Kibir Hakkın Karşıtı Haksızlık
Ve İnsanları Küçük Görmektir
Hamt; Âlemlerin Rabbi Allah’a aittir. Ey Allah’ım! İslam ve iman nimetinden dolayı hamt sana aittir.
Bizi Ümmeti Muhammet’ten (ona salat ve selam olsun) eylediğinden dolayı hamt sana aittir. Allahtan başka ilah olmadığına, tek olduğuna ve ortağı olmadığına şahadet ederim.
Ve yine Hz. Muhammet’in Allah’ın kulu ve Resulü olduğuna şahadet ederim. Ey Allah’ım! Hz. Muhammet’e, Hane halkına ve arkadaşlarına hepsine salat ve selam eyle. Onları mübarek eyle.
Bundan sonra ey Müslümanlar!
Allah Teala muhkem olan ayet-i kerimesinde şöyle buyurur:
تِلْكَ الدَّارُ الْاٰخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذٖينَ لَا يُرٖيدُونَ عُلُوًّا فِى الْاَرْضِ وَلَا فَسَادًا وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقٖينَ
Kasas suresi 28.83 İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِى الْاَرْضِ مَرَحًا اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ
Lokman suresi 31.18 "Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah, hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez."
Allah Teala şöyle buyurdu:
سَاَصْرِفُ عَنْ اٰيَاتِىَ الَّذٖينَ يَتَكَبَّرُونَ فِى الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَاِنْ يَرَوْا كُلَّ اٰيَةٍ لَا يُؤْمِنُوا بِهَا وَاِنْ يَرَوْا سَبٖيلَ الرُّشْدِ لَا يَتَّخِذُوهُ سَبٖيلًا وَاِنْ يَرَوْا سَبٖيلَ الْغَىِّ يَتَّخِذُوهُ سَبٖيلًا ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَكَانُوا عَنْهَا غَافِلٖينَ
Araf suresi 7.146 Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her ayeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu (hemen) yol edinirler. Bu, onların, ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan hep gafil olmaları sebebiyledir.
Allah Teala şöyle buyurdu:
اَلَّذٖينَ يُجَادِلُونَ فٖى اٰيَاتِ اللّٰهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ اَتٰيهُمْ كَبُرَ مَقْتًا عِنْدَ اللّٰهِ وَعِنْدَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا كَذٰلِكَ يَطْبَعُ اللّٰهُ عَلٰى كُلِّ قَلْبِ مُتَكَبِّرٍ جَبَّارٍ
Mümin suresi 40.35 Onlar kendilerine gelmiş hiçbir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında tartışan kimselerdir. Bu ise Allah katında ve iman edenler katında büyük öfke ve gazap gerektiren bir iştir. Allah, her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler.
Allah Teala şöyle buyurdu:
لَا جَرَمَ اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعْلِنُونَ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْتَكْبِرٖينَ
Nahil suresi 16.23 Şüphe yok ki Allah, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları hiç sevmez.
İmam Müslim sahihinde rivayet etti:
وروى مسلم في صحيحه : (عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِيِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ « لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ ». قَالَ رَجُلٌ إِنَّ الرَّجُلَ يُحِبُّ أَنْ يَكُونَ ثَوْبُهُ حَسَنًا وَنَعْلُهُ حَسَنَةً. قَالَ « إِنَّ اللَّهَ جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ الْكِبْرُ بَطَرُ الْحَقِّ وَغَمْطُ النَّاسِ ».
‘’Abdullah b. Mes’ut Nebi sav den rivayet etti. Nebi sav şöyle buyurdu: ‘’Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan Cennete giremez. Bir adam şöyle sordu. ‘’Adam elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını istiyor. (Buda kibir midir?)’’ Nebi cevap verdi. Şöyle buyurdu: ‘’Muhakkak Allah cc güzeldir. Güzel olanı sever. Kibir: hakkın karşıtı haksızlıktır. Ve insanları küçük görmektir.’’
İmam Müslim sahihinde rivayet etti.
وروى مسلم في صحيحه عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- « لاَ يَدْخُلُ النَّارَ أَحَدٌ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةِ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ وَلاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ أَحَدٌ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةِ خَرْدَلٍ مِنْ كِبْرِيَاءَ ».
(Abdullah rivayet etti. Resulüllah sav şöyle buyurdu: ‘’Kalbinde hardal tanesi miktarınca iman olan Cehenneme girmez. Kalbinde hardal tanesi miktarınca kibir olan Cennete girmez.
İslam kardeşleri.
Kibir; kötülenmiş sıfattır. Ve kötü ahlaktır. Allah Teala Kur’an-i Kerimde kibiri yasaklamıştır. Ve Resulünü sav kibire karşı uyarmıştır. Bu şundan dolayıdır. Çünkü kibir ve büyüklük Allah’a ait olan iki sıfattırlar. Bu konuda Allah cc şöyle buyurdu:
وَلَهُ الْكِبْرِيَاءُ فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَهُوَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُ
Casiye suresi 45.37 Göklerde ve yerde ululuk O'na (Allaha) aittir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Yanı Allah’ı Gökte olanlar ve yerde olanlar büyütür. İlah olduğunu bilir.
İmam Ahmet ve Ebi Davut’un rivayet edip İmam El-Baninin rivayet ettiği hadisi şerifte şöyle buyurur:
(عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَعْنِى « قَالَ اللَّهُ الْكِبْرِيَاءُ رِدَائِي وَالْعَظَمَةُ إِزَارِي فَمَن نَازَعَنِي وَاحِداً مِنْهُمَا أَدْخَلْتُهُ جَهَنَّمَ »
(Ebi Hüreyre’den rivayet edilen hadis-i şerifte Resulüllah sav şöyle buyurdu: ‘’Allah cc kibirli olmak; benim üst elbisemdir (cübbem). Azamet büyüklük; omuz atkımdır. Kim bunlardan biri ile beni soyutlarsa (kibirli ve büyüklük) iddiasında bulunurda onu cehenneme koyarım.’’
İmam Müslim’den rivayet edilen hadisi şerifte Ebi Said El-Huri ve Ebi Hüreyre dediler ki Resulüllah şöyle buyurdu:
،وعند مسلم :(عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ وَأَبِى هُرَيْرَةَ قَالاَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- « الْعِزُّ إِزَارُهُ وَالْكِبْرِيَاءُ رِدَاؤُهُ فَمَنْ يُنَازِعُنِي عَذَّبْتُهُ
‘’Şan şeref Allah’ın örtüsüdür. Gurur azamet Allah’ın elbisenin üstünde giyilen palto gibidir. Kim şan gurur iddiasında bulunur beni soyutlarsa ona azap ederim.’’
İmam Ahmet, Ebi Davut ve Nisa-i Avf bin Malik’in hadisinden Resulüllah s.a.s. namazda ruku’ ederken şöyle buyurduğu rivayet edilir:
». وعند أحمد وأبي داود والنسائي من حديث عوف بن مالك أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يقول في ركوعه: « سُبْحَانَ ذِي الْجَبَرُوتِ وَالْمَلَكُوتِ وَالْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ »
‘’Ceberut’un (kuvvet), Melekut’un(saltanat), Kibriya’nın(büyüklük) ve Azamet’in sahibi noksan sıfatlardan uzak olan Allah’ı tesbih ederim.’’
Kim kibir ile sıfatlanırsa kibirli olarak anılırsa eğer sahibi tövbe etmemiş ise büyük günahlardan bir günaha girmiş olur. Bu kimse büyük tehlike üzerindedir.
İmam Ahmet’in Müsnedinde şu hadis mevcuttur. (Resulüllah s.a.s in kölesi Sevban Resulüllahtan rivayet etti. Resulullah şöyle buyurdu:
ففي مسند أحمد (عَنْ ثَوْبَانَ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ « مَنْ فَارَقَ الرُّوحُ الْجَسَدَ وَهُوَ بَرِيءٌ مِنْ ثَلاَثٍ دَخَلَ الْجَنَّةَ الْغُلُولِ وَالدَّيْنِ – قَالَ بَهْزٌ – وَالْكِبْرِ »
‘’Kimden ruh cesedinden ayrılırsa ve o ruh üç şeyden suçsuz ise cennete girer. 1-Devlet malına ihanet etmemiş ise, 2-Borçlu değilse, 3-Kibirli değilse cennete girer.’’
Kibir; Nebi s.a.s. beyan ettiği gibi manası;
،والكبر كما بين النبي صلى الله عليه وسلم معناه بقوله : «الْكِبْرُ بَطَرُ الْحَقِّ وَغَمْطُ النَّاسِ ».
‘’Kibir: Gerçeğin tam tersidir. Haksızlıktır. Ve insanları küçümsemektir.’’
İmam Gazali şöyle dedi:
‘’Kibir: Kişinin kendisini büyütmesi ve kendi kıymetini başkasının kıymetinin üstünde görmesidir.’’
Ey Müslümanlar.
Kibirli olmanın görüntüleri ve alametleri vardır. O görüntü ve alametlerle kibirli olanlar bilinir tanınırlar. Kibrin görüntü ve alametlerinden bazıları: Hakkı gerçeği kabul etmemek ve hakka ve gerçeğe tabi olmamaktır. Bilakis hakkı ve gerçeği söyleyenlere onu iade eder.
İşte bu Resulüllah’ın şu hadisinde haber verdiği gibidir. Resulüllah şöyle buyurdu:
وذلك كما أخبر النبي صلى الله عليه وسلم في قوله: « الْكِبْرُ بَطَرُ الْحَقِّ
‘’Kibir; Hakkın gerçeğin karşıtı haksızlıktır.’’
Kibrin görüntü ve alametlerinden bazıları: İnsanları küçümsemek ve onların haklarını kısıtlamaktır. Resulüllah’ın hadisinde buyurulduğu gibi:
، كما في قوله صلى الله عليه وسلم :« وَغَمْطُ النَّاسِ »
‘’Kibir; İnsanları küçük görmek, hakkı doğruyu inkar etmektir.’’
Yani onları hakir görmektir. Bu hakir görmek ister insanlar arasındaki ilişkilerinde olsun ister aralarındaki kaba davranışlarda olsun durum aynıdır. Bu şundan dolayıdır. Kibirli olan kendisini bütün insanların üzerinde görür. Diğer insanların aleyhine kendisinin haklı ve üstün olduğu görüşündedir.
Bu üstünlük bazen mal ile olur. Bazı zenginlerde olan üstünlük anlayışı gibi. Veya şöhrette olan üstünlük anlayışı gibi. Bu da bazı makam sahiplerinde ve başkanlarda olan üstünlük anlayışı gibidir.
Kibrin görüntü ve alametlerinden bazıları: İnsanların haklarını batıl ile yemektir. Bu şundan dolayı olur.
Gerçekten kibirli olan kendisinden başka kuvvetli olanın olmadığı görüşündedir. Ve kendisinin istediği her şeyi yapabileceği görüşündedir.
Kibrin görüntü ve alametlerinden bazıları: Kendisinin başkalarından hayırlı olduğu görüşündedir. Kibirli olan kendisini çok hayırlı olduğu görüşündedir. Ve kendisini başkalarından faziletli değerli olduğu görüşündedir.
Kibrin görüntü ve alametlerinden bazıları: Toplumda oturduğu meclislerde kendisini ekranlarından yüksekte ve önde olduğu görüşündedir.
Kibrin ilacını belirtmek istersek burada birçok işler vardır. Allah Teala’nın yardımından sonra özet olarak bu hastalıktan büyük hastalıktan ilacını tayın edelim.
Bu hastalığın ilacının bazılarındandır: O ilaç Allah Teala’nın sana verdiği nimetleri hatırlamandır. Gerçekten kul kendisinde bulunan ayrıcalıkları ve hayırları hatırladığı zaman onların Allah Teala’nın nimetlerinden olduğunu hatırlamasıdır.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَاللّٰهُ اَخْرَجَكُمْ مِنْ بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ لَا تَعْلَمُونَ شَيْپًا وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْپِدَةَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Nahıl suresi 16.78 Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
Kibrin ilacının yol ve yöntemlerinin bazıları şunlardır: Bu da Resulüllah s.a.s. in sünnetine ve onun alçak gönüllü oluşuna uymasıdır. Bu da Resulüllah’ın sünnetini ve çocuklar ile olan alçak gönüllü ahlakını okumakla mümkündür. O çocuklara selam verir ve onlar ile şakalaşırdı. Cariye ile de aynı şekilde onun ihtiyacını karşılardı. Araplar ile de onlar ile yumuşak şefkatli davranırdı. Hane halkı ile ise onlara yardım ederdi. Arkadaşları ile onların işlerine ortak olurdu.
Kibrin ilacının yol ve yöntemlerinin bazılarındandır. O ilaç Ahireti hatırlamaktır. Gerçekten son varılacak yer orasıdır. Oraya hazırlık yap. Cehennem ehlinin kim olduğunu düşün.
Bu olay Resulüllah s.a.s in hadisinde buyurduğu gibidir. Şöyle buyurdu:
كما في قوله صلى الله عليه وسلم «أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِأَهْلِ النَّارِ كُلُّ عُتُلٍّ جَوَّاظٍ مُسْتَكْبِرٍ » ،
«Her katı yürekli, düşman ve kibirli kimsedir.»
Sahih-i Müslim de mevcuttur:
وفي صحيح مسلم : (قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- « احْتَجَّتِ النَّارُ وَالْجَنَّةُ فَقَالَتْ هَذِهِ يَدْخُلُنِي الْجَبَّارُونَ وَالْمُتَكَبِّرُونَ. وَقَالَتْ هَذِهِ يَدْخُلُنِي الضُّعَفَاءُ وَالْمَسَاكِينُ فَقَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لِهَذِهِ أَنْتِ عَذَابِي أُعَذِّبُ بِكِ مَنْ أَشَاءُ – وَرُبَّمَا قَالَ أُصِيبُ بِكِ مَنْ أَشَاءُ – وَقَالَ لِهَذِهِ أَنْتِ رَحْمَتِي أَرْحَمُ بِكِ مَنْ أَشَاءُ وَلِكُلِّ وَاحِدَةٍ مِنْكُمَا مِلْؤُهَا ».
(Resulüllah s.a.s. şöyle buyurdu: ‘’ Cehennem ve Cennet delil olarak gösterdi. Cehennem: ?" Bunlar: kaba, cimri ve kibirli kimselerdir." Bunlar bana girecektir. Dedi.
Cennet bunlar bana gireceklerdir. Bunlarda
"Her bir biçare addedilen zayıf kimsedir.’’ Aziz ve Celil olan Allah Teala şöyle buyurdu: Cehenneme buyurdu: ‘’Sen benim azabımsın. Senin ile dilediğime azap ederim. -Çoğu kez şöyle buyurdu: Benim dilediğim sana girecek dedi.- Cennete de şöyle buyurdu: ‘’Sen benim rahmetimsin. Senin ile dilediğime rahmet ederim. Sizden her birinizde dolacaktır.’’
Ey Müslümanlar.
Kibrin sonuçları ve çadırı vardır. Neticelerinin sığınakları vardır. Kaygılı nihayetleri vardır. Kibrin sonuçlarının bazılarındandır: Gerçekten kibir Allaha itaat etmeye engel olan sebeplerdendir.
Allah Teala İblisten bahsederken şöyle buyurdu:
وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُوا اِلَّا اِبْلٖيسَ اَبٰى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرٖينَ
Bakara suresi 2.34 Hani meleklere, "Âdem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.
Allah Teala Fravundan bahsederken şöyle buyurdu:
وَاسْتَكْبَرَ هُوَ وَجُنُودُهُ فِى الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَظَنُّوا اَنَّهُمْ اِلَيْنَا لَا يُرْجَعُونَ
Kasas suresi 28.39 O ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar.
Peygamberlerin toplumları o toplumlar peygamberliğe karşı çıktılar ve onu reddettiler. Salih Peygamberin kavmi hakkında Allah Teala şöyle buyurdu:
قَالَ الَّذٖينَ اسْتَكْبَرُوا اِنَّا بِالَّذٖى اٰمَنْتُمْ بِهٖ كَافِرُونَ
Araf suresi 7.76 Büyüklük taslayanlar, "Şüphesiz biz sizin inandığınız şeyi inkâr edenleriz" dediler.
Sözümü söylüyorum. Allahtan benim için ve sizler için bağışlanmak diliyorum.
İkinci Hutbe Kibir Hakkın Karşıtı Haksızlık
Ve İnsanları Küçük Görmektir
Hamt; Âlemlerin Rabbi Allah’a aittir. Ey Allah’ım! İslam ve iman nimetinden dolayı hamt sana aittir.
Bizi Ümmeti Muhammet’ten (ona salat ve selam olsun) eylediğinden dolayı hamt sana aittir. Allahtan başka ilah olmadığına, tek olduğuna ve ortağı olmadığına şahadet ederim.
Ve yine Hz. Muhammetin Allah’ın kulu ve Resulu olduğuna şahadet ederim. Ey Allahım! Hz. Muhammete, Hane halkına ve arkadaşlarına hepsine salat ve selam eyle. Onları mübarek eyle.
Ey Müslümanlar.
Kibrin akıbetlerinin bazılarındandır:
Gerçekten kibir kalbin üzerine gaflet mührünün vurulmasına ve Allah Teâlâ’dan uzaklaşmaya sebeptir.
Allah Teala şöyle buyurdu:
اَلَّذٖينَ يُجَادِلُونَ فٖى اٰيَاتِ اللّٰهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ اَتٰيهُمْ كَبُرَ مَقْتًا عِنْدَ اللّٰهِ وَعِنْدَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا كَذٰلِكَ يَطْبَعُ اللّٰهُ عَلٰى كُلِّ قَلْبِ مُتَكَبِّرٍ جَبَّارٍ
Mümin suresi 40.35 Onlar kendilerine gelmiş hiçbir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında tartışan kimselerdir. Bu ise Allah katında ve iman edenler katında büyük öfke ve gazap gerektiren bir iştir. Allah, her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler.
Kibrin akıbetlerinden bazılarındandır: Gerçekten kibir insanı Allah Celle ve Alaya yakın olan sıfatlardan da uzaklaştırır.
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِنَّمَا يُؤْمِنُ بِاٰيَاتِنَا الَّذٖينَ اِذَا ذُكِّرُوا بِهَا خَرُّوا سُجَّدًا وَسَبَّحُوا بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ ﴿Secde﴾ -
Secde suresi 32.15 Bizim âyetlerimize ancak, kendilerine bu âyetlerle öğüt verildiği zaman secdeye kapanan, kibirlenmeksizin Rablerine hamd ederek tespih edenler inanırlar.
Kibrin akıbetlerinin bazılarındandır: Kibir cennetten kovulmaya ve cehenneme girmeye sebeptir. Buna Resulüllah s.a.s. in şu hadisi şerifi buna delildir:
ودل على ذلك قول النبي صلى الله عليه وسلم وَلاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ أَحَدٌ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةِ خَرْدَلٍ مِنْ كِبْرِيَاءَ) رواه مسلم ،
‘’Kalbinde hardal tanesi ağırlığında kibir olan cennete girmeyecektir.’’ İmam Müslim bu hadisi rivayet etti.
Allah Teala şöyle buyurdu:
فَادْخُلُوا اَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِدٖينَ فٖيهَا فَلَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّرٖينَ
Nahil suresi 16.29 "Haydi, içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!"
Kibrin akıbetlerinin bazılarındandır: Gerçekten kibirli olanlar kıyamet gününde amellerinin cinsi ile cezalanıp karşılık bulurlar. Dünyada kibirli oldukları gibi onlara kıyamet gününde zelillik aşağılanma isabet eder. Onlara cehennem ehlinden çıkan posa verilir.
İmam Tirmizinin Sünen Kitabında hasen senet ile şu hadi-i şerif mevcuttur. Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu:
ففي سنن الترمذي بسند حسن :(عَنِ النَّبِيِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ « يُحْشَرُ الْمُتَكَبِّرُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَمْثَالَ الذَّرِّ فِي صُوَرِ الرِّجَالِ يَغْشَاهُمُ الذُّلُّ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ فَيُسَاقُونَ إِلَى سِجْنٍ فِي جَهَنَّمَ يُسَمَّى بُولَسَ تَعْلُوهُمْ نَارُ الأَنْيَارِ يُسْقَوْنَ مِنْ عُصَارَةِ أَهْلِ النَّارِ طِينَةِ الْخَبَالِ ».
‘’Kıyamet gününde kibirli olanlar zerreler halinde erkekler kıyafetinde bir araya gelirler. Onları her mekândan üzerlerini utanç verecek şeyler kaplar. Cehennemde Bules denilen ceza evine sevk edilirler. Ateşlerin ateşi onların üzerinden aşar. Cehennem ehlinden çıkan karmaşık madde posadan içirilirler.’’
Kibrin akıbetlerindendir: Gerçekten kibir insani vaazdan nasihatten, mucize ve ibretlik şeylerden ibret almaktan uzaklaşmaya sebeptir:
Allah Teala şöyle buyurdu:
سَاَصْرِفُ عَنْ اٰيَاتِىَ الَّذٖينَ يَتَكَبَّرُونَ فِى الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَاِنْ يَرَوْا كُلَّ اٰيَةٍ لَا يُؤْمِنُوا بِهَا وَاِنْ يَرَوْا سَبٖيلَ الرُّشْدِ لَا يَتَّخِذُوهُ سَبٖيلًا وَاِنْ يَرَوْا سَبٖيلَ الْغَىِّ يَتَّخِذُوهُ سَبٖيلًا ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَكَانُوا عَنْهَا غَافِلٖينَ
Araf suresi 7.146 Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her âyeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu (hemen) yol edinirler. Bu, onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan hep gafil olmaları sebebiyledir.
Dünyadaki kibrin akıbetinin bazısındandır. Kibir bazen azaba ve rezalete sebep olur.
Sahihayın kitabında mevcuttur. Lafız İmam Müslime aittir. Ebi Hüreyreden rivayetle Resulüllah s.a.s. şöyle buyurdu:
: ففي الصحيحين واللفظ لمسلم (عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ « بَيْنَمَا رَجُلٌ يَتَبَخْتَرُ يَمْشِى فِي بُرْدَيْهِ قَدْ أَعْجَبَتْهُ نَفْسُهُ فَخَسَفَ اللَّهُ بِهِ الأَرْضَ فَهُوَ يَتَجَلْجَلُ فِيهَا إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ »
‘’Adam vücuduna sardığı elbisesi içinde çalımlı yürürken nefsi kendisine gurur verdi. Allah onu yere batırdı. O kıyamet gününe kadar yerde sarsıp çınlayacaktır.’’
Ahirette kibirli olanların akıbetlerindendir. Onlar küçük kırmızı karınca gibi dirileceklerdir. Erkek suretinde olacaklar. İnsanlar onları ayakları altında ezilecekler ve ölmeyecekler. Bu olay dünyada ölümü tattıktan sonra olacaktır.
Ey Müslümanlar.
Kalplerinizdeki bu bozguncu mikrobu silip atmaya istekli olun. Bu sıfat kötülenmiş sıfattır. Kim bu kötülenmiş ahlak üzere olursa kötülüğü emreden nefsini Müslümanlardan olan fakirlere hizmet ederek, Müslümanlardan olan muhtaçlara hizmet ederek ve onların üzerine büyüklük anlayışını terk ederek tedavi etsin. Hakkı gerçekleri kabul etmeye zorunlu olun. Bu hak ve gerçek ister büyük olan kimseden, ister küçük olan kimseden, ister önemsiz kişiden ve ister bakandan meydana çıksın. Bunu kabul edin. Tevazu alçak gönüllülük makamında olan şeref, büyüklük, kıymet ve yücelik gizlenemez. Nasıl gizlenir.
Resulüllah s.a.s. şöyle buyurdu:
والنبي صلى الله عليه وسلم يقول: ” وَمَا تَوَاضَعَ أَحَدٌ لِلَّهِ إِلاَّ رَفَعَهُ اللَّهُ » رواه مسلم.
‘’Bir kimse Allah cc için tevazu eder alçak gönüllü olursa Allah onu yükseltir.’’ Bu hadisi İmam Müslim rivayet etti.
Resulüllahs.a.s. dua ederken şöyle dua ediyordu. Alçak gönüllü mütevazi olanların Efendisi muttaki olanların imamı önderiydi. Dua şudur:
وكان رَسُول اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ فِي دُعَائِهِ ، وهو سيد المتواضعين وإمام المتقين ،
« اللَّهُمَّ أَحْيِنِي مِسْكِينًا وَأَمِتْنِى مِسْكِينًا وَاحْشُرْنِي فِي زُمْرَةِ الْمَسَاكِينِ ». رواه الترمذي وابن ماجة.
Ey Allahım! Beni zavallı yoksul olanlar ile dirilt. Beni zavallı yoksul olanlar ile öldür. Beni zavallı yoksul olanlar zümresi ile haşir edip dirilt.
Tercüme Tarih: 26. Aralık.2024
Tercüme Eden: İbrahim SIRMALI
(Emekli Müftü, İcazetli)
Hutbenin Okunuş Tarihi 04.Haziran 2016
https://hamidibrahem.com/ dan alıntıdır.