İslam’da Adalet
Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamd eder, O'ndan yardım diler, O'ndan bağışlanma dileriz.
Nefsimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allah'a sığınırız. Allah'ın hidayet ettiğini kimse saptıramaz, saptırdığını da kimse hidayete erdiremez.
Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir, ortağı yoktur. Ve yine şahadet ederim ki Peygamberimiz, sevgilimiz, örnek aldığımız kişi Muhammed bin Abdullah'tır. Allah'ın salât ve selamı, geceler ve gündüzler birbirini takip ettiği müddetçe onun üzerine olsun.
Allah Teala şöyle buyurdu:
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ حَقَّ تُقَاتِهٖ وَلَا تَمُوتُنَّ اِلَّا وَاَنْتُمْ مُسْلِمُونَ
Ali İmran suresi 3.102 Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün.
Allah Teala şöyle buyurdu:
يَا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذٖى خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثٖيرًا وَنِسَاءً وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذٖى تَسَاءَلُونَ بِهٖ وَالْاَرْحَامَ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقٖيبًا
Nisa suresi 4.1 Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.
Allah Teala şöyle buyurdu:
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَدٖيدًا ..يُصْلِحْ لَكُمْ اَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظٖيمًا
Ahzap suresi 33.70-71 Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resûlüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.
Allah’ın kulları:
Adalet Allah’ın güzel isimlerinden biridir ve bütün isimleri güzeldir. Allah Teâlâ’nın bir sıfatıdır ve bütün sıfatları yücedir. Allah, kullarına bu vasıflara sahip olmalarını ve bu vasıflara uygun hareket etmelerini emretmiştir. Allah Teala bu milleti ve bu milletin ahlâkına sahip olanları sever.
Adalet bu…adalet. Gökler ve yer ancak adaletle ayakta tutulmuştur. Allah da adaletle hükmeder. O, kimseye zulmetmez, kimseye iyilik etmez, kimseye zulmetmez.
Halbuki mahlûkat O’nun mahlûkatı, emir O’nun emri, mülk O’nun mülküdür. Ve o büyüklük, kudret ve otoriteyle adaletle vasıflandırılmıştır. Demek ki Yüce Allah, hükümlerinde, vermesinde, almasında, dininde, mükâfatında adildir ve Allah’tan daha adil kimse yoktur.
Peygamber (s.a.s.)’in rivayetine göre, Yüce Allah’tan rivayet edildiğine göre O şöyle buyurmuştur:
فعن النبي صلى الله عليه وسلم، فيما روى عن الله تبارك وتعالى أنه قال: ((يا عبادي، إني حرَّمتُ الظلم على نفسي، وجعلته بينكم مُحرَّمًا، فلا تظالموا...؛ الحديث))؛ [صحيح مسلم]،
“Ey kullarım! Ben zulmü kendime haram kıldım, onu sizin aranızda da haram kıldım. Öyleyse birbirinize zulmetmeyin…; hadis-i şerif”); [Sahih Müslim]
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَوُضِعَ الْكِتَابُ فَتَرَى الْمُجْرِمٖينَ مُشْفِقٖينَ مِمَّا فٖيهِ وَيَقُولُونَ يَا وَيْلَتَنَا مَالِ هٰذَا الْكِتَابِ لَا يُغَادِرُ صَغٖيرَةً وَلَا كَبٖيرَةً اِلَّا اَحْصٰیهَا وَوَجَدُوا مَا عَمِلُوا حَاضِرًا وَلَا يَظْلِمُ رَبُّكَ اَحَدًا
Kehf suresi 18.49 Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. "Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!" derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Yüce Allah kulları arasında adaletle hükmeder. İyilik yapana iyilikle karşılık verir, kötülük yapana da yaptığının misliyle karşılık verir.
Yüce Allah, kıyamet günü olan hesap gününde kulları arasında hükmünü verecek, öncekileri ve sonrakileri bir araya toplayacaktır.
Onların hem insanlarını, hem cinlerini, hem müminlerini, hem kafirlerini, hem de onlarla beraber olan Arap olmayanları hesaba çekecektir. Sonra aralarında adaletle hükmedecektir. Kıyamet günü adaletli hüküm verecek olan yalnızca Allah'tır.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَنَضَعُ الْمَوَازٖينَ الْقِسْطَ لِيَوْمِ الْقِيٰمَةِ فَلَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْپًا وَاِنْ كَانَ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ اَتَيْنَا بِهَا وَكَفٰى بِنَا حَاسِبٖينَ
Enbiya suresi 21.47 Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.
Bize adaletli olmamız emredildi:
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِنَّ اللّٰهَ يَاْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ وَاٖيتَاٸِ ذِى الْقُرْبٰى وَيَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْیِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Nahl suresi 16.90 Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
Bize öncelikle Allah'a karşı adil olmamız emredildi... Allah'a karşı adalet ise, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak demektir. İşte adalet budur. Biz Allah'a ibadet ederiz ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayız. Biz cinlere ve şeytanlara yalvarmayız, ağaçlara, mezarlara ve putlara kurban kesmeyiz. Biz bir büyücüden, bir kâhin, bir dost veya evliyadan yardım istemiyoruz. Biz ölüden de, diriden de yardım dilemiyoruz. Peygamber'e (s.a.v.) ne yemin ederiz, ne namusa, ne boşamaya, ne de emanete... Tevhidi elde ederiz. İşte Allah katında adalet budur.
İnsanlar arasında adaletli olmamız emredildi. İnsanlar arasında hükmedeceğimiz zaman adaletle hükmetmeliyiz, haksızlık yapmamalıyız. Hatta davacılardan biri akraba, yakın, memur, tüccar bile olsa. Veya düşman, davacı veya istenmeyen de olsa yine de haksızlık yapmamalıyız.
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِنَّ اللّٰهَ يَاْمُرُكُمْ اَنْ تُؤَدُّوا الْاَمَانَاتِ اِلٰى اَهْلِهَا وَاِذَا حَكَمْتُمْ بَيْنَ النَّاسِ اَنْ تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِ اِنَّ اللّٰهَ نِعِمَّا يَعِظُكُمْ بِهٖ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ سَمٖيعًا بَصٖيرًا
Nisa suresi 4.58 Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Allah Teala şöyle buyurdu:
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا كُونُوا قَوَّامٖينَ لِلّٰهِ شُهَدَاءَ بِالْقِسْطِ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَاٰنُ قَوْمٍ عَلٰى اَلَّا تَعْدِلُوا اِعْدِلُوا هُوَ اَقْرَبُ لِلتَّقْوٰى وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ خَبٖيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
Maide suresi 5.8 Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَاِنْ طَائِفَتَانِ مِنَ الْمُؤْمِنٖينَ اقْتَتَلُوا فَاَصْلِحُوا بَيْنَهُمَا فَاِنْ بَغَتْ اِحْدٰیهُمَا عَلَى الْاُخْرٰى فَقَاتِلُوا الَّتٖى تَبْغٖى حَتّٰى تَفٖیءَ اِلٰى اَمْرِ اللّٰهِ فَاِنْ فَاءَتْ فَاَصْلِحُوا بَيْنَهُمَا بِالْعَدْلِ وَاَقْسِطُوا اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطٖينَ
Hucurat suresi 49.9 Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah'ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever.
İnsanlar arasında adaletli olun. Ve Allah için hiç kimsenin kınamasından ayıplamasından korkmayın.
İnsanlar arasında adaletle hükmetmek, zayıflar ve yoksullar için bir güvencedir... Adaletle hükmetmek, haksızlığı, tamahı ve hırsı önler... Adaletle hükmetmek, hakları ihya eder. Ortaya çıkarır.
Allah bize mirasçılar arasında adaletli olmamızı emretti. Allah onları birbirinden ayırdı. Biz de Allah'ın taksimini gerçekleştiriyoruz. Biz çabalamayız, yenilik yapmayız, kayırmacılık yapmayız. Kaç kişi mirasçılara baskı yapıyor, kadınların, özellikle de güçsüzlerin haklarını ellerinden alıyor? İnsanların haklarını zulüm ve kayırmacılıkla, haya kılıcıyla, Allah'ın kanununa aykırı örf ve adetlerle ellerinden alıyorlar. Kadın, iffet kılıcına zorlanarak boyun eğer. Kız ise iffetinden dolayı susar ve kardeşlerinden biriyle birlikte sayılabilir. Zayıf ve güçsüz erkek mirasçıların hakları heba oluyor, bunu çok kişi görüyor.
Allah bize, çocuklarımıza karşı adaletli olmamızı emretmiştir; hatta onlar doğrulukta, sevgide, ahlakta, yakınlık veya uzaklıkta farklı olsalar bile yine de adaletli olmalıyız. Vermekte, bağışta bulunmakta, güzel söz söylemekte, tebessüm etmekte, emir ve yasaklarda hesap vermekte adaletten kaçış yoktur. Adaletli olmalıyız. Adalet şarttır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
قال صلى الله عليه وسلم: ((اعدلوا بين أولادكم في النِّحَلِ، كما تحبون أن يعدلوا بينكم في البِرِّ واللُّطْفِ))؛ [صحيح الجامع للألباني].
“Çocuklarınıza hediye verirken adil davranın, tıpkı onların da size yumuşaklık ve nezaketle davranmasını istediğiniz gibi.” [Albani'nin Sahih el-Cami'si.
Nu’man İbn Beşir (r.a.) şöyle dedi: “Babam bana bir hediye verdi. Umre kızı Ravâha şöyle dedi: “Resûlullah (s.a.v.) şahit tutmadıkça ben razı olmam.” Bunun üzerine Allah Resulü’ne (s.a.v.) geldi ve şöyle dedi: “Umre kızı Ravâha’dan oğluma bir hediye verdim. O da bana seni şahit tutmamı emretti, ey Allah’ın Resulü.” Resûlullah (s.a.v.) şöyle dedi:
قال النعمان بن بشير رضي الله عنه: ((أعطاني أبي عطيةً، فقالت عمرة بنت رواحة: لا أرضى حتى تُشهِدَ رسول الله صلى الله عليه وسلم، فأتى رسول الله صلى الله عليه وسلم، فقال: إني أعطيت ابني من عمرة بنت رواحة عطيةً، فأمرتني أن أُشْهِدَكَ يا رسول الله، قال: أعطيت سائر ولدك مثل هذا؟ قال: لا، قال: فاتقوا الله، واعدلوا بين أولادكم، قال: فرجع، فردَّ عَطِيَّتَهُ))؛ [صحيح البخاري].
“Bütün çocuklarına aynı şeyi verdin mi?” Resûlullah (s.a.v.): “Hayır.” dedi. Resûlullah (s.a.v.): “Öyleyse Allah’tan kork ve çocuklarının arasında adaletli davran.” buyurdu. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bunun üzerine geri döndü ve hediyesini geri verdi.” [Sahih-i Buhari]
Bazı insanlar çocuklarına daha çok düşkündürler ve onlara daha çok ilgi gösterirler. Sevgi ve hoşnutluk artsa bile bu bir haksızlık ve zulümdür.
اللهم اجعلنا عادلين في توحيدنا، وفي أحكامنا، وفي قِسْمَتِنا، وجميع أعمالنا.
Allah'ım, tevhidimizde, hükümlerimizde, taksimlerimizde ve bütün işlerimizde bizi adaletli kıl.
İslam’da Adalet
Hamd, bol, hayırlı ve mübarek olsun Allah'a, Rabbimiz'in sevdiği ve razı olduğu şekilde. Peki şimdi:
Allah'ın kulları:
Allah, eşlerimiz arasında, biri diğerinden daha sevgili bile olsa, adaletli olmamızı emretmiştir. Adalet şarttır. Vermede adalet, harcamada adalet, ilişkilerde adalet, güzel sözde adalet, emretmede ve yasaklamada adalet, imkân dahilinde adalet ve bazı çok eşlilerden duyduğumuz suçlar ve eylemler toplumumuzdan ortadan kalkmalı ve yok olmalıdır. Eşleri arasında adaleti sağlayamayan kişi çok eşlilik yapmamalıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
قال صلى الله عليه وسلم: ((إذا كان عند الرجل امرأتان، فلم يعدل بينهما، جاء يوم القيامة وشِقُّهُ ساقط))؛ [صحيح الترمذي للألباني]؛
“Bir kimsenin iki hanımı olur da aralarında eşit davranmazsa, kıyamet günü vücudunun bir tarafı yerden sarkık olarak gelir.” [Sahih el-Tirmizi, el-Albani];
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَلَنْ تَسْتَطٖيعُوا اَنْ تَعْدِلُوا بَيْنَ النِّسَاءِ وَلَوْ حَرَصْتُمْ فَلَا تَمٖيلُوا كُلَّ الْمَيْلِ فَتَذَرُوهَا كَالْمُعَلَّقَةِ وَاِنْ تُصْلِحُوا وَتَتَّقُوا فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ غَفُورًا رَحٖيمًا
Nisa suresi 4.129 Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz. Öyle ise (birine) büsbütün gönül verip ötekini (kocası hem var, hem yok) askıda kalmış kadın gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.
Çalışan kadının parası, kadının izni ve rızası olmadan kocasına haramdır. Dilerse verir, dilerse vermez. Ancak çalışan bir kadının nafakası, çalışmayan bir kadının nafakasından biraz daha azdır. Âlimler bunu zikretmişler ve detaylı olarak açıklamışlardır.
Allah bize ölçü ve tartıda adaleti emretmiştir:
اَوْفُوا الْكَيْلَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُخْسِرٖينَ
Şuera suresi 26.181 "Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın."
وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقٖيمِ
Şuera suresi 26.182 "Doğru terazi ile tartın."
وَلَا تَبْخَسُوا النَّاسَ اَشْيَاءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْا فِى الْاَرْضِ مُفْسِدٖينَ
Şuera suresi 26.183 "İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın."
Biz mal satışında hile yapmayız. Kötüyü alta, iyiyi üste koymayız. Ölçüp tarttıktan sonra satıcıdan daha fazlasını talep etmiyoruz. Bu caiz değildir. İyiyi kötüyle, eskiyi yeniyle karıştırmayız. Şuayb (a.s.)'ın kavmi ölçü ve tartıda hile yaparlardı ve insanların eşyalarını da alırlardı.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَاِلٰى مَدْيَنَ اَخَاهُمْ شُعَيْبًا قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللّٰهَ مَا لَكُمْ مِنْ اِلٰهٍ غَيْرُهُ وَلَا تَنْقُصُوا الْمِكْيَالَ وَالْمٖيزَانَ اِنّٖى اَرٰيكُمْ بِخَيْرٍ وَاِنّٖى اَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ مُحٖيطٍ
Hud suresi 11.84 Medyen halkına da kardeşleri Şu'ayb'ı peygamber gönderdik. O, şöyle dedi: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka hiçbir ilâhınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Ben sizi bolluk içinde görüyorum. Ben sizin adınıza kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum."
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَلَمَّا جَاءَ اَمْرُنَا نَجَّيْنَا شُعَيْبًا وَالَّذٖينَ اٰمَنُوا مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِنَّا وَاَخَذَتِ الَّذٖينَ ظَلَمُوا الصَّيْحَةُ فَاَصْبَحُوا فٖى دِيَارِهِمْ جَاثِمٖينَ
Hud suresi 11.94 (Azap) emrimiz gelince, Şu'ayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri, katımızdan bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç (uğultulu) ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
كَاَنْ لَمْ يَغْنَوْا فٖيهَا اَلَا بُعْدًا لِمَدْيَنَ كَمَا بَعِدَتْ ثَمُودُ
Hud suresi 11.95 Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı
Allah cc bize iş, çalışma ve sorumluluklarda insanlar arasında adaletli olmamızı emretmiştir. Çalışan, işinde adil davranmakla Allah katında sorumludur. Çünkü bütün müşteriler eşittir. Yakın ve uzak, zengin ve fakir, eğitimci, her türlü muamelesinde öğrencileri arasında adaleti sağlamakla Yüce Allah'ın huzurunda sorumludur.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
قال صلى الله عليه وسلم: ((ثلاثٌ منجيات: خشية الله تعالى في السر والعلانية، والعدل في الرضا والغضب، والقصد في الفقر والغِنى، وثلاث مهلكات: هوًى مُتَّبَعٌ، وشُحٌّ مُطاع، وإعجاب المرء بنفسه))؛ [حسَّنه الألباني في صحيح الجامع]؛
“Üç şey kurtuluşa erdirir: Gizli ve açıkta Allah korkusu, zevk ve gazapta adalet, fakirlik ve zenginlikte itidal. Üç şey ise helake götürür: Arzulara uymak, tamahkârlığa uymak ve kişinin kendine hayran olması.” [Al-Arnavut bunu Sahih-i Cami'de tasdik etmiştir]
Allah Teala şöyle buyurdu:
يَا دَاوُدُ اِنَّا جَعَلْنَاكَ خَلٖيفَةً فِى الْاَرْضِ فَاحْكُمْ بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ الْهَوٰى فَيُضِلَّكَ عَنْ سَبٖيلِ اللّٰهِ اِنَّ الَّذٖينَ يَضِلُّونَ عَنْ سَبٖيلِ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدٖيدٌ بِمَا نَسُوا يَوْمَ الْحِسَابِ
Sad suresi 38.26 Ona dedik ki: "Ey Dâvûd! Gerçekten biz seni yeryüzünde halife yaptık. İnsanlar arasında hak ile hüküm ver. Nefis arzusuna uyma, yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlar için hesap gününü unutmaları sebebiyle şiddetli bir azap vardır."
Tebrikler size ey adaletli olanlar. Allah’ın rızası, lütfu ve keremiyle sevinin.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
قال صلى الله عليه وسلم: ((إن المقسطين عند الله على منابرَ من نورٍ، عن يمين الرحمن عز وجل، وكلتا يديه يمين، الذين يعدلون في حُكْمِهم وأهليهم وما وُلُّوا))؛ [صحيح مسلم].
“Adil olanlar, Allah katında nurdan minberler üzerinde, Rahman ve Rahim olan Allah’ın sağında olacaklardır. Allah’ın her iki eli de sağdır. O adil olanlar, hükümlerinde, ailelerinde ve kendilerine emanet edilen şeylerde adil olanlardır.” [Sahih Müslim].
اللهم اجعلنا منهم برحمتك يا أرحم الراحمين.
Allah’ım! Rahmetinle bizi de onlardan adil olanlardan eyle. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’ım.
وصلوا وسلموا على البشير النذير.
Müjdeci ve uyarıcıyı olan Hz. Muhammet’e salat ve selam eyle.
Tarih: 19 Nisan.2025
Tercüme Eden: İbrahim SIRMALI
(Emekli Müftü, İcazetli)
Yayın Tarihi: 14.10.22020
Okuyan: Dr. Saad bin Abdullah Al-Hamid
https://www.alukah.net/sharia dan alıntıdır. İslam’da adalet.