İbrahim Sırmalı


Güneş Allah’ın Ayetlerindendir

  Emekli Müftü - muftu.ibrahim@gmail.com


Hamt alemlerin Rabbi Allaha aittir. Ey Allah im! İslam ve iman nimeti verdiğinden hamt ancak sana aittir. Yine bizleri ümmeti Muhammet’ten (Ona salat ve selam olsun) eylediğinden hamt sana aittir. 

Allahtan başka ilah olmadığına, tek olduğuna ve ortağı olmadığına şahitlik ederim. 

Ve yine muhakkak Hz. Muhammed’in Allah’ın cc. Kulu ve resulü olduğuna şahitlik ederim. Ey Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, hane halkına ve sahabesine hepsine salat (dua), selam (esenlik) ve kutlu eyle. 

Bundan sonra ey Müslümanlar.

       Allah Teala muhkem ayetlerinde şöyle buyuruyor:     

وَمِنْ اٰيَاتِهِ الَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلّٰهِ الَّذٖى خَلَقَهُنَّ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ  secde

Fussilet suresi 41.37- Gece, gündüz, güneş ve ay Allah’ın varlığının delillerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyin. Eğer gerçekten Allah’a kulluk ediyorsanız, onları yaratan Allah’a secde edin.

Allah Teala şöyle buyurdu.

اَللّٰهُ الَّذٖى رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرٖى لِاَجَلٍ مُسَمًّى يُدَبِّرُ الْاَمْرَ يُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لَعَلَّكُمْ بِلِقَاءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ

Rad suresi 13.2- Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.

Allah Teala şöyle buyurdu.

اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍ

Rahman suresi 55.5 Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.

İslam kardeşleri. 

       Muhakkak güneş Allah Teâlâ’nın mahlukatı içindeki ayetlerinden bir ayettir. Allah güneşi kâinatta ışık olarak yarattı. Güneş gökte parıltılı kandildir. Güneş hacminin büyük olmasına rağmen ve ince bir hesap ile geniş yörüngesinde belirlenen zamanda sessizce akıp gidiyor.

       Allah Teala şöyle buyurdu.

لَا الشَّمْسُ يَنْبَغٖى لَهَا اَنْ تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا الَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ وَكُلٌّ فٖى فَلَكٍ يَسْبَحُونَ

Yasin suresi 36.40 Ne güneş aya yetişebilir ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. 

Güneş; Allah cc onu kullarının emrine verdi. Güneşin doğması ile ve batması ile gece ve gündüz meydana gelir. Eğer güneşin mevcudiyeti olmasaydı elbette bu alemin işi işlemez hale gelirdi. 

Güneşte yaratılışın anlayamadığı hikmetler ve maslahatlar vardır. Allah Teala o hikmet ve maslahatları vahdaniyetine ve uluhiyetine delil eyledi.

       Allah Teala şöyle buyurdu.

وَلَئِنْ سَاَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللّٰهُ فَاَنّٰى يُؤْفَكُونَ

Ankebut suresi 29.61 Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. O hâlde nasıl (haktan) döndürülüyorlar?

Güneş akıl sahipleri için mucizedir. 

       Allah Teala şöyle buyurdu.

وَسَخَّرَ لَكُمُ الَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومُ مُسَخَّرَاتٌ بِاَمْرِهٖ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

Nahil suresi 16.12 O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır.

Allah Teala güneşin görevlendirilmesine kullarının hayretle bakmaya davet etti.

       Allah Teala şöyle buyurdu.

اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُولِجُ الَّيْلَ فِى النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِى الَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرٖى اِلٰى اَجَلٍ مُسَمًّى وَاَنَّ اللّٰهَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبٖيرٌ

Lokman suresi 31.29 Görmedin mi ki, Allah, geceyi gündüzün içine ve gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri (kendi yörüngesinde) belli bir zamana kadar akar gider. Şüphesiz Allah, işlediklerinizden hakkıyla haberdardır.

Ve güneş sayesinde yaratılış zamanlarını hesaplıyorlar. Ve özelliklerini bilmek istediklerini biliyorlar.

       Allah Teala şöyle buyurdu.

فَالِقُ الْاِصْبَاحِ وَجَعَلَ الَّيْلَ سَكَنًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ حُسْبَانًا ذٰلِكَ تَقْدٖيرُ الْعَزٖيزِ الْعَلٖيمِ

Enam suresi 6.96 O, karanlığı yarıp sabahı çıkarandır. Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı da ince birer hesap ölçüsü kıldı. Bütün bunlar mutlak güç sahibinin, hakkıyla bilenin takdiridir (ölçüp biçmesidir).

Allah gölgeyi yarattı. Güneşi ’de gölgenin üzerine delil yaptı. 

İmam Bağavi -Allah ona rahmet eylesin- tefsirinde şöyle dedi. ‘’Güneşi ‘de gölgenin üzerinde delil yaptı. Bunun manası şu bir gerçek şayet güneş olmasaydı gölge bilinemezdi. Işık olmasaydı karanlık bilinemezdi. Eşya zıddı ile bilinir.’’

       Güneş; Allah cc onun güzergahına çoğu ibadetleri ve hükümleri bağladı. Namaz ibadeti ile ilgili Allah Teala şöyle buyurdu.   

اَقِمِ الصَّلٰوةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ اِلٰى غَسَقِ الَّيْلِ وَقُرْاٰنَ الْفَجْرِ اِنَّ قُرْاٰنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا

İsra suresi 17.78 Güneşin zevalinden (öğle vaktinde Batı’ya kaymasından) gecenin karanlığına kadar (belli vakitlerde) namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir.

Zikredilen en faziletli vakitlerin bazıları. 

Kur’an-i Kerimde zikredilen en fazileti vakitlerdendir. Şu ayet bunu beyan eder.

       Allah Teala şöyle buyurdu.

فَاصْبِرْ عَلٰى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ

Kaf suresi 50.39 O hâlde onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ederek tespih et.

       Oruç tutulurken oruç tutan güneş batarken orucunu açar. İftar eder. Kadir gecesinin işaretlerinden: ‘’güneş kadir gecesinin sabahında beyaz ışık demeti olmadan doğar.’’ İmam müslim rivayet etti. 

وفي الصيامِ يُفطِرُ الصائِمُ عند غُروبِها.، ومن أمارَة ليلةِ القَدر: “أن تطلُع الشمسُ صبيحَةَ يومِها بيضاءَ لا شُعاعَ لها” (رواه مُسلم).،

       Kurban Bayramı teşrik günlerinde güneşin tam zirveye gelmesinden sonra hacılar taş atılan cemeratta taşlarını atıp görevlerini yaparlar. 

Aksine, tövbe ibadetinin sona erme süresi, güneşin batıdan doğmasıyla sona erer.

Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu. ‘’

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم 

“إن الله يبسُطُ يدَه بالليل ليتوبَ مُسيءُ النهار، ويبسُطُ يدَه بالنهار ليتوبَ مُسيءُ الليل، حتى تطلُعَ الشمسُ من مغربِها” (رواه مسلم).،

Allah cc , gündüzün günah işleyeninin tövbe etmesi için gece elini uzatır. Allah cc, gündüzün günah işleyeninin tövbe etmesi için gece elini uzatır. Bu güneş batıdan doğana kadar devam eder.” (Bu hadis Müslimde rivayet edildi.

       Güneşin doğuşundan önce ve güneşin batışından önce Allah cc oraya büyük sevap düzenledi

       Resulullah şöyle buyurdu:

 قال صلى الله عليه وسلم : “إنكم سترَون ربَّكم كما ترَون هذا القمرَ لا تُضامُون في رُؤيتِه، فإن استَطعتُم ألا تُغلَبُوا على صلاةٍ قبل طُلُوع الشمسِ – أي: صلاة الفجر -، وقبل غُروبِها – أي: صلاةِ العصر – فافعَلُوا” (رواه البخاري).،

Cerir İbn Abdullah’dan (rivayet edilmiştir) dedi ki:

Biz Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte oturuyorduk (ayın) ondördüncü gecesi olan dolunay gecesindeki ay’a bakıp:

“Siz (âhiret gününde) Rabbinizi şu ayı gördüğünüz gibi bir izdiham’a düşmeden göreceksiniz. Binaenaleyh güneşin doğuşundan ve batışından önceki namaz (lar)ı kılmaya gücünüz yetiyorsa (bunu) yapınız” buyurdu:

Yani güneşin doğuşundan önce; sabah namazı, güneşin batışından önce; ikindi namazı bunları hemen yapın.’’ Bu hadisi İmam Buhari rivayet etti.

Güneş; güneş tutulmasında Allahtan kullarına korkutma gözdağı vardır.

       Resulullah s.a.s şöyle buyurdu:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : “إن الشمسَ والقمرَ لا يخسِفانِ لموتِ أحدٍ ولا لحياتِه، ولكنهما من آياتِ الله يُخوِّفُ الله بهما عبادَه، فإذا رأيتُم كُسوفًا فاذكُروا اللهَ حتى ينجَلِيَا” (رواه مسلم).

‘’Muhakkak güneş ve ay sizden birinin ölümü ile veya hayata gelmesi ile tutulmazlar. Ancak onların ikisi Allah’ın ayetlerindendir. Allah onların ikisi ile kullarını korkutuyor. Siz onların tutulmalarını gördüğünüz zaman tutulmalar geçinceye kadar Allahı zikredin. İbadet edin.’’ Bu hadisi İmam Müslim rivayet etti.

Güneşin yaratılışının büyüklüğünden ve faydalarının çok oluşundan dolayı Allah ona yemin eyledi. 

Allah Teala şöyle buyurdu:

وَالشَّمْسِ وَضُحٰیهَا

Şems suresi 91.1 Güneşe ve onun aydınlığına andolsun,

Ancak güneş bu büyüklüğüne rağmen Allah cc güneşi yürüyecek şekilde ve Allahı tesbih edecek şekilde yarattı.

       Allah Teala şöyle buyurdu.

اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِى السَّمٰوَاتِ وَمَنْ فِى الْاَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَابُّ وَكَثٖيرٌ مِنَ النَّاسِ وَكَثٖيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُ وَمَنْ يُهِنِ اللّٰهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُكْرِمٍ اِنَّ اللّٰهَ يَفْعَلُ مَا يَشَاءُ ﴿Secde﴾ -

22.18 Hac suresi Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde etmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah, kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.

       Güneş her gün battıktan sonra Allaha secde eder. 

       Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : “يا أبا ذرٍّ! أتدرِي أين تغرُبُ الشمسُ؟”، قلتُ: الله ورسولُه أعلم، قال: “فإنها تذهبُ حتى تسجُدَ تحت العرشِ، فذلك قولُه تعالى:

‘’Ey Eba Zer! Güneş batınca nereye gider? Ben de Allah ve Resulu bilir dedim.

       Resulullah cevap verdi: ‘’Gerçekten güneş Arşın altında gider secde eder. Bu olay şu ayeti kerimede belirtilir.

وَالشَّمْسُ تَجْرٖى لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا ذٰلِكَ تَقْدٖيرُ الْعَزٖيزِ الْعَلٖيمِ

36.38 Yasin suresi Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir.

       Bunu İmam Buharı rivayet etmiştir.

Güneş Allah’ın yaratıklarıdır. Allahtan aşağıda olana ondan başkasına ibadet edilmez. Güneşe secde etmek şirktir. Allaha ortak koşmaktır. 

       Allah Teala şöyle buyurdu:

 

وَمِنْ اٰيَاتِهِ الَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلّٰهِ الَّذٖى خَلَقَهُنَّ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ  ﴿Secde﴾ -

Fussilet 41.3 Gece, gündüz, güneş ve ay Allah’ın varlığının delillerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyin. Eğer gerçekten Allah’a kulluk ediyorsanız, onları yaratan Allah’a secde edin.

Enbiyalar güneşin batışını Allaha davetin üsluplarından edindi. İbrahim a.s. güneşin batışını Allah’ın ilah oluşuna ve ona ibadet etmenin batıl oluşuna delil getirdi.

Allah Teala şöyle buyurdu.

فَلَمَّا رَاَ الشَّمْسَ بَازِغَةً قَالَ هٰذَا رَبّٖى هٰذَا اَكْبَرُ فَلَمَّا اَفَلَتْ قَالَ يَا قَوْمِ اِنّٖى بَرٖیءٌ مِمَّا تُشْرِكُونَ

Enam suresi 6.78 Güneşi doğarken görünce de, “İşte benim Rabbim! Bu daha büyük” dedi. O da batınca (kavmine dönüp), “Ey kavmim! Ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım” dedi.

اِنّٖى وَجَّهْتُ وَجْهِىَ لِلَّذٖى فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَنٖيفًا وَمَا اَنَا مِنَ الْمُشْرِكٖينَ

Enam suresi 6.79 “Ben, hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah’a ortak koşanlardan değilim.” 

       Ey Müslümanlar.

       Güneş; mahlukatın bazısı güneşe delicesine sevdalanarak Allahtan başka ona ibadet ettiler. Hudhud kuşu Süleyman as Sebe Melikesinden bahsederek şöyle dedi. 

Ayet-i Kerimede Allah şöyle buyurdu.

وَجَدْتُهَا وَقَوْمَهَا يَسْجُدُونَ لِلشَّمْسِ مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّبٖيلِ فَهُمْ لَا يَهْتَدُونَ SECDE 

Nemil suresi 27.24 Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.”

       Müslüman güneşin doğuşu ve batışı zamanında namaz kılınmaz. Çünkü o vakitlerde bazı kafirler güneşe secde ederler. Bazı insanların güneşe secde etmesi olayı şeytan güneşin doğuşunda ve batışında güneşe mensup olur. Şeytan nefsini vehme kaptırıp güneşe secde edenlerin kendisine secde ettiklerini zanneder. 

Şeytanın bu zannına engel olmak için ibadet bahanesiyle Müslümanın güneş doğuşundan sonra veya güneş batmadan önce namaz kılması yasaktır.

       Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu:

 قال رسول الله صلى الله     عليه وسلم : “لا تحَرَّوا بصلاتِكم طُلُوعَ الشمسِ ولا غُروبَها؛ فإنها تطلُعُ بقَرنَي الشيطان” (رواه مسلم).،

‘’Namazlarınızı güneşin doğuşuna ve güneşin batışına odaklayıp denk getirmeyin. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasından doğar.’’

       Her gün güneşin zevale tam tepeye geldiği zaman müminlere dini nasihat vardır. Çünkü cehennem ateşi dolar. Bu vakitte tutuşturulup yakılır. Bu vakitte namaz kılmak mekruhtur. 

       Resulullah alehisselatu ve -s-Selam şöyle buyurdu: 

وعند زوال الشمس كل يومٍ موعِظةٌ للمُؤمن؛ فإن النار تُسجَّرُ – أي: تُملأُ وتُوقَدُ – في هذا الوقتِ، فتُكرَهُ الصلاةُ حينَها، قال – عليه الصلاة والسلام -: “فإن حينئذٍ تُسجَّرُ جهنَّم” (رواه مسلم). 

‘’Güneşin zevale tam tepeye geldiği zaman cehennem doldurulur. Ve tutuşturulup yakılır.’’ İmam Müslim bu hadisi rivayet etti. 

Güneşin mecrasının dışından doğması kıyametin yaklaştığının belirtisidir. Ve Allahtan alemin harap olmasına izindir.

Hz. Muhammet a.s. şöyle buyurdu:

 قال – عليه الصلاة والسلام -: “لا تقومُ الساعةُ حتى تطلُعَ الشمسُ من مغربِها، فإذا طلَعَت ورآها الناسُ آمَنُوا جميعًا، وذلك حين لا ينفعُ نفسًا إيمانُها” (متفق عليه).،

       ‘’Güneş batıdan doğmadan kıyamet kopmaz. Güneş batıdan doğunca insanların hepsi onu görürler. Hepsi Allaha iman eder.  İşte bu zaman kimseye imanının fayda etmediği zamandır.’’ Hadis doğru olduğuna ittifak edilmiştir.

       Kıyametin kopması için çıkacak ilk belirti işaret güneşin batıdan doğmasıdır. 

       Kuşluk vaktinde insanların üzerine hayvanın çıkmasıdır. Bu iki kıyametin alametlerinden biri olursa diğer ikinci alamet birinciyi takip eder.

Mahşerde Allah cc insanları önce gelenler ile sonra gelenleri bir düzlük yerde bir araya toplar. Arayan onları duyar ve görüntü onlara nüfuz eder. İşler. Güneş mahlukata bir mil miktarı kadar yaklaşır. 

       Selim b. Amir (Allah ondan razı olsun.) şöyle dedi: ‘’ 

قال سُليمُ بن عامرٍ – رضي الله عنه -: “فواللهِ ما أدري ما يعني بالمِيل؟ أمسافة الأرض أم المِيل الذي تُكتحَلُ به العينُ؟”.

‘’Allaha yemin olsun ki bilmiyorum. Mil denilince ne kast edildi. Yer yüzündeki mil miktarı mıdır? Yoksa göze sürme sürülen mil midir? 

Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu: 

، وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم : “فيكونُ الناسُ على قَدر أعمالهم في العَرق، فمنهم من يكونُ إلى كعبَيه، ومنهم من يكون إلى رُكبتَيه، ومنهم من يكون إلى حَقوَيه، ومنهم من يُلجِمُه العرقُ إلجَامًا” (رواه مسلم). ،

 ‘’İnsanlar mahşerde amelleri miktarınca ter içinde bulunurlar. İnsanlardan bazıları topuğuna kadar ter içinde olurlar. İnsanlardan bazıları dizlerine kadar ter içinde olur. İnsanların bazıları beline kadar ter içinde olur. İnsanların bazılarına terden gem vurur.’’ Bu hadisi İmam Müslim rivayet etti.

 وسبعةٌ يُظِلُّهم الله في ظِلِّه يوم لا ظِلَّ إلا ظِلُّه، جمعَهم محبَّةُ الله وتعظيمُه، ثم يُنادِي الربُّ فيقولُ: “من كان يعبُدُ شيئًا فليتَّبِعْه، فيتبَعُ من كان يعبُدُ الشمسَ الشمسَ، فيُطرَحُ بهم في نارِ جهنَّم، وذلك حين تُكوَّرُ الشمسُ فيذهَبُ نورُها، ويُرمَى بها في الجحيم”.

"Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde Allah Teala, yedi sınıf insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır: Bunlar.

- Adil devlet başkanı,

- Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,

- Kalbi mescitlere bağlı Müslüman,

- Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan,

- Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine "Ben Allah'tan korkarım" diye yaklaşmayan yiğit,

-Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse,

- Tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kişi." (Buhari, Ezan)

Onları Allah sevgisi ve Allaha tazim etmek bir araya getirdi. Sonra Er- Rab nida ederek şöyle buyurur: Kim bir şeye ibadet ediyor idiyse ona tabi olsun. Güneşe ibadet eden güneşe tabi olur. Güneş kendisine ibadet edenlerle beraber fırlatılıp Cehennem ateşine atılır. Bu güneş dürülüp aydınlığının gittiği zaman olur. O zaman güneş cehenneme savurulur.

Allah Subhanehu şöyle buyurdu: 

اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ

Tekvir suresi 81.1 - Güneş, dürüldüğü zaman, 

       İmam İbn-i Kesir (Allah ona rahmet eylesin.) ‘’Dürülme’’ kelimesinin manası güneşin bazısı bazısı ile bir araya getirilir. Sonra birbirine dolanır. Ö şekilde Cehenneme savrulur. Güneşe bu yapıldığı zaman güneşin ışığı gider. 

Resulullah şöyle buyurdu:

 وقال – عليه الصلاة والسلام -: “الشمسُ والقمرُ مُكوَّران يوم القيامة” (رواه البخاري).

‘’Güneş ve ay kıyamet gününde dürülür.’’

       Ey Müslümanlar.

       Cennette ne güneş vardır. Ne de şiddetli soğuk vardır. Cennet Allah’ın nuru ile nurlanıp aydınlanmıştır. Cennet ehlinin en büyük nimeti Allah Teâlâ’nın görülmesi nimetidir. 

Cennet ehli Allah Teâlâ’yı -Onu tesbih ediyoruz.- Dünya ehli gün ortasında aşağısında bulut olmadığı halde güneşi gördükleri gibi görürler. Sahabe -Allah onlardan razı olsun- sordular: Ya Resulallah! Kıyamet gününde Rabbimizi görecekmiyiz.

       Resulullah şöyle buyurdu:

 قال الصحابةُ – رضي الله عنهم -: يا رسولَ الله! هل نرَى ربَّنا يوم القيامة؟ قال: “هل تُضارُّون في الشمسِ ليس دونَها سحاب؟”، قالوا: لا يا رسولَ الله، قال: “فإنكم ترَونَه كذلك” (متفق عليه).

‘’Sizler güneşin aşağısında bulut olmadığında güneşe bakarken görüntüde zarar görüyor musunuz? ‘’

       Sahabe şöyle dediler: -Hayır. Ya Resulallah.

       Resulullah şöyle buyurdu: - Rabbinizi güneşi gördüğünüz gibi görürsünüz. Hadis ittifakla kabul edilmiştir. 

       Güneşin sıcaklığının şiddetli olmasında vazu nasihat ve ibret vardır. Allah’ın hikmeti güneş için yükseğe çıkmasının ve alçağa inmesinin olması gerekti. Güneşten sıcaklık ve soğukluk meydana gelir. 

       Yaz mevsiminin sıcağında müminlere vaaz ve nasihat vardır. Güneşin sıcağının şiddeti cehennemin kaynamasındandır. 

       Resulullah (Ona salat ve selam olsun.) şöyle buyurdu:

قال – عليه الصلاة والسلام -: “اشتَكَت النارُ إلى ربِّها، فقالت: ربِّي! أكلَ بعضِي بعضًا، فأذِنَ لها بنفَسَين: نفسٍ في الشتاءِ، ونفَسٍ في الصيف، فأشدُّ ما تجِدُون من الحَرِّ، وأشدُّ ما تجِدٌون من الزَّمهَرير” (متفق عليه). 

       ‘’Cehennem Rabbine şikâyette bulundu. Ve şöyle dedi: ‘’Rabbim! Benim bir kısmım diğer bir kısmımı yedi. Rabbi ona iki nefis sahibi olmasına izin verdi. Bir nefsi yaz mevsiminde oldu. Bir nefsi de kış mevsiminde oldu. Sıcaktan şiddetli olan yaz mevsiminde oldu. Soğuktan da şiddetli olan kış mevsiminde oldu. (Muttefekun aleyhdir.)

       Dünya acı ve nimetlerle karışıktır. Dünyanın acısı Cehennemin acısını hatırlatır. Dünyanın nimeti ise Cennetin nimetini hatırlatır. Dünyanın hallerinin sıcak, soğuk, gece ve gündüz gibi değişik olması dünyanın vaktinin sona ereceğine ve yok olacağına delalet eder.

       Mümini hiçbir şey Allahtan arasını ayırıp kesemez. Sıcaklık müminin namazına, orucuna, takva oluşuna ve hayır yapmasına engel olamaz.

       Allah cc şöyle söyleyenleri kötüleyip ayıplamıştır. Allah Teala şöyle buyurdu: 

       Allah Teala onları şu ayet-i kerime ile tehdit edip gözünü korkutmuştur. Ayet-i kerime şudur:

فَرِحَ الْمُخَلَّفُونَ بِمَقْعَدِهِمْ خِلَافَ رَسُولِ اللّٰهِ وَكَرِهُوا اَنْ يُجَاهِدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ فٖى سَبٖيلِ اللّٰهِ وَقَالُوا لَا تَنْفِرُوا فِى الْحَرِّ قُلْ نَارُ جَهَنَّمَ اَشَدُّ حَرًّا لَوْ كَانُوا يَفْقَهُونَ

Tevbe suresi 9.81 Allah’ın Resûlüne karşı gelerek (sefere çıkmayıp) geri bırakılanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmedi ve “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. De ki: “Cehennemin ateşi daha sıcaktır.” Keşke anlasalardı.

       Güneşin sıcağından korkup savaşa çıkmayan ne tuhaf kişidir. Bu kişi savaşa çıkmadığından kendisine dokunacak Cehennemin ateşinden korkmuyor.

       Ey Müslümanlar.

       Gerçekten zerreden arşa kadar mahlukatın tamamı Allah’ın olduğuna yol gösterir. Kainatın tamamı; Allah’ın birliğini hal lisani ile konuşan dillerdir. Ve yalnız göz ile olmayan görülebilen faydalı görüşlerdir.

       Müslüman kendisini hesaba çekmek ve kalbini düzeltmek için aklını ve fikrini kullanır. Allah’ı anın ve Allah’ı yüceltin. İbadet ederek, Allah’ın bir olduğunu belirterek, gafletten ve Allahtan uzaklaşmaktan kaçınarak Allaha dönün. Allah’ı tesbih edin. 

             Allah Teala şöyle buyurdu:

هٰذَا خَلْقُ اللّٰهِ فَاَرُونٖى مَاذَا خَلَقَ الَّذٖينَ مِنْ دُونِهٖ بَلِ الظَّالِمُونَ فٖى ضَلَالٍ مُبٖينٍ

Lokman suresi 31.11 İşte Allah'ın yarattıkları! Haydi, Allah'ı bırakıp da taptıklarınızın yarattığını bana gösterin! Hayır, zalimler açık bir sapıklık içindedirler. 

       Güneşin yaratılmasında mucizeler vardır.. Güneşin nurunda mucizeler vardır.. Güneşin hareketlerinde mucizeler vardır.. Güneşin tutuşup alev almasında mucizeler vardır.

 İşte bu yanan büyük kitle ki ondan bu büyük nur çıkar. Bu dengeli sıcaklık, bu nur ile ve bu sıcaklık ile Allah’ın emri ile fezada muhtelif yörüngelerde bu büyük kainatta akıp gider. 

Güneş kendisine emredilmiştir. Yaptığı işler organize olmuştur. Yapacağı işi işitmiştir. Ve de itaat etmiştir:

وَالشَّمْسُ تَجْرٖى لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا ذٰلِكَ تَقْدٖيرُ الْعَزٖيزِ الْعَلٖيمِ

Yasin suresi 36.38 Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri (düzenlemesi)dir.

Bunların tamamı şüphesiz Allah’ın kudretinin kemaline ki şu mevcudatı kuvvetiyle, ilmi ile ve hikmeti ile yönettiğine delalet ediyor.

       Sözümü söylüyorum. Allahtan benim ve sizin bağışlanmanızı istiyorum.

İKİNCİ HUTBE GÜNEŞ

Hamt alemlerin Rabbi Allaha aittir. Ey Allah im! İslam ve iman nimeti verdiğinden hamt ancak sana aittir. Yine bizleri ümmeti Muhammet’ten (Ona salat ve selam olsun) eylediğinden hamt sana aittir. 

Allahtan başka ilah olmadığına, tek olduğuna ve ortağı olmadığına şahitlik ederim. Ve yine muhakkak Hz. Muhammed’in Allah’ın cc. kulu ve resulü olduğuna şahitlik ederim. Ey Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, hane halkına ve sahabesine hepsine salat (dua), selam (esenlik) ve kutlu eyle. 

Bundan sonra ey Müslümanlar. 

       Muhakkak kainattaki ayetlerin görülmesi ve Kur’an ayetlerinin düşünülmesi Bariil vücut olan Allahı büyütmeye, ona ibadet ve itaat etmeye kalplerin kımıldamasına, hislerin harekete geçmesine, kefildir. 

Bu kâinatı yaratan bu büyük cisimlere hükmeden, onları istediği gibi kedine itaat ettiren, onlardan asırlar ve zamanlar boyunca menfaatler çıkaran Allah’ı noksan sıfatlardan uzak tutarız. 

Bu milyonları yaratandan daha büyük kim vardır. O milyonlar; dönen yıldızlar ve gezegenler onların serpilmesi onların hareketleri bu geniş fezanın içindedir. 

       Allah Tebareke ve Teala her şeye kadirdir. Dilediğini yaratır. Onun katında büyük olanı ve küçük olanı yaratmak eşit derecededir. Onun katında bir şeyin başka bir şeyin oluşmasında değişik olması eşit derecededir. 

Yaratılan bu mahluk ister gökte olsun ister yerde olsun ister zerre olsun, ister dağ olsun, ister damla olsun, ister deniz olsun, ister sivri sinek olsun, ister fil olsun, ister karınca olsun ve ister deve olsun eşit derecededir. Burada orada yaratmak Allah katında eşit derecededir.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

اِنَّمَا اَمْرُهُ اِذَا اَرَادَ شَيْپًا اَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ

Yasin suresi 36.82 Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir. 

Orada Allah’ın kudretinin önünde zorluk, kolaylık, yakınlık, uzaklık, küçüklük ve büyüklük yoktur. Bir şeyin yaratılması iradesine yönelmek Allah cc katında var olması için ne olacaksa olması yeterlidir.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

فَسُبْحَانَ الَّذٖى بِيَدِهٖ مَلَكُوتُ كُلِّ شَیْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

Yasin suresi 36.83 Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.

Muhakkak Allah’ın büyüklüğüne, Onun kudretine, yarattığı mahlukatın büyüklüğüne delalet eden Allah’ın ayetleri mahlukatın yaratılışından itibaren mevcuttur. Bunların tamamı yaratanın büyüklüğünü haber veriyor. O Allah görkemi ulu oldu. 

İnsan Rabbinin emirlerine boyun eğmeye, Ona teslim olmaya, Ona hamt edip tesbih etmeye büyülenip cazibeye kapılıyor.

Dikkat ediniz. Allah’ın kuvveti ne kadar büyük oldu. Onun kudreti ne kadar büyük oldu. Onun yaratıkları ve emirleri ne kadar büyük oldu. 

       Allah Teala muhkem olan ayetlerinde şöyle buyurdu:

مَا قَدَرُوا اللّٰهَ حَقَّ قَدْرِهٖ اِنَّ اللّٰهَ لَقَوِىٌّ عَزٖيزٌ

Hac suresi 22.74 Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.

 

                                     

Tarih: 03 Kasım 2024

       Tercüme Eden: İbrahim SIRMALI

Emekli Müftü, İcazetli

Hamidi İbrahem netten alıntıdır.