ONA HİZMET GURURDUR”
Cemal Aydoğdu Rizespor Kulübünün ilk üyelerindendir. 1968 yılında üye olduğu Rizespor’a 1996 yılında başkan olarak hizmet etme mutluluğunu yakalayan Aydoğdu ile bir zamanlar görev yaptığı Çaykur Pazarlama Dairesi Başkanlığı makamında söyleşmiştik.
Öncelikle doğumunuz ve ailenizden söz eder misiniz ?
1948 yılında dünyaya geldim. Babam emniyet istihbarat mensubu idi. Görev icabı Samsun’da bulunuyordu Orada dünyaya geldim. Yurdun birçok yerinde görev yaptıktan sonra 1962 yılında Rize’ye geldi. Ben o sırada Trabzon’da bulunuyordum. 1964 yılında Rize’ye gelerek spora başladım.
AYVAZ AGA FUTBOLCUYDU
Futbolla ilginiz nasıl başladı ?
Rize’de spora başladığımda Çayspor’un sağ açığı Erdoğan Kolçak idi. O dönem onu tüm yurtta tanırlardı. Çok değerli bir insandı. Beni top oynarken gördü keşfetti. Daha önce Trabzon’da mahalle aralarında top oynardım. Çayspor’a yönetti. Kendisi ayrıca Çayspor’un kaptanlığını yapmaktaydı. 1968 yılında üniversiteye girdim. O zamana kadar Çayspor’da futbol oynadım. O dönemlerden hatırladığım hiç unutmadığım rahmetli Ayvaz Aga (Recep Ali Ayvaz) vardı. Beykoz’da, Genç Milli Takımda oynadı. Genç Milli Takım’a seçildiği zaman ben İzmir Ege Üniversitesi’nde öğrenciydim. Alsancak Stadı’da Bravo Ayvaz yazdığını gördüm. Bir keresinde şut attığında Alsancak Stadı’nın arkasında bulunan Altay Kulübü’nün duvarına top öyle bir çarpmış kı sıvalar dökülmüş. Altayspor’un malzemecisi sporu çok iyi takip eden İzmir’de namı ile meşhur Kelle Ali o günün anısına duvara çivi ile “Bravo Ayvaz’ yazar. Ayvaz Aga Beykoz’da, Çayspor’da, Güneşspor’da ve Rizespor’da futbol oynamış Rize’nin yetiştirdiği en büyük sporculardandır. Çayspor’da bizim kaptanlığımızı yaptı. Cevat Öztürk hem antrenör, hem futbolcumuzdu. İrfan Akaslan’la, Kaleci Anzer’li Yunus’la, Bozo Salim, sol açık İdris ile futbol oynadım.
HEM OKUDUM HEM FUTBOL OYNADIM
Üniversite yıllarında da futboldan kopmadınız.
Babam eğitimime devam etmemi istiyordu. Futbolun eğitimimi olumsuz etkileyeceğini düşünürdü. Üniversiteye gidince spordan kopmadım. Ege Üniversitesinin Spor Birliği Başkanlığı’nı yaptım. Ege Üniversitesi’nin futbol takımında oynuyorduk Sayın Bakanımız Faruk Nafiz Özak’ta Karadeniz Üniversitesi’nin futbol takımını oluşturan ekibin başındaydı. Atay Aktuğ, Bülent Şahin, Osman (İdman Gücü) Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde oynuyorlardı.
AYNUR ÇOLAK’TAN BÜYÜK TECRÜBELER EDİNDİM
Üniversite sonrası neler yaptınız?
Üniversite sonrası işçi olarak çalıştığımız, amatör olarak futbol oynadığımız Çaykur’da, memur olarak göreve başladım. Rizespor’un da büyük emekleri olan Aynur Çolak Bey ile çalıştım. Ondan çok tecrübeler edindim. İlk görevim yönetim planlamada oldu. Yönetim planlama şefi oldum. İşletme şefi olarak devam ettim. 1975 yılında Yönetim Planlama Müdür Vekili oldum. Daha fabrikalarda müdür yardımcılıkları ve müdürlük görevlerini yerine getirdim. İthalat Departmanında görev yaptım. İthalat Şube Müdürlüğü görevinin ardından Pazarlama Daire Başkanı olarak görev yaptım.
PROFESYONEL RİZESPOR’UN İLK ÜYELERİNDENİM
Rizespor ile tanışıklığınız hangi yıllara rastlıyor?
Profesyonel Rizespor kuruluşundan beri Rizespor’a üyeyim. Üye olalı tam kırk yıl oldu. Kırk yıldır kesintisiz aidatımı öderim. Çayspor’da top oynarken aldığım ücretin bir kısmı ile Rizespor maçlarına giderdim. Üniversite talebesi için haçlığımdan biriktirdiğim paralarla Rizespor maçlarına giderdim. Serbest giriş kartım olmasına karşın bilet alırdım. Ben Trabzonluyum Rize’de büyüdüm. Bu toprağın ekmeğini yedim. Hayatımda yaşadığım acı tatlı tüm anılarım burada geçti. Her dönem Rizespor için elimden geleni yaptım, yapacağımda. Rizespor’a hizmet gençliğe, geleceğe hizmettir. Gelecek nesillere örnek olmaktır. Bugün gençliğe dinamizm kazandıracak, onları cafelerden kurtaracak olan spordur. Cevat Öztürk, İrfan Akaslan, Ayvazaga sigara içmez ve içirtmezlerdi. Ben yirmi sekiz yaşına kadar sigara içmedim. Bizde gelecek nesillere örnek olmalı ve spora gençleri yönlendirmeliyiz.
DİVAN BAŞKANLIĞI’NDA RİZESPOR BAŞKANLIĞI’NA
Çaykur Rizespor Başkanlığı görevini yerine getirdiniz? Divan Başkanı olarak katıldığınız kongreden Kulüp Başkanı olarak ayrıldınız. O süreçten biraz söz edermisiniz?
10 Mart 1996 tarihinde yapılmakta olan kongrede divan başkanlığını yürütüyordum. Divanda Memiş Sancaktutan, Zihni Ayşen’de divanda görev yapıyorlardı. Kongrede yönetim seçilemedi. Rize Sulh Hukuk Mahkemesi Çaykur Rizepor’u bir ay süre ile yönetmek üzere kongrede divanı oluşturan ben Cemal Aydoğdu, Memiş Sancaktutan, Zihni Ayşen’ı “kayyum” olarak atadı. Rizespor’un giderleri, borçları, muhtasar beyannameleri ödenmemiş, Spor Toto’ya, Spor Loto’ya borçları var. Vergi borçları var. SSK prim borçları var. O dönemde biz kulübü devraldık. Beş buçuk aylık dönem içinde oynadığımız maç hasılatından yararlanarak ve Spor Toto, Spor Loto gelirlerini almayarak borçları ödedik, Bulunduğum dönem içinde Rizespor’un bir kuruşu boşa gitmemiştir. Eski gençlik Ve Spor İl Müdürümüz Ömer Akmehmet Bey Rizespor Camiasının gizli kahramanlarındandır ve verdiğimiz mücadelenin şahididir. Kulübü 1996-97 sezonunda Sayın Mehmet Cengize devrettik. Bizi Rizespor’u sahipsiz durumdan kurtarıp sorunsuz bir şekilde kongreye taşıma misyonu üstlenmiştik.
RİZESPOR’UN HEDEFLERİ BÜYÜKTÜR
Rizespor’un hedefleri hep büyüktür. Benim görevim kulübü güçlü ellere teslim etmekti. Bizim elimiz güçsüzüydü. Rizespor kamuoyu, camiası her zaman güçlüdür. Profesyonel Kulüpçülük maddi güce dayanıyor. Artık Rizespor camiasının lobisi olması gerekir. Sıkıntılı günlerimiz, mutlu günlerimiz oldu. Bize en büyük desteği şimdiki bakanımız sayın Faruk Nafiz Özak oldu. Bizim ufkumuzu genişletti önümüzü açtı. “Karadeniz arazı bakımından, kısıtlıdır. Bir arsa bulun ve bu arsa Hazinenin ve milli olsun. Bu oranın sağlam temeller üzerinde oluşmasını sağlar. Orada tesislerinizi yapın” dedi. Gazeteci Osman Can arkadaşımızın bu bağlamda katkıları anlatılmazdır. Onunla bir çalışma yapmıştık. Zaten kendisinin de bu alanda önceden bir çalışası vardı. 1997 kongresinde kendisinde çağırarak kürsüde projesini anlatmasını rica ettim. Kongrede bulunanlara seslenerek: Bundan sonra Rizespor’un tesislerinin kurulacağı yeri sizlere açıklayacak bunu karar altına alalım” dedim.. Nihayetinde uğraşlar sonucu Askoroz’da Milli Emlak’a ait olan yeri aldık. Ondan sonra Mehmet ve Ekrem Cengiz’in güzellikleri ile tesislerimiz oluştu. Tesisin Projesi bizim dönemimizde hazırlandı, benimsendi. Biz tesisin proje dosyasını oluşturduk. Arsayı aldık. Mehmet Hikmet Aslankaya kepçeyi vurdu, Mehmet ve Ekrem Cengiz’de büyük özverilerle
Tesisleri tamamladılar. Ondan sonra Rizespor AŞ kuruldu. Güzel bir stad yapıldı. Rizespor’un şu an ki tesisleri Türkiye’de birinci, dünyada 3. veya 4. sıradadır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
RİZESPOR’A HİZMET GURURDUR
Rizespor Başkanlığı dışında futbol oynadığım Çaysporda yöneticilik yaptım. Genel Kaptanlık yaptım. Başkan yardımcılığı yaptım. Yöneticilik yıllarım 1975-76 yıllarıdır. Çaykurspor Amatör Takımı ile Türk Spor Tarihinde ender rastlanır başarılar elde ettik. Sivasspor ile birlikte Sivas’ta maçlar yaptık.4. tura kadar çıktık. 4. Turda Sivassor’a 5-2 yenildik. Düşünün bir amatör takım Türkiye Kupası maçlarında bu noktaya gelmek iç büyük bir başarıdır. Biz o başarıyı elde edene kadar üç takımı elemiştik. Çaykur ve Çaykur Rizespor etle kemik gibidir. Çaykur imkanlarını son noktaya kadar kullanarak kulübümüze gerekli desteği sağlıyor. Rizespor ile ilişkilerim bitmez. On iki yaşımdan beri bu camianın içindeyim. Önemli olan camianın bir olması birlik olması, diri olmasıdır. Rizespor Kulübü büyük bir camiadır. Camianın üzerinde hiçbir şey olamaz. Camia aleyhinde konuştuğunda hedef tahtası olursun. Elbette eleştiriler olacak. Ama bunlar yapıcı ve yeri geldiğinde olmalıdır. Rize’den Türk Futbol Tarihi’ne damgasını vurmuş isimler yetişmiştir. Bizim de katkımız gücümüz kadardır.
