İbrahim Sırmalı


Müslüman Hanım BİRİNCİ HUTBE

  Emekli Müftü - muftu.ibrahim@gmail.com


Müslüman Hanım

BİRİNCİ HUTBE

Hamt alemlerin Rabbi Allaha aittir. Ey Allah im! Hamt ancak sana aittir. Çok olan temiz olan mübarek olan hamt sana aittir. Nimetlere uygun olan ve nimetlerin artmasına yeterli olacak hamt sana aittir. 

Allahtan başka ilah olmadığına, tek olduğuna ve ortağı olmadığına şahitlik ederim. Ve yine muhakkak Hz. Muhammed’in Allah’ın cc. kulu ve resulü olduğuna şahitlik ederim. Ey Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, hane halkına ve sahabesine hepsine salat (dua), selam (esenlik) ve kutlu eyle.

İbn-i Mace sünen kitabında şu hadis mevcuttur.

روى ابن  ماجه في سننه: (عَنْ أَبِي أُمَامَةَ عَنِ النَّبِيِّ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ «مَا اسْتَفَادَ الْمُؤْمِنُ بَعْدَ تَقْوَى اللَّهِ خَيْرًا لَهُ مِنْ زَوْجَةٍ صَالِحَةٍ إِنْ أَمَرَهَا أَطَاعَتْهُ وَإِنْ نَظَرَ إِلَيْهَا سَرَّتْهُ وَإِنْ أَقْسَمَ عَلَيْهَا أَبَرَّتْهُ وَإِنْ غَابَ عَنْهَا نَصَحَتْهُ فِي نَفْسِهَا وَمَالِهِ».

 

Hz Ebu Umame r.a dedi ki: Resülullah s.a.v şöyle buyurdu: 

"Mü'min, takvadan sonra, saliha bir eş kadar hiçbir hayır ve mutluluktan yararlanmış değildir. Saliha kadın, kocası kendisine bir şey emrettiği zaman itaat eder, yüzüne baktığında onu sevince gark eder, hakkında yemin etse, onu yerine getirir, bırakıp bir yere gidecek olsa nefsi ve malı hakkında hiçbir endişe duymaz, emin olur." 

İslam kardeşleri.

       Ebi Davut ve diğerlerinin sünen kitaplarında şu hadis rivayet edildi.

جاء في سنن أبي داود وغيره: قال صلى الله عليه وسلم: (إِنَّمَا النِّسَاءُ شَقَائِقُ الرِّجَالِ)،

       Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu:

“Kadınlar, erkeklerin yarısıdır.”

İslam dininde kadın; o kadın erkeğin yarısıdır. Kanuni haklardan erkeğe verilenler kadına da verilir. Doğuştan gelen yapısına uygun görevleri vardır.

Sünen-i Tirmizide şu hadis mevcuttur.

وفي سنن الترمذي: (عَنْ أُمِّ عُمَارَةَ الأَنْصَارِيَّةِ أَنَّهَا أَتَتِ النَّبِيَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَتْ مَا أَرَى كُلَّ شَيْءٍ إِلاَّ لِلرِّجَالِ وَمَا أَرَى النِّسَاءَ يُذْكَرْنَ بِشَيْءٍ فَنَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ 

Ummi Umare el-Ensari den rivayet edilen hadisi şerifte Ummi Umare Nebi s.a.s. geldi. Ben her şeyde ancak erkekleri görüyorum. Kadınların anıldığı bir şey görmüyorum. Dedi. Bunun üzerine şu ayet-i kerime nazil oldu.

اِنَّ الْمُسْلِمٖينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِنٖينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانِتٖينَ وَالْقَانِتَاتِ وَالصَّادِقٖينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِرٖينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْخَاشِعٖينَ وَالْخَاشِعَاتِ وَالْمُتَصَدِّقٖينَ وَالْمُتَصَدِّقَاتِ وَالصَّائِمٖينَ وَالصَّائِمَاتِ وَالْحَافِظٖينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِرٖينَ اللّٰهَ كَثٖيرًا وَالذَّاكِرَاتِ اَعَدَّ اللّٰهُ لَهُمْ مَغْفِرَةً وَاَجْرًا عَظٖيمًا

Ahzap suresi 33.35  Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü'min erkeklerle mü'min kadınlar, itaatkâr erkeklerle itaatkâr kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah'a derinden saygı duyan erkekler, Allah'a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah'ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.

       İmam Ahmet’in Müsnedinde şu hadis mevcuttur.

 وفي مسند أحمد: (عن أُمَّ سَلَمَةَ – قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا لَنَا لاَ نُذْكَرُ فِي الْقُرْآنِ كَمَا يُذْكَرُ الرِّجَالُ قَالَتْ فَلَمْ يَرُعْنِي مِنْهُ يَوْماً إِلاَّ وَنِدَاؤُهُ عَلَى الْمِنْبَرِ «يَا أَيُّهَا النَّاسُ». قَالَتْ وَأَنَا أُسَرِّحُ رَأْسِي فَلَفَفْتُ شَعْرِي ثُمَّ دَنَوْتُ مِنَ الْبَابِ فَجَعَلْتُ سَمْعِي عِنْدَ الْجَرِيدِ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ «إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يَقُولُ (إِنَّ الْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِنِينَ والْمُؤْمِنَاتِ» الآيَةَ.

Ummi Selemeden rivayet etti. Şöyle dedi: Ben Resulullaha ‘’Ey Allah’ın Resulu bize ne oluyor da erkeklerin Kur’an-i Kerimde anıldığı gibi bizler anılmıyoruz.’’ Ummi Seleme devam etti. 

Bundan bir gün geçti ki Resulullahın minber üzerinden nidası ‘’Ey insanlar!’’ oldu. Ummi Seleme şöyle devam etti: ‘’Ben başımı çıkarıyordum. Saçımı sardım. Sonra kapıya yanaştım. Kulağımı yapraksız hurmanın yanına koydum. Resulullahı işittim şöyle buyurdu: ‘’Allah Teala şöyle buyuruyor.’’ Ahzap suresi 33. 35 Ayetini okudu.

       Haklarından mühim olan hakkını cahiliye döneminde zorluk çektikten sonra İslam Dini kadına haklarını verdi. O mühim hak hayat hakkıdır. Kadın sağ iken toprağa defnediliyordu. İslam o kadına insaflı davrandı. Adil oldu. Kendisine haklarını verdi. Hayat hakkını, miras hakkını, mülk edinme hakkını, evlilik hakkını ve nafaka hakkını içine alan haklar verdi. Daha birçok haklar verdi. Ayrıca islam kadına kötülük yapmayı da yasaklamıştır. Ve onlara iyilik ve merhametle muamele yapmayı emretmiştir.

Sahihayın kitabında Resulullah şöyle buyurdu:

وفي الصحيحين: (قال صلى الله عليه وسلم: (وَاسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ فَإِنَّ الْمَرْأَةَ خُلِقَتْ مِنْ ضِلَعٍ وَإِنَّ أَعْوَجَ شَيْءٍ فِي الضِّلَعِ أَعْلاَهُ إِنْ ذَهَبْتَ تُقِيمُهُ كَسَرْتَهُ وَإِنْ تَرَكْتَهُ لَمْ يَزَلْ أَعْوَجَ اسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْرًا». 

“Kadınlarınızla güzel geçinin, zira kadın bir eyeği kemiğinden yaratılmıştır Eyeği kemiğinin en eğri yeri yukarı kısmıdır Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın Kendi haline bırakırsan eğri halde kalır Öyleyse kadınlara güzel geçinin hayırhah olun”. 

       Sunen-i Tirmizi de şu hadis mevcuttur. 

وفي سنن الترمذي: (عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- «أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا وَخِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ خُلُقًا»، 

Ebu Hüreyreden rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ‘’İman yönünden müminlerin en mükemmel olanı ahlak yönünden en güzel olanlarıdır. En seçkin olanlarınız ahlak yönünden hanımlarına iyi davrananızdır.

       Sunen-i İbn-i Macede şu hadisi şerif mevcuttur.

وفي سنن ابن ماجه: (عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- «اللَّهُمَّ إِنِّي أُحَرِّجُ حَقَّ الضَّعِيفَيْنِ الْيَتِيمِ وَالْمَرْأَةِ».

Ebu Hüreyreden rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ‘’Ey Allah’ım. Ben kadın ve yetim; iki zayıf olanın hakkını önemsiyorum.’’

       Yanı bu kadın ve yetime yumuşaklık ve acıma ile muamele edin. Bunların vacip ve mendup haklarına eksiklik yapmayın. İslam’da kadın anadır. Kız kardeştir. Kızdır. Haladır. Teyzedir. Ninedir. Hanımdır. Hayat sorumluluğunu taşımada ortağındır. Allah Teala kadını erkekle beraber yeryüzünde halifelik görevini yerine getirmede, çocukları terbiye etmede sorumlu eyledi. Onların çocukları yetiştirmesi erkekle eşit derecededir. Allah cc kadını erkekle beraber keramette ve hürmette eşit bir derece üzerinde eyledi.

Ey Müslümanlar.

       İslam kadına adaletli insaflı ve saygılı olunca bundan dolayı Müslüman kadının İslam ahlakı ile ahlaklanması dini görevlerinden oldu. Kadının Allah cc ve Resulünün s.a.s. emir ve yasaklarını yerine getirmesi görevlerinden oldu. 

İslam’a uygun örtünmesini yerine getirmesi bedeninden bir şey açmaması Müslüman kadının sıfat ve ahlakı değerlerinden oldu. 

       Allah Teala şöyle buyurdu:

وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ اَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدٖينَ زٖينَتَهُنَّ اِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلٰى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدٖينَ زٖينَتَهُنَّ اِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ اَوْ اٰبَائِهِنَّ اَوْ اٰبَاءِ بُعُولَتِهِنَّ اَوْ اَبْنَائِهِنَّ اَوْ اَبْنَاءِ بُعُولَتِهِنَّ اَوْ اِخْوَانِهِنَّ اَوْ بَنٖى اِخْوَانِهِنَّ اَوْ بَنٖى اَخَوَاتِهِنَّ اَوْ نِسَائِهِنَّ اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُهُنَّ اَوِ التَّابِعٖينَ غَيْرِ اُولِى الْاِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ اَوِ الطِّفْلِ الَّذٖينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلٰى عَوْرَاتِ النِّسَاءِ وَلَا يَضْرِبْنَ بِاَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفٖينَ مِنْ زٖينَتِهِنَّ وَتُوبُوا اِلَى اللّٰهِ جَمٖيعًا اَيُّهَ الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Nur suresi 24.31 Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ziynetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!

       Namazını kılması da Müslüman kadının ahlak ve sıfatlarındandır. 

       Sahihayın kitabında şu hadis mevcuttur.

ففي الصحيحين: (عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ – رضى الله عنه – أَنَّ رَجُلاً سَأَلَ النَّبِيَّ – صلى الله عليه وسلم – أَيُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ قَالَ «الصَّلاَةُ لِوَقْتِهَا ،وَبِرُّ الْوَالِدَيْنِ، ثُمَّ الْجِهَادُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ»، 

İbn-i Mes'ud şöyle demiş:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: En faziletli amel hangisidir, dedim. O: "Vaktinde kılınan namazdır" buyurdu. Sonra hangisidir, dedim. O: ''Anne babaya iyilik yapmaktır" buyurdu. Sonra hangisidir, dedim. O: ''Allah yolunda cihaddır" buyurdu. 

       Allah Tealanın razı olacağı şekilde hakkaniyetle kadının kocasına itaat etmesi ve kocasının haklarını tamamen eda etmesi Müslüman kadının sıfat ve ahlakındandır. Hanımın üzerine kocalık hakkı büyüktür.

       Sa’d bin Müsyyeb’in hanımı dedi: ‘’Biz kocalarımızla ancak siz yöneticileriniz ile konuştuğunuz gibi konuşuyorduk.’’ Aynı bunun gibi koca bulunduğu zaman kocanın izni olmadan kadın nafile orucu tutmaz.

 قَالَتِ امْرَأَةُ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ: “مَا كُنَّا نُكَلِّمُ أَزْوَاجَنَا إِلَّا كَمَا تُكَلِّمُوا أُمَرَاءَكُمْ”، وكذلك فإنَّ المرأة لا تصوم نافلة وزوجها شاهد إلا بإذنه،

       Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu:

 قال -صلى الله عليه وسلم-: “لاَ تَصُومُ المَرْأَةُ وَبَعْلُهَا شَاهِدٌ إِلَّا بِإِذْنِهِ” (متفق عليه(

       ‘’Kadın kocası varken kocanın izni olmadan nafile oruç tutamaz.’’ 

       Müslüman kadının sıfat ve ahlakından bazılarındandır: Müslüman toplumda salıha kızlar meydana gelebilmesi için zürriyetinin terbiyesini güzel eylemektir.

       Müslüman kadının sıfat ve ahlakından bazılarındandır: Bu ise kadının evinde oturması, evinden dışarı çıkmaması ancak ihtiyaçtan dolayı veya zaruretten dolayı çıkmasıdır. Allah cc Sebi s.a.s. in hanımlarına şu ayet-i kerimesi ile emretmiştir. 

وَقَرْنَ فٖى بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْاُولٰى وَاَقِمْنَ الصَّلٰوةَ وَاٰتٖينَ الزَّكٰوةَ وَاَطِعْنَ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ اِنَّمَا يُرٖيدُ اللّٰهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ اَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهٖيرًا

Ahzap suresi 33.33 - Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah, sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. 

Müslüman kadının sıfat ve ahlakından bazılarındandır: Bu ise kadın evinden güzel koku sürünerek ve süslenerek dışarıya çıkmamasıdır.

Sahih-i Müslim de şu hadis mevcuttur 

ففي صحيح مسلم: (عَنْ زَيْنَبَ امْرَأَةِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَتْ قَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- «إِذَا شَهِدَتْ إِحْدَاكُنَّ الْمَسْجِدَ فَلاَ تَمَسَّ طِيبًا».

Abdullah’ın hanımı Zeynep şöyle demiş: Resulullah s.a.s. bize şöyle buyurdu: ‘’Sizden biriniz Mescide geldiği zaman güzel koku sürmesin.’’

 وقال -صلى الله عليه وسلم-: “أَيُّمَا امْرَأَةٍ اسْتَعْطَرَتْ فَمَرَّتْ عَلَى قَوْمٍ لِيَجِدُوا رِيحَهَا فَهِيَ زَانِيَةٌ”

Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu: ‘’Hangi kadın bir topluluk üzerine kokusunu koklamaları için güzel koku sürünürse o kadın zina yapmıştır.’’ 

(İbn-Habban ve el-Hakim bu hadisi rivayet etti. El-Elbani bu hadis sahihtir dedi.

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ise Allah’ın haram ettiklerinden gözünü yummasıdır. Ziynetini göstermemesidir. Mahremi olmayanların yanında sesini yükselt memesidir.

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ise evinin sırlarını gizlemesidir.

       Ebi Davut’un süneninde şu hadisi şerif mevcuttur:

وفي سنن أبي داود: (أَقْبَلَ صلى الله عليه وسلم عَلَى الرِّجَالِ فَقَالَ «هَلْ مِنْكُمُ الرَّجُلُ إِذَا أَتَى أَهْلَهُ فَأَغْلَقَ عَلَيْهِ بَابَهُ وَأَلْقَى عَلَيْهِ سِتْرَهُ وَاسْتَتَرَ بِسِتْرِ اللَّهِ». قَالُوا نَعَمْ. قَالَ «ثُمَّ يَجْلِسُ بَعْدَ ذَلِكَ فَيَقُولُ فَعَلْتُ كَذَا فَعَلْتُ كَذَا». قَالَ فَسَكَتُوا، قَالَ فَأَقْبَلَ عَلَى النِّسَاءِ فَقَالَ «هَلْ مِنْكُنَّ مَنْ تُحَدِّثُ». فَسَكَتْنَ فَجَثَتْ فَتَاةٌ – قَالَ مُؤَمَّلٌ فِي حَدِيثِهِ فَتَاةٌ كَعَابٌ – عَلَى إِحْدَي رُكْبَتَيْهَا وَتَطَاوَلَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِيَرَاهَا وَيَسْمَعَ كَلاَمَهَا فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُمْ لَيَتَحَدَّثُونَ وَإِنَّهُنَّ لَيَتَحَدَّثْنَهْ فَقَالَ «هَلْ تَدْرُونَ مَا مَثَلُ ذَلِكَ». فَقَالَ «إِنَّمَا ذَلِكَ مَثَلُ شَيْطَانَةٍ لَقِيَتْ شَيْطَانًا فِي السِّكَّةِ فَقَضَى مِنْهَا حَاجَتَهُ وَالنَّاسُ يَنْظُرُونَ إِلَيْهِ)،

‘’Resulullah s.a.s. erkeklere doğru yöneldi. Şöyle buyurdu: ‘’ Ailesinin yanına gelir. Kapıyı üzerine kapatır. Örtüsünü üzerine atar. Allah’ın örtüsü ile örtünen biri içinizde var mı?’’ 

       Sahabe cevap verdi: Evet dediler.

Resulullah şöyle buyurdu: ‘’Bundan sonra kişi oturuyor. Şunu şunu yaptım diyor.’’ Rivayet eden: Sükût ettiler. Rivayet eden: Resulullah hanımlar yönüne döndü. Resulullah şöyle buyurdu: ‘’İçinizde konuşmak isteyen var mı?’’ Hanımlar sustu. Bir kz dizlerinin üstüne çöktü. – Ümit var yeni yetme genç iki dizi üzerindeki konuşmasında, Resulullah kendisini görmek ve sözünü işitmesi için boynunu uzatarak şöyle dedi: Ey Allah’ın Resulullah: ‘’O erkekler konuşuyorlar. O hanımlar konuşuyorlar. Resulullah buyurdu: ‘’Biliyormusunuz. Yapılanlar neye benziyor.’’ Şöyle buyurdu: ‘’İşte bu kıpır kıpır olan kadın gibidir. Sokakta şeytan ile karşılaştı. İhtiyacını ondan karşıladı. İnsanlar ise ona bakıyorlardı.’’

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ise kadın ibadetini ve salih amelini samimi olarak Allah Teala için yapmalıdır. İbadetindeki hedefi Allah’ın rizasını ve ahiret yurdunu kazanmak olmalıdır. 

Allah Teala şöyle buyurdu:

وَمَا اُمِرُوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّٰهَ مُخْلِصٖينَ لَهُ الدّٖينَ حُنَفَاءَ وَيُقٖيمُوا الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكٰوةَ وَذٰلِكَ دٖينُ الْقَيِّمَةِ

Beyyine suresi 98.5 Hâlbuki onlara, ancak dini Allah'a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O'na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir. 

       Allah Teala şöyle buyurdu:

قُلْ اِنَّ صَلَاتٖى وَنُسُكٖى وَمَحْيَایَ وَمَمَاتٖى لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ

Enam suresi 6.162 Ey Muhammed! De ki: "Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir." 

لَا شَرٖيكَ لَهُ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا اَوَّلُ الْمُسْلِمٖينَ

Enam suresi 6.163 "O'nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben müslümanların ilkiyim."

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Buda kamil olan imanı gerçekleştirmesidir. Allah’ın zatında, isimlerinde, sıfatlarında, fiillerinde -işlerinde-, ve ilah oluşunda şüphesiz kesin itikatla Allah’ın birliğine itikat edip inanmasıdır.

Allaha, melaikelerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere -hayrına ve şerrine- bu altı iman esaslarına iman edip inanmasıdır.

Şirke sebep olanların tamamından inanç ve akidesini düzeltmeye ve temizlemeye istekli olmasıdır.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّٖينِ حَنٖيفًا وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِكٖينَ 

وَلَا تَدْعُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَنْفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَ فَاِنْ فَعَلْتَ فَاِنَّكَ اِذًا مِنَ الظَّالِمٖينَ

Yunus suresi 10.105-106 Yine bana şöyle emredildi: "Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dîne çevir. Sakın Allah'a ortak koşanlardan olma. Allah'ı bırakıp da sana ne fayda ve ne de zarar verebilecek olan şeylere yalvarma. Eğer böyle yaparsan, şüphesiz ki sen zâlimlerden olursun." 

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu büyücüye, gaipten haber verene, falcıya gitmez. Bela ve fitneden sana bir şey meydana gelince onlara gitmekten sakın. Onlara gitmek dinde inançsızlıktır. İtikat inançta noksanlıktır. Alemlerin Rabbine kötü zandır. 

       Sahih-i Müslimde şu hadis mevcuttur.

وفي صحيح مسلم: (عَنْ صَفِيَّةَ عَنْ بَعْضِ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ -صلى الله عليه وسلم- عَنِ النَّبِيِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ «مَنْ أَتَى عَرَّافًا فَسَأَلَهُ عَنْ شَيْءٍ لَمْ تُقْبَلْ لَهُ صَلاَةٌ أَرْبَعِينَ لَيْلَةً».

       Hz. Safiyye Resulullah s.a.s. ın bazı hanımlarından onlarda Resulullah s.a.s. den şöyle demişler. Resulullah şöyle buyurdu:

‘’Falcıya giderse ve ona bir şey sorarsa böyle yapandan kırk gece namazı kabul olmaz.’’

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ise bütün hallerinde K. Kerime ve Peygamberin sünnetine sarılmasıdır.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

مَا اَفَاءَ اللّٰهُ عَلٰى رَسُولِهٖ مِنْ اَهْلِ الْقُرٰى فَلِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِى الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاكٖينِ وَابْنِ السَّبٖيلِ كَیْ لَا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الْاَغْنِيَاءِ مِنْكُمْ وَمَا اٰتٰیكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهٰیكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ شَدٖيدُ الْعِقَابِ

Haşir suresi 59.7 Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir. 

       Sahih-i Müslimde şu hadisi şerif mevcuttur.

 وفي صحيح مسلم: (رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ «مَا نَهَيْتُكُمْ عَنْهُ فَاجْتَنِبُوهُ وَمَا أَمَرْتُكُمْ بِهِ فَافْعَلُوا مِنْهُ مَا اسْتَطَعْتُمْ فَإِنَّمَا أَهْلَكَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ كَثْرَةُ مَسَائِلِهِمْ وَاخْتِلاَفُهُمْ عَلَى أَنْبِيَائِهِمْ».

       Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu: ‘’Size yasakladığım şeyden sakınınız. Size emrettiğim şeyi gücünüz yettiğince yapınız. Sizden önce yaşayanlar fazla sorularından ve peygamberlerine muhalefet etmelerinden dolayı helak oldular.’’

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ise ibadetlerini sahih hale getirecek şeriat ilimlerinden okumak, şeriat ilimlerini öğrenmeye önem vermek ve Allah’ın dininde fıkıh bilgisi edinmektir.

       Sahihayin kitabında şu hadis mevcuttur.

ففي الصحيحين: (قَالَ النَّبِيُّ – صلى الله عليه وسلم – «مَنْ يُرِدِ اللَّهُ بِهِ خَيْرًا يُفَقِّهْهُ فِي الدِّينِ، وَإِنَّمَا الْعِلْمُ بِالتَّعَلُّمِ»،

       Nebi s.a.s. şöyle buyurdu: 

‘’Allah her kimin hayrını isterse ona din konusunda büyük anlayış verir. Dinde fakih olur. İlim tahsil ile olur.’’

İlim meclislerinde hazır bulunman, Kur’an-i Kerim halkalarına hazır bulunman da özen göstereceğin en büyük şeylerin bazılarındandır.

Müslüman kadının sıfat ve ahlakından biride dünyevi zevklerden geri durmak zahit olmaktır. 

       Allah Teala şöyle buyurdu:

وَابْتَغِ فٖيمَا اٰتٰیكَ اللّٰهُ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَصٖيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَاَحْسِنْ كَمَا اَحْسَنَ اللّٰهُ اِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِى الْاَرْضِ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدٖينَ

Kasas suresi 28.77 "Allah'ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez." 

       Ey Müslümanlar.

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu azalarını muhafaza etmek; kulağını, gözünü ve bütün azalarını haramdan korumaktır.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهٖ عِلْمٌ اِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ اُولٰئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْؤُلًا

İsra suresi 17.36 Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. 

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ahlaki güzelliklerle hoş bir hale gelmektir. Ahlaki faziletlerle, doğruyu konuşmak, emaneti yerine getirmek, yumuşak huyluluk, sabırlı olmak, ağırbaşlı olmak ve ahlakı güzelliklerin diğerleri ile güzel karakterlerle hoş bir hale gelmektir.

       Suneni Tirmizide şu hadis mevcuttur.

ففي سنن الترمذي: (قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- «اتَّقِ اللَّهَ حَيْثُمَا كُنْتَ وَأَتْبِعِ السَّيِّئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ»،

       Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu:

‘’Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.’’ 

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ise yabancı erkeklerle bir arada bulunmamaktır. Sana helal olmayan yabancı bir erkekle kapalı bir yerde bulunmaktan sakın. Kendini koru. Bu işi önemsiz görme. 

       Sahihayin kitabında şu hadisi şerif mevcuttur.

 ففي الصحيحين: (عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ – رضي الله عنهما – أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِيَّ – صلى الله عليه وسلم – يَقُولُ «لاَ يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَأَةٍ ، وَلاَ تُسَافِرَنَّ امْرَأَةٌ إِلاَّ وَمَعَهَا مَحْرَمٌ»، 

       İbn-i Abbastan r.a. dan O Nebi s.a.s. işittiğini rivayet etti. Resulullah şöyle buyurdu:

 “Bir erkek bir kadın ile halvette / başbaşa kalmasın. Bir kadın beraberinde bir mahremi olmaksızın sefere çıkmasın.

       Kadının yanına kocasının yakınlarından birinin girmesi ve yalnız bulunması fitnesi büyüktür. 

       Sahihayın kitabında şu hadis mevcuttur:

ففي الصحيحين: (عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ «إِيَّاكُمْ وَالدُّخُولَ عَلَى النِّسَاءِ». فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَرَأَيْتَ الْحَمْوَ قَالَ «الْحَمْوُ الْمَوْتُ». 

       Ukbe b. Amirden Resulullah s.a.s. şöyle buyurduğu rivayet edildi:

"(Yabancı) kadınların yanlarına girmekten sakının.’’

Ensardan bir adam:

- Ey Allah'ın elçisi! Kadının, kocası tarafından akrabası olan erkek (hakkında) ne dersiniz? dedi.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

- (Kadının, kocası tarafından akrabası olan) bu erkek (ile başbaşa kalmak), ölümdür (bunun tehlikesi daha büyüktür)."

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu Erkeklere karışmaktan kaçınmaktır. Yabancı erkeklere karışma. Mahreminle beraber bulun. Şüpheli yerlere gitmekten kaçın. Yabancılarla beraber bulunmak fitneye giden yolların en büyüklerindendir. Haram olan ilişkileri ortaya çıkarmaktır.   

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu komşuya iyi muamele yapmaktır. Komşunun hakkını eda eyle. Hakim olan şeriat bunu vasiyet eyledi.

       Sahihayin kitabında şu hadis mevcuttur:

 

 ففي الصحيحين: (عَنِ ابْنِ عُمَرَ – رضي الله عنهما – قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ – صلى الله عليه وسلم – «مَا زَالَ جِبْرِيلُ يُوصِينِي بِالْجَارِ حَتَّى ظَنَنْتُ أَنَّهُ سَيُوَرِّثُهُ»،: 

İbni Ömer -radıyallahu anhumâ-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

«Cibril, bana komşuya sahip çıkmam konusunda o kadar ısrar etti ki, komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim.» 

Komşuya selam vermeyi, halini sormayı, çeşitli defa ziyaret etmeyi, kendilerine yemek hediye etmeyi, kusurlarını örtmeyi, ayıplarından ilgilenmemeyi, eziyetlerine katlanmayı, kendilerine iyilik yapmayı, davetlerine katılmayı, onlara rehberlik yapmayı, onları öğretmeyi ve onların iyiliklerine koşmayı eksik yapmamaktır.

       Sözümü söylüyorum. Benim ve sizin için Allahtan bağışlanmak istiyorum.

İKİNCİ HUTBE

Müslüman Kadın

Hamt alemlerin Rabbi Allaha aittir. Ey Allah im! Hamt ancak sana aittir. Çok olan temiz olan mübarek olan hamt sana aittir. Nimetlere uygun olan ve nimetlerin artmasına yeterli olacak hamt sana aittir. 

Allahtan başka ilah olmadığına, tek olduğuna ve ortağı olmadığına şahitlik ederim. 

Ve yine muhakkak Hz. Muhammed’in Allah’ın cc. kulu ve resulü olduğuna şahitlik ederim. Ey Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, hane halkına ve sahabesine hepsine salat (dua), selam (esenlik) ve kutlu eyle. 

Bundan sonra ey Müslümanlar.

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu giderlerde tutumlu olmak; israf ve savurganlık yapmamaktır.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

وَالَّذٖينَ اِذَا اَنْفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا وَكَانَ بَيْنَ ذٰلِكَ قَوَامًا

Furkan suresi 25.67 Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır. 

Sünen-i Nisaide şu hadisi şerif mevcuttur:

وفي سنن النسائي: (قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- «كُلُوا وَتَصَدَّقُوا وَالْبَسُوا فِي غَيْرِ إِسْرَافٍ وَلاَ مَخِيلَةٍ». 

Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "İsraf yapmaksızın ve kibirIenmeksizin yiyiniz, içiniz, giyininiz ve tasadduk ediniz" diye buyurmuştur.

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ise doğruluğu ve adaleti sürdürmektir. Kendi aleyhine olsa da daima doğru olanı söyle.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

وَلَا تَقْرَبُوا مَالَ الْيَتٖيمِ اِلَّا بِالَّتٖى هِىَ اَحْسَنُ حَتّٰى يَبْلُغَ اَشُدَّهُ وَاَوْفُوا الْكَيْلَ وَالْمٖيزَانَ بِالْقِسْطِ لَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَاِذَا قُلْتُمْ فَاعْدِلُوا وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبٰى وَبِعَهْدِ اللّٰهِ اَوْفُوا ذٰلِكُمْ وَصّٰیكُمْ بِهٖ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

Enam suresi 6.152 Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın.  Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz herkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız.  (Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa âdil olun. Allah'a verdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti. 

       Kadın dış görünüşünü düzelttiği gibi iç alemini de düzeltmeye istekli olmalıdır. Çok iyi şekilde kalbine özen göstermelidir.

Sahihayın kitabında şu hadis mevcuttur.

ففي الصحيحين: (قال النبي صلى الله عليه وسلم: (أَلاَ إِنَّ حِمَى اللَّهِ فِي أَرْضِهِ مَحَارِمُهُ، أَلاَ وَإِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ، وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ. أَلاَ وَهِيَ الْقَلْبُ»،

       Nebi s.a.s. şöyle buyurdu:

«Şüphesiz halâl aşikâr, haram da aşikârdır; ama aralarında bir takım şüpheli şeyler vardır ki, onları insanlardan birçoğu bilmez. İmdi bu şüphelerden kim korunursa dîni ve ırzı için berâet almıştır. Her kim bu şüphelere düşerse harama konar. Korunan bir yerin etrafında hayvan otlatan çobanın hayvanlarını oraya kaçırması yakın cacık olduğu gibi.

Dikkat!.. Her hükümdarın bîr mahrûresi vardır. Dikkat!.. Allah'ın mahrûresi de haram kıldığı şeylerdir. Dikkat!.. Bedende bir et parçası vardır ki, bu parça işe yarayışlı olursa bütün beden yarayışlı olur; bozuk olursa bütün beden bozulur. Dikkat!.. O da kalptir.

       Sana Müslüman kız kardeşlerine hüsnü zan da bulunman gereklidir. Başkaları ile olan ilişkilerinde dostlarına iyilikte bulun. Gaflara ve sürçmeler ihtimaline karşı kalbini geniş tut. 

Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır: Bu ise Allaha davet etmektir. Allaha davet etmek şereflen. Davet eden ve ıslah edenler kervanına sende katıl.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

وَمَنْ اَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَا اِلَى اللّٰهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ اِنَّنٖى مِنَ الْمُسْلِمٖينَ

Fussilet suresi 41.33 Allah'a çağıran, salih amel işleyen ve "Kuşkusuz ben müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?

 

 

Sahih-i Müslimde şu hadisi şerif mevcuttur:

وفي صحيح مسلم: (عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-

 قَالَ «مَنْ دَعَا إِلَى هُدًى كَانَ لَهُ مِنَ الأَجْرِ مِثْلُ أُجُورِ مَنْ تَبِعَهُ لاَ يَنْقُصُ ذَلِكَ مِنْ أُجُورِهِمْ شَيْئًا وَمَنْ دَعَا إِلَى ضَلاَلَةٍ كَانَ عَلَيْهِ مِنَ الإِثْمِ مِثْلُ آثَامِ مَنْ تَبِعَهُ لاَ يَنْقُصُ ذَلِكَ مِنْ آثَامِهِمْ شَيْئًا».

       Ebi Hüreyre’den rivayet edilen hadis-i şerifte muhakkak ki Resulullah s.a.s. şöyle buyurdu: ‘’Kim doğru hidayet yoluna davet ederse ona tabi olanlar kadar kendisine bu davetinden dolayı sevap verilir. Kendisine tabi olanların sevabından bir şey eksilmez. Kim de sapıklık ve delalete davet ederse kendisine tabi olanlar kadar kendisine günah verilir. Onların günahlarından bir şey eksilmez.’’

       Kadına dini konularda ıslah edici konuşma yapması gerekir. Samimi kadınlarla, güvenilir kadınlarla ve doğru kadınlarla arkadaşlık yapması gerekir.  Samimi kadınlarla sohbet etmek kalbi ıslah eder. Tehlikeyi gizler. Ruhu temizler. Kadını islam dinine sarılmaya ve doğru olma ihtiyacına sevk eder.

Sahihayın kitabında şu hadisi şerif mevcuttur.

وفي الصحيحين: (عَنْ أَبِي مُوسَى عَنِ النَّبِيِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ «إِنَّمَا مَثَلُ الْجَلِيسِ الصَّالِحِ وَالْجَلِيسِ السَّوْءِ كَحَامِلِ الْمِسْكِ وَنَافِخِ الْكِيرِ فَحَامِلُ الْمِسْكِ إِمَّا أَنْ يُحْذِيَكَ وَإِمَّا أَنْ تَبْتَاعَ مِنْهُ وَإِمَّا أَنْ تَجِدَ مِنْهُ رِيحًا طَيِّبَةً وَنَافِخُ الْكِيرِ إِمَّا أَنْ يُحْرِقَ ثِيَابَكَ وَإِمَّا أَنْ تَجِدَ رِيحًا خَبِيثَةً».

Ebû Musa'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuşlar:

«İyi arkadaşla kötü arkadaşın misâli misk taşıyanla, körük üfüren gibidir. Misk taşıyan ya sana (ondan) verir yahut satın alırsın yahut da o miskden güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren ise: Ya senin elbiseni yakar; yahut ondan pis bir koku duyarsın!»

İşte bunlar Müslüman kadının sıfat ve ahlakının bazılarındandır. Bunlar ile ahlaklan. Takva ehlinden ve ıslah ehlinden ol.

Dua ile. 

Tarih: 11 Kasım 2024

  Tercüme Eden: İbrahim SIRMALI

Emekli Müftü, İcazetli

Hamidi İbrahem netten alıntıdır.