Fatih Sultan KAR


RİZE FUTBOL TARİHİNDE EZELİ REKABET FENERGENÇLİK, GÜNEŞSPOR VE RİZE BEŞİKTAŞ

e-mail: fatihsultan.kar@gmail.com - Web: www.fatifsultankar.com


Rize’nin en köklü spor yu­va­la­rın­dan biri olan Fener Genç­lik Ku­lü­bü Rize şeh­rin­de­ki Fe­ner­bah­çe sem­pa­ti­zan­la­rı ta­ra­fın­dan 1936 yı­lın­da ku­rul­du. Renk­le­ri, ko­lay­ca tah­min ede­bi­le­ce­ği­niz gibi Sa­rı-La­ci­vert’ti. 1933 yı­lın­da Ga­la­ta­sa­ray için­de mey­da­na gelen an­laş­maz­lık­lar so­nu­cu ku­lüp­ten ay­rı­lan bir grup Güneş Spor Ku­lü­bü’nü ku­ru­yor­du. Rize fut­bo­lu­nu dev ismi Şem­set­tin Çepni bu ay­rı­lan grup­la aynı dü­şün­ce­dey­di. Oda Rize’de 1 Nisan 1948 ta­ri­hin­de Rize Gü­neşs­por ku­ru­yor­du. Ay­rı­ca Güneş (Şems) onun kısa adıy­la aynı an­la­mı ta­şı­yor­du. 13 Mart 1950 Ta­ri­hin­de Be­şik­taş sem­pa­ti­za­nı Ri­ze­li­ler ta­ra­fın­dan Rize Be­şik­taş Genç­lik Ku­lü­bü ku­ru­lu­yor­du.
RİZE’DEKİ FE­NER­BAH­ÇE RİZE FENER GENÇLİK KU­LÜ­BÜ
Rize’nin en köklü spor yu­va­la­rın­dan biri olan Fener Genç­lik 1936 yı­lın­da ku­rul­du. Renk­le­ri, ko­lay­ca tah­min ede­bi­le­ce­ği­niz gibi Sa­rı-La­ci­vert’tir. Dur­sun Ali Aslan’ın ku­ru­cu­lu­ğu­na imza at­tı­ğı ku­lüp­te, de­ği­şik dö­nem­ler­de Ba­hat­tin Coş­kun, Kemal Var­dal, Recep Ali Kulak, Recep Ali Mu­ra­toğ­lu ve Mu­zaf­fer De­mi­ralp gibi, Rize spo­run­da iz bı­rak­mış yö­ne­ti­ci­ler görev yü­rüt­tü. Aynı za­man­da Beden Eği­ti­mi öğ­ret­me­ni de olan Recep Kulak, usta bir fut­bol te­oris­ye­ni ola­rak 1960 ve 70’li yıl­lar­da Türk Fut­bo­lu’nda da par­la­mış Şenol Birol ve Yavuz Şim­şek gibi iki milli fut­bol­cu­nun ye­tiş­me­sin­de önem­li pay sa­hi­bi ol­muş­tu. Ay­rı­ca Rize’nin renk­li si­ma­la­rın­dan Dur­sun Kaz­maz’ın oğlu Vural Kaz­maz gerek fut­bo­lu gerek ki­şi­li­ği ile takım için­de say­gın bir ko­nu­ma sa­hip­ti.
ALİ BABA BU­RA­YA YUM­RUK HA­VA­YA
Ri­zes­por Ku­lü­bü Eski Ku­lü­bü Eski Baş­ka­nı Ali Baba Cil­li­oğ­lu’nun da, yolu Fener Genç­lik’ten geçti. Sa­rı-la­ci­vert­li for­ma­yı sır­tı­na ge­çi­rip top koş­tur­du. 1967/68 se­zo­nun­da Fe­ner­bah­çe’de top koş­tu­ran Yakup Kaz­dal da, Fener Genç­lik yu­va­sın­dan ye­ti­şen ve fut­bo­lu­mu­za mal olan bir ye­te­nek ola­rak anıl­ma­lı­dır. Ay­rı­ca, Sam­suns­por for­ma­sı­nı gi­ye­rek, ye­te­nek­le­ri­ni daha geniş plat­form­lar­da ser­gi­le­me şansı bulan Sami Talı da, 1958 yı­lın­da Fener Genç­lik’de fut­bo­la baş­la­mış ve üstün fut­bol hü­ne­riy­le siv­ri­lip, Sa­rı-La­ci­vert­li yu­va­nın gurur kay­na­ğı olmuş bir ev­la­dı­dır.
BİZİ OYUNA GETİRDİNİZ
30 Ha­zi­ran 1959 günü, Rize’de he­ye­can ka­sır­ga­sı ya­şa­tan bir büyük fut­bol olayı ger­çek­leş­miş­ti. Türk Fut­bo­lu’nun ef­sa­ne­le­rin­den Lef­ter Kü­çü­kan­don­ya­dis’in de Rize ekibi adına forma giy­di­ği kar­şı­laş­ma­da Fener Genç­lik, İran Üni­ver­si­te­li­ler Kar­ma­sı’nı göz ka­maş­tı­rı­cı bir oyun­la 2-0 mağ­lup et­me­yi ba­şar­mış­tı. İranlı ko­nuk­lar, bu maçta Fener Genç­lik’in ya­nı­sı­ra, Lef­ter gibi bir fut­bol de­vi­ne karşı oy­na­ma­nın şaş­kın­lı­ğı­nı da ya­şa­mış­lar­dı. Maç­tan sonra duy­gu­la­rı­nı dile ge­ti­ren İranlı fut­bol­cu­lar, “Bizde Tür­ki­ye de­nin­ce akla önce Ata­türk, sonra Lef­ter gelir. Siz bizi oyuna ge­tir­di­niz!..” de­mek­ten ken­di­le­ri­ni ala­ma­mış­tı.
RİZE’DEKİ GA­LA­TA­SA­RAY RİZE GÜNEŞ GENÇLİK KU­LÜ­BÜ
Adı gibi ışıl­tı­lar saçan Gü­neşs­por, Rize fut­bo­lun­da pek çok gence spor ocak­lı­ğı yap­tı­ğı gibi, par­lak ba­şa­rı­la­rı ile gurur kay­na­ğı oldu. Türk fut­bo­lu­nun ilk dö­nem­le­rin­de ‘Güneş’, pek çok ili­miz­de çok se­vi­len bir kulüp ismi ola­rak be­nim­sen­miş, bu adla pek çok spor yu­va­sı spo­ru­mu­za hiz­met ver­miş­tir. Rize Gü­neşs­por 1 Nisan 1948 Ta­ri­hin­de ku­rul­du. Ku­ru­cu­su ve Baş­ka­nı Şem­set­tin Çepni, Rize’nin ilk fut­bol­cu­la­rın­dan­dı. ‘Fut­bo­lun Cör­çil’i’ ola­rak da ni­te­le­nen Çepni, bir dönem Beden Ter­bi­ye­si İl Mü­dür­lü­ğü gö­re­vi­ni de yü­rüt­müş­tü. Sö­zü­nün eri, mert ve say­gın ki­şi­li­ğin­den do­la­yı Şem­set­tin Hoca diye anı­lır­dı. Güneş Mat­ba­ası ve Güneş Ga­ze­te­si­nin sa­hi­biy­di.
YAVUZ ŞİMŞEK VE ŞENOL BİROL’UN İLK DU­RA­ĞI
1949 yı­lın­dan baş­la­mak üzere Meh­met Salih Şamlı, uzun yıl­lar Gü­neşs­por’un ka­le­si­ni ko­ru­ya­rak, ku­lü­bün simge isim­le­rin­den biri oldu. Ab­la­sı Rize’ye tayin olan Yavuz Şim­şek (1963), Gü­neşs­por’daki yö­ne­ti­ci­le­rin dik­ka­ti­ni çe­ki­yor­du. Gü­neşs­por’la ilk se­zo­nun­da Rize Lig şam­pi­yon­lu­ğu­nu elde edi­yor­du. Şenol Birol’un ya­nı­sı­ra, Manc­hes­ter Fa­ti­hi ola­rak da ün­le­nen, Fe­ner­bah­çe’nin eski ka­le­ci­le­rin­den Yavuz Şim­şek’in ta­kım­dan ye­tiş­me­le­ri, Gü­neşs­por için sü­rek­li bir gurur kay­na­ğı ol­muş­tu. Ay­rı­ca Bey­koz’da da top koş­tur­muş olan Ay­va­za­ğa Recep Ali Ayvaz Gü­neşs­por pa­tent­li idi. Ay­rı­ca si­ya­set dün­ya­sı­nın renk­li ismi Güm­rük ve Tekel Eski Ba­ka­nı Tun­cay Ma­ta­ra­cı ile Ri­zes­por iki ku­ru­cu­su Mu­har­rem Kürk­çü ve Atıf Ta­vi­loğ­lu Gü­neşs­por for­ma­sı­nı ba­şa­rı ile ta­şı­mış­lar­dı.
MANC­HES­TER FATİHİ YAVUZ ŞİMŞEK
Ka­le­ci Yavuz Şim­şek’in de kırık par­mak­la ka­le­si­ni ko­ru­du­ğu Gü­neşs­por’un Tür­ki­ye Ama­tör Lig Şam­pi­yo­na­sı’nda grup bi­rin­ci­li­ği­nin ar­dın­dan çey­rek final oy­na­ma­sı, Rize Fut­bo­lu için unu­tul­maz bir se­vinç kay­na­ğı ol­muş­tu. Yavuz Şim­şek’in Gü­neşs­por ma­ce­ra­sı yıl­lar sonra Ra­di­kal Ga­ze­te­si’nin 25.09.2001 ta­rih­li fut­bol ekin­de,” İlk trans­fer Rize Gü­neşs­por’a. Kar­şı­lı­ğı ne ya­ta­cak yer ve bir şem­si­ye.Hep yağ­mur ya­ğar­dı Rize’ye. Hep ya­ğar­dı” şek­lin­de yer almış. Ger­çek­ten adı gibi ışıl­tı­lar saçan Gü­neşs­por, Rize fut­bo­lun­da pek çok gence spor ocak­lı­ğı yap­tı­ğı gibi, par­lak ba­şa­rı­la­rı ile gurur kay­na­ğı oldu. Güneş’in eski ka­le­ci­le­rin­den Meh­met Salih Şamlı, üze­rin­den yarım asır­dan daha fazla bir süre geçen bir unu­tul­maz dep­las­man ma­çı­nı nak­le­der­ken, aynı gün­le­ri ye­ni­den ya­şı­yor gi­biy­di:
MA­TA­RA­CI ORDU TA­KI­MI­NI DİZE GETİRDİ
“Yıl 1953. 29 Ekim Cum­hu­ri­yet Bay­ra­mı günü Ordu ilin­de, Or­dus­por’la, Gü­neşs­por ola­rak maç ya­pa­ca­ğız. Ye­ni­le­ce­ği­mi­ze hük­me­di­li­yor­du ki, bü­yük­le­ri­miz ba­şı­mız­da bu­lun­mak­tan im­ti­na idi­yor­du. Vel­ha­sıl, ka­fi­le baş­kan­lı­ğı­nı rah­met­li Ömer Oğuz üs­len­di. Ordu’ya ha­re­ket ettik.
İda­re­ci­ler demir ar­mu­du, çay ve­sa­ire Ordu Va­li­si’ne ve Ordu’lu hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze yol­la­dı­lar. Onlar da bir se­pet­te, eski tip bir oto­bü­sün için­de. Ordu ta­kı­mın­da za­ma­nın meş­hur oyun­cu­la­rı var. Ka­le­ci Necip santr­for, son­ra­dan Ordu Bölge Mü­dü­rü oldu.​Sa­rı­yer’de oy­na­yan Cev­det, Genç Milli Metin, zehir gibi ta­kım­la­rı var. Bizim ta­kım­da yal­nız Fener’den Sedat’ı tak­vi­ye ola­rak al­mı­şız.
Ben Ka­le­ci Meh­met Salih Şamlı (Topal), li­be­ro Tun­cay Ma­ta­ra­cı, sol­bek Sedat Hü­se­yi­noğ­lu, sağ­bek Lütfü Tabağ (De­ve­ci), sağ­haf Musa Dal, Sol­haf Ali (Gö­re­le­li), santr­for Meh­met Ali Ma­ta­ra­cı, Soliç Erol Ak­gü­re, sağiç Murat Kum­ba­sar (Elmiş), so­la­çık Aynur Çolak, sa­ğa­çık Murat hoca ile maça çık­tık.
KA­LA­PO­TO­MOZ DERESİ’NDE DEV KAR­ŞI­LA­MA
Maç 3-2 ga­li­bi­ye­ti­miz­le bitti. Aley­hi­mi­ze dört pe­nal­tı veren ha­ke­min hak­sız­lı­ğı­na Allah da razı ol­ma­dı. Pe­nal­tı­nın iki­si­ni ben kur­tar­dım. Akif Tuzcu da biz­den yan ha­kem­di. Bizim gol­le­rin iki­si­ni, santr­for oy­na­yan Meh­met Ali Ma­ta­ra­cı attı. Üçün­cü golü ise Erol aslen Gi­re­sun­lu attı. Maç son­ra­sı Ordu’da bu­lu­nan bütün hem­şeh­ri­ler bize sa­rı­lıp öpü­yor­lar­dı. Hemen ha­re­ket ede­rek Gi­re­sun’daki Gü­ve­li Otel’e gel­dik, ge­ce­yi orada ge­çir­dik. Er­te­si günü akşam üstü Rize’ye gel­dik. Ka­la­po­to­moz (İyi­de­re) köp­rü­sü üze­rin­de Gü­neşs­por­lu’lar bizi kar­şı­la­dı­lar. Rah­met­li Şemsi hoca, Ali Tufan, Osman Kum­ba­sar, Azmi Bil­gin ve pek çok ta­raf­tar sa­rı­lıp öp­tü­ler bizi.
TOPAL SAKIN TOPU BI­RAK­MA
Maçta en­te­re­san bir olay da, sa­ha­da­ki su­la­rı sü­pür­ge ile sü­pür­müş­ler­di. Sü­pür­ge, ka­le­nin ar­ka­sın­da bir va­tan­da­şın elin­de du­ru­yor­du. Pe­nal­tı­yı ya­ka­la­yın­ca, sü­pür­ge­li adam, sü­pür­ge­yi be­li­me ya­pış­tır­dı. Sedat Hü­se­yi­noğ­lu da bana ba­ğı­rı­yor­du: Topal sakın topu bı­rak­ma! 1940’ların so­nun­da ku­ru­lu­şu ile, Rize fut­bo­lu­na ha­re­ket ge­ti­ren Gü­neşs­por, aynı dö­nem­de 6 ta­kı­mın ka­tı­lı­mı ile yerel lig maç­la­rı­nın renk­li bir ha­va­ya bü­rün­me­si­ne de ola­nak sundu. Gü­neşs­por, kulüp ileri ge­len­le­ri­nin büyük fe­da­kar­lık­la­rı so­nu­cu deniz ke­na­rın­da mü­kem­mel bir lo­ka­le de ka­vuş­ma­sıy­la, ger­çek an­lam­da bir çe­ki­ci güç oldu. Rize ileri ge­len­le­ri ve çok ka­la­ba­lık bir ta­raf­tar kit­le­si­nin hazır bu­lun­du­ğu bir tö­ren­le 21 Nisan 1958’de iş­let­me­ye açı­lan lokal, ku­lü­be bir gelir kay­na­ğı da oluş­tur­du. 1968 yı­lın­da Ri­zes­por pro­fos­yo­nel­li­ği se­çin­ce Şem­set­tin Çepni gözü gibi bak­tı­ğı ku­lü­bü­nü bir ka­lem­de ka­pa­tı­yor ve ku­lü­bü­nü Ri­zes­por’ dev­re­di­yor­du. Ken­di­si de Ri­zes­por’un ku­ru­cu­la­rı ara­sın­da ye­ri­ni alı­yor­du.
RİZE’DEKİ BEŞİKTAŞ RİZE BEŞİKTAŞ GENÇLİK KU­LÜ­BÜ
13 Mart 1950 ta­ri­hin­de Be­şik­taş sem­pa­ti­za­nı Ri­ze­li­ler ta­ra­fın­dan Rize Be­şik­taş Genç­lik Ku­lü­bü ku­rul­du. Rize Be­şik­taş Genç­lik Ku­lü­bü’nün ku­ru­lu­su ile Rize fut­bo­lu daha bir hız ka­za­nı­yor, fut­bol artık Ri­ze­li­le­rin vaz­ge­çil­me­zi olu­yor­du.
Ku­ru­cu­la­rı Be­şik­taş fut­bol ta­kı­mın­da top koş­tur­muş ola Ri­ze­li­le­rin ona tak­tı­ğı isim­le Ta­pu­cu İrfan (İrfan Bil­gin), Nus­ret Biber, İhsan Ta­toğ­lu, Esat Tuzcu, Hu­lu­si Tuzcu ve Mah­mut Tuzcu ola­rak ta­rih­te yer­le­ri­ni alır­ken ilk baş­kan­lık gö­re­vi Nus­ret Biber'e ve­ri­li­yor­du.
Ku­lüp­te sı­ra­sıy­la Nus­ret Biber, İhsan Ta­toğ­lu, Esat Tuzcu, Cev­det Akgül ve ismet Ha­cı­gen­ca­ğa­oğ­lu baş­kan­lık gö­re­vi­ni ye­ri­ne ge­ti­ri­yor­du.