İbrahim Sırmalı

Tarih: 13.02.2025 09:54

Orucun Hakikati ve Faziletleri

Facebook Twitter Linked-in

 

Birinci Hutbe

       Gerçekten hamt Allaha aittir. Allah Teâlâ’ya hamt ediyor ondan yardım talep ediyor ondan af olmamızı talep ediyoruz.

 Nefislerimizin kötülüklerinden ve davranışlarımızın çirkinliklerinden Allaha sığınıyoruz. Allah kimi hidayete erdirdi ise kimse onu sapıtamaz. Kimi de sapıtırsa kimse onu hidayet erdiremez.

 Allahtan başka ilah olmadığına, tek olduğuna, Rabbim olduğuna ve ortağı olmadığına şahitlik ederim. Ve Hz. Muhammet’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederim. 

       Allah Teala şöyle buyurdu:

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ حَقَّ تُقَاتِهٖ وَلَا تَمُوتُنَّ اِلَّا وَاَنْتُمْ مُسْلِمُونَ

Al-i İmran suresi 3.102 Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

يَا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذٖى خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثٖيرًا وَنِسَاءً وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذٖى تَسَاءَلُونَ بِهٖ وَالْاَرْحَامَ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقٖيبًا

Nisa suresi 4.1 Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.

       Allah Teala şöyle buyurdu:

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَدٖيدًا

يُصْلِحْ لَكُمْ اَعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظٖيمًا 

Ahzap suresi 33.70-71 Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki, Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Resûlüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.

       Öyle ise. 

Gerçekten sözün en güzel olanı Allah’ın kelamıdır. Ve en güzel rehberlik Hz. Muhammet’in rehberliğidir. Allah Hz. Muhammed’e ve hane halkına salat ve selam eylesin. 

       İşlerin en kötüsü, sonradan uydurulanlardır. Dinde her sonradan uydurulan şey dalâlettir. Her dalâlet de ateşe götürür.

       Müminler topluluğu. İşte oruç ve namaz ayındayız, Kur'an ayındayız ve cehennem ateşinden kurtuluş ayındayız. Allah'ın Müslümanlara oruç tutmayı farz kıldığı bu mübarek ayın başlangıcındayız. Allah Subhanehu şöyle buyurdu:

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Bakara suresi 2.183 Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. 

اَيَّامًا مَعْدُودَاتٍ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرٖيضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَ وَعَلَى الَّذٖينَ يُطٖيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكٖينٍ فَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرًا فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ وَاَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ

Bakara suresi 2.184 Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذٖى اُنْزِلَ فٖيهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَنْ كَانَ مَرٖيضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَ يُرٖيدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُرٖيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Bakara suresi 2.185 (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.

Allah, Ramazan ayı orucunu akıllı, ergenlik çağına gelmiş, sağlıklı ve mukim her Müslümana farz kılmıştır. Allah hastaları ve fiziksel olarak hasta olup oruç tutamayan veya çok yaşlı olanları mazur görür. Oruç tutamamaları karşılığında onlara kefaret ödetir. 

Bu Allah cc şu ayetinde olduğu gibidir.

كما في قوله: ﴿ وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ ﴾ [البقرة:184].

Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir.

       Bu, kendisi veya çocuğu için korkan hamile veya emziren bir kadın için de geçerlidir ve hamile bir kadın için de fetüsü için geçerlidir. Allah, orucunu bozmasına izin vermiştir. Bu, Allah'ın bu ümmete olan rahmetindendir ve Allah'ın kastettiği şeyleri kolaylaştırmak ve zorlukları ortadan kaldırmaktır. 

O zorlukları şu ayet-i kerime ile kaldırdı.

وَجَاهِدُوا فِى اللّٰهِ حَقَّ جِهَادِهٖ هُوَ اجْتَبٰیكُمْ وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِى الدّٖينِ مِنْ حَرَجٍ مِلَّةَ اَبٖيكُمْ اِبْرٰهٖيمَ هُوَ سَمّٰیكُمُ الْمُسْلِمٖينَ مِنْ قَبْلُ وَفٖى هٰذَا لِيَكُونَ الرَّسُولُ شَهٖيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ فَاَقٖيمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللّٰهِ هُوَ مَوْلٰیكُمْ فَنِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّصٖيرُ

Hac suresi 22.78 Allah uğrunda hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim'in dinine uyun. Allah, sizi hem daha önce, hem de bu Kur'an'da müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız.  Artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O, sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır! 

Orucun durumu İslam'ın dördüncü şartıdır. Bu oruç Müslümanların dininin bir parçasıdır ve kim Ramazan ayında orucunu bilerek ve isteyerek bozarsa büyük bir günah ve suç işlemiş olur.

 Birçok fıkıhçı, eğer bir kimse yılın tamamını oruçlu geçirse, bu mübarek ayın haramlığını ihlal ettiği günü kaza etmiş olmayacağını belirtmişlerdir.

  Bu ay oruç ayıdır. Allah orucu Müslümanlara farz kılmıştır. Öyleyse, dünyanın doğusunda ve batısındaki Müslümanlara, bu mübarek ayı nasıl büyük bir özenle karşıladıklarını bir düşünün. Ve böylece Müslümanlar, nesilden nesile, Sahabe döneminden bugüne kadar, bu mübarek ayı, oruç tutma, namaz kılma ve bağışlanma ayı olarak yaşıyorlar. 

Oruç tutarak ve namaz kılarak, bu ayda yeryüzünün ve göklerin Rabbinden af, mükafat ve bağışlanma umarak yaşıyorlar. Bunda, Allah Kuran'ı Levh-i Mahfuz'dan en alt semadaki Şeref Evi'ne vahyetti. 

Sonra Kuran olaylara ve hadiselere göre aşama aşama vah yedildi. Böylece Kuran, Ramazan ayında, göklerin vahyinin güvenilir meleği olan Cebrail aracılığıyla Muhammed'in, sav ve ona huzur versin. Kalbine vah yedildi. Kuran'ın delili buna tanıklık eder: Allah Teala şöyle buyurdu:

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذٖى اُنْزِلَ فٖيهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَنْ كَانَ مَرٖيضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَ يُرٖيدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُرٖيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Bakara suresi 2.185 (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.

       Ramazan ayı oruç ayıdır. Kur’an-i Kerim ayıdır. Mağfiret af olmak ayıdır. Hz. Peygamberimiz hadisi şerifte şöyle buyurur:

 كما في الحديث: (من صام رمضان إيمانًا واحتسابًا، غُفر له ما تقدم من ذنبه) 

‘’Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan Orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.’’

       Ramazan ayı namaz kılmak ayıdır: Teravih namazı Ramazan ayında kabul olur.

 Bu hususta Hz. Peygamberin şöyle bir hadisi şerifi vardır.

 وعلى ذلك قول المصطفى صلى الله عليه وسلم: (من قام رمضان إيمانًا واحتسابًا، غُفر له ما تقدم من ذنبه)

‘’Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan Ayında namaz (teravih) kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.’’ 

Sahih olan hadis-i şerifte Resulüllah sav şöyle buyurdu:

 كما في الحديث الصحيح قال صلى الله عليه وسلم: (إذا كان أول ليلة من شهر رمضان، صُفدت الشياطين ومردة الجن، وغُلقت أبواب النار، فلم يفتح منها باب، وفُتحت أبواب الجنة، فلم يغلق منها باب، وينادي منادٍ: يا باغي الخير أقبل، ويا باغي الشر أقصر، ولله عُتقاءُ من النار، وذلك كل ليلة)

Ramazan ayının ilk gecesi olduğu zaman cinlerin kovulmuşları şeytanlar bağlanır. Cehennem kapıları kapanır. O kapılardan hiçbiri açılmaz. Cennet kapıları açılır. O kapılardan hiçbiri kapanmaz. Nida eden biri şöyle der: Ey iyilik arayan iyiliğe dön. Ey kötülük arayan kısa yap. Allah cehennemden azat ediyor. Bu her gece böyledir.

Bu kutsal bir aydır. Bu ayda ibadetlerin sevabı kat kat artırılır. Bundan dolayı önceki alimler bu ayda hayır işlemeye istekli idiler. Kur’an-i Kerimi okuyup anlamaya istekli idiler. Büyük El-Hafiz Muhammet bin Şihap ez-Zühri idi. Bu hafız İbn-i Hacer el-Askelanı hakkında şöyle dedi: Sağlamdır. Sağlamlığı ve celal lığı sabittir. Bu büyük alim Ramazan ayı olunca rivayet edilen kitapları kapatır. Onları yanına koyar. Kur’an-i kerimi okumaya dönerdi. Malik bin Eneste ve Süfyan es-Sevri de böyle yapardı. Bunların her biri Hz. Muhammet sav e tabi oluyorlardı. Bunların her biri Resulüllahtan alıntıdır. İşte bu alimler mübarek olan hidayet kaynağıdırlar. Her bireri hidayet kaynağını Resulüllah sav den aldılar.

       Abdullah bin Abbas ra şöyle söylüyor:

يقول عبد الله بن عباس رضي الله عنه: (كان رسول الله صلى الله عليه وسلم أجود الناس، وكان أجود ما يكون في رمضان حين يلقاه جبريل، وكان يلقاه في كل ليلة من رمضان، فيدارسه القرآن، فلرسولُ الله صلى الله عليه وسلم أجود بالخير من الريح المرسلة)

       Allah Resulü, Allah onu kutsasın ve ona barış versin, insanların en cömertli olanıydı. Ve Ramazan ayında Cebrail onunla karşılaştığında en cömertli olandı. Ramazan ayının her gecesi onunla buluşur ve onunla Kur'an okurdu. Allah Resulü (s.a.v.), esen rüzgardan daha cömerttir.

       Ramazan ayı sabretmek ayıdır. O ayda nefisler sabretmeye alıştırılır. Sabır ve sabredenlerin makamı alemlerin makamında katında büyüktür.

       Allah Subhanehu şöyle buyurur:

قُلْ يَا عِبَادِ الَّذٖينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْ لِلَّذٖينَ اَحْسَنُوا فٖى هٰذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَاَرْضُ اللّٰهِ وَاسِعَةٌ اِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ اَجْرَهُمْ بِغَيْرِ حِسَابٍ

Zümer suresi 39.10 (Ey Muhammed!) Bizim adımıza de ki: "Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik vardır. Allah'ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir." 

Kim bu hususta ve bu büyük meselede, sabır meselesinde kendini terbiye etmek isterse, işte o, sabır ayı olan Ramazan ayında olur. Ramazanın faziletleri ve güzellikleri çoktur. Bunları ancak âlemlerin Rabbi olan Yüce olan Allah sayıp bilebilir. 

       Oruç konusuna gelince; ‘’Oruç kalkandır.’’ Peygamberin sahih hadisinde olduğu gibidir. Ramazan ayının, Ramazan ayı olması hasebiyle faziletleri bulunmaktadır. Burada orucun başka faydaları, başka faziletleri de vardır. 

Orucun manası tutmak demektir. Dindeki orucun manası ise: Belirli bir zamanda, belirli koşullar altında tutulan belirli bir oruç demektir. Doğu ve Batı'daki Müslümanlar, Allah'a yakınlaşma ve O'na ibadet etme niyetiyle, gerçek fecrin doğuşundan gün batımına kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişkiden ve orucu bozan her türlü şeyden uzak durup bunları terk ederler. 

Oruç geçen hadisi şerifte olduğu gibidir: ‘’Oruç kalkandır.’’ Cünnetin anlamı; Yani: korunmadır. Oruç, Cehennemden korunma, arzulardan korunma ve hastalıklardan korunmadır. İbadet amacıyla değil, hastalar için oruç tutma konusunda uzmanlaşmış hastaneler vardır. Fakat şifa bulmak maksadıyla, bir hastalığa yakalanmış ve şu yemeği şu kadar yemekten alıkonulmuş bir adamı görmedin mi? Çünkü yemek, hastalığı tetikler ve bundan dolayı Müslümanın Ramazan ayında şifa ve tedavi amacıyla, ondan önce de ibadet amacıyla gündüz vakti bir şey yiyip içmesi yasaklanmıştır.

Güvenilir bazı kişiler, bir Hristiyan adamın Sana Üniversitesi'nde okuduğundan bahsetti. Ramazan ayı geldiğinde bir değişiklik ve fark gördü. Bütün insanlar yemek yemiyordu. İçilecek veya yenilecek bir yer yoktu. Büfeler ve restoranlar kapılarını kapatmıştı. Bu yüzden yiyecek veya içecek yoktu. 

Aynı şekilde bu adam, hepsi yemek ve içmekten uzak duran Müslüman öğretmenlerinin durumunu da düşündü. Sokağa çıktı ve korkunç bir şey gördü, Ramazan sabahı tüm dükkanlar ve restoranlar kapalıydı. Bu yüzden "Haberler ne?" diye sordu. ? Ona dediler ki: Ey öğretmen, bu Müslümanlara gelen Ramazan ayıdır. Onlara dedi ki: Ramazan nedir?  Ona dediler ki: Oruç ayı, ibadet niyetiyle yemekten ve içmekten uzak durdukları zamandır. O da Müslümanlar gibi beş gün devam etti ve yemek yeme zevki kalmadı. Yemek yemedi.

 Sonra bedeninde rahatlık buldu ve bundan sonra Allah onu İslam'a yönlendirdi. Böylece Allah'tan başka tanrı olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şehadet etti. Ve Hristiyanların inancı olan Teslis inancını terk etti. 

Konuşmacı dedi ki: Müslüman olan bu adamı kendi gözlerimle, âlemlerin Rabbi olan Allah'a alnını secde ederken gördüm. Bu neye işarettir? Müslümanların dininin hak din olduğunu, onların hayatlarının gidişatını ziyandan ve düşkünlükten hidayete, tam doğru yola, aydınlığa ve sırat-ı müstakime çevirmeyi garanti eden din olduğunu göstermektedir.

       Başka bir hadisi şerifte Resulüllah sav şöyle buyurdu:

وفي حديث آخر يقول صلى الله عليه وسلم: (والذي نفس محمد بيده، لخلوفُ فم الصائم أطيب عند الله يوم القيامة من ريح المسك)

(Muhammed'in canı elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun aç olan ağız kokusu, kıyamet günü Allah katında misk kokusundan daha hoştur.)

       Oruçlulardan gelen bu lezzet Allah katında çok önemlidir. Kıyamet günü Allah katında misk kokusundan daha tatlı olacaktır.

Resulüllah sav şöyle buyurdu:

(وللصائم فرحتان يفرحهما، إذا أفطر فرح بفطره، وإذا لقي ربه فرح بصومه.

 

‘’Oruçlunun iki sevinci vardır: İftar ettiği zaman, iftar ettiği için sevinir; Rabbine kavuştuğu zaman ise, orucundan dolayı sevinir.’’

Tirmizî, Abdullah bin Amr bin As'ın rivayet ettiği hadiste Peygamberimiz (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: 

وجاء عند الترمذي من حديث عبد الله بن عمرو بن العاص أن نبينا صلى الله عليه وسلم قال: (الصيام والقرآن يشفعان للعبد يوم القيامة، يقول الصيام: أي رب إني منعته الطعام والشهوات بالنهار، فشفعني فيه، يقول القرآن: رب منعته النوم بالليل، فشفعني فيه فيشفعان) 

 (Oruç ve Kur’an, kıyamet günü kula şefaat edeceklerdir. Oruç, “Ya Rabbi, ben onu gündüz yemekten ve şehvetlerden alıkoydum, sen de ona şefaat et” diyecektir. Kur’an, “Ya Rabbi, ben onu gece uyumaktan alıkoydum, sen de ona şefaat et” diyecektir. Onlar da şefaat edeceklerdir.)[13]

Oruç şefaat eder ve Kuran şefaat eder. Bu dünyada yaptığınız bu salih ameller, Kıyamet Günü'nde Yüce Allah katında sizin için şefaat edecektir. O halde Ramazan ayına, oruç ayına, Kuran ayına ve Ateşten kurtuluş ayına ulaşanlara tebrikler. Onları tebrik ederim ve Allah adına, oruç ayına ulaşanlara tebrikler. Böylece İslam edebine sarılmış, Ramazan ayının ve orucun kıymetini bilmiştir. Ramazan ayına yüz çevirerek, Allah'a karşı mesafeli ve öfkeli olarak giren kimse için de ne büyük bir kayıp olduğunu anlamış oldu.

Sevgili Müslümanlar. Ramazan ayı, ruhumuzu güzelleştirme, ahlakımızı güzelleştirme ve Yüce Rabbimiz'le hesaplaşma mektebidir. Ramazan ayı hepimize, dağılıp çekişmemiz, isyan ve nefretimiz için hesap sormamıza yeterlidir.

Öyleyse, Allah sizi korusun, Allah Resulü'nün (s.a.v.) şu hadisini dinleyiniz:

فاسمعوا يا رعاكم الله إلى هذا الحديث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم فيقول: (رغم أنف رجل ذُكرت عنده فلم يصلِّ عليَّ، ورغم أنف رجل دخل عليه رمضان، ثم انسلخ قبل أن يُغفر له، ورغم أنف رجل أدرك عنده أبواه الكبر أو أحدهما، فلم يدخلاه الجنة)

(Huzurunda anıldığım halde bana salavat getirmeyen, huzurunda Ramazan ayı giren, sonra da affedilmeden Ramazan ayı geçen, yanında ana-babası veya onlardan biri ihtiyarlık çağına erişen ve onu cennete sokmayan kimsenin burnu yerde sürünsün.)

Kişinin burnu yere sürünsünün manası, burnu yere yapışsın demektir. Bunun manası kayba uğramıştır. Aşağılanmıştır. Bu gibi şeyler üzerine gelmiştir. Üç tane olay için burnu yere sürünsün denir. Ramazan ayı geldi. Geçmiş günahlarını af ettirmeden Ramazan ayının çıkması halinde. Bu kimsenin burnu yere sürünsün. Bu Resulüllahtan bir duadır.   

هذا دعاءٌ من رسول الله ويقول: رغم أنف امرئٍ أدرك والديه عند الكبر أو أحدهما، فلم يدخلاه الجنة – يعني ما كان بارًّا بوالديه – ورغم أنف امرئٍ ذكرت عنده فلم يصلِّ عليَّ.

Şöyle buyuruyor: Anne ve babasını veya onlardan birini yaşlı halde bulup da onu cennete sokmayan kimsenin burnu yerde sürünsün. Yani anne ve babasına karşı iyi davranmamış olan kimsenin burnu yere sürünsün. Ve yanında anıldığım halde bana salavat getirmeyen kimsenin burnu yere sürünsün.

Bundan daha tehlikeli bir hadis daha vardır ki, o da anne-babasını veya Ramazan ayını gören veya Resulüllah yanında anıldığı zaman salavat getirmeyen kimse için uzaklaştırma, kovulma ve lanet duasıdır.

وجاء حديث أخطر من هذا، فهو دعاء بالبعد والطرد واللعنة لمن أدرك والديه أو رمضان أو سمع الصلاة على الحبيب، لكنه لم يطاوع ذلك،

Taberani, sözlüğünde Cabir bin Semre'nin şu hadisini nakletmiştir: Peygamber (s.a.v.) minberde iken, üç defa amin dedi. Bu kendisine şöyle buyurdu: 

 فقد روى الطبراني في معجمه من حديث جابر بن سمرة قال: بينما النبي صلى الله عليه وسلم على المنبر، إذ قال: آمين ثلاث مرات، فسئل عن ذلك فقال: (أتاني جبريل عليه السلام فقال: من ذكرت عنده فلم يصلِّ عليك، فأبعده الله، قل آمين فقلت: آمين، قال: من أدرك والديه أو أحدهما فمات ولم يغفر له، فأبعده الله، قل آمين فقلت: آمين، ومن أدرك رمضان فلم يغفر له، فأبعده الله، قل آمين فقلت.

       Cebrail aleyhisselam yanıma geldi ve şöyle dedi: Kim yanında sen anılırsın da sana salavat getirmezse Allah onu uzaklaştırsın. Amin de dedi. Ben de: Amin dedim. Devam ederek buyurdu ki: Kim anne ve babasını veya onlardan birini görür de onlar onlara hizmet edip affedilmeden ölürse Allah onu rahmetinden uzaklaştırsın. Amin deyin buyurdu. Bende dedim ki: Amin. Devam ederek buyurdu: Kim Ramazan'ı görür de affedilmezse Allah onu rahmetinden uzaklaştırsın. Amin deyin buyurdu. Ben de amin dedim.) [15

Orucun faziletlerinden biri de, oruçlunun iftar ettiği zaman duasının kabul olmasıdır. Bu Resûlullah'ın (s.a.v.) bildirdiği üzeredir.

 كما أخبر ذلك رسول الله صلى الله عليه وسلم[16]، والقرآن يشهد لذلك أيضًا، ففي آيات الصيام

Kur’an-ı Kerim de oruçla ilgili şu ayetlerle buna şahitlik etmektedir: Allah Subhanehu şöyle buyurdu:

وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَادٖى عَنّٖى فَاِنّٖى قَرٖيبٌ اُجٖيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجٖيبُوا لٖى وَلْيُؤْمِنُوا بٖى لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ

Bakara suresi 2.186 Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler. 

       Ey Allahım! Kur'an-ı Kerim'de beni ve sizleri mübarek kıl. Ve içindeki ayetler ve hikmetli zikirlerle bizi faydalandır. Sana söylediğim budur. Ve Allah'tan benim ve senin için af diliyorum. Öyleyse O'ndan af dile. Çünkü af dileyenler başarılıdır.

İkinci Hutbe

Orucun Hakikati ve Faziletleri

       Hamt alemlerin Rabbi olan Allaha aittir. Allah cc nebilerin ve resullerin olan Hz. Muhammet’e salat ve selam eylesin. Allah cc Resulüllah’ın bütün ashabından ve onlara kıyamet gününe kadar ihsan ile tabi olanlardan razı olsun.

Müslüman cemaat. Oruç, sadece yemekten, içmekten, cinsel ilişkiden ve orucu bozan diğer şeylerden uzak durmak değildir. Oruç vardır. Ve orucun hakikati vardır. Orucun hakikati, kalbimizde arzu edilen hedef olan takva anlamını taşımaktır. İşte orucun hikmeti.

       Bu hususu Allah Subhane şu ayet-i kerimesinde beyan etmiştir.

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Bakara suresi 2.183 Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.

       Takvadan kasıt; emredileni yapmak, yasaklanandan kaçınmak, farzları yerine getirmek, haram ve mekruh olandan kaçınmaktır. Orucun hakikati, haramlardan kaçınmaktır. Orucun hakikati, oruç ayına hürmet göstermek ve Müslümanların duygularına saygı göstermektir.

Ey Receb'de günah işlemekten hoşlanmayanlar!

يا ذا الذي ما كفاه الذنبُ في رجب

 Rabbinin asası bile Şaban ayında

حتى عصا ربَّه في شهر شعبان

Onlardan sonra oruç ayı sizi saptırdı.

لقد أضلك شهر الصوم بعدهما 

 Bunu bir isyan ayı da yapmayın.

فلا تصيره أيضًا شهر عصيان 

Kitabı oku ve onda Allah'ı tam bir şükranla tesbih et. Çünkü bu Ramazan ayı, tesbih ve Kur'an okuma ayıdır.

واتلو الكتـاب وسبِّح فيـه مجتــهدًا فـإنــه شـهـــر تسـبـيــحٍ وقرآن

Oruç tutup sonra da ailesine, kardeşlerine, komşularına para veren kaç kişi tanıyorsunuz?

كم كنت تعرف ممن صام فيسلف       مـن بيـن أهـل وإخـوان وجيـران

 Ölüm onları yok etti, ama seni onlardan sonra yaşattı. Uzak yakına ne kadar da yakın.

أفنـاهم المـوت واستبقـاك بعـدهمـو حيا فما أقرب القاصي من الداني

       Müslüman cemaat. Mideler ve avret yerleri oruçlu ise, kalpler de oruçludur. Kalplerin kötü ve haram niyetlerden oruç tutması ise daha büyüktür. Diller gıybetten, dedikodudan ve yalan sözden oruç tutmalıdır. Kulaklar şarkı ve müzik dinlemekten oruçlu kalıyor. Ve ellerin orucu Allah'ın haram kıldığı her şeyden uzak kalmıştır. Ayakların orucu kalır. Uzuvların orucu kalır. Bazı insanlar oruç tutar, ama kalpleri oruç tutmaz.

 

Bilenlerin orucunda ona karşı bir özlem vardır

صيام العارفين له حنينٌ 

Rahmana ve Alemlerin Rabbine

إلى الرحمن رب العالمين 

Kalpleri her zaman oruç tutar.

تصوم قلوبهم في كل وقت 

Ve onlar seher vakitlerinde af diliyorlar. 

وبالأسحار هم يستغفرون 

 

Kimisi oruç tutar. Ama onların durumu, ücretsiz çalışan bir işçinin durumuna benzer. Günün başından itibaren çalıştı. Ancak gün sonunda maaşını alamadı. Eğer oruç tutarlar da sevap almazlarsa, kullar için ne büyük bir kayıp ve ne büyük bir yazık olur. Zarar olur.

 Sahih bir hadiste Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

 جاء في حديث صحيح يقول صلى الله عليه وسلم: (من لم يدع قول الزور والعمل به، فليس لله حاجة في أن يدع طعامه وشرابه)

 “Kim yalan konuşmayı ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, Allah o kimsenin yemesini ve içmesini bırakmasına ihtiyaç duymaz.”

       Hz. Muhammet sav şöyle buyurdu:

ويقول صلى الله عليه وسلم: (رُبَّ صائم حظُّه من صيامه الجوع والعطش، ورُب قائم حظُّه من قيامه السهر)

(Nice oruçlu vardır ki, orucunun faydası sadece açlık ve susuzluktur. Nice namaz kılan vardır ki, namaz kılmasının faydası sadece gece geç vakitlere kadar uyanık kalmasıdır.)

Çalışan bir işçi gibi oruç tuttu. Ama yaptığı iş kabul edilmedi. Bu oruç tuttu ama orucun hakikatini bilmiyordu. Yemekten ve içmekten oruç tuttu ve geçerli bir yasal evlilik sözleşmesi olan karısından oruç tuttu. Helal şeylerden oruç tuttu, ancak Ramazan'da ve Ramazan'dan sonra haram olan temelde haram olan şeyler vardır. Ramazan ayının gündüzünde ve Ramazan ayının gecesinde oruç tutmadı, açık kadınlara bakmadı, kanallardaki baştan çıkarıcı kadınlara bakmadı. 

Kadınlara doğrudan bakmak. Yalan söylemek. Ve iftira atmak. Haram faiz yemek. Gıybet ve dedikodu yapmak. Namusa tecavüz etmek. Ana-babaya isyan etmek. Bunun gibi oruç tutanlar vardır. Ama bu, hiçbir gerçekliği ve tadı olmayan boş bir oruçtur. Çünkü sahibine hiçbir etkisi sevabı yoktur.

       Oruç sahibine tesir ettikçe, açlık ve susuzluk duyduğunda, fakir ve muhtaç kardeşlerine, yetim ve dullarına üzülür. Böylece ruhu kırılır ve arzusu kırılır. Ve Kıyamet Günü'nü, Allah'ın öncekileri ve sonrakileri bir araya getireceği günü hatırlar.

 Ramazan ayında bazı hastanelerde gündüz vakti birbirlerini bıçaklayan, bazıları da birbirini mermi ile vuran bir grup insanı getiriyorlar. Bu oruç ayında oluyor. Oruç, oruç tutanlara bunları mı yaptırıyor? Ramazan ayının gündüzünde bir kısmı hile ve yalan yere yemin ederek mallarını satıyorlar.

 Hangi oruç, ey Allah'ın kulları? Orucu tutanın samimi olması gerekir. Çünkü oruç, Allah ile kulları arasında bir sırdır. Sahih hadiste, sahih hadiste, âlemlerin Rabbi şöyle buyuruyor:

 كما في الحديث الصحيح الحديث القدسي الصحيح يقول رب العالمين: (كل عمل ابن آدم له إلا الصيام فإنه لي وأنا أجزي

(Ademoğlunun her ameli kendisi içindir, oruç hariç. Çünkü oruç Benim içindir, onun mükafatını Ben vereceğim.)

Ramazan ayında gündüz vakti, yersiniz veya içersiniz ve bunu Alemlerin Rabbi dışında kimse bilmez. Dolayısıyla orucun bu avantajı vardır, ancak namaz dışsal bir konudur ve sokaktayken ve insanlar camilerdeyken insanlar sizden hoşlanmazlar. Oruca gelince, yiyen yiyebilir ve içen içebilir ve bunu Alemlerin Rabbi dışında kimse bilmez. 

Kendisinin oruç tutan ve namaz kılanlardan olduğunu iddia ediyor. Ancak bu Allah ile kulları arasında bir sırdır. Eğer durum buysa, o zaman bunu iyi yapmalı ve mükemmelleştirmelidir. 

Eğer Peygamber, Allah ona salat ve selam eylesin. Şöyle buyurdu: 

 إذا كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول: (إن الله يحب إذا عمل أحدكم عملًا أن يتقنه)[21]، وهذا عمل مجرد عمل.

       (Allah sizden birinizin bir iş yaptığı zaman onu güzel yapmasını sever.) 

Ve bu sadece bir iştir.

Bu hadis çiftçiye, zanaatkara, demirciye, marangoza, alüminyum üreticisine ve mühendislere uygulanır. Ona dersiniz ki: İşin ustası ol. Ve ona bu hadisi getir. 

Peki ya Şeriat işi, namaz ve oruç? O halde kendimizden orucun hayatımızın gidişatını iyiden daha iyiye ve daha iyiye doğru değiştirdiğini talep ederiz.

       Ramazan ayı, İslam halkı için büyük bir tarih ve ihtişamın olduğu Müslümanların ayıdır. Tarih kitaplarını okuyun. Bedir Savaşı ne zamandı? Peki Mekke'nin fethi ne zamandı? Peki Ayn Calut ne zamandı? Ve diğer harika gerçekler? 

Bunların hepsi Ramazan ayında oldu. Ramazan ayı, uyuma, tembellik etme ve ibadetleri ihmal etme ayı değildir. Bu, faaliyet ve ciddiyet ayıdır, Kur'an'ı inceleme ayıdır, Allah'ın birliğini yüceltme, övme ve ilan etme ayıdır. 

Dul ve fakirleri kontrol etme ayıdır. Filistin'deki ve diğer Müslüman topraklarındaki aç Müslüman kardeşlerimiz için üzülme ayıdır. Bunu düşünenler için harika bir aydır. Az görüşlü ve sınırlı görüşe sahip olanlar ise ayı geceleri kat yemekle, sonra da sonuna kadar uyanık kalmakla ve gündüzleri uyumakla sınırlarlar. 

Belki bazıları Ramazan'ı memnuniyetle karşılar ve sever. Ve bunu duydum. Allah adına, Ramazan'ı seviyorlar. Çünkü geceleri geç vakitlere kadar uyanık kalıyor ve gündüzleri uyuyor ve kayboluyor. Vallahi Müslümanlar böyle değildi. Aksine, Ramazan Ayı kendini kaybetme, kendini koruma, kendini geliştirme, kendini öğretme ve eğitme ayıydı. 

Öyleyse ey Müslümanlar, bundan ders alın. Biz bu dünyada hukukçu olduk, ama ahirette cahil olacağız. Öyleyse bundan ders alın, Allah sizi korusun, dininizde. Muhammed'in şeriatını öğrenin, Allah ona salat ve selam eylesin. 

Bilgi kolaylaştı ve araçları mevcut. Bu yüzden risaleleri okuyun ve faydalı kasetleri dinleyin. Alimlerinizin sözlerini ve Allah'a çağıranların öğütlerini ve rehberliklerini dinleyin. Bu ayı değerlendirip ondan faydalanmanız içindir.

En az gün oruç tut ki, yarın insanlar oruçluyken sen Ramazan Bayramı'nı kazanasın.

فصم يومك الأدنى لعلك في غدٍ       تفوز بعيد الفطر والناس صوَّم

Allah'tan, lütfu ve keremiyle, güzel isimleri ve yüce sıfatlarıyla Ramazan ayını Müslümanlar için hayır ve bereket ayı kılmasını dilerim. Allah'ım, onu bizim için hayır ayı, iyiliğe şahitlik eden bir ay kıl, ey âlemlerin Rabbi.

أسأل الله بمنِّه وكرمه وبأسمائه الحسنى وبصفاته العلى أن يجعل شهر رمضان شهر خيرات وبركات للمسلمين، اللهم اجعله شهر خير شاهدًا علينا بالخير يا رب العالمين.

Allah'ım, bizi oruç tutan ve namaz kılan kullarından eyle. 

اللهم اجعلنا من عبادك الصائمين القائمين.

Allah'ım, bu ayda günahlarımızı bağışla, ey merhametlilerin en merhametlisi. 

اللهم اغفر لنا ذنوبنا في شهرنا يا أرحم الراحمين.

Allahım, bizi ateşinden koru, ey merhametlilerin en merhametlisi. 

اللهم أعتقنا من نيرانك يا أرحم الراحمين.

Allah'ım, Seni zikretmemize, Sana şükretmemize ve Sana güzelce ibadet etmemize yardım et.

اللهم أعنَّا على ذكرك وشكرك وحسن عبادتك.

Allahım, bağışlamadığımız bir günah, hafifletmediğimiz bir dert, ödemediğimiz bir borç, kolaylaştırmadığımız bir zorluk, iyilikle değiştirmediğimiz bir harcama yapan bırakma, ey âlemlerin Rabbi.

اللهم لا تدَع لنا ذنبًا إلا غفرته ولا همًّا إلا فرَّجته ولا دَينًا إلا قضيته، ولا عسيرًا إلا يسرته ولا منفقًا إلا أخلفت له بالخير يا رب العالمين.

Allahım, bizim için dinimizi düzelt ki o bizim işlerimizin koruyucusudur. Dünyamızı düzelt ki o bizim geçim kaynağımızdır. Ahiretimizi de düzelt ki o bizim dönüşümüzdür.

اللهم أصلِح لنا ديننا الذي هو عصمة أمرنا، وأصلِح لنا دنيانا التي فيها معاشنا، وأصلِح لنا آخرتنا التي إليها معادنا.

Allahım, hayatı bizim için her iyiliğin artmasına vesile kıl, ölümü de bizim için her kötülükten kurtuluşa vesile kıl.

اللهم اجعل الحياة زيادة لنا في كل خير، واجعل الموت راحة لنا من كل شرٍّ.

Allahım, yeryüzünün doğusunda ve batısında Müslüman kullarını destekle.

اللهم انصُر عبادك المسلمين في مشارق الأرض ومغاربها.

Allah'ım, kâfirlerle, düşman ateistlerle baş et, ey alemlerin Rabbi.

اللهم عليك بالكفرة المعادين الملحدين يا رب العالمين.

Ey merhametlilerin en merhametlisi, kudretinin harikalarını bize göster. 

أرنا فيهم عجائب قدرتك يا أرحم الراحمين.

Allah'ım, Senden hidayet, takva, iffet ve zenginlik isteriz.

اللهم إنا نسألك الهدى والتقى والعفاف والغنى.

       Allahım, bize bu dünyada iyilik ver ve ahirette iyilik ver ve bizi ateşin azabından koru. Allah'ın duaları ve selamı Peygamberimiz Muhammed'in üzerine olsun ve son duamız Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.ö

 

اللهم آتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار، وصلى الله وسلم على نبينا محمد، وآخر دعوانا الحمد لله رب العالمين، وأقِم الصلاة.

 

 

 

Hutbeyi;

Okuyan:Dr. Ebul Hasan Ali bin. Muhammet El-Matarı.

Okuma Tarih:28.07.2024

Tercüme Tarih: 13.Şubat.2025

       Tercüme Eden: İbrahim SIRMALI 

(Emekli Müftü, İcazetli) 

Alukah netden alıntıdır. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —