‘Haberleşme’ mi dedin, odur bizim işimiz
Ta milattan önceye dayanır geçmişimiz.
Ergenekon’dan çıktık, Tanrı Dağı’nı aştık
Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’ya ulaştık.
Türk’ün ayaklarının bastığı yeri ördük
Sayısız beyliklerle on altı devlet gördük.
Alem duman ederken, biz atlarla koşardık
Dağları, nehirleri, ovaları aşardık.
Yerden at koştururken gökten kuşu uçurduk
Bu yüzden logomuza güvercini kondurduk.
Yıl bin sekiz yüz kırkta aldık kimliğimizi,
Zamanın akışına bıraktık kendimizi.
Barışta ve savaşta her zaman, her yerdeydik
Ordu-millet el ele, yedi düveli yendik.
Üç harfli ismimizin açılımına bakın
Ezelden geliyoruz, küçümsemeyin sakin.
Zaman çok hızlı geçti, aldık biz sonucunu
Artık daha yakmıyor yar mektubun ucunu.
Dijital haberleşme kalbe hiç dokunmuyor
Telgrafın teline kuşlar artık konmuyor.
Gelişen ülkemize biz de ayak uydurduk
Pttbank, Lojistik bir de AVM kurduk.
Sanal alışveriş var, çarşıya çıkılmıyor
Bu pazar çok büyüdü, hududu gözükmüyor.
Teknoloji gelişti aştı günü ayını
Milletim yapar oldu cepten canlı yayını.
İnsanlık var oldukça bitmez bizim yolumuz
Ha bu dünya döndükçe gelmeyecek sonumuz.
Şair son satırını şahsi yazmakta haklı
“İmzan nerde” derseniz, O da burada SAKLI.