MERSİN’DEN RİZE ÇAYELİ’NE SELAMLAR…
Akdeniz’den Karadeniz’e uzanan bir yolculuğun sonunda nihayet Rize Çayeli’ndeyiz. Oldukça uzun bir yolculuk oldu. Yollarda mola vere vere geldik. İlk molamızı Toros Dağlarında Pozantı’da verdik. Kayseri üzerinden kestirme yol varmış ama biz uzun da olsa kış şartları nedeniyle otoyolu tercih ettik. Ayrıca otoyolda dinlenme tesisleri de pek çoktu. Çok şükür yollar açıktı. Kara yakalanmadık. Bu yaşta uzun yolculuk şoförlüğü de çekilir gibi değildi. Allah uzun yol şoförlerimize sabır ve güç versin. Ankara’da bir gece konakladıktan sonra Samsun üzerinden yolumuza devam ettik.
SAMSUN’A VARIYORUZ
Samsun inişi yoğun bir yağmura yakalandık. Yağmurun dinmesini beklemek hem kendimizi hem de aracımızı doyurmak için uygun bir yerde dinlenelim dedik. İstasyon kalabalıktı. Gaz istasyonuna yanaşırken pompacı genç de bana yandan gel gel işaretleriyle yardım ediyordu. Kapının camını açtım. Delikanlı şöyle sesleniyordu: “Cel, cel…” Sonra da kapıya geldi ve “Tamamdır. Çik, çik…” demesin mi… Öylesine harika gelmişti ki bu konuşma şivesi, soğuk havada içimizi ısıtmıştı. Sanki Karadeniz’e hoş geldiniz diyordu. Etraf Karadeniz şivesiyle konuşan insanlarla dolu bir film seti gibiydi. Akdeniz kültüründen Karadeniz kültürüne geldiğimizin en belirgin özelliği ile tanışmış olduk.
Samsun’a girerken oldukça heyecanlıydım. Kendimi Bandırma vapuru ile Samsun’a çıkan Atamız gibi hissettim. Atamızı da bu vesileyle yad ederek ve Karadeniz’i sol yanımıza alarak yolumuza devam ettik.
RADYODA KARADENİZ TÜRKÜLERİ
Daha önceden buralara gelmemiştim. Nasip bu zamanaymış. Aracımızın radyosunda Karadeniz şarkıları çalmaya başladı. Neşe içerisinde sırasıyla Ordu, Giresun ve Trabzon’u geçtik. Bu arada hava iyice kararmıştı. Rize levhalarını görmeye başladığımızda içimiz enerjiyle ve heyecanla doldu. Pazar ilçesinde Askeri Gazinonun önünde durduk. Bizim çocuğu kapıda beklerken görünce tüm yorgunluğumuz gitti. Kucaklaşmalar ve hasret gidermeler…
GELİN TANIŞ OLALIM!
Bu arada kendimi tanıtmama izin verin. Ben emekli Kıdemli Binbaşıyım. Ayrıca emekli olduktan sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdim. Din kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersi öğretmeni oldum. Lise ve ortaokullarda Din Derslerine giriyorum. Maddi ve manevi hayatımı çok sevdiğim vatanım ve milletimin hizmetinde geçirdim. Halen de hizmetime devam etmekteyim.
Bizim çocuk RTE Üniversitesi Eğitim Fakültesini kazandı. İnşallah öğretmen olacak. Her şeyde bir hayır vardır dedik ve biz de onun peşinden düştük yollara. Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik ve bir de baktık ki mavi ile yeşilin sarmaş dolaş olduğu harika bir yerdeyiz.
SONUNDA ÇAYELİ’NDEYİZ
Sabahın ilk ışıklarıyla Pazar’dan Çayeli’ne geçtik. Emlakçımızla görüştük. Evimizin anahtarını teslim aldık. O sırada eşyalarımızda gelmişti. Nakliyeciler eşyaları eve indirirken apartmandaki komşularımızdan bazıları hemen bize hoş geldin demeye başladılar. Alt komşumuz olan hanımefendi bize tepsiyle kahvaltı getirmiş hem de Çayeli’nin çaylarından çay da demlemişti. Çok duygulandık. Komşularımızın güler yüzlü karşılamaları bizi umutlandırdı. Her birisine sevgi ve saygılarımı yolluyorum.
Takdir edersiniz ki ev taşımak ve yerleşmek oldukça zor ve zaman alan bir iştir. Ailemizle el birliği içerisinde evimizde düzenimizi aldık. Taşınma ve yerleşme aşamasında çıkardığımız gürültü ve patırtı nedeniyle verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı da tüm apartman sakinlerinden özür diliyorum.
Çarşı pazar alışverişlerinde insanların cana yakın tavırları ve iyiliksever anlayışları beni çok etkiledi. Bana destek veren tüm esnaf kardeşlerime, elektrik, su, doğal gaz internet idaresinde görev yapan o sevgi dolu güzel insanlara kucak dolusu sevgiler gönderiyorum.
ÇAYELİ’NDE YAŞADIĞIM SEVİMLİ HATIRALAR
Evin suyunu üzerime almak için Su idaresine gittim. Ancak görevli memur bir türlü bilgisayar kayıtlarından evin su kaydına ulaşamadı. Son çare olarak benden önce oturan kiracının adını sordu. “…… ÇAM” dedim. Aradı taradı yine bulamadı. O da şaşırmıştı. Yan tarafta bekleyen babacan bir insan konuya girdi ve memura “Bir de Karadeniz’ce yaz” dedi. Memur bilgisayarına bir şeyler yazdı. Evet, işte bulmuştu. Elbette merak ettim. Ne yazdığını sordum. “……. ZAM” yazmış. Memur bana Karadeniz’e hoş geldin derken hep beraber gülüştük.
Evde cam işim vardı. Sordum soruşturdum ve bir delikanlı evime işi yapmak üzere geldi. Pencereye aspiratör takılacak. İşe başladı. Ancak aspiratörün kablosu alta gelmesi lazımken o yukarıdan getirmek üzereydi. Yukarıdan değil aşağıdan gelecek dememe rağmen kabloyu ısrarla yukarıdan getirdi. Cihazı yapıştırdığı için de düzeltme şansımız yoktu. Neden böyle yaptığını sorduğumda bana “Cihazın üzerindeki yazının yukarıda olup okunabilmesi için” dedi. İşin komik tarafı yazıya baktığımızda yazı da kablo gibi ters olmuştu. Edirne Selimiye Camisindeki ters lâle aklıma geldi. Camcı kardeşime anlattım ve beraberce gülüştük. Evimizdeki lâle değil ama sonuçta benim de evimde artık “Ters Aspiratör” var.
Bir de Rize’ye hoş geldiniz trafik cezasından bahsetmek istiyorum. Rize İyidere mevkiinden Çayeli’ne doğru giderken gece saat 01: 09’da hız sınırı olan 100 km/s limitini 113 km/s ile geçmemden dolayı trafik cezası geldi. Aslında süratli araç kullanmam ama gecenin bir yarısı bomboş yolda birazcık hız yapmışım. Sanırım Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü şakayla karışık bize hoş geldiniz diyor. 13 km/s lik bir hız farkıyla bayağı hızlı gittiğim için elbette boynumuz kıldan ince. Buradan Trafik Şube Müdürlüğüne’de hoş bulduk diyorum.
DİKKATİMİ ÇEKEN EN’LER
En çok suyuna hayran kaldım. Hazır su gibi. Çok güzel.
En çok ekmeğini sevdim. Çok güzel bir tat. Doyurucu ve fiyatına lâyık.
İnsanları cana yakın ve güler yüzlü. Hemen kaynaşıverdim.
Çay evleri harika. Çay fiyatları çok ucuz. Çayın tadı süper.
Çay bahçeleri çok güzel. Kendimi TRT Belgeselindeymişim gibi hissettim.
Trafik içler acısı. Sürücüler ve yayalar dikkatsiz. Otopark neredeyse yok. Hele hele belediye meydanında aracımı nereye koyacağımı şaşırdım. Ara yollar dar olduğundan ve maalesef yine de yol kenarına araç park edildiğinden 2 araç yan yana geçemiyor.
Sonuç olarak “Tebdili mekânda ferahlık vardır.” derler. Biz de geldiğimiz bu yerden memnunuz. Çayeli’nde olmak keyif verici. Herkese sevgi ve saygılar… Her şeyin hayırlısını diliyorum.
Sevgi ışığınız, kalbiniz rehberiniz olsun.
