“Yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.”
Bir milletin en büyük umudu, geleceğini aydınlatacak olan genç nesillerdir. O nesli yetiştirenler ise öğretmenlerdir. Öğretmen, bir toplumu şekillendiren mimardır. Elinde cetvel yerine kalem, çekiç yerine bilgi vardır. O bilgiyle cehaletin duvarlarını yıkar, aklın, bilimin ve vicdanın yollarını açar. 24 Kasım, yalnızca bir kutlama günü değil; bu büyük emek ordusuna bir saygı duruşudur. Çünkü öğretmenlik bir meslek değil, bir yaşam biçimidir. O nedenle, öğretmenler bir ülkenin en sessiz, ama en güçlü devrimcileridir.
Eğitim, bir milletin kalkınma yolundaki en güçlü silahtır. Silahı sevgi, mermisi bilgidir. Öğretmen, bu savaşın ön cephesindedir. Onlar sayesinde cehalet yenilir, bilim kazanır. Her okunan kitap, her sorulan soru, bir ülkenin ufkuna yeni bir ışık yakar.
Bir milletin geleceğini inşa eden en önemli güç, eğitim ve öğretmendir. Öğretmen, bir toplumun vicdanıdır; bilginin, sevginin ve aydınlığın taşıyıcısıdır. 24 Kasım, yalnızca bir tarih değil; bir ulusun, emeğe, bilgiye ve fedakârlığa duyduğu saygının sembolüdür.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, öğretmenleri bu ülkenin “en fedakâr, en saygıdeğer insanları” olarak tanımlamıştır. “Yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır” derken aslında bir ülkenin kaderini öğretmenlerin ellerine emanet etmiştir. Çünkü öğretmen, sadece bilgi aktaran kişi değildir; geleceği yoğuran, düşünmeyi öğreten, insan olmayı aşılayan bir rehberdir.
Bir öğretmen kara tahtaya yalnızca harfleri değil, aynı zamanda umudu yazar. Her yazdığı kelime bir çocuğun dünyasında yeni bir ışık yakar. O yüzden bir öğretmenin değeri, yıllar geçse de ölçülemez. Her öğrencisinin yüreğinde iz bırakan, kalemle değil sevgiyle yazan bir sanatkârdır o.
Eğitim bir ülkenin bağımsızlık haritasıdır. Kitap, bir milletin kılavuzu; öğretmen ise o kılavuzu anlamlandıran liderdir. Okuyan, düşünen, sorgulayan bir toplum yaratmak; güçlü ekonomiden, zengin topraktan daha değerlidir. Çünkü bir ülkenin gerçek serveti, iyi yetişmiş bireyleridir.
Bugün bilgiye ulaşmak kolay, ama bilgiyi anlamlı hale getirmek hâlâ öğretmenin sanatıdır. Teknoloji, yapay zekâ ya da dijital platformlar, bir öğretmenin sıcak sesinin, sabrının ve inancının yerini tutamaz. Çünkü öğretmen, sadece aklı değil; kalbi de eğitir.
“Bir öğretmen, bin geleceği şekillendirir.”
Köy okullarında sobasız sınıflarda da, şehirlerin kalabalık binalarında da aynı inançla görev yapan öğretmenlerimiz, bu ülkenin sessiz kahramanlarıdır. Yorgun gözlerle değil, umutla bakan, yeri geldiğinde bir çocuğun anne-babası gibi olan insanlardır onlar. Her sabah sınıfa girdiklerinde bir milletin yarınlarını yeşerten tohumları ekerler. Bugün, onların fedakârlığını anmak, sadece bir kutlama değil bir sorumluluktur. Çünkü öğretmen, yaşamın en sade haliyle “ışık olma” sanatını icra eder. Bir sözle cesaret verir, bir tebessümle yol gösterir, bir öğütle hayat değiştirir.
Bir milletin geleceğini şekillendiren en önemli güç, eğitime ve öğretmene verdiği değerdir. 24 Kasım Öğretmenler Günü, bu kutsal görevi üstlenen tüm öğretmenlerimize minnetimizi bir kez daha dile getirme fırsatıdır. Çünkü öğretmenlik, yalnızca bir meslek değil; bir ideal, bir fedakârlık ve bir yaşam biçimidir.
“Bir harf öğretene minnet, bir insan yetiştirene sonsuz şükran.”
Bugün, bilgiye ulaşmanın yolları değişse de, bilgiyi anlamlı hale getiren yine öğretmendir. Bir öğretmenin sabrı, ilgisi ve sevgisi; bir çocuğun hayatında yeni bir kapı aralayabilir. Kara tahta başında, sınıfın sessiz köşesinde, bir göz temasında ya da bir teşvik cümlesinde hayat bulur öğretmenliğin değeri. Her kelimesi bir fidanı yeşertir, her emeği bir geleceği aydınlatır.
Bugün teknolojinin ilerlediği, bilginin saniyeler içinde ulaştığı bir çağda bile öğretmenin yerini hiçbir şey dolduramaz. Çünkü öğretmen, sadece bilgi vermez; aynı zamanda yaşamı öğretir. İnsan olmayı, paylaşmayı, dayanışmayı, sevgiyi öğretir. Kitapların öğretemediğini, bir bakışla anlatır.
Her öğretmen, bir ülkenin kültürel ve ahlaki pusulasıdır. Onlar olmasa yönümüzü bulamayız. Her toplum, öğretmenlerine verdiği değer kadar yükselebilir. Çünkü öğretmenler, bir ulusun vicdanıdır.
Eğitim; bir milletin en güçlü savunma hattıdır. Okuyan, düşünen, sorgulayan, üreten bireyler yetiştirmek, sadece okul duvarları içinde değil, yaşamın her alanında mümkündür. Öğretmen, bu yolculuğun en güvenilir rehberidir. Onlar, bilgiyle birlikte vicdanı da öğretir; sadece aklı değil, kalbi de eğitir.
Bugün gelişmiş ülkelerin ortak paydası, eğitime verdikleri önemdir. Çünkü bir ülkenin gerçek zenginliği, yer altı kaynaklarında değil; iyi yetişmiş insan gücündedir. Kitap okumayı seven, öğrenmeye açık, bilimin ışığında ilerleyen bir toplumun temeli, öğretmenlerin ellerinde şekillenir.
“Bir ülkenin geleceği, öğretmenlerinin kaleminde yazılır.”
Değerli öğretmenlerimiz; sabrınız, emeğiniz, sevginiz ve inancınızla ülkemizi aydınlatıyorsunuz. Bir öğrencinin gözlerindeki merakı fark eden, küçük bir başarıyı büyük bir gurura dönüştüren sizlersiniz. Toplumun her kesiminde sizlerin emeği, alın teri, iziniz vardır.
Bu özel günde, başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, görev başındaki ve emekli tüm öğretmenlerimizi sevgiyle, saygıyla ve minnetle anıyoruz. Aramızdan ayrılmış olan değerli öğretmenlerimizi de rahmetle yâd ediyoruz. Bir tebessümle yol gösteren, bir sözle cesaret veren, bir ömür boyu iz bırakan tüm öğretmenlerimize selam olsun.
Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.
Kudret Uğurlu Eminsoy