur­dum’’ dedi.
Bu ara hid­det­le­nen köpek sa­hi­bi kö­pe­ği­ni çakal di­ye­rek vuran ar­ka­da­şa hid­det­le söy­le­ne­rek bende senin kar­de­şin Orhan’ı vu­ra­ca­ğım dedi.
Kor­ku­ya ka­pı­lan ar­ka­daş, ağa­bey ben vur­dum Orhan’ın suçu yok, beni vur bari di­ye­rek yal­var­mış.
Köpek sa­hi­bi köylü ise is­ti­fi­ni boz­ma­dan’ ’bana bak senin pos­tun Orhan’dan de­ğer­li de­ğil­dir, beş para et­mez­sin, Orhan’ın postu sen­den de­ğer­li­dir’ di­ye­rek bastı kah­ka­ha­yı.
Ce­va­bı ol­ma­yan soru
Dep­re­min ya­rat­tı­ğı acılı gün­ler­de hoca ce­ma­ate vaaz eder­ken diyor ki,
-‘’dep­rem bir ka­der­dir. İsyan et­me­mek ge­re­kir. Allah siz­le­ri im­ti­han edi­yor’’
Ho­ca­yı din­le­yen­ler ara­sın­da bi­ri­si boynu bükük bir şe­kil­de so­ru­yor.
‘’muh­te­rem hocam Allah neden Alman’ı, İngi­liz’i, Japon’u değil de hep bizi im­ti­han edi­yor’’.
Zen­gin ve Fakir
Temel ve ar­ka­da­şı bizim Dur­sun bir da­nış­man­lık bü­ro­su açmış.
Hem fa­kir­le­re hem zen­gin­le­re ya­pa­cak­la­rı ya­tı­rım ko­nu­sun­da tav­si­ye­ler­de bu­lu­nu­yor­lar­mış.
Zen­gin­ler için ya­tı­rım araç­la­rı-al­tın, döviz, ev-ar­sa, araba, Borsa ve Kur ko­ru­ma­lı mev­du­at he­sa­bı, ta­ma­men yerli Togg oto, Fa­kir­ler için ya­tı­rım araç­la­rı-Ahi­ret, Cen­net, Hu­ri­ler ve Sabır.
Aslan ka­fe­sin­de,
Temel git­ti­ği bir hay­va­nat bah­çe­sin­de et­ra­fı sey­re­der­ken açık gör­dü­ğü bir ka­fe­se gi­rin­ce et­raf­ta panik olur. Gö­rev­li­ler apar topar he­ye­can­la,
‘’Hoop dur, hemen dı­şa­rı çık. Orası as­la­nın ka­fe­si’’ diye ba­ğı­rır­lar.
Temel ka­fes­ten çı­kar­ken söy­le­nir,
‘’Amma da kıy­met­liy­miş haa. Sanki sizin as­la­nı­nı­zı yeduk’’.
Diş ağ­rı­sı­na çare
Ar­ka­da­şı Temel’in ha­li­ne bakım üzül­müş.
-‘’ya­na­ğın davul gibi şiş­miş. Dişin mi ağ­rı­yor’’
-‘evet’ ’demiş bizim Temel. Ar­ka­da­şı an­lat­mış.
- ‘’ benim dişim ağ­rı­dı­ğın­da ka­rı­mın kol­la­rı ara­sı­na gi­ri­yo­rum. Ba­şı­mı göğ­sü­ne yas­lı­yo­rum da yü­zü­mü ok­şu­yor, se­vi­yor ve kısa sü­re­de bütün ağ­rı­la­rım ke­si­li­yor’’
Eli hala şa­ka­ğın­da olan Temel se­vi­ne­rek sor­muş.
-‘’çok iyi bir uy­gu­la­ma, Karın ev­de­mi­dur’’