Kulun Mutluluğu Rabbine
Olan İtaatindedir
Birinci Hutbe
Hamt; El-Aziz- El-Gaffar olan Allah’a aittir. Allah mahlukatı yaratan mahlukatı kudreti, ilmi ve rahmeti ile tasarlayandır. O Allah El-Vahit El-Kahhardır. Rabbime hamt ediyorum. Ona şükrediyorum. Ona tövbe ediyorum. Ondan af ediyorum.
Allah’tan başka ilah olmadığı, tek olduğu, ortağı olmadığı, mülkün Ona ait olduğu, El-Melik El-Cebbar olduğu, geceyi gündüzün üzerine getirdiği, bu olayda basiret sahiplerine ibret olduğudur.
Yine Nebimiz, Efendimiz Muhammet’in Allah’ın kulu, Resulü, seçilmiş El-Mustafa olduğuna şahidim.
Ey Allah’ım! Kuluna, Resulüna Muhammet’e, Ehl-i Beytine hane halkına ve seçkin Arkadaşlarına salat, selam ve mübarek eyle.
Allah’tan sakının ve Ona itaat edin. Allahtan korkup sakınmak Allah’ın azabından korunmaktır. Ve cennetlerini elde etmektir. Allah cc ile kavuşacağını unutanlardan olmayın. Onlar ahiretlerini kayıp ederler. Dünyaları da gider.
Allah’ın cc kulları:
Şunu bilin Allaha itaat etmek kimse kötü olmaz. Kimse de Allaha isyan etmekle mutlu olmaz.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَيَخْشَ اللّٰهَ وَيَتَّقْهِ فَاُولٰئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ
Nur suresi 24.52 Kim Allah’a ve Resûlüne itaat eder, Allah’tan korkar ve O’na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar başarıyı elde edenlerin ta kendileridir.
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِلَّا بَلَاغًا مِنَ اللّٰهِ وَرِسَالَاتِهٖ وَمَنْ يَعْصِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَاِنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدٖينَ فٖيهَا اَبَدًا
Cin suresi 72.23 “Ancak Allah’tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O’nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır.”
Ey insan: Muhakkak ki Rab’ınız -Onun isimleri mukaddes oldu.- Rahimdir. Kadirdir. Hakimdir. Alimdir. Allah cc sizin için işitmeyi, görmeyi, kalpleri diğer azaları ibadet ederek Ona şükredesiniz diye yarattı.
Ey insanlar:
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَاللّٰهُ اَخْرَجَكُمْ مِنْ بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ لَا تَعْلَمُونَ شَيْپًا وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْپِدَةَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Nahil suresi 16.78 Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
Allah’ın cc -Noksan sıfatlardan uzaktır.- rahmetinden akıllı ve buluğa erenlere ilahi tabiat kanunları koyup yarattı. Bu mahlukatı üretiminin örneksiz yaratıcılığı ile halk, Rabbini -Aziz olan, Celil olan- bilmesi, kendisine emirlerini yerine getirerek ve yasaklarını da terk ederek yaklaşmak için icat etti.
Allah Teala şöyle buyurdu:
هُوَ الَّذٖى جَعَلَ الشَّمْسَ ضِيَاءً وَالْقَمَرَ نُورًا وَقَدَّرَهُ مَنَازِلَ لِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنٖينَ وَالْحِسَابَ مَا خَلَقَ اللّٰهُ ذٰلِكَ اِلَّا بِالْحَقِّ يُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Yunus suresi 10.5 O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeti gereğince) yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır.
اِنَّ فِى اخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللّٰهُ فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَّقُونَ
Yunus suresi 10.6 – Şüphesiz gece ve gündüzün ard arda değişmesinde, Allah’ın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, Allah’a karşı gelmekten sakınan bir toplum için pek çok deliller vardır.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَاٰيَةٌ لَهُمُ الَّيْلُ نَسْلَخُ مِنْهُ النَّهَارَ فَاِذَا هُمْ مُظْلِمُونَ
Yasin suresi 36.37 Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
وَالشَّمْسُ تَجْرٖى لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا ذٰلِكَ تَقْدٖيرُ الْعَزٖيزِ الْعَلٖيمِ
Yasin suresi 36.38 Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَهُوَ الَّذٖى جَعَلَ الَّيْلَ وَالنَّهَارَ خِلْفَةً لِمَنْ اَرَادَ اَنْ يَذَّكَّرَ اَوْ اَرَادَ شُكُورًا
Furkan suresi 25.62 O, öğüt almak isteyen ve çok şükredici olmayı dileyen kimseler için geceyi ve gündüzü birbiri ardınca getirendir.
Müfessirler şöyle dedi: ‘’Allah cc gece ile gündüzü bir birbirini takip edecek şekilde yarattı. Bunu kulların Allaha olan ibadetini yapmaları için yaptı. Kim gece yapacağı ibadetini yapamaz geçirirse o ibadete gündüz kavuşur yapar.’’
Gece ve gündüz Allah’ın ayetlerinden iki ayettirler. Allah’ın yerleri ve gökleri yarattığı zamandan beri birbirini takip ederler. Allah cc gece ile gündüzün yaratılmasında Allah Teala’dan başka hiçbir kimsenin sayamayacağı mahlukat için faydalar yarattı. Bunların ikisinde sınırsız ve sayısız ibretler ve vaazlar vardır.
Gün ve gece ilerlemesinden ay meydana gelir. Ayın diğer ay ile ilerlemesinden sene meydana gelir. Bu dünyada seneden sonra senenin ilerlemesi ile fertlerin, nesillerin, ümmetlerin ve hayatların ömürleri meydana gelir. Sonra onlar Allah’ın huzurunda toplanırlar. Allah cc onları amelleri ile karşılığını verir. Amelleri hayırlı ise hayır ile karşılık görürler. Amelleri kötü ise kötü ile karşılık bulurlar. Allah kimseye zulmetmez.
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِنَّ اللّٰهَ لَا يَظْلِمُ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ وَاِنْ تَكُ حَسَنَةً يُضَاعِفْهَا وَيُؤْتِ مِنْ لَدُنْهُ اَجْرًا عَظٖيمًا
Nisa suresi 4.40 Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulüm etmez. (Yapılan) çok küçük bir iyilik de olsa onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir mükâfat verir.
Bu gece ve gündüz geçmiş toplumlara arkadaş oldular. Onların kötü amel ve davranışlarına şahit oldular. O toplumlar kötü yerde idiler. Bu gece ve gündüz geçmiş toplumlara arkadaş oldular. Onların güzel davranışlarına şahit oldular. O toplumlar güzel yerde idiler.
Dikkat edin! Yad edip hatırlayacak kimdir? Dikkat edin! İbret alan kimdir? Dikkat edin! Kendine merhamet edip acı. Ey gafil. Dikkat edin! Allah Teala’ya tövbe eyle. Ey devamlı aşırıya giden. Dikkat edin! Ayağını günahtan çek. Ey Rabbinin müsamahasına güvenen ey perişan sefil.
Dikkat edin! Aziz ve Celil olan Allahtan utan. Allah sana görünen ve görünmeyen nimetler verdi. Sen ise Onun ile günah işlemekte yarış ve mücadele yapıyorsun. Dikkat edin! Senin katı olan kalbin nasihatlerle ve akli acze düşüren Allah’ın ayetleri ile daha yumuşak huylu olur. Dikkat edin! Sen kendini ölmeden önce hesaba çek. Dikkat edin! Sen bil ki haram olan zevkler ve lezzetler sanki yokmuş gibi tükenir, sonu gelir ve unutulur. Sorumluluğu baki kalır.
Sen çoğu erkenden gidenleri görmüyor musun? Onlar alemlerin Rabbinin taraftarı idiler. Yarın ise senin cenazen cenazeyi taşıyanların omuzlarında olacaktır? Zalim olanların yaptıklarından Allah’ın cc gafil olduğunu mu zannediyorsun?
Ey mümin! Senin ile hayırlı amellerinin arası yapılamayacak şekilde değişmeden hayırlı olan davranışlarını çoğaltmak istemez misin?
Senenin sona ermesi ikinci senenin gelmesi akıl sahipleri için vaaz ve ibrettir. İman sahipleri ve görüş sahipleri için harikalardır. O iman sahipleri Rabbilerinden sakınırlar ve kötü hesaptan korkarlar.
Bizlere boş geçen seneler o senelerde halkın olaylardan ve davranışlardan kendi lehine ve aleyhine şahit olarak bırakıp gittiğini hatırlatıyor. Resuller -Onlara salat ve selam olsun.- onlara tabi olan ümmetleri bu seneleri çalışmalarının delilleri, sözlerinin ve fiillerinin iyileri olarak Aziz ve Celil olan Allah’ın dinine yardım ve Alemlerin Rabbine ibadet, mahlukata yol göstermek, Allah Teâlâ’ya davet, insanlara rahmet ve Allah yolunda çekilen eziyetlere sabır etmek için bırakıp gittiler. Dünyanın ve ahiretin hayrını kazandılar. Ve her kötülükten kurtuldular.
Allah Teala şöyle buyurdu:
لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذٖينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ وَاُولٰئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُ وَاُولٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Tövbe suresi 9.88 Fakat peygamber ve beraberindeki mü’minler, mallarıyla, canlarıyla cihat ettiler. Bütün hayırlar işte bunlarındır. İşte bunlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
اَعَدَّ اللّٰهُ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرٖى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِدٖينَ فٖيهَا ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظٖيمُ
Tövbe suresi 9.89 Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.
Peygamberlerin ve onların ümmetlerinin düşmanları düşmanlıkta boş senelere küfrü ve ma’siyeti günahı, Allahtan cc Resulünden -ona salat ve selam olsun.- sapmayı bırakıp gittiler. Perişan oldular. Zarara uğradılar. Silinip yok oldular. Onların ve arzu ettiklerinin arası açıldı. Onlar dünyadan az bir şey dışında bir meta’ elde edemediler. Ahirette bir nasibe kavuşamadılar.
Allah Teala şöyle buyurdu:
ثُمَّ اَنْشَاْنَا مِنْ بَعْدِهِمْ قُرُونًا اٰخَرٖينَ
Muminun suresi 23.42 Sonra bunların arkalarından başka nesiller yarattık.
مَا تَسْبِقُ مِنْ اُمَّةٍ اَجَلَهَا وَمَا يَسْتَاْخِرُونَ
Muminun suresi 23.43 Hiçbir ümmet, kendi ecelinin önüne geçemez, onu geciktiremez de.
ثُمَّ اَرْسَلْنَا رُسُلَنَا تَتْرَا كُلَّمَا جَاءَ اُمَّةً رَسُولُهَا كَذَّبُوهُ فَاَتْبَعْنَا بَعْضَهُمْ بَعْضًا وَجَعَلْنَاهُمْ اَحَادٖيثَ فَبُعْدًا لِقَوْمٍ لَا يُؤْمِنُونَ
Muminun suresi 23.44 Sonra arka arkaya peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete kendi peygamberi geldikçe, onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından helâk ettik ve onları birer ibretli hikâye yaptık. Artık inanmayan bir kavim, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِنَّ الَّذٖينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَا لَا تُفَتَّحُ لَهُمْ اَبْوَابُ السَّمَاءِ وَلَا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتّٰى يَلِجَ الْجَمَلُ فٖى سَمِّ الْخِيَاطِ وَكَذٰلِكَ نَجْزِى الْمُجْرِمٖينَ
Araf suresi 7.40 Âyetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.
لَهُمْ مِنْ جَهَنَّمَ مِهَادٌ وَمِنْ فَوْقِهِمْ غَوَاشٍ وَكَذٰلِكَ نَجْزِى الظَّالِمٖينَ
Araf suresi 7.41 Onlar için cehennem ateşinden döşek, üstlerinde de cehennem ateşinden örtüler var. İşte biz zalimleri böyle cezalandırırız.
Efendimiz Muhammet s.a.s. in Mekke’den Medine’ye hicreti olayların en büyüklerinden ve amellerin en görkemli olanlarındandır. Biz o hicreti her sene anarak kutlama yapıyoruz. Mekke’den Medine’ye hicret göç Allah Tealanın emri iledir. O hicreti Allah peygamberine s.a.s. yardım eyledi.
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِلَّا تَنْصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللّٰهُ اِذْ اَخْرَجَهُ الَّذٖينَ كَفَرُوا ثَانِىَ اثْنَيْنِ اِذْ هُمَا فِى الْغَارِ اِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهٖ لَا تَحْزَنْ اِنَّ اللّٰهَ مَعَنَا فَاَنْزَلَ اللّٰهُ سَكٖينَتَهُ عَلَيْهِ وَاَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذٖينَ كَفَرُوا السُّفْلٰى وَكَلِمَةُ اللّٰهِ هِىَ الْعُلْيَا وَاللّٰهُ عَزٖيزٌ حَكٖيمٌ
Tövbe suresi 9.40 Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Bu hicreti Allah cc rızası için Kıyamet gününe kadar İslam’a yardımın açılışı eyledi. Bu zamanda Müslüman hicretin faziletini değerini kavrayamayınca Allah o kimseye başka hicret kapısı açar. O hicret kapısında büyük ecir ve sevap vardır.
Allah Teala bu zamanda ve bu zamandan sonra Müslümana kalbi ile bütün şirk koşmaktan tevhide (Allah’ın birliğine.) ve isyan etmekten ibadet etmeye, Allaha olan ibadetleri engellemelerden ibadetteki Cihat’a, dini bozan bidatlerden Resûlullah’ın s.a.s. sünnetine yapışmaya, şeytani isteklerden Allah ve Resulunun -Ona salat ve selam olsun.- sevdiklerine Allah hicret etmeyi kolaylaştırdı.
Nebi s.a.s. şöyle buyurdu:
قال النبي - صلى الله عليه وسلم -: «العبادةُ في الهَرجِ - أي: في الفتن - كهِجرةٍ إليَّ»؛ رواه مسلم.
‘’Fitne zamanında ibadet etmek bana hicret etmek gibidir.’’ Bu hadisi İmam Müslim rivayet etti.
Resulüllah s.a.s. şöyle buyurdu:
وقال – صلى الله عليه وسلم -: «المُسلِمُ من سلِمَ المُسلِمون من لسانه ويدِه، والمُهاجِرُ من هجرَ ما حرَّم الله».
“Müslüman, dilinden ve elinden (diğer) Müslümanların (emin ve) selâmette bulunduğu kimsedir. Muhacir ise, Allah-u Teâlâ’nın yasakladıklarının (kaçınıp uzaklaşan ve) hicret eden kimsedir.”
Kur’an-i Kerimin ayetleri onlar kalpleri doğru yola iletir. Fikri görüşleri aydınlatır. İnsanı ıslah eder. İlgi alakasını yükseltir. Hayatını düzenler. İmanını gıdalandırır. İnsanı doğru yola iletir.
Kur’an-i Kerimdeki yaratılış ile ayet-i kerimelerden ibret almak ve faydalanmak insanı olgunluk ve fazilet derecesine ulaştırır. Rezilliklerden temizler.
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْدٖى لِلَّتٖى هِىَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِنٖينَ الَّذٖينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنَّ لَهُمْ اَجْرًا كَبٖيرًا
وَاَنَّ الَّذٖينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ اَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا اَلٖيمًايرًا
İsra suresi 17.9-10 Gerçekten bu Kur'an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü'minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.
Muhakkak Kur’an-i Kerim ancak Onu düşünüp taşınarak, Onu sahabeden ve onlara ihsan ile tabi olanların öncekilerin doğru anlayışı ile anlayarak fayda verir. Kur’an-i Kerim Allah’ın bütün kulları üzerine ki delilidir.
Allah Teala şöyle buyurdu:
تِلْكَ اٰيَاتُ اللّٰهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِالْحَقِّ فَبِاَیِّ حَدٖيثٍ بَعْدَ اللّٰهِ وَاٰيَاتِهٖ يُؤْمِنُونَ
Casiye suresi 45.6 İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Allah cc beni ve sizleri Yüce Kur’an’da mübarek eylesin. Beni ve sizleri Kur’an’da bulunan ayetlerle hikmeti zikir ile faydalandırsın. Peygamberlerin Efendisi Muhammet’in doğru yolu ve hadisleri ile faydalandırsın. İşittiklerinizi söylüyorum. Allahtan bağışlanmamı, sizin bağışlanmanızı ve bütün Müslümanların bağışlanmasını istiyorum. O çok bağışlayandır. Çok merhamet edendir.
Kulun Mutluluğu Rabbine
Olan İtaatindedir
İkinci Hutbe
Hamt alemlerin Rabbi muttakilerin dostu velisi Allaha aittir.
Allahtan başka ilah olmadığına, tek olduğuna, ortağı olmadığına, evvelki olanlarında sonradan olanlarında ilahi olduğuna şahitlik ederim.
Muhakkak Nebimiz Efendimiz Muhammet’in Allah’ın Kulu, Emin güvenilir Resulü olduğuna şahitlik ederim.
Ey Allah’ım! Kulun Resulün Muhammet’e, Hane Halkına ve cömert arkadaşlarına salat selam ve mübarek eyle.
Hamt ve salat selamdan sonra: Allahtan sakının. Ona itaat edin.
Allah’ın kulları: Uhrevi hayatınız için çalışınız. Uhrevi hayat gerçek hayattır.
Allah Teala şöyle buyurdu:
وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
وَجٖیءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ وَاَنّٰى لَهُ الذِّكْرٰى
Fecr suresi 89.22-23 Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
يَقُولُ يَا لَيْتَنٖى قَدَّمْتُ لِحَيَاتٖی
Fecr suresi 89.24 “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ اَحَدٌ
Fecr suresi 89.25 Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ اَحَدٌ
Fecr suresi 89-26 Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
يَا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
Fecr suresi 89.27 (Allah, şöyle der “Ey huzur içinde olan nefis!”
اِرْجِعٖى اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةً
Fecr suresi 89.28 “Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”
فَادْخُلٖى فٖى عِبَادٖی
Fecr suresi 89.29 “(İyi) kullarımın arasına gir.”
وَادْخُلٖى جَنَّتٖی
Fecr suresi 89.30 “Cennetime gir.”
Resulüllah s.a.s in Veda Haccındaki vasiyetini koruyup muhafaza edin. Resulüllah şöyle buyurdu:
واحفَظوا وصيَّةَ رسول الله – صلى الله عليه وسلم – في حجَّة الوداع؛ حيث قال: «أيها الناس؛ اتقوا الله»، وفي رواية أحمد: «اعبُدوا الله، وصلُّوا خمسَكم، وصُوموا شهرَكم، وأدُّوا زكاةَ أموالكم»، وفي "مسند بقيّ بن مخلد": «وحجُّوا بيتَكم، وأطيعوا ذا أمرِكم، تدخُلوا جنَّةَ ربكم»؛ رواه أحمد، والترمذي واللفظُ له.
‘’Ey İnsanlar! Allahtan korkun.’’ İmam Ahmet’in rivayetinde. ‘’Allaha ibadet edin. Beş vakit namazınızı kılın. Ramazan ayı orucunuzu tutun. Malınızın zekatını ödeyin.’’ Bekıy bin Muğled’ın müsnedinde. ‘’Beytullahı hac edin. Yöneticilerinize itaat edin. Rabbinizin Cennetine giriniz.’’ İmam Ahmet ve İmam Tirmizi rivayet etti.
وعن ابن عباس - رضي الله عنهما - يرفعُه: «اغتنِم خمسًا قبل خمسٍ: شبابَك قبل هرمك، وغِناك قبل فقرك، وصحَّتك قبل سُقمك، وفراغَك قبل شُغلك، وحياتَك قبل موتِك».
İbn-i Abbas’tan -Allah ondan razı olsun.- Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganimet bil:
İhtiyarlığından önce gençliğini, Hastalanmadan önce sıhhatini, Fakirliğinden önce zenginliğini, Meşgul zamanlarından önce boş vakitlerini ve Ölümünden önce hayatını!” (Buhârî, Tirmizî, rivayet etti.
Allah’ın kulları:
Muhakkak Allah cc size bir emir emreyledi. O emirde kendi nefsi ile başladı.
Celil Olan Allah şöyle buyurdu:
اِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِىِّ يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلٖيمًا
Ahzap suresi 33.56 Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.
Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu:
وقد قال - صلى الله عليه وسلم -: «من صلَّى عليَّ صلاةً واحدةً صلَّى الله عليه بها عشرًا».
‘’Kim bana bir defa salât getirirse, Allâh o kimseye on defâ salât eder.’’
فصلُّوا وسلِّموا على سيدِ الأولين والآخرين وإمام المُرسلين، اللهم صلِّ على محمدٍ وعلى آل محمد، كما صلَّيتَ على إبراهيم وعلى آل إبراهيم، إنك حميدٌ مجيد، اللهم بارِك على محمدٍ وعلى آل محمد، كما باركتَ على إبراهيم وعلى آل إبراهيم، إنك حميدٌ مجيد، وسلِّم تسليمًا كثيرًا.
Evvelkilerin, sonrakilerin ve peygamberlerin imami üzerine salat ve selam edin.
Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ailesine, İbrahim ve onun ailesi üzerine salât ettiğin gibi salât et! Şüphe yok ki, sen çokça hamt edilen ve şanı yüce olansın. Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in ailesine, İbrahim ve ailesine bereket ihsan ettiğin gibi bereket ihsan eyle! Şüphesiz ki, sen çokça hamt edilen ve şanı yüce olansın. Çokça selam ile selam eyle.”
اللهم صلِّ على محمدٍ وعلى أزواجه وذريَّته صلاةً وسلامًا كثيرًا، اللهم وارضَ عن الصحابة أجمعين، اللهم وارضَ عن الخلفاء الراشدين، الأئمة المهديين: أبي بكرٍ، وعمر، وعثمان، وعليٍّ، وعن سائر الصحابة أجمعين، وعن التابعين ومن تبِعهم بإحسانٍ إلى يوم الدين، اللهم وارضَ عنَّا معهم بمنِّك وكرمِك ورحمتك يا أرحم الراحمين.
‘’Ey Allah’ım! Muhammet, hanımları ve zürriyeti üzerine çokça salat ve selam eyle.
Ey Allah’ım! Bütün sahabeler den razı ol.
Ey Allah’ım! Doğru yola ileten imamlardan Hülefa-i Raşidin’den razı ol. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ve diğer peygamberinin sahabelerinden hepsinden razı ol. İyilikle kıyamet gününe kadar bizden onlara tabi olanlardan da rahmetinle razı ol. Ey merhametli olanların en merhametlisi olan Allah’ım.
اللهم أعِزَّ الإسلام والمسلمين، اللهم أعِزَّ الإسلام والمسلمين، وأذِلَّ الشرك والمُشركين يا رب العالمين، اللهم دمِّر أعداءَك أعداء الدين، اللهم دمِّر أعداءَك أعداء الدين يا رب العالمين، إنك على كل شيء قدير.
Ey Allah’ım! İslami ve Müslümanları aziz eyle.
Ey Allah’ım! İslami ve Müslümanları aziz eyle.
Ey Allah’ım! Şirki ve müşriklerin değerini düşür. Ey alemlerin Rabbi olan Allah’ım. Allah’ım! Senin düşmanlarını din düşmanlarını yerle bir eyle yok eyle. Allah’ım! Senin düşmanlarını din düşmanlarını yerle bir eyle yok eyle. Ey alemlerin Rabbi. Muhakkak sen her şeye gücü yetensin.
اللهم انصُر دينَك وكتابَك وسُنَّة نبيّك يا رب العالمين
Ey Allah’ım! Dinine, Kitabına ve Peygamberinin sünnetine yardım eyle.
اللهم يسِّر أمورَنا، اللهم يسِّر أمورَنا، واشرَح صُدورَنا، وأعِذنا من شُرور أنفسنا، ومن سيئات أعمالنا، وأعِذنا من شرِّ كل ذي شرٍّ يا رب العالمين، إنك على كل شيء قدير.
Ey Allah’ım! İşlerimizi kolaylaştır. Ey Allah’ım! İşlerimizi kolaylaştır. Gönüllerimizi geniş eyle. Bizleri nefislerimizin kötülüklerinden ve amellerimizin günahlarından koru. Ey alemlerin Rabbi! Her şer sahibinin şerrinden bizleri koru. Sen her şeye gücü yetensin.
اللهم آمِنَّا في أوطاننا، اللهم أصلِح ولاةَ أمورنا، واجعل بلادَنا آمنةً مُطمئنَّة، وسائرَ بلاد المُسلمين يا رب العالمين.
Ey Allah’ım! Memleketimizde bizleri emniyet ve güven içinde eyle. İşlerimizi idare edenleri iyilerden eyle. Ülkemizi ve diğer Müslüman ülkeleri güven içinde eyle. Ey alemlerin Rabbi.
اللهم اغفر لنا ما قدَّمنا وما أخَّرنا، وما أسرَرنا وما أعلنَّا، وما أنت أعلمُ به منَّا، أنت المُقدِّم وأنت المُؤخِّرُ، لا إله إلا أنت.
Ey Allah’ım! Geçmiş gelecek günahlarımızı, gizlediğimiz aşikare yaptığımız günahlarımızı, Senin bildiğin günahlarımızı af eyle. Sen öncesini ve sonrasını bilensin. Senden başka ilah yoktur.
اللهم أغِثنا، اللهم أغِثنا، اللهم أغِثنا يا رب العالمين، اللهم أنت أرحم الراحمين، اللهم إنا نسألُك بقُدرتك على كل شيء، وبرحمتك التي وسِعَت كلَّ شيء، وبعلمِك الذي أحاطَ بكل شيء، نسألُك اللهم أن ترحمَنا، اللهم أنزِل علينا اليثَ ولا تجعلنا من القانِطين.
Allah’ım! Bize yardım eyle. Allah’ım! Bize yardım eyle. Allah’ım! Bize yardım eyle. Ey alemlerin Rabbi. Ey Allah’ım! Sen merhametlilerin en merhametlisisin. Ey Allah’ım! Her şeyin üzerinde olan kudretinden, her şeyden geniş olan senin rahmetinden ve her şeyi kuşatan senin ilminden biz senden istiyoruz. Ey Allah’ım! Bize merhamet etmeni biz senden istiyoruz. Ey Allah’ım! Bize yiğitlik kahramanlık indir. Bizleri ümidini kesenlerden eyleme.
اللهم اغفِر لموتانا وموتى المُسلمين يا رب العالمين، اللهم اغفِر لموتانا وموتى المُسلمين إنك على كل شيء قدير.
Ey Allah’ım! Bizim ölülerimizi ve Müslümanların ölülerini af eyle. Ey alemlerin Rabbi. Ey Allah’ım! Bizim ölülerimizi ve Müslümanların ölülerini af eyle. Muhakkak sen her şeye gücün yeter.
اللهم إنا نعوذُ بك من زوال نعمتك، وفُجاءة نقمتِك، وتحوُّل عافيتك، وجميع سخطِك.
Allah'ım, lütfunun kaybolmasından, intikamının aniden gelmesinden, afiyetinin değişmesinden ve öfkenin tümünden sana sığınırız.
اللهم إنا نعوذُ بك من سوء القضلاء، وشماتة الأعداء، ومن درَك الشقاء، ومن جهد البلاء.
Allah'ım, hakimlerin şerrinden, düşmanların kibirlerinden alay etmesinden, sefaletin mutsuzluğun derinliklerinden, musibet azabından sana sığınırız.
نسألُك اللهم الجنةَ وما قرَّبَ إليها من قولٍ وعملٍ، ونعوذُ بك من النار وما قرَّب إليها من قولٍ أو عملٍ.
Allah'ım, senden cenneti ve bizi ona yaklaştıracak söz ve amelleri isteriz, cehennemden ve bizi ona yaklaştıracak söz ve amellerden sana sığınırız.
اللهم أعِذنا وذريَّاتنا من إبليس وذريَّته وجنوده يا رب العالمين، اللهم أعِذ المُسلمين وذريَّاتهم من الشيطان لرجيم وذريَّته.
Allah'ım, bizi ve nesillerimizi şeytandan, onun soyundan ve onun askerlerinin şerrinden koru, ey alemlerin Rabbi, Müslümanları ve onların soyunu, kovulmuş şeytandan ve onun soyundan koru.
Allah’ın kulları:
Allah Teala şöyle buyurdu:
اِنَّ اللّٰهَ يَاْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ وَاٖيتَاٸِ ذِى الْقُرْبٰى وَيَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْیِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Nahil suresi 16.90 Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
وَاَوْفُوا بِعَهْدِ اللّٰهِ اِذَا عَاهَدْتُمْ وَلَا تَنْقُضُوا الْاَيْمَانَ بَعْدَ تَوْكٖيدِهَا وَقَدْ جَعَلْتُمُ اللّٰهَ عَلَيْكُمْ كَفٖيلًا اِنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا تَفْعَلُونَ
Nahil suresi 16.91 Antlaşma yaptığınız zaman, Allah'a karşı verdiğiniz sözü yerine getirin. Allah'ı kendinize kefil kılarak pekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı bilir.
Büyük ve Celil olan Allah'ı anın ki, O da sizi hatırlasın sizi ansın, nimetleri için O'na şükredin, size nimetini artırsın; Allah'ı anmak daha büyüktür ve Allah, yaptıklarınızı bilir.
19Aralık 2024
Tercüme Eden: İbrahim SIRMALI
Emekli Müftü, İcazetli
Not: Hutbe Ali Abdurrahman El-Huzeyfi Mescidi Nebi İmamı tarafından 03.Ocak.2024 tarihinde okunmuştur.
https://www.alukah.net/sharia/net ten alıntıdır.